07 Ocak 2010
Fransa'nın Lyon kentinde Ermeni diasporası ile Türkiye kökenli yurttaşların dikkatle izlediği Sırma Oran davası sonuçlandı. Kendisine “ayrımcılık yapıldığı” savıyla mahkemeye giden Sırma Oran, 1500 Euro para cezasına çarptırıldı.
FRANSA'da yerel seçimlerde Yeşiller Partisi'nden aday olan Prof. Baskın Oran'ın kızı Sırma Oran, Villeurbanne Belediye Başkanı Jean-Paul Bret tarafından, “Ermeni soykırımını kabul edip etmediğinin” sorulması üzerine adaylıktan çekilmişti.
Kendisine yapılanın diğer adaylara yapılmadığını ve bunun ayrımcılık olduğunu söyleyen Oran, Villeurbanne Belediye Başkanı Jean-Paul Bret aleyhinde “ayrımcılık” davası açmıştı. Lyon Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmanın karar gününde Sırma Oran'ın talebi, mahkeme tarafından reddedildi.
Mahkeme Başkanı, “Siyasal partiler seçim dönemlerinde liste oluşturma eylemini serbestçe yaparlar ve politik olarak ceza mahkemelerinin konusu olamazlar” dedi. Bu konuda danıştay kararı bulunduğunu hatırlatan mahkeme, Bret'in aday belirlerken politik sorular sorabileceğini ifade etti.
Mahkeme Başkanı, “Lyon'da soykırım anıtına karşı gösteri yapıldığını ve Sırma Oran'ın da 'Soykırım yoktur' pankartının açıldığı bu gösteride bulunduğunu” belirterek, “Fransa yasaları soykırımı kabul etmektedir. Bret'in Sırma Oran'a bu soruyu sorma hakkı vardır” dedi.Sırma Oran, Fransa'da Ermeni iddialarını kabul etmediği gerekçesiyle mahkum olan ilk Türk oldu. Daha önce Türkiye'nin Paris başkonsoloslarından Aydın Sezgin hakkında da dava açılmış ancak diplomat olduğu için dava düşmüştü.
Dünyanın en saygın tarihçilerinden Profesör Bernard Lewis de, 16 Kasım 1993'te Le Monde Gazetesi'nde yayınlanan röportajında, “soykırım” tezinin “tarihin Ermeni versiyonu” olduğunu belirtip “Türkler de eşit ölçüde acı çekti ve yok edildi. Türk belgeleri imhaya değil, tehcire işaret ediyor” demişti. Ermeni diasporasının Fransa'da açtığı dört davanın üçü reddedildi. Son davada mahkeme, Lewis'i 1 franklık sembolik bir tazminata mahkum etti. m Arzu Çakır Morİn
Sırma Oran: Utanç verici bir karar
SIRMA Oran “Utanç verici bir karar. Bu karar yenir yutulur gibi değil. Mahkeme benim anlattıklarımı kesinlikle dinlemedi. Fransız olarak geldim ve Tük orijinli olduğum için bana soru soruldu. Bu ayrımcılıktır. Politikada ayrımcılık artık bitmeli. Her Fransız vatandaşının eşit Fransız olduğunu, bazılarının eksik ya da üstün olmadığını bütün dünyaya göstermek istiyorum. Ama hâkim sağır gibiydi, beni hiç dinlemedi. Ben de sesimi duyurabileceğim yere kadar, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne kadar gideceğim. Beni dinleyen birini bulana kadar devam edeceğim” dedi.