Trabzon da ayin krizinin yankıları surerken yerel basında ikiye bölundu. - Haber Arşivi 2001-2011
05 Mayıs 2024 - Հակական տոմար - Տարի : 4516 / Ամիս : Ահեկան / Օր : Ահրանք / Ժամ : Առագոտ

Haber Arşivi 2001-2011 :

18 Ağustos 2009  

Trabzon da ayin krizinin yankıları surerken yerel basında ikiye bölundu. -

Trabzon da ayin krizinin yankıları surerken yerel basında ikiye bölundu.

Ayin krizine yazarlar ne dedi?

Trabzon da ayin krizinin yankıları surerken yerel basında ikiye bölundu. Gunebakıs Gazetesi Yazarı Ulas Özdemir, bugun ki köse yazısında ayin yapılmalı’ derken Basbakan Erdogan’ı göreve çagırdı.

Ayinin yapılmasını öneren bir diğer gazeteci de Ekspres Gazetesi Yazarı Hasan Kurt’tu. Kurt da yazının buyuk bölumunu Sumela’daki ayin krizine ayırdı ve Sumela Manastırı Ayine Açılmalı dedi.

Karadeniz Gazetesi’nden Asım Kemal Guner ise Kıskırtıcılık” baslığı altında uygulamanın doğru olduğunu savundu.

Kuzey Ekspres Gazetesi Yazarı Hasan Kurt söyle yazdı :

Sumela Manastırı ayine açılmalı!

Toplumun önemli bir kesiminin bu görusume karsı olduğunu bilmeme rağmen, Sumela Manastırı’nın ayine açılmasını isteyenlerden biri olduğumu defalarca yazdım.

Yine yazıyorum.

Sumela Manastırı yılın belirli aylarında, gunlerinde ayine açılmalıdır.

Yunanlılar, Selanik’teki camileri kapatmıslar, yıkmıslar, tarihi Hamzabey Camii bakımsızlıktan yıkılmak uzere imis.

Evet, bunların hepsi doğru!

Yalnız Yunanistan’da değil Balkanlarda binlerce cami yıkıldı, talan edildi. Musluman nufus olduğu yörelerde bazı camiler ayakta kaldı.

Aslında biz de çok farklı bir sey yapmadık!

AKP iktidarı döneminde birileri tarihimizle yuzlesme’ söylemini ortaya attılar.

Altından Ermeni tehciri ve Kurt milliyetçiliği fıskırdı.

Bir de Pontusçuluk!

Tarihimizle yuzlesmenin bir baska yönu de Cumhuriyetle, Ataturk ile hesaplasma idi!

Bu hesaplasma zaman zaman sekteye uğrasa da hala devam ediyor!

Tarihçi değilim!

Ancak, tarihe ve geçmiste yasanan olaylara ilgi ve merak duyan biriyim.

Zaten bir konuda bilgi sahibi olmanın temelinde merak yatar.

Eğer meraklıysanız, arastırırsınız, irdelersiniz, okursunuz, gezersiniz az da olsa bilgi sahibi olursunuz.

Bende öyle yapıyorum.

Sumela olayı!

Dun bu satırları yazarken Trabzon Valisi Recep Kızılcık aradı.

Vali Kızılcık’ın siyasi görusunu bilmiyorum.

Bilsem de çok önemli değil.

Önemli olan sayın valinin icrası ve olaylara bakısıdır.

Vali Kızılcık, Sumela’daki olaylarla ilgili dusuncelerimi sordu.

Sayın valinin bu konuda bizi araması, görusumuzu sorması aslında farklılığını ortaya koymaktadır.

Bu ifadeleri, vali beye yağ’ çekmek için kullanmıyorum.

Vali bey benim göruslerimi tasvip eder veya etmez. Onu bilemem.

Önemli olan, vali beyin bu kentte yasayan, dusunen, irdeleyen, yazan insanların görusunu almasıdır.

sunu da söyleyeyim, bu isimler sağdan baksan bes soldan baksan dördu geçmez!

