01 Nisan 2010
Ermeni Gümüş Ustaları- Armenian Master Silversmiths" adıyla Aras Yayıncılıktan çıkan Van'daki gümüş işçiliğinin bine yakın görsel malzemeyle anlatıldığı kitap, Anadolu'da yüzyıllar öncesine dayanan bir zanaat geleneğine ışık tutuyor.
Türkçe ve İngilizce olarak iki dilli basılan 312 sayfalık kitapta, 330 gümüş eşya fotoğrafı, 105 resim, gravür ve tablo, 200'ü aşkın gümüş ustasının mührü yer alıyor. Kitabın yazarı Osep Tokat, kültürel anıt ve eserlerin yok olmasına kayıtsız kalmamak adına
böyle bir çalışmaya başladığını belirterek, "Sanat bir millete değil, tüm insanlığa aittir" diyor.
Beyoğlu'nda Cezayir Restaurant'ta düzenlenen tanıtıma, eski AGOS Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in eşi Rakel ve kızı Sera, iş dünyasından Osman Kavala, yazar Masis Kürkçügil, araştırmacı Dr. Zafer Karaca, Türk tarih profesörü İlber Ortaylı, müzayedeci Raffi Portakal'ın yanı sıra Ermeni cemaatinin önde gelenleri ile çok sayıda akademisyen ve tarihçi katıldı.
1915'te sağ kalabilen ve birkaç gümüş eseri kurtarabilmiş annesi ile babası Ovsanna Sarkisyan-Tokat ve Bedros Anbedyan-Tokat'a ithaf ettiği kitabında Tokat, aile arşivine ait gümüş kemer, yüksük, kehribar tespih gibi eserlerin de görsellerini sunuyor. Van tarihinin anlatıldığı birçok kitapta, Ermeni gümüş ustalarından söz edilmediğine dikkat çeken Oset, "Van'a dair yazılan kitaplarda gümüş sanatından söz edilirken bir kere bile Ermeni kelimesinin geçmemesi bu kitabı yapmaya beni mecbur etti. Kitapta, eserlerin hepsi Araplara mal edilmişti. Bir toplumu yok edebilirsiniz. İnsan vücudunun yok olması, o toplumun kültürünü yok etmekten daha büyük bir kayıp değildir" diyor.
"Sanat bir millete değil insanlığa aittir"
Türk halkının Ermenileri yeterince tanımadığını sauvnan Tokat, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yüz binlerce Türk hayatında hiç Ermeni görmemiş. Oysa Ermeniler Türk kültürünün oluşumunda çok önemli rol oynadı. Bu kitapta, Türkiye'de yok olmuş bir sanatı sunuyoruz. Ermenilerin kuşaktan kuşağa taşıdığı gümüş sanatı 1914 sonrası ne yazık ki bir kırılma yaşadı. Osmanlı İmparatorluğu döneminde saraydan önemli bir destek gören Ermeniler, 1915 sonrasında dünyanın dört bir yanına dağılarak, sanatlarını başka ülkelerde sürdürmek durumunda kaldılar. 90 yıl önce Van'da toplam 120 kuyumcu ve gümüşçü imalathanesi bulunuyordu. Vanlı olmamama karşın Van'daki sanatın inceliği beni bu kitabı yapmaya yöneltti. Van yöresi, Ermeni gümüş sanatı için çok önemli bir merkez. Ayrıca İstanbul, Kayseri, İzmir, İzmit, Trabzon, Erzurum ve Diyarbakır gibi kentler de önemli üretim ve zanaat merkezleri olarak karşımıza çıkıyor."
Kitapta ayrıca Ermenilerin ve Van'ın kısa tarihçeleri ile kuyumculuk üzerine bölümlerin yanı sıra ilk Osmanlı Ansiklopedisi olan Şemseddin Sami'nin Kamus-u Alam'ından Van ile ilgili istatiksel verilere de yer verilmiş. Gümüş ustası Dikran Avakyan'ın damgaları ile İstanbul'un son Ermeni gümüş kakmacı ustalarından Krikor Ortainceyan'ın eserlerinin öykülerinin fotoğraflarıyla anlatıldığı kitapta ayrıca, dini semboller, mücevherler, tütün tabakaları, süs eşyaları, armalar, makbul sayılan yüzük, bileklik, gerdanlık gibi kadın takıları ile yiyecek kabı, kamçı, şemsiye sapı, parfüm kutusu, sigara ağızlığı, çay süzgeci, enfiye kutusu, muskalık, tarak, gözlük kabı, yumurtalık, kalem gibi eşyalar biçimlendirildikleri gümüş işlemelerle yerini alıyor.
Osep Tokat, İstanbul'daki Ermeni okullarını bitirip üniversite eğitimini iktisat alanında yaptı. 1986 yılında eşi ve iki çocuğuyla birlikte Los Angeles'e yerleşti. Ermeni Genel Hayırsever Cemiyeti (AGBU), Pünik-Özürlü Çocuklar Spor Faaliyeti Derneği, İstanbul Ermenileri Derneği gibi çeşitli kuruluşlarda görev aldı. Van-Osep ve Rita Tokat Vakfı'nın da kurucusu olan Tokat 2007'de sosyal yardım çalışmalarından ötürü uluslararası Fridtjof Nansen Vakfı altın madalyası ile ödüllendirildi.
Türkçe ve Ermenice kitaplarıyla tanınan Aras Yayıncılık, Ermenilere dair kaynak kitap niteliğindeki yayınlarıyla Türkiye'nin farklı kültürleri arasında bir köprü oluşturmayı amaçlıyor. Kitabın Türkçe çevirisini yapan Beril Eyüboğlu; "İnsanlar bu değerlerin farkına varmalı. Türkiye'de Ermeni gümüş ustası çok az sayıda. Bu nedenle bu sanatı icra edenlere katkı sunmak gerekiyor" diyor. Aras Yayıncılıktan Rober Koptaş da kitaba dair şunları söyledi: "Bu kitabı yayımlamamızın amacı büyük politikayla ilgili değil. Kitabın amacı, bu topraklarda yaşayan insanların ürettiklerini sunarak barışçı bir geleceğe katkı sunmak. Böylece halklar birbirlerine daha iyi tanıyabilecek."
Margosyan: "Devlet bize gölge etmesin başka ihsan istemeyiz"
Tespih Taneleri, Gavur Mahallesi, Söyle Margos Nerelisen? gibi kitaplarıyla tanınan yazar Mıgırdiç Margosyan da, Ermeni Gümüş Ustaları kitabının, yalnızca Ermeni kültürünü korumaya yönelik değil aynı zamanda bu kültürü ülkenin diğer kültürlerine tanıtmak açısından çok önemli bir çalışma olduğunu belirtiyor. Gümüş sanatı açısından Van'ın zengin bir kaynak olduğunu söyleyen Margosyan ayrıca Ermeni kültürünün korunmasında devletin kültür bakanlığının katkısının olup olmaması konusunda ne düşündüğü sorusuna yanıtı net: "Devlet bize gölge etmesin başka ihsan istemeyiz."
"5 yaşında gümüş işçisi"
Son gümüş ustalarından Agop İnyapan, bu mesleğe nasıl adım attığını anlattı: "Çocukluğumda evimiz Kalıcılar Hana yakındı. O yüzden 5 yaşımdan beri ben ve ağabeyim oraya gidiyorduk. Her tatil günü oradaydık. Gümüş işçiliğini böylece öğrendik. Ermenilerde sanat kuşaktan kuşağa aktarılır. Ermeni toplumunda sanat genetiktir. Her şey biter ama sanat bitmez