Ozur kampanyasindan umitli degilim -
Prof. Dr. Vamik Volkan: Ermenilerden ozur dileme kampanyasindan pek umitli degilim. Boyle bir kampanya yerine para toplasalardi; Anadolu da sembolik degeri olan Ermeni binalari var onlari onarsalardi. O daha cok sey verirdi’
Politik psikolojinin dunyadaki en onemli isimlerinden olan Prof. Dr. Vamik Volkan’la soylesimize dunku kaldigimiz yerden devam ediyoruz.
- Birlikte yemek yemenizden iki hafta sonra Cumhurbaskani Gul Turkiye-Ermenistan milli macini izlemek icin Ermenistan’in baskenti Erivan’a gitti. Bunda sizin bir etkiniz oldu mu?
- Ne bileyim benim etkim var mi... Ama ben gitmesini cok istedim dogrusu.
- Yemekte bu konuyu konustunuz mu?
- Evet sosyal bir bulusmaydi o; bir suru konudan bahsettik. Bazi kisiler gitmesini istemiyordu cok sey oldu biliyorum. Ben kimseye tavsiyede bulunamam. Ben kimim ki ama istedigim Turkiye ile Ermenistan arasinda bir reel politik surecin baslamasi.
- Dunya uzerindeki bircok catismayi uzmanlik alaniniz olan politik psikoloji acisindan ele almaniza ragmen Turkiye-Ermenistan iliskilerine psikolojinin karistirilmamasi gerektigini cozumun politik ve ekonomik hamlelerde oldugunu soyluyorsunuz. Nedir Turkiye-Ermenistan iliskisinin digerlerinden farki?
- Evet lutfen lutfen bunu cok istiyorum. Ben bu emosyonal durumlari ogrendim artik biraz. Emosyonlara girdi mi kimlik meselelerine donuyor. Hem Ermeniler icin hem Turkler icin... Bilhassa Ermeniler icin. O kisma girdigimizde ben senin kimligine tokat atmis oluyorum. Yavas yavas baslayalim emosyonlar sonradan gelsin. Jenosit mi kim kimi oldurdu... Sen bana para verdin... Bunlarin sonu yok.
- Simdi ornegin Kars’ta rastgele uc-bes kisiye Ermenilere 1915’te ne olduguna dair fikrini sorsaniz dusmanlik dolu yanitlar alma ihtimaliniz cok yuksek. Ama sinirin acilmasina gelince buna bircok kisi taraftar olacaktir. Kastettiginiz biraz da bu mu?
- Kesinlikle. Simdi sinirlar kapali oldugu halde duyuyorum ki 80 bin Ermenistan vatandasi Turkiye’de alisveris yapiyormus. Simdi Turkiye’de ekonomik krizi ben cok siddetli sezmedim; daha kotu seyler olacak. Ac o kapilari ticari iliski kur. Cunku gormedikce konusmadikca fanteziler daha da gelisiyor. Iki taraf icin de iyi bu. Kimlik meselesi olmamali. Bu TARC (Turk-Ermeni Barisma Komisyonu) surecinde neyi gordum biliyor musun? Ermeni katilimcilarin kendilerini en zor durumda hissettigi zamanlar Turkler’den empati ve yakinlik geldigi zamanlardi.
- O zaman sorunu duygusal bir duzleme tasidigi icin Ermenilerden ozur dileme’ kampanyasini faydasiz mi goruyorsunuz?
- Acikca ben onun hakkinda pek umitli degilim. Boyle bir kampanya yerine para toplasalardi. Dogu Anadolu’da sembolik degeri olan Ermeni binalar var onlari onarsalardi. O daha cok sey verirdi hurmet bu...
- Simdiye dek dile getirilmemis bir ozurun dile getirilmesinin hic yarari yok mu?
- Oyle demiyorum. Keske yavas yavas olsaydi. Ben psikoanalistim tip diye girmem isin icine. Ne oldu? Turkler arasinda bolunme oldu. Daha yavas jestlerle bir kiliseyi ac... Ama iste butun dunyada boyle olur. Biz kimiz ondan sonra arinma sureci. Sokaklarin ismini degistirirsin mesela minare koyarsin kilise camii olur. Bir de Turkiye’de su var belki her yerde sanki yalniz bizde olur bu durumlar... Biz ozeliz. Bir narsisizm... Beyaz sacli oldum artik 30 seneden beri catismali yerlere gidiyorum. Neyin farkina vardim biliyor musun hepimiz ayniyiz.
- Nasil bir narsizim bu?
- Iste yasasin Turkiye biz ozeliz... Ama o da dogal ben ihtiyar oldugum icin Cumhuriyet’in ilk kurulus zamanindan seyler cekirdegimde vardi. 30 sene dusmanlari bir araya getirdikten sonra bakiyorsun hepimiz ayniyiz.
