Bir astsubay, emrinde oldugu alay komutanının kendisine Hrant Dink'in esi ve kızını öldurme görevi verdigini öne surdu - Haber Arşivi 2001-2011
17 Kasım 2024 - Հակական տոմար - Տարի : 4517 / Ամիս : Տրե / Օր : Ասակ / Ժամ : Շանթակող

Haber Arşivi 2001-2011 :

10 Temmuz 2009  

Bir astsubay, emrinde oldugu alay komutanının kendisine Hrant Dink'in esi ve kızını öldurme görevi verdigini öne surdu -

Bir astsubay, emrinde oldugu alay komutanının kendisine Hrant Dink'in esi ve kızını öldurme görevi verdigini öne surdu

Bir astsubay, emrinde oldugu alay komutanının kendisine Hrant Dink'in esi ve kızını öldurme görevi verdigini öne surdu
Astsubay Murat sahan, Hrant Dink'in avukatı Fethiye Çetin'i arayarak, alay komutanı Kurmay Albay'ın kendisine Dink'in esi ve kızını öldurme görevi verdiğini iddia etti. Yeni Aktuel dergisinin haberine göre; iste astsubay sahan'ın çarpıcı iddiaları ve sonrasında yasananlar...

Astsubay Murat sahan Edirne-Kesan'da 102. Topçu Alayı'nda görev yapıyordu. Bir gun avukat Fethiye Çetin'i aradı. Çetin, Agos gazetesinin öldurulen Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in avukatıydı. Sahan, alay komutanının kendisine Dink'in esi ve kızını öldurme görevi verdiğini söyledi. Polis, Çetin'le görusmek için İstanbul'a gelen sahan'ı yakaladı ve cumhuriyet savcısı sorguladı. sahan'ın suçladığı Albay hakkında ise 2. Ordu Komutanlığı Gelibolu Askeri Mahkemesi, takipsizlik kararı verdi ve sahan için ustlerine iftira etmekten dava açtı…

Avukat Fethiye Çetin için 24 Mayıs sıradan bir gundu. İstanbul-Kadıköy'deki ofisinde oturmus muvekkillerinin dosyalarını inceliyordu. Sekreteri önemli olduğunu belirterek bir telefon bağlamak istediğini söyledi Çetin'e. Telefondaki ses, kendisini astsubay Murat sahan olarak tanıttı. Alay komutanının kendisine Hrant Dink'in karısı ve kızını öldurme emri verdiğini söyledi. Konuyla ilgili görusmek uzere İstanbul'a gelecekti.

Fethiye Çetin, sahan'ın görusme teklifini hemen kabul etti ve telefonu kapattı. Ardından da İstanbul Emniyet Mudurluğu'nu aradı. Telefonda Terörle Mucadele sube Mudurluğu yetkililerine olayı anlattı. Astsubay Murat Sahan, kendisiyle görusmek uzere aynı gun yani 24 Mayıs 2008 gunu İstanbul'a gelecekti ve otogarda bulusacaklardı.

sahan, öğleden sonra saat 16:00'da İstanbul-Esenler Otogarı'na geldi. Otogarda polis tarafından gözaltına alındı ve sevk edildiği nöbetçi cumhuriyet savcısı tarafından sorgulandı. İfadesinde Çetin'e telefonda söylediği sözleri aynen tekrarladı ve bazı detaylar verdi. Hem kendisi hem de ifadesinde geçen isimler halen görevde askerler olduğu için, dosya arastırılmak uzere 2. Ordu Gelibolu Askeri Mahkemesi'ne gönderildi. sahan'ın çesitli psikolojik sorunları vardı ve daha önce psikolojik tedavi görmustu. Ama Eskisehir'de Orhan Gazi universitesi Tıp Fakultesi'nde 10 gun musahade altında tutuldu. Psikiyatri Bölumu Akli dengesi yerindedir, tanıklığı ciddiye alınabilir raporu verdi. Ancak askeri mahkeme buna rağmen sahan'ı ciddiye almadı ve Albay için takipsizlik karan verdi. Murat sahan için ise ustlerine iftiradan dava açıldı. simdi isterseniz sahan'ın vermis olduğu ifadeye, orada geçen olaylara buyuteç tutalım...

