Ah Kardes Turkuler ah!. - Haber Arşivi 2001-2011
17 Kasım 2024 - Հակական տոմար - Տարի : 4517 / Ամիս : Տրե / Օր : Ասակ / Ժամ : Հրակաթն

Haber Arşivi 2001-2011 :

03 Temmuz 2009  

Ah Kardes Turkuler ah!. -

Ah Kardes Turkuler ah!.

Bu anımı bir kez daha yazmam gerek..
70'li yılların bası.. Modern Folk uçlusu ile birlikte Rodos'a gittik, bir festival için..
Rodos Turizmi o yıl patlama yapmıs.. Dillere destan.. Yunanlıların bile zor geldigi ada simdi Akdeniz'in Turizm merkezi olmus, uluslar arası uçakların biri iniyor, biri kalkıyor, o sıralar bizim sahiller sinek avlarken..
Bir yandan bu mucizenin iç yuzunu ögrenmek, bir yandan da, iki gun kalacağız, nereleri görmeliyiz öğrenmek için Ada'nın turizm mudurune kostum.. O zaman Yunan'da Albaylar cuntası var. Ada turizm muduru de bir yuzbası..
Hos sohbet bir delikanlı.. Oturdu uzun uzun anlattı, Rodos mucizesini bana.. Onu da tekrar yazarım bir gun. Hos öykudur.. Ayrılırken Hıncal Bey dedi, Siz ve arkadaslarınız tipik bir Grek gecesi yasamak ister misiniz?.. Bu gece misafirim olun..
Olur dedim, çocuklara sormadan..
Aksam deniz kenarında bir tavernada, yani ya meyhanede bulustuk..
İçkiler geldi.. Uzo.. Yani rakı.. Mezeler sıralandı.. Adları bile Turkçe.. Yalanci dolma.. I'nın uzerine nokta konmus o kadar.. Pasa mezesi.. s'nin çengelini kaldırmıslar.. Karsıda bir televizyon var, sesi kısık.. Göruntude, Karagözle Hacivat oynuyor.. Her gece yarım saat oynatırlarmıs..
Yemeğin ustune nefis bir de Turk Kahvesi içtik, Cafe Grek diye..
simdi istikamet açık hava tiyatrosu dedi, Yuzbası.. Yunan Devlet Folklör balesinin gösterisi var..
Kosa kosa gittik tabii.. Muthis bir orkestra, dans gurubu ve koro.. Bir basladılar.. Bizim zeybekler, kasap havaları, çiftetelliler..
Bitti.. Yuzbası bizi arabasıyla otelimize bırakıyor, sordu..
Hıncal Bey, Yunan Gecesini nasıl buldunuz?..
Guldum kendimi tutamayıp..
Ne Yunan gecesi Yuzbasım.. Turk mezeleri esliğinde Turk rakısı içtik, Turk kahvesiyle.. Sonra bizim turkuleri dinledik, bizim dansları izledik.. Basından sonuna Turk gecesiydi, Karagöz dahil.. Her seyimizi sahiplenmissiniz..
Yunan cuntasının adamı Yuzbasının cevabı, bana hayatımın en buyuk dersini verdi..
Hıncal Bey, bunların hepsinin tarihsel Yunan olduğunu size saatlerce belgeleriyle anlatacak Yunan uzmanları da çıkar.. Diyelim haklılar.. Diyelim siz haklısınız, ne fark eder.. Önemli olan, Ege'nin iki yanında oturan bu iki milletin, ayni mezelerle ayni içkiyi içip kafayı çekerken ayni muziği dinlemesi, kalkıp ayni dans etmesi değil mi?. Butun zevkleri ortak iki milletiz.. Senin, benim ne fark eder.. Senin olsa ne olur, benim olsa ne olur.. Yahu biz Pasa mezesi ile rakı içip çiftetelli oynamadık mı birlikte.. Niye bunun keyfini yasamıyor da, ayrılık kavgası ediyoruz?.. Senin, benim kavgası edeceğimize, Egenin iki yanında yuz yıllardan beri iç içe yasamıs, zevkleri ortak iki kardes millet var diye baksak olmaz mı?.. Gerçek bu değil mi?.
Hayatımın dönum noktası oldu bu sözler..
Yuzlerce, ama yuzlerce ödul aldım, koyacak yerim yok.. Bir tanesi gazetedeki odamda asılı.. Herkes görsun isterim. Çunku bana en gurur veren odur..
1979 da kurulan Abdi İpekçi Barıs ve Dostluk Ödulu'nu, 1994-95 döneminde Yunan kultur ve medya adamlarından kurulu juri, bana verdi.
Ödulun bir Turk, bir Yunan iki jurisi vardı. Bir yıl Turk jurisi bir Yunanlı seçerdi, öbur yıl Yunan Jurisi bir Turk..
Turk- Yunan dostluğu ve isbirliği Balkanlarda barıs ve refahın temelini teskil etmektedir diye imza atan (30 ekim 1930/Ankara) Ataturk ve Venizelos adına, o yıl Turk- Yunan barısına en çok hizmet edene verilirdi ödul..
O ödulu Hıncal Uluç diye alan aslında bugun adını bile hatırlamadığım bir Yunan Yuzbasısıydı..

