1.000den fazla vakif gayrimenkulune el konuldu -
TESEV in raporuna gore: Ermeni Rum Suryani ve Keldani cemaatlerine ait 1000 den fazla gayrimenkule devlet tarafindan el konuldu. Musevi ve Rum Cemaatine ait el konulan vakif sayisi ise 48. Vakiflara iliskin yasal mevzuat kaos niteligi tasiyor…
OZAN BILIR
Turkiye Ekonomik ve Sosyal Etudler Vakfi (TESEV) tarafindan hazirlanan Turkiye’de Gayrimuslim Cemaatlerin Vakif ve Tasinmaz Mulkiyeti Sorunu baslikli rapor aciklandi.Hukukcu Dilek Kurban ve avukat Kezban Hatemi tarafindan kaleme alinan rapor da cemaat vakiflarinin mulkiyet sorununun Osmanli’dan bugune izledigi seruven ve AB surecinde kabul edilen yasalarin sorunu cozmekte ne derece etkili olduguna dair degerlendirmeler bulunuyor.
Rapor un ayrintilari ise soyle: Kasim 2008 itibariyle Musevi Cemaatine ait 24 vakif hayri ve fiili kiymeti kalmadigi gerekcesiyle yonetimine devlet tarafindan el konulurken Rum Ortodoks Cemaatine ait el konulan vakif sayisi ise 24 gayrimenkul sayisi ise binden fazla. Tapuda Ermeni Cemaatine ait olmasina ragmen 30 dan fazla gayrimenkul e yine devlet tarafindan el konuldu. Suryanilere ait bir kilise ve bir bina da yine devletin el koydugu yerler arasinda.
YENI YASA SORUNLARI COZMUYOR
Raporda 9. Cumhurbaskani Ahmet Necdet Sezer in veto ettigi fakat 10 uncu Cumhurbaskani Abdullah Gul tarafindan imzalanan yeni vakiflar kanunu yasasina da deginilir. Yeni kanunun getirdigi duzenlemelere ragmen vakiflarin sorunlarina cozum getirmedigi belirtilen raporda bazi konularda mevcut durumdan daha geriye gidis yasanmistir. Cemaat vakiflarinin Vakiflar Genel Mudurlugu nun tuzel kisiligine alinmasi mallarin el konulmasini daha da genisletmis kanuni bir dayanak bulunmustur. deniliyor.Raporda yasalarda yer alan kisitli haklarin burokratik yonetmelikler ve kamuoyu ile paylasilmayan genelgelerle busbutun kisitlandigina dikkat cekilirken el konulan mallarin iadesi icin Turkiye nin taraf oldugu uluslararasi sozlesme kurallarini ve anayasadan dogan sorumluluklari yerine getirmedigi vurgulaniyor.
Vakiflarla ilgili duzenlemelerin ve uygulamalarin goz onune alindiginda vakiflara iliskin yasal mevzuatin kaos niteligi tasidigina dikkat cekilen raporun cozum onerileri ise soyle:
LOZAN DAN DOGAN HAKLAR TANINMALI
Cemaat vakiflarinin sorunlarini cozmeye yonelik duzenlemeler yapilirken gozetilmesi gereken temel hedef adaletin ve hukuk devletinin korunmasi olmali. Butun gayrimuslim vatandaslar ve vakiflarin Lozan dan dogan haklari taninmali.Cemaatlerin ellerinden alinan mallari iade edilmeli. Diyanet Isleri Bakanligi nin sorumlu olan devlet bakanligi yerine gayrimuslim ve Aleviler dahil olmak uzere dini cemaatlerle ilsikileri duzenleyecek Din Isleri Bakanligi kurulmali. Raporun yazarlarindan Avukat Kezban Hatemi Cemaat vakiflari sorununun insan haklari din ve vicdan ozgurlugu bakimindan bir demokrasi sorunu oldugunu belirterek Hicbir kural ve kritere deger vermeden cemaatlere ait malla gasp ediliyor. Avrupa Birligine uyumlu yasalarla cemaatlerin sorunlarini cozecegiz denilirken diger taraftan Vakiflar Genel Mudurlugu nun actigi davalarla aksi yonde uygulamalar yapiliyor. Musluman Vakiflarin kulturel varliklari korunurken Gayrimuslim vakiflarinin varliklari yok edilmeye birakiliyor. Vakiflar sorunu demokrasiyi tikayan tikaclardan en onemlilerindendir. Aldatmaca ve unutturma politikalariyla sorun cozulemez. dedi.
AMAC GAYRIMUSLIMLERDEN KURTULMAK
Lozan Anlasmasindan bu yana Turkiye de gayrimuslimlerden kurtulma amaci guduldugunu ifade eden Yildiz Teknik Universitesi ogretim uyesi Elcin Macar ise Cemaat vakiflarina el konulmasi ise bu kurtulma politikasiyla ilgili ve hizli kurtulmanin araclarindan birisi. sozleriyle Turkiye nin gayrimuslimlere karsi uyguladigi politikalari elestirdi.
Bu haber kaynağından gelmektedir.
Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.
Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com