ABD Türkiye'ye Emir Veremiyor - Haber Arşivi 2001-2011
28 Kasım 2024 - Հակական տոմար - Տարի : 4517 / Ամիս : Տրե / Օր : Սիմ / Ժամ : Առագոտ

Haber Arşivi 2001-2011 :

29 Aralık 2009  

ABD Türkiye'ye Emir Veremiyor -

ABD Türkiye'ye Emir Veremiyor

Araplara sırtını çeviren Türkiye yepyeni bir çehre kazandı. Kürt meselesinde ilerleme kaydediliyor, Ermeni sorunu yoğun bakıma alındı. Türkiye'nin bölgedeki rolü güçleniyor...

Yeni yıl yaklaşırken, gazeteciler mesleki eğilimlerinden hareketle en önemli isimlerini ve olaylarını seçmek için bir önceki yılı gözden geçirir. Bu zor bir iştir. Doğulu bir gazeteci konuları Ortadoğu üzerinden değerlendirir. Yılın adamı olarak Türkiye'den Başbakan Tayyip Erdoğan başını uzatıyor.

Bir zamanlar Avrupa'nın hasta adamı sayılan Türkiye dünyanın sağlıklı adamı haline gelmiş durumda. İslamcı Tayyip Erdoğan'ın iktidara gelmesinden 7 yıl sonra Anadolu ülkesinde sevindirici gelişmeler yaşanıyor. Eskiden değersiz olan Türk Lirası güçlü bir para birimi haline geldi. Mustafa Kemall Atatürk'ün imparatorluğu yaşanabilir kılmak için küçültmesinden bu yana Ankara'nın uykusunu kaçıran
Kürt meselesi, Türkiye'de de Kuzey Irak'ta da sorun olmaktan çıktı. Ermeni meselesinde kanayan yara yoğun bakıma alındı.

ABD artık emir veremiyor

Suriye'yle daima karmaşık olan ilişkiler, Hatay'la ilgili düşmanlık noktasından sınırların her geçmek isteyene açıldığı bir noktaya vardı. İran'la tarihsel olarak düşmanlığa dayalı rekabet ilişkileri, her yerde ve özellikle de çatışmanın en şiddetli ve kapsamlı mevzileri olan Orta Asya'da eşgüdüme dönüştü. İsrail'le organik ilişkiyse, Türkiye'nin müttefik ve arabulucu olarak rolünün iptal edildiği nesnel ilişkilere düşürüldü. ABD'yle ortaklık baki, ancak ilişkiler artık önceki 50 yılın aksine Amerikan emirlerine değil, Türkiye'nin izin verip vermemesine göre ilerliyor.

İngiliz dergisi The Economist Türkiye'nin son dönemdeki politikalarını Yunanistan da dahil bütün komşu ülkelerle sorunları 'sıfırlamak' olarak özetliyor.

Peki ne oldu? Erdoğan söylemi değiştirdi. Türkiye'ye başörtüsünü aşan, dünyaya da ötekini kabul eden bir İslam sundu. 'Demokratik laiklik' Kürtlere kendi dilerinde konuşmayı yasaklarken, Erdoğan kültürü canlandırarak kapıları açtı.

Erdoğan siyasete fanatiklikten geldi. Karadeniz'de yoksul ailenin çocuğu olarak doğdu ve İstanbul'da kabadayıların semti Kasımpaşa'da büyüdü. Burada limonata sattı ve futbol takımına katıldı. Marmara Üniversitesi'nde iktisat okumadan önce imam hatip lisesine girdi. 1994'te İstanbul belediye başkanı seçildi, ekonomik açıdan sarsılmış kente değişim vaat etti ancak 1997'de yaptığı bir konuşma nedeniyle cezaevine girdi. Sonrasında AKP'yi kurdu ve genel seçimleri kazandı. Fakat başbakan olmak için siyasi yasağının dolmasını beklemesi gerekti.

Fanatizmi azaldı, açılım eğilimi arttı

İnsanlar iktidara geldiğinde daha da fanatikleşirler. Fakat Erdoğan iktidara geldiğindey açılım eğilimi arttı. Bir zamanlar 'Avrupa Hıristiyan kulübüdür' diyen bu adam AB'ye üye olmak istedi, Avrupa liderlerini sıkıntıya soktu, laik Fransa ve Almanya'nın kafasını karıştırdı. Demokratik yasaların uygulanmasına, cezaevlerinde işkencenin kaldırılmasına ve 40 bin kişinin ölümüne yol açan Kürt ihtilafını sonlandırmak için Kürtçe eğitimin önünün açılmasına hız verdi.

Mustafa Kemal günlerinden bu yana, Türkiye'nin siyasi ve sosyal iskeletinin özünde bu derinlikte bir değişim yaşadığını sanmıyorum. Ayrıca Erdoğan'ın bütün bunları diplomasiyle başarması da ironik. Örneğin Tahran'ın eski belediye başkanı ve şu anki İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecad daha fazla aşırılığa yönelip, kendisini hem reformcularla hem de neredeyse bütün komşu ülkelerle çatışma içinde buldu. Bu sırada ilk dış ziyareti için Türkiye'yi tercih eden ABD Başkanı Barack Obama Erdoğan'ın bölge sorunlarında oynayabileceği role vurgu yapıyordu.

Golan'ı boşaltma görevi de onun

Bu, Arap dünyasına sırtını çeviren eski Kemalist Türkiye'nin sunduğundan tamamen farklı bir tablo. İmparatorluktan doğmuş cumhuriyet bütün Doğulu çevrelere karşı Batı'yla sınırsız ittifaka girmiş, Sovyetler'e çevrilmiş füzelerin yerleştirildiği bir NATO ülkesi haline gelmişti.
Erdoğan'sa, Ermenilerden Yunanlılara ve Avrupalılara kadar acı hatıralara sahip zihinlerde Türkiye'ye farklı bir imaj kazandırmaya çalışmaktan vazgeçmedi.

Avrupa'ya, Tuna nehrinin öteki yakasına asker göndererek değil, aileden biri olarak gitmek istedi. Anadolu ülkesinin yöneticisi Lübnan hükümetinin kurulması da dahil olmak üzere her konuda arabuluculuk yapıyor. Kendisine havale edildiğini hiç kimsenin doğrulamayacağı tarihi bir misyon da, Golan Tepeleri'nin boşaltılmasıdır. Erdoğan yılın adamı





Bu haber kaynağından gelmektedir.

Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.

Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com
+