19 Nisan 2010
Ermenistan hiçbir konuda olmadığı kadar “silahlanma istatistiklerinde” adından söz ettiriyor. CIA verilerine göre Ermenistan GSYİH’sının %6.5’ini yani yaklaşık 500 milyon doları askeri harcamalarda kullanıyor. Bir başka deyişle Ermenistan, en önemli ihraç ürünleri olan metallerden bir yılda elde ettiği gelirin tamamına yakınını savunma harcamalarına ayırıyor.
Ülkede resmi rakamlarla 100 bin işsiz var ve bunların sadece 25 bini 44 dolarlık işsizlik sigortasından faydalanabiliyor. Savunma harcamalarına ayrılan bu bütçeyle işsiz gezen 100 bin Ermeni vatandaşına ayda 500 dolar gibi önemli bir meblağ ödenmesi mümkün. Ermenistan halkının refahında önemli iyileştirmeler yapabilecek bu miktar Ermenistan’ın işgal altında tutuğu topraklardan kaynaklanan yüksek tansiyon nedeniyle Ermeni vatandaşlarının cebine giremiyor.
İstatistiklere bakıldığında Ermenistan’ın son beş yılda askeri harcamalarını %300’ün üzerinde artırdığı görünüyor. Ermenistan, dünyada kendisinden sadece Hocalı’da yaptığı soykırım, Karabağ’da devam ettirdiği işgal ve vazgeçemediği Türk düşmanlığı ile değil GSYİH’dan savunma bütçesine ayırdığı pay ile de söz ettiriyor. Ermenistan bu konuda “dünya sekizincisi! Küresel mali kriz nedeniyle hemen her devletin harcamalarını azalttığı ve Ermenistan ekonomisinin %15 küçüldüğü bir dönemde bu unvan oldukça şaşırtıcı. Çünkü kriz şartlarında bütün devletler bütçelerini ve ödemelerini “krizin yeni dip noktalarına hazırlıklı olma” öngörüsüyle yürütüyorlar.
Ermenistan’ın askeri bütçede ilk ona, “top ten” listesine girmesinin bundan başka akıl dışı bir detayı daha var. İlk onda yer alan Ermenistan dışındaki ülkelerin tamamı ya savaşıyor ya da savaş riskini yaşıyor. Onuncu sırada Makedonya var. Dokuzuncu sırada ve Ermenistan’ın hemen altında Eritre yer alıyor. Dünyada Ermenistan’ı geçen yedi ülke var. Dünyada sadece bu ülkeler gayri safi yurt içi hasılalarından Ermenistan’a göre daha büyük bir oranı ordu için kullanmışlar.
Yedinci sırada Yemen, altıncı sırada İsrail var. Beşinci Ürdün ve dördüncü Irak... İlk üçte ise sırasıyla Umman, Katar ve Suudi Arabistan yer alıyor. Ermenistan’ın bu tuhaf ve açıklanması bir hayli zor çıkışının başka bir boyutu daha var ve çok önemli. 1992’de kurulan ve SSCB’nin 7. Ordusu'na bağlı 3 motorize piyade tümeninden 15. ve 164.tümenlerin silahlarını –hurdalarını- teslim alan Ermenistan’ın herhangi biçimde “caydırıcı” olma ihtimali yok.
Ayrıca Ermenistan’ın ordusu Avrupa Konvansiyonel Silahlı Kuvvetler Antlaşması gereğince 220 tank, 285 topçu sistemleri, 100 savaş uçağı, 50 helikopter ile sınırlandırılmış durumda. Söz konusu rakamlar Ermenistan’ın herhangi bir komşusunun irkilmesini sağlayamaz.
Ermenistan’ın daha iyi bir geleceğe ve mutlu bir ülkeye sahip olması için daha demokratik ve çoğulcu bir rejime kavuşması gerekiyor. Bunun içinde Ermenistan komşularıyla sağlıklı, akılcı ve karşılıklı yarara dayalı bir ilişkiye girmek zorunda.
“Savaşmak”, “düşman olmak” Güney Kafkasya bölgesine arzulanan kalıcı barışı getirmedi. Silahlanarak caydırı olmaya çalışmak, sınırları dışındaki topraklarda yaptığı işgalleri sürdürmek de arzulanan barışı getirmeyecektir…