15 Ekim 2009
1915'i soykırım olarak tanımak önemli olsa da, bu konunun Ermenistan'la Turkiye arasındaki tarihi anlasmanın önune geçmemesi gerek
Osmanlı İmparatorlugu nun son yıllarında 1915-18 arasında bir milyondan fazla Ermeni katledildi. 1. Dunya Savası’nın bu kanlı dönemi, sadece kurbanları onurlandırmak için degil, aynı zamanda gelecek nesillerin ders alması açısından soykırım olarak tanınmalı ve böyle hatırlanmalı. Fakat bu olaylar Turkiye ve Ermenistan’ın geçen cumartesi Zurih’te yeniden diplomatik iliski kurulması ve sınırların açılması yönunde imzaladıkları tarihi protokolleri onaylamalarını engellememeli. Ermenistan’ın, Turkiye’nin muttefiki olan Azerbaycan’la gergin iliskileri de yakınlasmayı rayından çıkarmamalı. Ermenistan ve Turkiye’nin meclisleri, ABD Dısisleri Bakanı Hillary Clinton’ın yardımıyla sonuca ulastırılan anlasmaları onaylamalı; zira uzlasma iki ulusun da çıkarına.
Tarih komisyonu yuzlesme fırsatı
Katliamlar Ermeniler açısından acı verici bir mesele; Turkiye ve ABD’nin soykırımı tanımaları konusundaki çabalarında basarısız olmus diyaspora açısından özellikle acı verici. Bu anlasılır bir durum ve diyaspora Turkiye’ye herkesin önunde doğru bir biçimde hesap vermesi için baskı yapmaya devam etmeli. Bazı Ermeniler, protokollerin öngörduğu sekilde katliamın tarafsız’ olarak arastırılması için tarih komisyonu kurulmasının Turkiye’nin tarihini reddetmeye devam etmesinin aracı olmasından korkuyor. Biz de anlasmanın bu kısmından endiseliyiz, ancak komisyonun nihayetinde her iki tarafa da konuyla birlikte yuzlesme fırsatı sunacağını umuyoruz.
Bu arada Turkiye de, sınırın açılması anlasmasını mecliste onaylamak için Ermenistan’ın Karabağ’dan çekilmesini sart kosmamalı. Bu bölge, çoğunlukla etnik Ermenilerin yasadığı ve 1993’ten bu yana Ermenistan tarafından isgal edilen bir Azerbaycan toprağı. Esasında Turkiye’yle Ermenistan’ın ikili iliskilerinde bir yumusama, Ermenistan’la Azerbaycan arasındaki meselenin çözumunu de kolaylastırmalı. Ermenistan kendisini daha guvende hissederse daha esnek davranabilir.
Milliyetçilere doğru mesaj veriliyor
Tum muzakerelerde olduğu gibi, hareketsizliği kırmak istiyorlarsa iki tarafın da önemli konularda verici olması gerekiyor. Ermenistan ekonomik açıdan boğulmus durumda. Açık sınırlara ve Batı Avrupa yönelik bir yasam hattına duyduğu ihtiyaç, 2008’deki Gurcistan savasında ana ticaret rotası kapandığında ortaya çıktı. ulke, içeride geleceğini göremeyen en parlak evlatlarını kaybediyor. Turkiye de Avrupa’yla daha fazla entegrasyon, AB’ye katılım pesinde ve Ermenistan bu yolda önunde duran konulardan biri; Turkler daha iyi bir gelecek için geçmisleriyle yuzlesmek zorunda.
Neyse ki, Turkiye ve Ermenistan liderleri bunu anlıyor ve pazarlık masasında (ve futbol stadyumunda) aldıkları siyasi risklerden dolayı onları alkıslamak gerek. Turkiye Cumhurbaskanı Abdullah Gul geçen yıl, iki ulkenin milli takımlarının Erivan’da oynadığı Dunya Kupası eleme maçına gitmisti, simdi de Ermenistan Cumhurbaskanı Serj Sarkisyan Turkiye’deki maça gitmeyi planladığını söyluyor. İki liderin sportmen ruhu her iki ulkedeki milliyetçilere doğru mesajı gönderiyor.