27 Aralık 2009
SU TV'den Ermenice haber Yarın başlayacak olan bülten için oldukça heyecanlı olan Boz, kendisini Erivan'da yabancı hissettiğini belirterek, 'ben Türkiyeliyim' diyor. Melisa Boz'un bültenle hedefi
ise 'Artık 'öteki' olmamak'
Türkiye ile Ermenistan arasındaki sınır 16 yıldır kapalı ama toplumlar arasında zihinsel sınırları yıkmak için birbiri ardına adımlar atılıyor. TRT'nin bir süre önce başlattığı Ermenice radyo yayını ve internet sitesinin ardından 'Alevi kanalı' olarak bilinen ve uydudan yayın yapan SU TV, 28 Aralık Pazartesi'nden itibaren her akşam saat 20.00'de Batı Ermenicesi ile haber bülteni yayınlamaya başlıyor. Bülteni Bursa'da oynanan Türkiye-Ermenistan futbol maçında Ermeni milli takımının çevirmenliğini de yapmış bir Türkiye Ermenisi olan Melisa Boz (26) sunacak. İki bölümden oluşacak olan haber bülteninde, Türkiye haberlerinin yanı sıra, Ermenistan'ı ve Türkiye'deki Ermenileri ilgilendiren haberler sunulacak. Çalıştığı kanalda ziyaret ettiğimiz Boz'un sorularımıza yanıtları şöyle:
- Biraz geçmişinizi anlatır mısınız?
Aslen Sivaslıyım ama İstanbul Kurtuluş'ta doğdum ve büyüdüm. Ailem ekonomik nedenlerle göç etmiş İstanbul'a. Liseye kadar Türkiye'deki Ermeni okullarında okuduktan sonra, burada istediğim yeri kazanamayınca okumaya Ermenistan'a gittim. Erivan Devlet Üniversitesi'nde İngiliz Dili Edebiyatı ve pedagoji eğitimi aldım. Erivan'da 5 yıl kaldıktan sonra bu yıl Türkiye'ye döndüm.
- Erivan'da Türkiyeli bir Ermeni kendisini nasıl hissediyor?
Ben Türkiye Ermenisiyim. Kendimi Ermenistan'da yabancı gibi hissettim. Bir Türk'ün düşünce yapısını taşıyorum. Sizinle beni aynı haber, dizi etkiliyor. Ten rengimiz bile sizinle daha çok benziyor Erivan'dakilere göre. Türkiyeli gibi giyiniyorum. Orada 100 metreden bakınca bana 'yabancı' diyorlardı. Burada kendimi yabancı hissetmiyorum. Ama 'Sivaslı Ermeni olur mu?' diye soruyorlar, işte buna sinir oluyorum. Sivaslı Ermeni olur!
- Türklerle Ermeniler arasındaki en hassas konulardan biri olan soykırım iddiaları konusunda ne düşünüyorsunuz?
Babam 'Bir çocuğun içine kin koyarsan asla mutlu olamaz' derdi. Bu nedenle bize böyle bir şey anlatılmadı. Onlar da bilmez zaten, bilmek istemezler. Yarına bakıyoruz biz. Ben böyle büyümedim.
'ERMENİ' KÜFÜRDÜ
Ben çocukken, Ermeni olmak küfür gibi bir şeydi burada. Noel en üzüldüğüm gün olurdu hep. Evimize 'Ermeni nasıl bir şey, bir görelim' diye gelip, bize bakıp gidenleri biliyorum. Ama artık bunlar değişti. Fakat üzülüyorum, Ermenilerle ilgili her sorunda 'beğenmiyorsanız gidin!' diye bir üslup kullanılıyor. Ama bir Türk'e asla böyle denmiyor. Ben ve biz buna çok içerliyoruz. Ben Türkiyeliyim. Burası beni ülkem! Ermenistanlı değilim ki? Nereye gidebilirim ülkemi bırakıp? Siz gidebilir misiniz burayı bırakıp bir yere? Bu, çok kırıcı.
E-MAIL'LERLE TEHDİT ALIYORUM
Bülten daha başlamadı ama çok sayıda tehdit geliyor bize mailler yolu ile. Ama bunların olacağını bekliyordum. Cesaretli birilerinin adım atması şart bir şeyler değişsin istiyorsak. Bunları göze aldım. Artık 'öteki' olmamak için bu bülteni yapmak istiyorum.