Basbakan sasırtmaya devam ediyor - Haber Arşivi 2001-2011
17 Kasım 2024 - Հակական տոմար - Տարի : 4517 / Ամիս : Տրե / Օր : Ասակ / Ժամ : Բաւական

Haber Arşivi 2001-2011 :

27 Mayıs 2009  

Basbakan sasırtmaya devam ediyor -

Basbakan sasırtmaya devam ediyor

Bugunku gidisat bir adım ileri bir adım geriden cok bir adım ileri bir adım yerinde saya benziyor. Basbakan sasırtmaya devam ediyor. İki gun once Azerbaycan ın gonlunu almaya calısırken yaptıgı konusmada Turkiye deki 40 bin kacak Ermeni yi sınır dısı etme tehdidi savurdugunda (ve Ermenistan la iliskileri normallestirme babında son birkac yıldır yapılan calısmaları tek bir konusmayla tarumar etmeyi goze aldığında) nasıl sasırttıysa bugun de farklı etnik kimliklerin kovulması fasistliktir diyerek bir kez daha sasırtıyor. Hatırlarsınız iktidarının ilk yıllarında yaptığı unlu Diyarbakır konusmasında devletin kendi hatalarıyla yuzlesmesi gerektiğini soylediğinde de sasırtmıs ama daha sonraki yıllarda icine girdiği ataletle bu umutları kırmıstı. Sonra bir baktık; Kurtce TV acmak gibi son derece radikal bir reforma imza atan yine o oldu. semdinli de derin devletle uzlasan da oydu; derin devletin canına ot tıkayacak olan Ergenekon Davası na siyasi destek vererek simdiye kadar hicbir TC hukumetinin yapamadığını yapan da yine oydu. Aktutun Olayı nda Genelkurmay la ağız birliği yapan da oydu; 27 Nisan Muhtırası karsısındaki cesur direnise imza atan da... Secim arifesinde MHP yle yağlı urgan yarısına giren de Erdoğan dı bugun siyasal cozumun yolu acılsın diye MİT mustesarının gorev suresini uzatan; bu konuda devlet icinde konsensus kurmaya calısan da Erdoğan... Yine hatırlayın; bundan birkac ay once Ege de Rumlar devam etseydi ve Turkiye nin pek cok yerinde Ermeniler devam etseydi bugun acaba aynı milli devlet olabilir miydi? diyen Vecdi Gonul de bu partinin icinden cıktı; bugun farklı etnik kimliklerin kovulması fasistliktir diyen basbakan da. Aslında yasadığımız bunca ornekten sonra garipliğin bu zigzaglardan ziyade zigzaglara sasıran bizlerde olduğunu soylemek hic de yanlıs olmaz. Bazılarımızın bir turlu anlayamadığı ya da kabullenemediği sey AK Parti gibi cok genis toplum kesimlerine dayanan buyuk kitle partilerinin hem kendi toplumsal tabanlarında varolan farklı siyasi-ideolojik eğilimleri yansıtmalarının; hem de devlet ici dengeleri gozetmelerinin kacınılmazlığı. Evet AK Parti den kucuk ve marjinal partilerin ya da dusunce kuruluslarının saflığını beklemek; marjinal bir partide bulunabilecek ideolojik yekpareliği ve istikrarlı cizgiyi beklemek zaten bos hayal olurdu. Bu partide reformculuk ve statukoculuk sivillik ve devletcilik demokratlık ve milliyetcilik her zaman bir arada yan yana varoldu. Zaman zaman icinde tasıdığı bu eğilimlerin birinin ağır basması sonucu bircok yalpalama yasadı bundan sonra da yasayacak. Sadece AK Parti değil DP de ANAP da Adalet Parti de cok yasadı bu yalpalamaları. Yalpalamalar sadece tabanın yapısından değil aynı zamanda devletin yapısından kaynaklanıyor. Bakıyoruz; sadece bizde değil butun dunyada değisim sloganıyla gelen hareketler milli devletlerin kemiklesmis felsefeleriyle politikalarıyla