Kardes Turkuler muthis bir sahne gösterisiydi, muzikleri ve danslarıyla.. İzlemeye, dinlemeye doyamazsınız..
Özelde İstanbul, genelde tum Turkiye'de nasıl kardes kardes yasadığımızı ve yasabileceğimizi sergileyen.. İstanbul'un Turkleri, Rumları, Ermenileri, Yahudileri, Çingeneleri, Lazları, Kurtleri ve ötekileri yıllar yılı ve de hala, ayni sarkılar, ayni turkuler içinde nasıl yasamısız, ayni halayları, horonları, zeybekleri dansları nasıl birlikte etmisiz, öyle guzel, öyle özlemle, öyle duygulandırarak anlatıyorlardı ki..
Yani bir insanlık, dostluk ve kardeslik mesajı, muzikle, dansla bu kadar mı guzel verilir?..
Sınırları kaldıralım dedi, solistlerden biri.. Ama ulkeler arasındaki değil, kafalarımızdaki sınırları..
Ne doğru, ne guzel laf.. Esas sınırlar kafalarda.. Az önce ara verilmisti. Omzuma dokunan ele kafamı çevirdim.. Hıncal Bey, sizi 70'li yıllardan tanırım.. Nail Yurdakul'a gelirdiniz terzi.. Arkadasınız.. Babamın da arkadasıydı.. Ayni apartmanda otururduk.. Biz Ermeni asıllıyız ve su sıralar çok huzursuzuz..
Bu topraklarda doğmus, bu topraklarda buyumus insanlar bugun huzursuzlar.. Niye?.. Kafalardaki sınırlar bir turlu kalkmıyor da ondan..
Kalkacak..
Ağzımızı kapamayı basarır, isi sanata, kulture ve spora bırakırsak kalkacak..
İste Turk ve Ermeni Cumhurbaskanları yan yana milli maç izleyerek en buyuk adımı attılar..
İste Arto, sahnede.. Nasıl bir keyif ve nese içinde çalıp söyluyor, uzun yıllardır ayrı kaldığı İstanbul'una dostlarına kavusmanın sevinci ve coskusu içinde..
Kardes Turkuler kalabalık bir gurup, sazları ve vokalistleriyle.. Boğaziçi universitesi Folklör Kulubu de harika..
O muzik ve o danslar veriyor muhtesem mesajı.. Kalbinizin derinliklerinde hissediyorsunuz o İstanbul mozayığının guzelliğini ve bu guzelliği yıkmak isteyenlerin sebep oldukları kavgaları, ayrılıkları, göçleri..
Lafa gerek yok..
Ama Kardes Turkuler araya lafla girme gereği duyuyor.. Duyuyor ve bir çuval inciri berbat ediyor..
O mozayığı sevgiyle, saygıyla, coskuyla yeniden kucaklamaya hazırlanırken, sahneden gelen o çok sivri, çoğu politik, çoğu alkıs almak için yazılmıs gibi duran ucuz politik laflar, acıları kasıyor, acıları yeniden hem de video göruntuleri ile yineliyor ve bir daha Ayrılık, bölunme, kavga tahrikçiliği yapıyor.. Muzik ve dansla hem de nasıl verilen muhtesem mesaj, gereksiz laflarla etkisi yitiriyor..
Bıraksalar Barıs, bıraksalar Kardeslik, Sevgi, Kucaklasma gecesi olacak gerçekten..
Bırakmıyorlar..
sinasi Nahit haklı..
Bu memleket uzun laftan battı!..
Lafa hiç gerek yokken!..





Bu haber kaynağından gelmektedir.

Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.

Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com
+