20 Mayıs 2010
Türk Tarih Kurumu eski Başkanı Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu, bazı ülkelerin Türkiye'nin büyümesinden ve gelişmesinden korktukları için ülkeyi bölmeye çalıştıklarını belirterek, birlik ve beraberlik içinde olunması gerektiğini kaydetti.
Kocaeli 2. Kitap Fuarı'nda konuşan Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu, demokrasinin tam yerleşememesinin nedeninin, hükümdarlıkla yaşayan Türkiye'nin demokrasiyi başkalarından alması olduğunu söyledi.
Türkiye'nin demokrasiyi başkalarından aldığını ifade eden Halaçoğlu, "Demokrasi kültürünü yerleştirmemiz lazım. Ne zaman yerleştireceğiz. Kişilerin telefonlarının dinlenmediği, kişisel saygısızlıkların yapılmadığı zaman yetiştireceğiz." ifadesini kullandı.
Türkiye'nin her zaman Batılı devletlerin oyun alanı haline geldiğini kaydeden Halaçoğlu, "Batılıların Osmanlı devletini askeri olarak yıkamadığı için içten yıkmaya çalıştı. Aslında tarih bir şekilde tekerrür ediyor. Günümüzde Türkiye'de iş kargaşa çıkartılmak isteniyor. Alevi- Sünni, Türk- Kürt ayrımları yapıp bizi kışkırtmak, birlik ve beraberliğimizi bozmak istiyorlar." şeklinde konuştu.
Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu, PKK'yla Türk-Kürt çatışması çıkarılmak istendiğini ifade etti. PKK'nın beyin kadrosunun Kürtlerden değil çoğunlukla Ermeniler'den oluştuğunu iddia etti. Bu kadronun ülkeyi bölmeye çalıştığını ifade eden Halaçoğlu, "Türk-Kürt isyanı çıkarmak istiyorlar. Asıl beyin takımı bunlardan meydana geliyor. Bunun için de birlik ve beraberliğimize ihtiyacımız var. Birlik ve beraberlik içinde olduk mu bizi bölemezler." ifadesini kullandı.
Türkiye'yi bölmek isteyenlere karşı gelmenin eğitim ve bilmek olduğunu söyleyen Halaçoğlu, Türkiye'nin eğitimli, bilgi, genç ve dinamik insanlarla dünyanın en güçlü devleti olacağını kaydetti.
Türkiye'nin bölünmeden büyümesi için yapılması gerekenin iyi bir okuyucu olunması gerektiğini belirten Halaçoğlu "Kendimiz geliştirmek kitap okumakla oluşur. Ne kadar kitap okursanız kültürünüz genişler. Çoğu zaman Türk halkının başkalarının aklıyla karar verdiği görülür. Hâlbuki kendimiz karar vermeniz lazım. İşte bilmekle bilmemek çizgisi budur." dedi.