Turkiye ile Ermenistan arasındaki 'futbol diplomasisi'nin ileriki maçları - Haber Arşivi 2001-2011
17 Kasım 2024 - Հակական տոմար - Տարի : 4517 / Ամիս : Տրե / Օր : Ասակ / Ժամ : Հոթապեալ

Haber Arşivi 2001-2011 :

09 Ağustos 2009  

Turkiye ile Ermenistan arasındaki 'futbol diplomasisi'nin ileriki maçları -

Turkiye ile Ermenistan arasındaki 'futbol diplomasisi'nin ileriki maçları

28 Temmuz'da, Ermenistan Cumhurbaskanı Sarkisyan, Ermenistan-Turkiye sınırı açılmadıkça Turkiye'ye gelmeyecegini açıkladı. 2008 Eylul ayında Erivan'a Ermenistan-Turkiye maçına gelen, 14 Ekim 2009'da yapılacak olan eleme maçı için de Sarkisyan'ı Turkiye'ye davet eden Abdullah Gul'e cevap olarak bu açıklamayı yaptı.

Eylul 2008'deki bu girisim, Aralık 2008'de de, yine en azından eyluldeki girisim kadar ses getirmis olan Ermenilerden özur dileyen Turk aydınlar tarafından da surdurulmustu. 2009'un ilk aylarında ise, 1990'lardan bu yana Daglık Karabağ bölgesinde suregelen kroniklesmis çatısmanın çözume kavusturulması için Ermenistan ile Azerbaycan arasında bir anlasmanın yapılmasını hedefleyen Turk diplomasisinin yoğun aktivitelerine sahit olduk. Öyle ki, 23 Nisan 2009'da Turkiye ile Ermenistan diplomatik iliskilerini normallestirmek için bir yol haritası uzerinde anlastıklarını dahi açıkladılar. Ancak o tarihten sonra Ermenistan ve Azerbaycan cumhurbaskanları arasında yapılan görusmelerde Dağlık Karabağ bölgesi konusunda bir çözume ulasılmasını sağlamadığından, Turkiye-Ermenistan yakınlasması da belirgin bir durgunluk içine girdi. Turkiye ile Ermenistan arasında futbol diplomasisinin yerinde saymaya baslamasına uzanan sureç 3 ana nedenle açıklanabilir.

İlk olarak, Turk-Ermeni yakınlasması surecinin bu yılın nisan ayına kadar devam eden ivme kazanması olgusunun o dönemki siyasî bağlamıyla iliskili olarak, özellikle Barack Obama'nın göreve gelmesinden sonra Amerikan yönetiminin değisimiyle birlikte değerlendirilmesi gerektiğini belirtelim. Aslında, Ankara hukumeti, Obama'nın baskanlık seçim kampanyaları sırasında vermis olduğu sözlerden dolayı, yeni Amerikan baskanının Kongre tarafından Ermeni Soykırımı tasarısının tanınmasını sağlamaya kadar gidebilecek bir tutum içine girmesinden çekiniyordu. Barack Obama, Devlet ve Birlik hakkındaki ilk nutkunda Osmanlı İmparatorluğu'nun son döneminde katledilen ya da bir ölum yoluna yollanan 1,5 milyon Ermeni'nin hatırasından söz etti ama soykırım sözunu dile getirmeksizin. Yine Obama, bu açıklamasından önce, Washington hukumetinin Turkiye'nin AB'ye uyeliği konusundaki desteğini belirgin bir sekilde dile getirdiği, devlet baskanı olarak gerçeklestirdiği ilk resmî ziyaretini de Turkiye'ye yapmıstı. Bu gelismeler, Amerika'nın Ermeni Soykırımı'nı tanıması riskinin olusturduğu, Turkiye'nin ustunde sallanan Demokles kılıcını ortadan kaldırmasa da Turk diplomasisinin kuskularını bir muddet için azalttı.

Son olarak, Turk-Ermeni yakınlasmasını Baku'nun guçlu çekinceleri de yıprattı. 7 Nisan 2009'da Obama Turkiye'deki resmî ziyaretini surdururken, Cumhurbaskanı Gul de Azerbaycan Cumhurbaskanı İlham Aliyev'e, kendisini Amerikan Baskanı ile surdurduğu Dağlık Karabağ konusundaki fikir alısverislerinin içeriği konusunda temin etmek için, telefon açmak zorunda kalmıstı. Turk-Ermeni yakınlasmasının Amerikan baskısı bağlamında aldığı yön konusunda kuskulu olan Azerbaycan Cumhurbaskanı aynı dönemde İstanbul'da suren Medeniyetler Birliği Forumu'na katılmayı reddetmisti. O zamandan bu yana suregelen yeni enerji koridorları hakkındaki görusmeler, Azerbaycan'ın stratejik pozisyonunu guçlendirdi. 13 Haziran'da imzalanan, doğalgaz ikmali konusunda fazlasıyla Rusya'ya bağımlı durumdaki Avrupa ulkelerine bir alternatif kaynak sağlayacak olan Nabucco petrol boru hattı antlasması, su an için bu girisime gerçek anlamda angaje olan tek uretici ulkenin Azerbaycan olduğunu gösterdi. Ancak Turkiye ve Avrupa'ya verdiği söz Azerbaycan'ın Rusya ile bir doğalgaz antlasması imzalamasını da engellemedi. Son derece yuksek bir önemi haiz olan bu buyuk enerji oyununda Turkiye, gelecekte muttefiki olan Azerbaycan'ı kollamaya daha da eğilimli olacak.

Sarkisyan, futbol diplomasisinin surmesi için somut adımlar talep eden son açıklamasıyla topu kendi yarı sahasından Turk tarafına atmıs oldu. Yine de, 14 Ekim tarihinde yapılacak olan maç Turkiye açısından sadece diplomatik açıdan önemli olmayacak. Olayı tumuyle futbol merkezli bir bakısla ele aldığımızda da göruyoruz ki; Ermeniler tum sansını yitirmis olsa da, sansı suren Turkler, neredeyse gunumuz Kafkasya'sının jeopolitik durumu kadar karmasık ve öngörulmez olan 2010 Dunya Kupası'na seçilmek için çok sıkı futbol oynamak zorunda kalacaklar.





Bu haber kaynağından gelmektedir.

Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.

Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com
+