Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Ermenistan Anayasa Mahkemesi'nin kararını iyi niyetli görmediklerini belirtti. Krizin perde arkasını anlattı.

Süreci İki Kelime Tıkadı

Münih Konferansı'na katılmak üzere Almanya'ya giderken uçakta Türk gazetecilerin sorularını cevaplayan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Suriye ve İsrail arasında arabuluculuk ve Türkiye Ermenistan arasındaki açılım süreci konularında açıklamalar yaptı. Bakan Davutoğlu, Ermenistan Anayasa Mahkemesi'nin kararının protokolü yok etmediğini, ancak yaraladığını, sakatladığını söyledi.

KARABAĞ POZİTİF ETKİ YAPAR

Ermenistan Anayasa Mahkemesi'nin kararını "iyi niyetli görmediklerini" ifade eden Davutoğlu, kendisinin Ermenistan Dışişleri Bakanı Edward Nalbantyan'a da "Adeta görüşme sürecinin başına dönmüş olduk" şeklinde tepkisini ilettiğini belirtti. Karabağ'da sağlanacak ilerlemenin sürecin önünü açacağını belirten Davutoğlu, "Böylelikle Türkiye'nin adım atması mümkün hale gelir" diye konuştu. Karabağ sorununun çözüm süreci ile protokolün paralel ilerlemesinin süreci pozitif etkileyeceğini kaydetti. Davutoğlu, Ermenistan'ın iyi niyetini gösteren adımlar atması gerektiğini dile getirdi.

ARABULUCU YİNE TÜRKİYE OLUR

Bakan Davutoğlu, bir soru üzerine Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad ve İsrail Başbakanı Netanyahu'nun iki ülke arasındaki barış görüşmelerinin yeniden başlaması konusunda son açıklamalarını da değerlendirdi. Türkiye'nin görüşmelerde arabulucu olması konusunda Suriye'nin tavrının net olduğunu vurgulayan Davutoğlu, İsrail'in de karşı olmadığını hatırlattı. İsrail ve Suriye arasında görüşmelerin yeniden başlaması halinde, Türkiye'nin tartışmasız tarafsız arabulucu olacağını söyledi.

SÜRECi TIKAYAN iKi KELiME!

Türkiye-Ermenistan açılım süreci, Ermenistan Anayasa Mahkemesi'nin imzalanan protokoller Meclis'e sunulmadan verdiği karar nedeniyle sıkıntıya girmişti. Türkiye, mahkemenin kararının "Protokol"de muğlak bırakılan hususlarda dengeyi Ermenistan lehine bozduğunu ileri sürüyor. Protokollerde "bölgesel istikrar", "uluslararası sınırların tanınması" ve "tarih komisyonunun kurulması" ifadeleri, "yapıcı muğlaklık" olarak adlandırılan bir şekilde her iki ülke kamuoyları dikkate alınarak kaleme alınmıştı. Ermenistan Anayasa Mahkemesi'nin kararı, "soykırımı" konusunun tarih komisyonunda ele alınmasının önünü tıkar nitelikte ve diğer adımlarda da Erivan yönetiminin onayını zorunlu kılıyor. Türkiye, Anayasa Mahkemesi'nin kararını süreci başa döndürmek olarak yorumluyor ve Ermenistan'dan Türkiye'nin somut ilerleme sağlayabilmesi için iyi niyet adımları atmasını istiyor. Bunların başında da Karabağ sorununda barış iradesinin somut olarak ortaya konmasını istiyor. AGİT Minsk Grubu'nun barış girişimine Ermenistan'ın uymasını bekliyor. Ancak diplomatik kaynaklar, Ermenistan'ın somut adımlar atmak bir yana, sorunu daha da tıkayan bir yaklaşım içerisine girdiğini ve Rusya'nın bile tepkisini üzerlerine çektiğini dile getiriyorlar. Protokollerde adları geçmediği halde açılıma "Karabağ" ve "soykırımı" damgasını vuruyor ve iki ülkenin takdir toplayan açılımlarının önünü tıkıyor.