soylemleriyle tabularıyla yuz yuze geldiklerinde soyle bir duralayıp onune dikilen barikatlarda gedik acma yollarının arayısına giriyor. Hicbir siyasi hareket -eğer radikal bir kırılmayı bir devrimi ongormuyorsa - dumduz bir siyasi cizgi izleyemiyor. Eski dengeleri belli olcude gozeterek zaman zaman yalpalayarak tavizler vererek ve tavizler kopararak ilerliyor. Hele devletin felsefesi ve politikası toplumun onemli bir kesimi tarafından da icsellestirilmisse ve savunuluyorsa değisimcilerin isi cok daha zor oluyor. İste zigzagları anlamak icin butun bu faktorleri gormek ve gercekci olmak lazım. Ama asıl soru su: Peki bu zigzaglar yuzunden Turkiye bir adım ileri bir adım geri derken olduğu yerde mi duruyor? Siyasetin zemini toplumun bilinci yerinde mi sayıyor? Kesinlikle hayır! Aslında AK Parti nin geri adımlarının siyasetin duzeyinde ve toplumsal bilincte herhangi bir değisim yapması mumkun değil. Cunku bunlar devletin ve butun tutucu partilerin on yıllardır kullandığı kliseler ve davranıs tarzı. Hepimiz bu soylem icinde buyuduk; devletten ve devletci partilerden bunları duymaya alısığız. Orneğin Vecdi Gonul azınlıklar gitti iyi oldu dediği zaman cok iyi bildiğimiz resmi soylemi bir kez daha duymus oluyoruz hepsi bu... Buna karsılık her ozgurlukcu cıkıs ve davranıs gerek siyasetin duzeyinde gerekse toplum bilincinde geri donusu olmayan bir adıma yol acıyor ve demokrasinin cıtasını yukseltiyor. Daha sonra AK Parti ya da bizzat Basbakan tersini soylese ya da yapsa da yapılan demokratik acılım toplumsal bilincte geri alınamaz etkiler yaratıyor ve bir kazanıma donusuyor. Yani bugunku gidisat bir adım ileri bir adım geriden cok bir adım ileri bir adım yerinde saya benziyor. Bugun Turkiye de bir Kurtce televizyon kanalı varsa artık kimse Kurtce kanal olmasın kapansın diyemez dese de hicbir sansı olmaz. Terorun sadece askeri yontemlerle cozulebileceği fikri artık sadece kucuk bir azınlığın savunduğu marjinal bir fikir haline gelmis; toplumun buyuk coğunluğun kulağı siyasi cozum fikrine alısmıssa bu zigzaglara rağmen yasanan surec sayesindedir. Bugun Turkiye de muhafazakar bir hukumetin sozculeri misyonerliğin suc değil hak olduğu soylemisse muhafazakar kitleler bu sozu onlardan duymussa onemli bir kesim hala icsellestirememis olsa da kimse aksini yuksek sesle savunamaz savunan ayıplanır. Askeri vesayet rejimi ve darbeci gelenek bu kadar acığa cıkarılmıs ve mahkum edilmisse artık kimse kolay kolay iyi darbe-kotu darbe ayrımı yapamaz ya da acıktan askeri vesayet savunucuğu yapamaz. Dolayısıyla cizdiği butun zigzaglara rağmen AK Parti nin yaptığı demokratik cıkıslarla Turkiye yi daha ileri bir noktaya tasıdığını; bu zigzagların daha ust duzey bir demokrasi ve ozgurluk anlayısına doğru giden cizgide yasanan zigzaglar olduğunu gormemiz lazım. Ustelik yasanan surec icinde AK Parti sadece toplumu değil kendisini de donusturuyor. Toplumla birlikte kendisini de daha ust duzey bir ozgurluk anlayısına daha olgun demokrasi kavrayısına doğru tasıyor.




Bu haber kaynağından gelmektedir.

Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.

Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com
+