09 Kasım 2009
Turkiye ile Ermenistan arasında 'bahar ruzgarları' eserken, adeta zil çalıp oynayanlara söyle yazmıstım: 'Ermeni açılımına fazla guvenmeyin. Bu adamlar, aramızdaki sorunları çözme niyetinde olsaydı, bunu yıllar önce bitirirdi.
Evet; haftalar önce yazdıklarımın yine arkasındayım.
Ermenistan; bu soykırım safsatasını, kendisine adeta bir 'yasam biçimi' yapmıstır. Bir bakıma, dunya kamuoyunda 'var olus' sebepleri budur.
Ekonomi, kultur, spor, bilim ve edebiyatta , dunyaya kendilerini kabul ettiremeyen bu devletin, tek dayanagı 'soykırım' yalanıdır. Bununla sempati toplayıp, bununla kendilerini acındırıyorlar.
Yani:
1- Ermenistan, Turkiye ile protokol imzalasa bile, bunun yururluge girmesine, ulke dısındaki (özellikle Fransa ve ABD'deki) diaspora izin vermez. Çunku; kendi yağıyla kavrulamayan ulkeyi, ekonomik olarak bunlar besliyor.
2- Ermenistan, soykırım yalanından vazgeçemez. Ermenistan İsviçre'deki bu imzayı Rusya ve ABD'nin baskısıyla 'kerhen' atmıstır. (Zaten; imza töreninde Bizim bakan Ahmet Davutoğlu gulerken, Ermenistan Dısisleri Bakanı Nalbandyan'ın yuz ifadesinden bu çok kolayca anlasılıyordu.)
3- Ermeniler önce; tazminat, ardından da toprak talebi pesindeler. (Toprak deyince; gelip Turkiye'ye yerleseceklerini falan zannetmeyin. Bunları da paraya çevirip, kendilerine gelir sağlamayı planlıyorlar)
Biz; topraklarımızdaki kiliselelerini onarıp, törene de herkesi davet ederken, Ermeni asıllı Fransız sarkıcısı Charles Aznavour İtalya'daki konserinde, Turkiye'den toprak istedi.
Lubnan'daki Ermeni patriği I. Aram, 'Önce tazminat, sonra soykırım' diyor.
Gelin, gerisini siz dusunun...
***
Peki Turkiye ne yapacak?
Turkiye'nin attığı adım yanlıs mı?
Tabii ki, hayır...
Turkiye; uluslararası alanda, 'masadan kaçan taraf' olmadığını göstermek için, bunu yapmak zorundaydı.
Ancak durumun bu sonuçlara varacağını tahmin edebiliyor muydu?
İste orasını bilmem...
Yani sözun özu su: Turkiye, 10 parmağını mum yapıp yaksa, bunlara yaranamaz.
Ayrıca; Ermenistan, Azerbaycan'a ait isgal ettiği Karabağ'dan kolay kolay çekilmez. Bunu ancak; Rusya isterse yapar. Yoksa 'Turkiye ile anlasma yaptı' diye değil...
Kurban fırsatçılarını durdurmanın yolu!
Gunlerdir okuyoruz; yaklasan Kurban Bayramı'yla birlikte, kurbanlık fiyatlarında korkunç bir artıs göze çarpıyor.
Bu konuda ben de; bir-iki yazı yazıp, sebeplerini sıralamaya çalısmıstım.
Bana göre; fiyat artısındaki en buyuk sebep, 'Kurban Fırsatçıları'dır.
Bu adamlar; 'Kurban kesemeyen, zaten kesemiyor. Kesecek olan ise, mecburen istediğimiz parayı verir' mantığı içindeler...
***
Bence bu fırsatçılara dersini vermek çok kolay, ama bu iste birlik olmak gerek.
Bu yıl kurban kesmeyip, 'parasını bir vakfa veya hayır kurumuna bağıslamak daha yerinde olur' dusuncesindeyim.
Hem adağınız yerine gelir, hem saatlerce kurban kesme kuyruğunda bekleyip, ustune ustluk kavga etmezsiniz, hem de bu fırsatçılara prim vermemis olursunuz.
Benden söylemesi, karar sizin...