27 Temmuz 2009
'Dini hosgöru problemlerin ya da azınlık problemlerinin açıkça konusuldugu bir dönem varsa o da AKP dönemidir'
Fener Rum patrigi yardımcısı ve Fener Rum Patrikhanesi basın sözcusu Peder Dositheos Anağnostopulos, Heybeliada Ruhban Okulu'dan Rus patriği Kirill'in patrikhaneyi ziyaretine, Ergenekon'dan Turkiye'deki Rum azınlığa kadar pek çok konuda çarpıcı açıklamalarda bulundu.
İstanbul universitesi (İu)biyokimya bölumu mezunu olan ama 2003'yılından beri aile mesleği olan Fener Rum patrikhanesinde papazlık yapan Peder Dositheos konustu. Peder Dositheos, Heybeliada Ruhban Okulu'nun Eylul ayına kadar açılabileceğinin mumkun olmadığını belirterek, Eğer bu okul yalnızca bir lise olarak açılırsa bizim problemimizi çözmez. Okul YÖK'un kontrolu, Patrikhanenin ise manevi idaresi altında olmalı ve yuksekokul statusunde bulunmalı dedi.
İSTANBUL'UN KuLTuR AYNASI DEĞİsTİ
Bir Ortodoks için İstanbul'da yasam nasıl?
İstanbul'un kultur aynası değisti. Benim çocukluğumdaki İstanbul bugun yoktur. Benim liseyi bitirdiğim yıl (1959) İstanbul'da 1 milyon insan yasıyordu. Bunların yuzde 25'i gayrimuslimdi. simdiyse nufusun sadece yuzde birini gayrimuslimler olusturuyor. Eskiden çok İstanbul çok baskaydı. su anda bize o kulturu hatırlatan anıtlar vardır. Bunların basında kiliseler geliyor. 1960'lı yıllarda bu kiliseler pazar gunleri dolu oluyorlardı. Cemaat toplanır birlikte sohbet edilirdi. simdi bu gelenek devam ediyor ama, Pazar gunleri kiliselerdeki insan sayısı 10 veya 15'i geçmiyor. Benim lise arkadaslarımdan hepsi İstanbul'dan gitti. Bir tek ben kaldım. Bu bir bosluk yaratıyor. Ben çocukluğumdan beri İstanbul'u sevilecek bir yer olarak göruyorum.
Turkiye'deki Ortodoks nufusu nedir?
İki turludur. İstanbul'da yasayan Ortodokslar ki sayıları 2 bin 500'den fazla değil bir de Hatay'da yasayan Rum Ortodokslar vardır. Bunların nufusu da bugun 10 bin civarındadır. Hatay kilisesiyle bağlantımız var; ama Hatay kilisesi Fener Rum Patrikhanesine bağlı değil Antakya Patrikhanesine bağlıdır.
BEN İSTİSNAYIM
Siz 6 yıldır Patrikhane'de papazsınız ama biyokimya uzmanısınız ve teorik olarak din eğitimi almadınız. Diğerleri de sizin gibi olamaz mı?
Benim papaz olabilmemin veya papazlığı çabuk öğrenebilmemin sebebi ailemin kilise geçmisi olması. Örneğin babam bir papazdı ve ben kilisede buyudum. Bazıları diyor ki siz bunu yaptığınıza göre ruhban okuluna ne gerek var. Bu yanlıstır çunku, ilahiyat okulundan ilahiyatçı çıkar. Ben ne okuduğumu ne söylediğimi anlıyor, vaaz verebiliyorum fakat bu bir istisnadır. Esasen liseyi bitirdikten sonra bir ilahiyat ve pratik ilahiyat yani kilisede bir ayini yönetebilecek seviyede bilgiye sahip olmak sarttır.
OKUL, YÖK'E BAĞLI OLMALI
Heybeliada Ruhban Okulu için neler yapıldı ve daha neler yapılabilir?
Heybeli Ada Ruhban Okulu için basında okuduklarımızın hiçbirinin resmi tarafı yoktur. Ne patrikhane ne oranın basrahibi ne Milli Eğitim Bakanlığı ve ne de baska kurumlar arasında hiçbir resmi basvuru veya görusme olmadı.
Ortodokslar olarak okulun nasıl olmasını istiyorsunuz?
