Komşumuz Ermenistan - Haber Arşivi 2001-2011
28 Kasım 2024 - Հակական տոմար - Տարի : 4517 / Ամիս : Տրե / Օր : Սիմ / Ժամ : Լուսափայլ

Haber Arşivi 2001-2011 :

23 Ocak 2010  

Komşumuz Ermenistan -

Komşumuz Ermenistan

8 sınırdaş komşumuzun toprak ve nüfusça en küçüğü ve en yoksulu Ermenistan Cumhuriyeti’dir. 20 yıl önce bağımsızlığına kavuşan Ermeniler, Türkiye ile normal ilişkiler kurmak dirâyetini gösterselerdi, bugün 6 milyon nüfuslu, refah ve bolluk içinde, hattâ AB üyesi bir devlet sahibi idiler. Bunu beceremediler.

Sanatkâr, tüccar, müteşebbis, zeki, üstelik 1000 yıl Türklerle ortak yaşamış bir milletin bu beceriksizliği hayrete değer. Ama zekâ başka, akıl başkadır. Akla dönüşemeyen zekâ insanın başına belâ açar.
Ermenilerin böylesine bir belâya düşmelerine sebep, onları yoldan çıkaran, azdıran Batı devletleridir: Rusya, Fransa, İngiltere, Amerika, İsviçre vs.
Doğu Anadolu’da bağımsız devlet ham hayali ile, her türlü nimet ve faaliyetine katıldıkları devletlerine başkaldırdılar. 1915’te büsbütün azıtıp yüz binlerce Kürt, Türk, Azeri, Çerkes’i öldürdüler. İstanbul’da bile patırtı çıkardılar. Biz Çanakkale’de ölüm kalım savaşında iken, Kafkaslar’da bozguna uğramış 3. Ordumuzu arkasından vurdular. Berlin’de Almanya savaş bakanlığı ve İstanbul’da harbiye nezâretinde başkomutan (vekili) Enver Paşa’nın Genelkurmay Başkanı General Bronsart fon Selendorf Paşa, savaş bölgemizdeki Ermenilerin Beyrut, Haleb, Şam, Musul, Bağdad gibi daha şenlikli eyaletlerimize gönderilmelerini istedi. 1915 Mukaatelesi budur.

Bu mukaateleyi Ermeniler katliam, hattâ soykırım yutturmacası hâline getirdiler. Hedefleri Türkiye’yi sıkıştırıp dolandırmaktır. Sınır açılırsa refaha kavuşacaklardır ama, Amerika’daki 4 milyon zengin Ermeni, akıllarını çeliyor. Bunlar 1915 ninnileri ve masalları ile yatıp kalkmışlardır. İşte şimdi Ermenistan, daha dün -saygın kişilerin huzurunda- attığı imzayı, verdiği sözü çiğneyip kıvırtıyor.
Kemânî Serkis Efendi Kılıçyan (İstanbul 1885-Paris 12 Aralık 1944), Mütâreke’de -ihtimal Taşnak baskısı ile- Türklere sataşmak cürmünü irtikâb etti. Kurtuluş Savaşımız sonunda İstanbul’dan kaçıp Paris’e gitti, orada öylesine bir pişmanlık ve hüsrân içinde öldü ki, bugün bile dillerden düşmeyen ünlü Nihâvend Şarkı’sını besteleyerek yürekler yakan yanılgısını dile getirdi: Kimseyê etmem şikâyet, ağlarım ben hâlime/Titrerim mücrim gibî bakdıkca istikbâlime/Perde-î zulmet çekilmiş korkarım, ıkbâlime/Titrerim mücrim gibî bakdıkca istikbâlime.





Bu haber kaynağından gelmektedir.

Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.

Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com
+