08 Ağustos 2009
Igdır ve köyleri Ermeni zulmune en yogun maruz kalmıs yörelerden. 80 binden fazla insan katledilmis ama buna rağmen sehir tum guzelliği ve ihtisamıyla silkinip ayağa kalkmıs...
sehrin doğu girisinde yani Azerbaycan, İran ve Ermenistan dan gelen yolların kavsağında Turkiye’nin en yuksek anıtı karsımıza çıkıyor (43.4 metre). Anıt’ın fonunda da Ağrı Dağı’nın azametli görunusu... Iğdır ve köyleri 1915-1920 yıllarında Ermeni zulmune en yoğun maruz kalmıs yörelerden. Halkın buyuk kısmı (80 binden fazla) katledilmis; sağ kalanlar da yurtlarını terk etmek zorunda kalmıs... Bu sebeple, böyle bir Anıt Muze’nin Iğdır’da yapılmasına karar verilmis. Anıtın temelini, 7.2 metre yuksekliğinde Tepe-Kurgan olusturmaktadır. Suni tepenin ortasında yerlesen daire planlı salon içerisinde Ermenilerin katlettiği sehitlerin sembolik mezarı bulunmakta. Ortasında sehitlerin simgesel mezar tası olan bu salon, tepe içerisine yerlesen Anıt Muzesi’nin de merkezi kısmını olusturmaktadır. Ermeni vahsetine, açılan toplu mezarlara ait resim ve belgelerin sergilendiği salonu geziyor, bu milletin ne çileler çektiğini bir daha dusunuyor ve tarihimizi çok iyi bilmemiz gerektiğini bir daha anlıyoruz...
ERMENİLERİN GİREMEDİĞİ TEK KÖY
Iğdır’da bir meslektasımızın burosunda Ramazan Askan’la tanısıyoruz. Karakoyunlu ilçesinden, Ermenilerin giremediği, katliam yapamadığı tek köy bizimki diyor. Köyun kenarındaki butun evlerin damında seiger dedikleri mevziler varmıs. Buralarda devamlı nöbet tutulup, eskiya ve Ermeniler köye sokulmamıs.
Hatta köyun yakınında mevzilenmis bir alay, Ağrı Dağı’ndan gelen eskiyanın baskınına uğramıs; köyde eli silah tutan herkes gidip eskiyayı arkadan çevirerek, alayı kurtarmıs. Ankara’dan o zamanlar bu yiğit köye sancak gönderilmis, Iğdır’ın ilk okul binası da bu köyde yapılmıs... simdi ilçe olmus bu yiğit köyu, Karakoyunlu’yu görmeye gidiyoruz. Belediye Baskanı Ziyatali Deliktas’ı makamında ziyaret ediyoruz. Baskan genç ve dinamik. 1992 yılında ilçe olmus Karakoyunlu’yu kalkındırmak için çok çalısıyor. Altyapı çalısmaları tamamlanmıs, elektrik ve telefon hatları yeraltına alınmıs. Ermenistan sınırına 5 kilometre mesafede bulunan bu sirin ilçe de tarım ve hayvancılıkla geçiniyor, çok göç vermis. Baskan Ziyatali Deliktas bizi tarihi okul binasına ve Karakoyunlu mezarlığına göturuyor. 700 yıllık olduğu söylenen mezarlık çok bakımlı, adeta gul bahçesi yapılmıs.
Bazı mezarlar’da mezar tası yerinde koç heykeli bulunuyor. Belli ki koç gibi evlatlar buralarda defnedilmis. Mezarlığın bir kösesinde de sehitlik bulunmakta, Karakoyunlu sehitlerinin hatırası taze tutulmakta.
Baskan gezdiriyor, sonra da bahçede hazırladığı ziyafet sofrasına alıyor. Anadolu insanı sofrasına buyur etmeden bırakmıyor...
KAHVE SOHBETİ BİR BAsKA
Iğdır Valisi Saim Saffet Karahisarlı, bazı il yöneticileri ve biz basın mensupları...
Vali Beyin hos sohbeti yemeğe bir baska lezzet katıyor. Yemekten sonraki kahve sohbetine, Mahalli Sanatçı serif Baba (Muharrem Kılıçtek) de katılıyor.
ZENGİN MUTFAK, uNLu BOZBAs
uç ulkenin kulturu ile yoğrulan Iğdır’ın zengin bir mutfağı bulunmakta. Yöresel yemekler arasından Bozbas, Eksili Pilav, Katıkası ve Tas Köfte öne çıkmakta. Bozbas yemeğini öğrenmek için Zaman Karaduman ustayı dinliyorum. Kuzu eti doğranır, yıkanır; ayrı ayrı kaplara konur. Bir gun önceden ıslatılmıs nohut ve kuyruk ilave edilir. Bunlar kaynatılır, köpuğu alınır, fırına surulur. Sonra tekrar ocağın ustunde, kısık bir ateste pismeye bırakılır, domates ile sarı kök katılır. İsteğe göre domates ve biber de ilave edilir...