Herhangi bir davet de almadık bu zamana kadar. Basından okuduklarımızın kıymetlendirilmesi söyledir; Eğer bir yalnız dini lise olarak açılırsa bu bizim bir problemimizi çözmez. Neden çözmez; çunku İstanbul Patrikhanesi'ne bağlı dunyada yaklasık olarak 8 milyon Ortodoks vardır. Amerika'da Avustralya'da, Yeni Zellanda'da, Avrupa'nın orta, guney ve kuzeyinde, Kore'de, Çin'de kilisemiz vardır. Biz bunlara papaz yetistirmekte mecburuz. Papaz yetistirmek baskalarının elinde değil İstanbul Patrikhanesi'nin yardımıyla yapılacak bir seydir. Bu patrikhanenin vereceği eğitimle olabilecek sartı vardır. Dolayısıyla eğer bu okul yalnız lise olarak açılırsa sadece Turkiye'deki azınlık mensuplarına eğitim verebilir. Yani kalkıp yurt dısından biri gelip burada okuyamaz. Böylelikle bu problemi çözmus olmazsınız.
BU İs YÖK'SuZ OLMAZ
Meslek okulu olarak açılma kısmı vardır. Bu da YÖK'suz olmaz. Okul YÖK'un kontrolu altında Patrikhanenin ise manevi idaresi altında olmalı. YÖK'un idaresi altında olması ya da kontrolu altında olması sartı reddetmiyoruz. Yalnız bu sartı konusmak lazım; Çunku eğer bu okul YÖK'e bağlanırsa o zaman buraya bir Musluman da buraya gelip okuyabilir ki bu mumkun değil. 1:Bir Musluman Papaz olamaz. Bu bir meslek okuludur ve bu okulun amacı Papaz yetistirmektir. 2: Aynı sekilde kadınlar da Papaz olamaz. uçuncusu de oraya giden insanlar bir manastır personeli olarak orada yatılı kalacaktır. Bu 2-3 veya 4 senelik zaman zarfında olur. Bu sartlara uyulursa YÖK'le birlikte çalısmak mumkun olabilir. Bunları konusmak için de YÖK'u ya da Milli Eğitim Bakanlığı'nı ziyaret etmek lazım. En son 2007 yılında sözlu olarak bu problemler Ankara'ya arz edilmistir. Bu yıl için Ankara'ya yeni bir dilekçe hazırlama çalısmamız olacak. Sonbahar'da okul açılacak deniliyor ama ben buna inanmıyorum çunku buna imkan yok.
EN UMUT VERİCİ DÖNEMDEYİZ
'Heybeliada Ruhban Okulu açılabilir' söylemleri sizi umutlandırıyor mu?
2003 senesinden beri kilisedeyim. Bu altı sene boyunca 'açıldı', 'açılacak' vs sözler sarf edildi. Ancak sunu söylemek lazım; en umutlu olduğumuz dönem bu dönemdir. su ana kadar 'nasıl açılacak?' konusunda herhangi bir sey söylenmis değildi. simdi reel bir sekilde konusulmaya baslandı. Bu da bize umut veriyor. 'Açılırsa nasıl açılır?' 'kime bağlı olur', 'nasıl çalısır', 'kaç papaza ihtiyaç var?', gibi gerçekçi bir ifadeyle bunu konusuyoruz.
SİYASİ AMAÇ GuTMEMELİ
Turkiye'de 'laiklik' çoğu zaman tartısıla gelmis bir konu olmustur. Turkiye'de sizin istediğiniz bir biçimde din okulu açılacak olması laikliğe aykırı olmaz mı?
Laiklik demek kilisenin veya dinin siyasi islere karısmamasıdır. Butun Avrupa bunu böyle anlar. Mesela Almanya'da kiliseler ya da dini kurumlar Almanya'nın idaresine karısmaz. Eğer muzakere edilecek bir konu varsa bunu konusurlar. AB bunu böyle anlar. İsteyen bir kilise veya din okulu açabilir, yalnız bir sartla; bu açılacak okul, kilise veya dini kurum ne olursa olsun siyasi hayata mudahale etmemelidir. Dolayısıyla bu okulun laikliğe aykırı olacağını dusunmuyoruz. Bu okul kalkıp da Turkiye'de siyasi faaliyetlerde bulunamaz. Heybeliada Ruhban Okulu 1844 senesinden bu gune kadar siyasetten uzak durmustur.
MAKARİOS ADAYA AYAK BİLE BASMADI
Makarios'un açmıs olduğu bir okul mudur?
