Cumhurbaskani Abdullah Gul Basbakan Tayyip Erdogan ve Disisleri Bakani Ali Babacan in Turkiye’ye yasattigi Ermenistan fiyaskosu konusunda yazik ki CHP Genel Baskani Deniz Baykal’in ortaya koydugu tavir genelde dogru olmakla birlikte ozelde hatalidir! Baykal dunku grup konusmasinda Ermenistan ile ortak tarih komisyonu kurulmasini kendilerinin de destekledigini hatirlatti. Iste hata budur. MHP Genel Baskani Devlet Bahceli ise yaninda meseleyi cok iyi bilen Deniz Bolukbasi gibi bir uzman bulundugu icin bu defa puf noktasini iyi yakaladi. Bahceli Basbakan’a hitaben su sorulari sordu: Iki ulke arasinda cesitli konulari ele almak amaciyla kurulmasi ongorulen ortak komisyonlarda Turkiye’nin 1923 Lozan Antlasmasi ile tescil edilen Misak-i Milli sinirlarini tartismaya acip yeniden muzakere mi edeceksiniz? Ayni sekilde muzakere masasinda Dogu Anadolu topraklarinin bir bolumunun Bati Ermenistan olup olmadigi da mi ele alinacaktir? Sonucsuz kalacagi bastan bilinen bir tarih komisyonu kurulmasi karsiliginda sinirin acilmasini ve diplomatik iliski kurulmasini Turkiye’nin cikarlari onuru ve haysiyeti ile nasil bagdastirabiliyorsunuz? Turkiye’nin basina sarilmak istenen bu belayi gorenlerden biri de Avukat Gulseren S. Aytas’tir. Aytas Bush Hillary Clinton ve Obama’nin bir kavram degisikligi ile Turkiye’nin diplomatik pozisyonunu degistirdiklerini Ermenistan’in soykirim iddialarindan vazgecmesi” sartinin yerine Ankara-Erivan iliskilerinin normallestirilmesi” cumlesini getirdiklerini Turkiye’nin de bunu kabul ettigini bunun bir makas degisikligi oldugunu belirtiyor. Ermenistan da zaten Nisan ayi basinda Anlasmaya gore diplomatik iliskiler kurulacak sinir cizgisi karsilikli olarak taninacak ve acilacak ve de soykirimin tartisilacagi bir komisyon olusturulacak” aciklamasini yapmisti. Aytas 23 Nisan gecesi Turk Disisleri’nden Iki ulke arasinda bir yol haritasi belirlendi” aciklamasi yapilmasinin da Turkiye’nin Milli Egemenlik Bayrami”nda kendi milli egemenligini tartismaya acmasi anlamina geldigini soyluyor ve ekliyor: Ermenistan ve diger devletler Turkiye’nin komisyon kurulmasi teklifini sonuclarina uyulmasi sartiyla kabul etmistir. Bu durum Turkiye’nin soykirim sanigi sandalyesine oturtulmasi gibidir ki Ermenistan’in hedefi de budur. Ermeni suclamalari muzakere veya yargilama konusu yapilirsa Turkiye’nin 1921 Kars Antlasmasi ve 1923 Lozan Baris Antlasmasi’ndan dogan haklari yok farz edilmis ve BM Sozlesmesi’nin 33’uncu maddesi ve devaminda tanimlanan devletlerarasi bir uyusmazligin oldugu dolayisiyla bu uyusmazligin cozulmesi gerektigi kabul edilmis sayilacaktir. Turkiye komisyon veya yargilama sonuclarina uyma yukumlulugu altina girecektir. Oysa Ermenistan 1921 Kars Antlasmasi ile baglidir ve hukukî gecerliligini tartisma hakkina sahip degildir. Hicbir uluslararasi komisyonun veya mahkemenin de Turkiye’yi Ermeni iddialari sebebiyle yargilamaya hakki ve yetkisi yoktur.” Iste Baykal’in gormedigi tuzak budur! Baykal dis politika danismanlarini bir an once degistirmeli meselenin uluslararasi hukuk boyutunu bir de Gulseren S. Aytas’tan dinlemelidir! Konuyla ilgili ciddi mucadele veren Turk kadinlarindan biri de ABD’de ogretim uyesi olan 37 yasindaki Prof. Dr. Hande Ozdinler’dir. Ozdinler Amerikan Meclisine sunulan sozde Ermeni soykirimi yasa tasarisinin ilk maddesindeki 1915-1919 yillari arasinda’ kismi cikarilmis onun yerine 1915-1923 yillari arasinda’ibaresi getirilmistir. Bu degisiklik yenidir! Sozde soykirim yillari Kurtulus Savasi ve Cumhuriyet’i de icine alacak sekilde genisletilmistir. Yani hedefleri Ataturk’u ve Turkiye Cumhuriyeti’ni yargilamaktir” uyarisinda bulunuyor.