ALİCAN SINIR KAPISI
Baskan Ziyatali Deliktas, Ermenistan’la aramızdaki Alican Sınır Kapısına göturmek uzere, makam arabasının direksiyonuna geçiyor. 5 kilometrelik yol boyunca eskilerden söz ediliyor, Ermenilerin nerede durdurulduğu anlatılıyor. Ermenistan’la aramızdaki sınırda Aras Nehri akıyor. Sınır kapısı da Aras uzerindeki köpru. Köprude, sınır çizgisinin bulunduğu yere kadar yuruyoruz, Ermenistan tarafını, Erivan’ı ve dunyanın en tehlikeli termik santralini gösteriyor, anlatıyorlar. Aslında karsı taraf, Erivan da bir Turk yurdu imis. Tasburun’da yaslıların yuzde 80’i Erivan doğumlu imis. Ölumden kurtulanlar bu tarafa sığınmıs... Sınırımızdaki Turkiye” yazısının önunde Karakoyun Belediye Baskanı Ziyatali Deliktas ve Borsa Baskanı İsmail Aras ile birlikte fotoğraf çektiriyoruz... Turkiye’nin en doğu noktasında Aralık ilçesi bulunuyor. Aralık, Turkiye’nin 3 ulke ile sınırlarının bulunduğu tek kavsak noktası. İlçenin doğusunda Azerbaycan’a bağlı Nahcıvan Özerk Cumhuriyeti ve İran, Kuzeyinde Ermenistan bulunmakta. ulkemizin en doğu uç noktasında bulunan bu ilçe, Turk Dunyasına da açılan kapımızdır.
Tuzluca ve tuz mağaraları
Kars yolu uzerinde, Iğdır merkeze 39 kilometre uzaklıkta yesillikler içinde bulunan Tuzla ilçesine varıyoruz. Doğu Karadeniz yaylalarını andıran bu ilçemizde; doğal guzellikler, tabii su kaynakları, zengin çiçek çesitleri ve yabani hayvan turleri bulunmakta. Tuzluca’da bulunan tuz mağaraları, Turkiye’nin 100 yıllık tuz ihtiyacını karsılayacak kapasitededir. Tuz ocağı, yerin yaklasık olarak 270 metre asağısında buyuk bir mağara seklindedir. İçerideki hava 12 derece sıcaklıkta. Tunellerdeki havanın bronsit ve astım hastalıklarına iyi geldiği söylenmekte. Tuz mağaralarının içinden kaynak su da geçmektedir. Kayalıklardaki tuz galerileri, görsel açıdan ilginç manzaralar olusturmakta.
Doğubayazıt’tan Iğdır’a doğru giderken, sağımızda kalan Ağrı Dağı’nın muhtesem guzelliğini yol boyunca seyrediyoruz. Yol genisletme çalısmaları devam ediyor, duble yolun bitmesine az kalmıs.
Ağrı Dağı’nı geçince rakım gittikçe dusuyor, verimli Iğdır Ovası ve Ova’da kurulmus Iğdır sehir merkezi göruluyor... Iğdır, bakımlı ve duzenli; yakın bir zamanda il olmasına rağmen, çok mesafe almıs. Yolları genis ve bakımlı... Kısa bir sehir turu atıyorum, Ağrı Dağı’nın ihtisamı buraya da yetmis, guzellikler katmıs.
Melekli Beldesi Belediye Baskanı Emine Çankaya, bahçede bir yemek duzenlemis. Bunun için yakındaki sirin Melekli’ye gidiyoruz. Yemek bir bahçede, dallardan nefis Iğdır kayısılarını koparıyor, tadına bakıyoruz...
Hatırlanacağı gibi, Melekli eski Belediye Baskanı Servet Çankaya partisi tarafından aday gösterilmeyince, yerine Esi Emine Çankaya bir baska partiden aday olmus ve kazanmıstı. Esi eski baskan Servet Çankaya’yı da Yazı İsleri Muduru olarak ise aldığı için basının ilgisini çekmisti... Baskan Emine Çankaya’nın duzenlediği masa tamamen Iğdır’ın yöresel yemekleriyle donatılmıs. Bozbas, Eksili Pilav, Katıkası, Tas Köfte... Hepsi birbirinden lezzetli. Ortada da o nefis guzelliği ile Iğdır Kayısıları... Iğdır Valisi Saim Saffet Karahisarlı, bazı il yöneticileri ve biz basın mensupları. Vali Beyin hos sohbeti yemeğe bir baska lezzet katıyor. Yemekten sonraki kahve sohbetine, Mahalli Sanatçı serif Baba (Muharrem Kılıçtek) de katılıyor. Iğdır’ın o tatlı sivesiyle siirler okuyor, espriler yapıyor. Vali Bey önemli bir ayrıntıyı açıklıyor; siirlerde ve turkulerde, Nahcıvan’la bağlantımızı kuran köpruye biz Hasret Köprusu”, Azerbaycan ve Nahcıvan’daki kardeslerimiz de umit Köprusu” diyormus, bunun sebebini açıklıyor... Halkla iç içe olan, iyi diyaloglar kurmus bulunan Vali Karahisarlı’nın, yöre kulturu ve tarihi hakkındaki derin bilgisine bir daha hayranlık duyuyoruz...
BAsKANLIK GELENEK
Melekli eski Belediye Baskanı Servet Çankaya partisi tarafından aday gösterilmeyince, yerine Esi Emine Çankaya bir baska partiden aday olmus ve kazanmıs. Esi, eski baskan Servet Çankaya’yı da Yazı İsleri Muduru olarak ise aldığı için basının ilgisini çekmis...