03 Aralık 2009
Ermenistan Dışişleri bakanı Edvard Nalbandyan, AGİT Bakanlar Konseyinde kendi ve Azerbaycanlı mevkidaşının konuşmaları sonrasında, Atina’da çalışan Ermeni gazetecilerin sorularını yayımladı. Haberi ‘Özgürlük Radyosu’ ilertmekte.
Bugün kendisinin ve Mamedyarov’un sert konuşmalar yaptıklarına ilişkin gözleme ilişkin olarak Nalbandyan ‘gerçekleri söylediğini, Azerbaycan tarafından AGİT bölgesindeki yükümlülüklerinin ihlal edildiğini, Azerbaycan tarafından yapılanmilitaris açıklamaların, Azerbaycan’ın gerçek düşüncesini gizlemekte olduğunu, Dağlık Karabağ sorunu müzakere sürecini tahrif ettiklerini, Ermeni tarfının açıklamalarınınsa Minsk Grubu eşbaşkanlarının açıklamalarıyla uyumlu olduğu’ şeklinde yanıtladı.
‘Ayalarca Madrid belgesi etrafında müzakerelerde bulunduğumuzu söylüyoruz; Azerbaycan böyle bir belgenin, önerilerin olmadığını söylüyor…Fakat böylesi bir belgenin olduğu, Madrid belgesi çerçevesinde müzakerelerin yürütüldüğü sonra ortaya çıkmakta. Bu hem Moskova, hem de Helsinki deklerasyonunda var’ diyen Dışişleri bakanı sözlerine şöyle devam etmekte: ‘Helsinki Bakanlar Konseyi çerçevesinde yapılan deklerasyonlar, müzakerelerin devam etmesi işinde önemli rol oynadılar; çünkü Helsinki deklerasyonlarını biz memnuniyetle karşıladık. Herşeyden evvel 56 ülke bakanlarının deklerasyonu, burada biz de Azerbaycan da yer almakta. Kendileri veto kullanmadılar, fakat hemen sonrasında deklerasyonu başaşağı etmeye ve hatta deklerasyon aleyhine ifadelerde bulundular. Orada üç eşbaşkan ülke dışileri bakanlarının deklerasyonu oldu, ki bu da aynı tarzdaydı ve AB tarafından yapılan deklerasyon da. Bu üç deklerasyon, müzakereler için önemli aşamaydı. Bugün ve dün kabul edilen deklerasyonlarla… kader tayini hakkı, güç kullanmama ve güç tehdidi uygulamama ilkeleri Azerbaycan tarafından ilk kez teyid edildi’ dedi Dışişleri bakanı.
‘Karar verme zamnının geldiğine dair beklentilerin ne kadar adil olduğuna dair soruya Nalbandyan şu şekilde yanıtladı: ‘İlerleme için zaman çoktan geldi…Biz ne dediysek bugün de tekrarlayabiliriz ve bu gerçeklik. Bugün Madrid belgesi kriterlerinden sadece bazılarını değerlendiriyoruz. Belgede yer alan bazı kriterlere karşı belli bir tutum var. Bu uzun bir yol fakat tabii ki, biz bu yolu gitme kararındayız. Müzakereleri sürdürme, son dönemde iki devlet başkanının buluşmaları sayesinde oluşan olumlu dinamiği koruma arzusundayız’ dedi Nalbandyan.
Müzakerelerin devamına ilişkin olarak, eşbaşkanların bölge ziyareti sonrasında bunun kesinlik kazanacağını ifade etti Nalbandyan.
‘Karabağ’ın müzakerelere doğrudan katılımını tüm buluşmalarda önemsediklerini’ belirten Nalbandyan, Karabağ’ın katılımı olmadan herhangi bir mutabakata varmanın imkansız olduğuna dikkati çekmekte. Nalbandyan ‘Çünkü sorun Karabağ ve Azerbaycan arasında, Ermenistan’saçözüm bulmak amacıyla bu sürece destek olmaya çalışıyor’ dedi.
Ermenistan Dışişleri bakanı, Türk mevkidaşıyla buluşmasında Dağlık Karabağ sorununa değinmediklerini belirterek ‘Karabağ sorunu ve Ermeni-Türk ilişkilerinin normalleşme sürecinin, bu iki sürecin birbirine bağlama denemeleri, süreçlerden hem birine hem de öbürüne sadece zarar verir’ dedi.