Belediye Baskanı Orhan bey ile de zaman zaman fikir alısverisinde bulunuruz.

Birileri ile görustuk diye, elestirilerimizi saklı tutmayız.

Trabzonlular bunu çok iyi bilir.

Sayın Kızılcık’a özetle sunları söyledim; Sayın valim, ben yıllardır Sumela’nın ayine açılmasını, bu mekanda yılda birkaç kez ayin yapılmasını savunanlardan biriyim. Bu konuda gerekçelerimi de yazdım. Ancak, meydana gelen olayda bir provokasyon olduğunu sezinliyorum. Turkiye Cumhuriyeti Devleti’nde Turk yasaları geçerlidir. Eğer yasalarımız Sumela’yı muze ve ziyaret alanı olarak belirlemisse, oraya gidenler bu yasalara uymak zorundadır. O nedenle bir guç gösterisini, propaganda izlenimi veren bu ziyareti ve ayin yapma isteğini maksatlı bir olay olarak değerlendiriyorum. Sumela’nın ayine açılması yasa ile veya hukumetin vereceği özel izinle olur. Sumela’da ayin yapılmalı, Trabzon’a dunyanın dört bir yanından binlerce, on binlerce insan gelmeli derken, bu isin yasalar çerçevesinde olmasından yanayım. Binlerce Hıristiyan, Suryani nasıl Efes’e, Hatay’a, Mardin’e, Urfa’ya gidiyorsa, Trabzon’a da gelmeli. Bu topraklarda yasayan insanların torunları bu toprakları ziyaret etmeli. Trabzon’dan bir uçak dolusu insan Kırım’da cami açılısına gidiyor ve orada ibadet yapabiliyorsa, birilerinin de buralara gelmesinden rahatsızlık duymamalıyız. Trabzon’u dunya kenti yapmak istiyorsak, bazı tabuları yıkmak zorundayız. Bugun bir Yunanlı, Rus veya bir baska milletten biri Trabzon’da bir mulk satın alıp yasayabilir mi? Yasar. İbadethane açmak isterse açabilir mi? Açar. Fransızların Trabzon’da otel yapmasına, isletmesine, Yunan’ın, Hollandalının bankacılık faaliyetinde bulunmasına, bir baska devletin vatandasının veya sirketinin bakkalcılığa soyunmasına, is merkezi açmazına, dağlarımızda maden aramalarına ses çıkarmıyoruz, tesvik ediyoruz. Tarihi ve dini bir mekanı ziyaret etmek ve orada ayin yapmak isteyenlere tepki gösteriyoruz. Yasak getiriyoruz. Diğer yandan inanç turizmi, dinler arası diyalog diyoruz. Sumela konusunda direnmemizin bir anlamı yok’.

Sumela ile ilgili görusum de dunden bugune bir değisiklik yok!

http://www.kuzeyekspres.com.tr/news_detail.php?id=10210

Gunebakıs Gazetesi Yazarı Ulas Özdemir'in çok ses getirecek, iddialı yazısı su sekilde:

BAsBAKAN ERDOĞAN SuMELA'DAKİ REZALETE SORUsTURMA AÇMALI

Basbakan Erdoğan, Sumela Manastırı’nda yasanan rezalete el koymalı. Hem de acilen! Çunku Basbakan’ın, Turkiye’nin farklılıkları Musevi, Ermeni, Suryani cemaatleriyle yemekte bir araya gelip, birlik ve beraberlik mesajları verdiği saatlerde, Sumela Manastırı’nda bir ötekilestirme’ kulturu hâkimdi.