- Kendinizi hep ayni teshisi koyan bir doktor gibi mi hissediyorsunuz?
- Evet mikrop ayni ama tarihler farkli. O da degistiriyor bu cok onemli. Tanimadigin biriyle ayni tarihi yasadiginda ona olan seni uzuyor.
- Turkiye’ye her geldiginizde sasiriyor musunuz?
- Eskiden daha cok sasirirdim artik alistim. -Bundan onceki ziyaretiniz Prof. Serif Mardin’in dile getirdigi mahalle baskisi’nin tartisildigi gunlere denk gelmisti. Siz sahsen bu baskiyi hissettiginizi Turkiye’nin kritik bir noktada durdugunu soylemistiniz. Turkiye bu kez o noktanin neresinde?
- O zaman da kimlik degismesi vardi hâlâ da suruyor. Bir bakima demokrasi gelisiyor dersen ne guzel. Oteki bakimdan gerileme olarak bakarsan baska bir sey. Ben cok defa gerileme olarak bakiyorum demokrasi demiyorum.
- Bizde en cok Deprem olmayacak’ diyen deprem uzmani seviliyor. Tespitleriniz soruldugunda sizden iyimserlik beklendigini hissediyor musunuz?
- Genelde bir bugun yaptigimiz gibi derinden konusmalarimiz oluyor hosuma gidiyor. Bir de sasaali boyle yaygarali konusmalar var. Ben hep cesitli yonlerden bakiyorum. Yas tutmalardan bahsediyorum liderlerlerin kisiliklerinden bahsediyorum ozel degiliz butun dunyadaki modayi takip ediyoruz diyorum. Bunlara rahat rahat bakmak lazim. Bak turban icin nasil bir zaman nasil bir enerji harcadik. Bu da bir gerileme... Bilimsel olarak cok kolay gerileme oldugunda grup Ben buyum’ Ben suyum’ diye ayrilir ve etraflarina hudut koyarlar. En basit hudut giyimdir.
- Yakin zamanda bir de Prof. Binnaz Toprak onculugunde yapilan Anadolu’nun muhafazakârlasmasi uzerine bir arastirma cok tartisildi. Onu takip ettiniz mi?
- Bir de bu oluyor. Ben arada geliyorum ya bana isimler soyluyorlar bir seyler soruyorlar haberim yok. Yok o arastirmayi bilmiyorum.
- Kurtlar Vadisi’nde oynayan Atilla Olgac adli bir oyuncu onceki hafta bir televizyon programinda 1974’teki Baris Harekâti’inda Kibris’ta biri esir 10 Rum’u oldurdum dedi. Bunu duydunuz mu?
- Bak onu duydum. Simdi bunu boburlenmek icin soylediyse ayri bir sey yok baska bir nedenden soylediyse ayri. Ama hukuki olarak bir sey yapilmasi gerekir boyle birakilmamali. Ama bak baska bir sey diyeyim bu da muhimdir kimse artik Kibris’i yazmiyor konusmuyor boyle seyler olmasa unutuldu. Kibrisli Turkler 11 sene abluka altinda yasadi Turkiye geldi cok trajik seyler yasandi. Simdi dunyada bir Kibris var Rumlar tarafindan idare edilen... Sonradan yeni bir millet yaratilmis Kibrisli diye. Yeni bir millet yaratmak her zaman bir hezeyandir. Kimliginden vacgecmek ister mi... Tam bunu bir kenara birakacakken AKEL’in adami kazaniyor yine Kibrisliliga donuluyor. Su anda Kibrisli Turklere bakan kalmadi. Zavalli dusunen Kibrislilar her seyi kaybetmis duygusu icinde. Ne anavatan var ne Avrupa var. Ekonomik olarak da oyle... Portakal satamayinca universiteler kurdular birkac tanesi cok iyi ekonomi tamamen ona dayaniyor. Ne olacak simdi? Canlari yanmis Kibrisli Turklerin; duyan yok. Herkes Iyi olacaksiniz” diyor iyi ama ikinci sinif...
- Buraya her geldiginizde sizi cok yoruyorlar galiba Hep dert hep dert artik eve donsem’ diyor musunuz icinizden?
- Sabah 8’den gece yarisina kadar dogru... Ama yok oyle bir sey demiyorum.
- Arada bir kacip Sultanahmet’te kofte falan yiyebiliyor musunuz bir raki- balik sofrasina oturmaya firsatiniz kaliyor mu?
- En cok kuru fasulyeyi ozluyorum ben. Ataturk de kuru fasulye severdi. Balik cok sevmiyorum. Ben Lefkosa’da dogdum. Limandan yukari esek sirtinda baliklar gelirken kokardi simdi cok yiyemiyorum. Ha bir de beyin salatasi cok severim. Ama ogluma soz verdim yemeyecegim; ondan bir hastalik mi geciyormus ne...
Bu haber kaynağından gelmektedir.
Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.
Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com