26 Mart 2010
Türkiye'deki kaçak Ermenilerin çocukları konusunda Hükümet önemli bir adım atmaya hazırlanıyor.
Aileleriyle birlikte Türkiye’de yaşayan ancak kaçak oldukları için okula gidemeyen Ermeni çocukların eğitim sorunlarının giderilmesi için düğmeye basıldı. Türkiye Ermenileri Patrikliği Ruhani Meclis Başkanı Başepiskopos Aram Ateşyan, “Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, ‘Çocukların eğitim sorunlarının çözümü için gerekli çalışmalar başlatılacak’ sözünü verdi” dedi.
Ateşyan sözlerini şöyle sürdürdü: “Sayın Arınç’la geçen hafta gerçekleştirdiğimiz buluşmada, cemaatimizin sorunlarının yanı sıra, Türkiye’de yaşayan kaçak Ermenistan vatandaşlarının çocuklarının eğitim sorunlarından da bahsettik. Onların ailelerinin özel durumu nedeniyle eğitimden mahrum kalmalarının sakıncalarını dile getirdik. Sayın Bakan, sorunumuza yakın ilgi gösterdi ve ‘Bütün sorunlar çözülmek içindir. Bu sorunun da çözümü için ne gerekiyorsa yapacağız’ sözünü verdi.” Başbakan Erdoğan’ın, “Türkiye’de kaçak olarak bulunan Ermenilerin sınır dışı edilebileceği” yönündeki sözlerine getirdiği açıklamayı yeterli bulduklarını belirten Ateşyan, “İlk duyduğumuzda, çok üzülmüştük. Ancak, sonradan bir yanlış anlaşılma olduğu bizzat Sayın Başbakan tarafından vurgulandı” dedi.
Ermenistan vatandaşı aileler, Türkiye’de “kaçak” olarak bulundukları için çocuklarını, Ermeni Cemaati’ne ait azınlık okullarına gönderemiyor. Türkiye Ermenileri Patrikhanesi yetkilileri, aileriyle birlikte Türkiye’de yaşamak zorunda kalan Ermeni çocukların durumunu, “Ermenistan’dan Türkiye’ye gelen ailelerin çocukları sokaklarda oynuyor. Bu çocuklar sokakta kalmaya devam ederlerse topluma faydalı olamaz. Bunların misafir talebe olarak okullara alınmasını istiyoruz” diye özetliyor.
Başbakan, Çubukçu’yu görevlendirdi
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Aram Ateşyan’ın sözleri üzerine şu değerlendirmelerde bulundu:
Azınlıkların Türkiye’de okulları var. Bu okullarda okuyan çocukları var. Fakat bu okullarda Türk Vatandaşı olan ya da Türk soyundan gelenlerin çocukları okuyabiliyor. Yalnızca Sayın Ateşyan değil, diğer dini azınlıkların temsilcileri de dediler ki “Türkiye’de bir vesile ile bulunan gayri müslimlerin çocukları bu okullara kabul edilmiyorlar. Onlar da bizim okullarımıza gidebilsin. Kendi cemaatimizin okullarında, kendi azınlığımıza mensup insanların dinleri etnik kökenleri ne olursa olsun okumalarını istiyoruz.” Ben de bunu insani açıdan çok olumlu buldum. Ki o toplantı yapıldığı sırada “Türkiye’de yaşayan kaçak Ermeniler” tartışması sözkonusu değildi. Madem ki bu okulların açılmasına izin vermişiz, dışarıdan da gelmiş olsalar, bir sanatçı bir diplomat, bir işadamı çocuğu olabilir; onların çocuklarını bu okullara göndermelerinde şahsen bir mahsur görmedim.
Bakanlar Kurulu’nda bu konuyu açtım ben. Başbakanımız, “Çok olumlu bir düşünce. Türkiye’de bir vesile ile bulunanların çocuklarının bu okullara gitmesinde bir sakınca olmasa gerek” dedi ve Milli Eğitim Bakanı’na da talimat verdi. “Gerekirse yeni bir yönetmelik çıkarın. Azınlıkların ve dini cemaatlerin yanısıra bir geçici maksatla da olsa Türkiye’de bulunan ailelerin çocukları da bu okullarda okuyabilsin” dedi. Sanırım bu konuda iyileştirme olacak.
Sadece “Kaçak Ermeni çocuklar” denirse bu bizim amacımız değil. Fakat bu okullarda bir vesile ile okumalarından Türkiye’ye zarar gelmez. İnsani açıdan bakarsak onların çocuklarını da bu okullara gidebilmeli gerektiğini düşünüyorum şahsen