Haberi aynen aktaralım:

Meryem Ana Yortusu kutlamaları kapsamında, Yunanistanlı ve Rus yaklasık 2 bin kisi, Sumela Manastırı'na çıktı. Manastır girisinde yaktıkları mumları duvar diplerini koymak isteyenlere görevliler izin vermezken, bırakılan mumlar, su dökulerek sönduruldu. Selanik Valisi ile Rus milletvekili, Meryem ve İsa'nın resmedildiği bakır islemeli bir objeyi önlerini alarak, özel kıyafetli din adamı esliğinde dua ve ilahi okumaya basladı. Bu sırada Trabzon Muzeler Muduru Nilgun Yılmazer, Meryem ve İsa resminin bulunduğu objenin önundeki duvar ustune konulan buyukçe mumu söndurdukten sonra, grubu burada ayin yapmamaları konusunda uyardı. Bulunduğu yerden, biraz daha ust kısma çıkan Yılmazer, dua ve ilahileri bitirmeleri için gruptakilere mudahale etti. Mudahale uzerine Yılmazer ile çevresindekiler arasında kısa sureli arbede yasandı. Görevlilerin mudahalesiyle, olay yatıstırıldı.”

Farklı din ve dildeki insanların yaktıkları mumlardan korkan, ilahi söylemelerinden tiksinen, ibadet yapmalarına engel olan devlet anlayısının bir tezahuruydu Sumela’da yasananlar! Sanki bu insanlar orada ayin yapsalar, dinimiz elden gidecek, Sumela, onların olacaktı. O mumları söndurmesek, ilahi okumalarını engellemesek, Sumela’dan tas dusup ayin yapanları öldurecekti.

Almanya’da Turkler’in cami açması için Hristiyan demokratlar eylem yaparken biz Trabzon’da bir ayine bile tahammul edemiyoruz. Gerekçe ne? Sumela tarihi yapıymıs, muzeymis, ibadete açık değilmis! Bir tabu anlayacağınız. Ve o tabuyu yıkamıyoruz…

Ne olur sanki o insanlar her yıl Sumela Manastırı’na gelip, ayinlerini yapsalar, yöre insanıyla kaynassalar, atalarının topraklarında hasret giderseler!

Ne olur?

Maalesef mantığın bittiği yerde, yıllardır topluma korku kulturunu asılayan devlet anlayısı baslıyor. Ve bu devlet anlayısına sahip Trabzon Muzeler Muduru Nilgun Yılmazer, bir burokrattan çok, guvenlik görevlisi edasına burunerek, olayların atesini daha yukseltiyor. Ayin yapmamaları konusunda ikna edemediği insanların ellerinden mumları alıyor, tartaklanıyor.

Devletin guvenlik görevlileri ise olayları seyrediyor!

Benim bildiğim, muzeler muduru, tarihi yapıları korur, restore eder, kontrolunu sağlar! Ayin yapmak isteyenlere de yasaları hatırlatır. Dinlemiyorlarsa, gerisi guvenlik guçlerinin görev alanına girer.

Basbakan’dan ricamız Sumela’daki rezaletle ilgili göruntuleri istetip izlemesi. Ve olayla ilgili sorusturma baslatması. Vali Bey’den ricamız da, Trabzon Muzeler Muduru Nilgun Yılmazer’e görev sınırlarının ne olduğunu hatırlatması.

Ters bir bakıs açısıyla olayı yorumlayım.

Velev ki, izin verilmeyeceğini bildikleri halde 2 bin kisi onlarca gazeteciyle birlikte Sumela’ya geldi. Amaçları zaten provokasyon olanların ekmeğine biz bu sekilde yağ surduk. simdi butun Yunanistan ve Rusya hatta dunya o olaylı göruntuleri izleyecek.

simdi daha mı iyi oldu?


http://www.gunebakis.com.tr/makale.php?id=2464&t=Basbakan_Sumela'daki_Rezalete_Sorusturma_Açmalı!