Ruhban Okulu hakkında 'bu Makarios'un açmıs oldu bir okuldur neden açılmasına musaade edelim' diye söylemler oluyor. Makarios bu okula gelmedi bile. Eğer Makarios bu okulda eğitilmis olsaydı siyasi problemleri yaratacak konumda olmazdı çunku Heybeliada ruhban okulundan çıkan insanlar her seyden evvel dini vazife guder ve ideal dusunceye sahip olurlar. Heybeliada Ruhban Okulu'nun açılmasını bu sebepten dolayı istiyoruz.
ORTODOKSLAR BİZDEN SİNYAL BEKLİYOR
Ortodoks dinine mensup kisiler Ruhban Okulu'nun açılması hakkında ne dusunuyor?
Yuzde 100 açılması gerekli olduğu kanısındalar. Okulun açık olduğu dönemlerde bize Hatay'dan Antakya Kilisesinden buraya öğrenci gelirdi. Aynı sekilde mısır'dan, Balkanlar'dan gelen öğrenciler vardı. Bunlar yine buraya gelmeyi arzu ediyorlar. su anda onlar gelme konusunda Turkiye'den bir sinyal bekliyor. Okul kapanmadan önce öğrencilerin yuzde 20'si dısarıdan gelirdi. 1964 senesindeki durum böyleydi.
BU BİR GELENEKTİR
Rus Ortodoks Kilisesi Patriği Kirill'in İstanbul ziyaretinden nasıl bir mesaj çıkarmalıyız?
Bu ziyaret normal bir ziyaretti. Ortodoks kilisesinde bir hiyerarsi vardır. Bu hiyerarsinin basında birince patrik İstanbul Patriğidir. Bu demektir ki İstanbul dısındaki patriklerde bir seçim olunca seçilen patrik buraya gelip beraberce bir ayin yönetmesi ezelden beri gelen bir gelenektir. Bu geleneğe bu zamana kadar uymayan sadece Rus Patriğiydi. Özellikle Sovyetler Birliği zamanında oradaki patriğin buraya gelmesine imkan yoktu. simdi demokratik olmaya çalısan Rusya da bu durum baskadır. Bundan önceki patrik komunizm zamanında seçilmisti. Komunizmden sonra hayatının son gunlerinde gelme sansı oldu. su anki Rus patriğin ziyaret etmis olması normal bir kilise munasebeti içerisinde görulmelidir. Bazıları kriz yasanacak dedi ama herhangi bir sorun yasanmadı. Burada muhim olan bir konu vardır. Rus Kilisesiyle İstanbul Kilisesi arasında iman birliği vardır. Mesela İstanbul kilisesi ile Katolik Kilisesi arasında ise bir iman birliği yok ama din birliği vardır. Aradaki problemleri çözecek bir diyaloga ihtiyaç vardır.
KİLİSELER ÖZERKTİR
Patrik Kirill'le 'ekumenik' problemi yasandı mı?
Patrik Kirill, burada iki kez konustu. 'ekumenik' kelimesini telafuz etti. Rusya'da bu kelimeyi kullanıyor. Rusya'nın bu kelimeyi kullanmasının nedeni, Rusya Kilisesi ekumenik kelimesinin manasını çok iyi bilir. Bunun manası bu kelimenin İstanbul kilisesinin ismi olmasıdır. Ekumeniklik demek Rusya kilisesi uzerinde hukumranlık surmek demek değildir. Çunku Ortodoks kiliseleri özerk kiliselerdir. Ekumeniklik demek İstanbul veya Turkiye Cumhuriyeti dısında yasayan ve kendi memleketleri dısında yasayan yani diasporada yasayan Hıristiyanların bası olduğu demektir. Nitekim 8-9 milyon Ortodoks vardır ve bunların hepsi Rum veya Yunanlı değildir. Bunu Ruslara anlattığımızda onlar da kabul ediyor.
EN RAHAT OLDUĞUMUZ DÖNEM AKP DÖNEMİ
Ortodoks vatandası veya T.C. vatandası olarak Dönemin hukumetinden memnuniyetiniz ne ölçude?
Ben Turkiye'yi iyi bilen biriyim. Kendimi bildim sure boyunca dini hosgöru problemlerin ya da azınlık problemlerinin açıkça konusulduğu bir dönem varsa o da bu hukumet dönemidir. Söz konusu hukumet insan hakları konusunda açık bir forum getirmistir.