Genelkurmay Baskanı'na faks çekti

Murat sahan Edirne-Kesan'da görev yapıyordu. Burada 102. Topçu Alayı'nda Astsubay kademeli basçavus rutbesindeydi. 1999-2001 yılları arasında sırnak'ta, 2001-2003 yılları arasında ise İzmir'de çalısmıstı. 2003 yılının basında uykusuzluk, kendini soyutlama, sinirlilik belirtileriyle hastaneye gitmisti. Bu gidis sahan için tam uç yıl surecek bir tedavinin baslamasına neden olmustu.

Rahatsızlığından dolayı Gulhane

Askeri Tıp Akademisi'nde tedavi görmustu. 2006 yılında ise Edirne-Kesan'a tayin edildi. Bu sırada sahan'ın basından karabulutlar hiç eksik olmuyordu. Psikolojik tedavinin basladığı 20O3'te bir kara haber de babasından geldi; kanser olmustu. Murat Sahan, babasının hastalığı için 70 bin lira harcamıstı, ödeyemediği borçlarından dolayı maasının dörtte birine haciz gelmis, esiyle arasında geçimsizlik baslamıs ve bosanmıslardı.

sahan Edirne-Kesan'daki görevine bu ruh haletiyle basladı. Durumunu anlatmak için Genelkurmay Baskanı'na iki defa faks çekmisti. Genelkurmay Baskanı da sahan ile ilgilenmis, gelen faksları Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na göndermisti. Bunun uzerine Kara Kuvvetleri Komutanlığı Personel Daire Baskanı, Murat sahan'ı arayarak telefonla görusmustu. Baskan, sahan'dan durumunu dert etmemesini istedi, herkesin borcu vardı. Bir an önce sağlığına kavusmalı, görevinin basına dönmeliydi.

sahan da tam generalin istediğini yaptı. Dört elle isine sarıldı. Bu telefon görusmesinden kısa bir sure sonra bağlı olduğu birliğin komutanı, sahan'la görusmek istedi. sahan'a görevinde basarı dileklerini iletmek için görusmek istemisti, Özsoy son derece babacan tavırlı bir adamdı. Bu sıcak görusmeyi İleride tekrar göruseceğiz sözleriyle sona erdirdi. Alay komutanı iki gun sonra sahan'ı görusmek uzere tekrar makamına çağırdı. Bu defa konu Murat sahan'ın sorunlarıydı. Borçların var biliyorum, ama bu durum kalıcı olmayacak, sıkıntılarından haberdarım sözleriyle (konusmaya basladı Özsoy. Daha sonra söz döndu dolastı Hrant Dink'in katili Ogun Samast'a geldi. Komutan sahan'ın Samast hakkında ne dusunduğunu merak ediyordu.

Murat sahan, Samast'ı basından tanıdığını baska da bir sey bilmediğini söyledi. Komutanının bu söze cevabı oldukça anlamlıydı; Ogun Samast olmak ister misin? sahan'ın cevabı netti: Olmak istemediğimi, su anda Ogun Samast'ın hapiste olduğunu belirttim. Bunun uzerine Özsoy konuyu değistirmis ve sahan'ın maddi sorunlarına sözu getirmis; Borçlarından dolayı sıkıntıdan kurtulmak ister misin? sahan'ın yanıtı maddi durumunun vahametini anlatmak olmus.

sahan'ın ifadesine göre Özsoy'un soruları laiklikten Basbakan Tayyip Erdoğan'a, Veli Kuçuk'ten Orhan Pamuk'a kadar uzanmıs. En sonunda da baklayı ağzından çıkarmıs; Seninle açık konusacağım. Seni borçlarından kurtarırım ama bunun karsılığında yapman gereken seyler var. Sadece Hrant Dink'in öldurulmesi yeterli değil, esinin ve kızının da ölmesi gerekir. Bunun karsılığında da hesabına 300 bin Yeni Turk Lirası yatacak. Bir de icralık borçların ödenecek.

Elektrosok yapmak istediler

Özsoy bunları anlatırken sahan'ın merak ettiği konu ise niye bu is için kendisinin seçildiğiydi. Rahata kavusmak istemiyor musun? 19 ay raporun var.