Karadeniz Gazetesi Yazarı Asım Kemal Guner'in yazısı ise su sekilde:

KIsKIRTICILIK


Sumela Manastırı’nda Yunanlı Ortodoks Kilisesi mensupları ayin yapmaya kalkıstı, Muzeler Muduru Nilgun Yılmazer görevini yaptı, bu zatlar da tepki gösterip Yılmazer’e saldıracak kadar kustahlastılar. Yılmazer’i bu tavrı nedeniyle kutluyorum. Yasaların kendisine verdiği yetkiyi hayata geçirme adına dik durusu alkıslanacak tavırdı benim için.

Bu utanmazlar ayin yapmak için bir de mum yakmıslar. Sanki babalarının çiftliği orası. Kilise mensubu vali, milletvekili ve diğerleri benim ulkemde çirkinlik dolu hareketler yapacak kadar kustahlasacaklar, biz de buna sessiz kalacağız öyle mi?

Turkiye Cumhuriyeti devleti bu yuzsuzler hakkında hemen sorusturma açmalı, hatta bunları zaman geçirmeden sınır dısı etmeli. Bu da yetmez, bir daha Turkiye’ye sokulmamalı bunlar. Burası onların cirit atacakları ve istedikleri gibi hareket edecekleri bir ulke değildir. Adam gibi gelip turistik gezi yapacakları ulkedir Turkiye.

Kultur ve din turizmi yapılmasına itirazımız yok, ancak ulkemin yasalarına uyacak sekilde hareket etmeli gelenler. Kendi dinimizi kıskırtıcılık olarak kullanan geri zekalılar yetmezmis gibi bu zirzoplar çıktı basımıza. Bu yuzsuzler bir de ne demisler bakın, Biz Pontusluyuz, Trabzonluyuz, atalarımız, dedelerimiz buralarda doğmus, buyumus.”

Ne yapalım simdi?

Bunları hatırlayan o beyniniz, Trabzon’un bu tip sorumsuz girisimlerde bulunulmayacak bir il olduğunu dusunemedi mi? Hatırlamıssınızdır ama isinize gelmemistir. Gelin bu tip kıskırtıcı görevilere soyunmaktan vazgeçin.

Sonra, Pontus, Trabzon, dedeler gibi sözleriniz size gelip benim ulkemde istediğiniz gibi ayin yapma hakkı tanımaz. Yasalara uyacaksın, uymazsan terk edeceksin bu ulkeyi. Trabzon kenti, insanıyla birlikte yureğini herkese açıp sevgi gösterecek, yemeğini paylasacak kadar misafirperver, onurlu ve erdemlidir. Adam gibi gelecekseniz gelin sevgi ile açtığımız kapımıza; aksi halde kendinize baska sov, kıskırtıcılık yapacak bir ulke bulun. Burası sizin zırvalıklarınızı sergileyeceğiniz ulke değildir. Aklınızı basınıza alın.

Vali, milletvekili olmussunuz ama adam olamamıssınız. Mudire hanıma saldıracak kadar kustahlasıp, ortalığı karıstıran milletvekili ve valiye bak! Sumela’da ayin yapma girisimi tam manasıyla kıskırtıcılıktan baska bir sey değildir.

Evet, bu vali ve vekilin yaptığı kıskırtıcılıktır. simdi Trabzon’a saldırı mekanizmasını isletmek için bekleyen dip kafalılara da gun doğdu. Ellerini ovusturup kentimize çesitli saldırılarda bulunmak için her turlu rezilliği yapacaklardır. Bu yola basvuranlara hep birlikte tepki koymalıyız. Memleketimiz, tarihi boyunca hep medeniyetler kenti olarak sayfalarda yer almıstır. Buna gölge dusurmeye kimsenin hakkı yoktur. Artık iç ve dıs mihrakların ulkemiz uzerinde oynadığı oyunlara karsı daha dikkatli olma zamanıdır.

http://www.karadenizgazete.net/haber_ayrinti.php?h_id=56461






Bu haber kaynağından gelmektedir.

Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.

Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com
+