Yakalandığında psikiyatrik tedavi görduğun için cezan çok az olacak. İkinci bir Ogun Samast olacaksın sözleriyle cevaplamıs sahan'ın sorusunu Albay. Öldurmek o kadar kolay mı? dediğinde de Özsoy yol göstermis; Acele etme. Dusun, karar verdiğin zaman ne kadar kolay olduğunu göreceksin. (...) Askeri uniforma uzerine inzibat kolluğunu takarsın. Ondan sonra gerisi kolay. Konusmanın sonunda da aba altından sopa göstermeyi ihmal etmemis; Ya bunu gerçeklestirirsin veya asırı borçlanma yuzunden seni Turk Silahlı Kuvvetleri'nden atacağım.

Bu görusmeden istediği sonucu alamayan albay, Murat sahan'ı iki defa daha çağırıp konusmus. Ancak Sahan, ömrunun hapiste geçeceğini söyleyerek teklifi kesin bir dille reddetmis. Bu duruma çok sinirlenen albay, sahan'ı odasından kovmus. İste Murat sahan'ın hayatını cehenneme çeviren gelismeler de bundan sonra baslamıs.

Son görusmesinin uzerinden iki gun geçtikten sonra Gelibolu Askeri Hastanesi Psikiyatri Servisi'ne sevk edilmis. Durumunu anlattığı askeri doktor ise rapor vermek yerine sahan'ı İstanbul'a, Gulhane Askeri Tıp Akademisi Haydarpasa Kliniği'ne göndermis. Burada Psikiyatri Servisi'nden sağlam raporu alan Sahan, doktora askeri savcılığa ifade vermek istediğini söylemis. Olan biteni de tum ayrıntısına kadar doktora anlatmıs. Bunun uzerine aldığı sağlam raporu iptal edilerek hastaneye yatırmıslar Murat sahan'ı.

Tum dikkatlerin uzerine toplandığı sahan'la Psikiyatri Servis Baskanı görusmus. Anlattıklarının doğru olmadığını söylemis. Ardından da Elektrosok Tedavisi (EKATE) yapılması gerektiğini, ancak böyle iyilesebileceğini anlatmıs sahan'a. Bunun için de bir belge imzalaması gerekiyormus. Tedavi sırasında dusuk de olsa ölum riski olduğunu öğrenen sahan belgeyi imzalamamıs. Bunun uzerine uç ay istirahat verdikleri Murat sahan'ı 7 Mayıs 2008'de taburcu etmisler. sahan uç ayın sonunda görevine döndu. 24 Mayıs'ta da avukat Fethiye Çetin'i aradı. Çetin'in haber vermesiyle Esenler otogarına giden polisler tarafından gözaltına alındı ve kendi isteğiyle cumhuriyet savcısına ifade verdi. Bu ifade ve hazırlanan dosya Genelkurmay Baskanlığı'na gönderildi.

Genelkurmay Baskanlığı da sahan'ın ve Özsoy'un görev yaptığı alayın bağlı olduğu ordunun mahkemesine dosyayı ulastırdı. 2. Ordu Komutanlığı Gelibolu Askeri Mahkemesi'nde görulen davada Murat Sahan, savcılıkta vermis olduğu ifadeyi tekrarladı. Sivil mahkemede davaya katılan Fethiye Çetin ise sahan'ın bunyesinde psikiyatri bölumu bulunan bir universite hastanesinde musahade altında tutulmasını istedi. Mahkeme Çetin'in isteğine uyarak sahan'ı ailesinin bulunduğu Eskisehir'de Orhan Gazi universitesi Tıp Fakultesi Psikiyatri Anabilim Dalı Baskanlığı'na sevk etti. 10 gun gözlem altında tutulan sahan'a verilen rapor netti; Psikolojik sorunları olsa da tanıklığı ciddiye alınabilir.

Ancak bu rapora rağmen 2. Ordu Komutanlığı Gelibolu Askeri Mahkemesi sahan'ın tanıklığını ve ifadesini ciddiye almadı. Albay hakkında takipsizlik kararı verdi. sahan için ise ustlerine iftiradan dolayı dava açıldı. Askeri yargının tarafsızlığının sorgulandığı su sıralarda gundemin uzak bir kösesinde, Murat sahan'ın davası Çanakkale'de sessiz-sedasız devam ediyor.





Bu haber kaynağından gelmektedir.

Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.

Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com
+