Turk de girecek Ermeni de! - Haber Arşivi 2001-2011
20 Kasım 2024 - Հակական տոմար - Տարի : 4517 / Ամիս : Տրե / Օր : Արագած / Ժամ : Լուսակն

Haber Arşivi 2001-2011 :

04 Şubat 2009  

Turk de girecek Ermeni de! -

Turk de girecek Ermeni de!

Gecmise yolculuk mu daha ilginc yoksa gelecege mi? Yani Arsimet le Shakespeare le veya Ataturk le tanismak mi daha heyecan verici olurdu yoksa 50 100 hatta belki de 500 yil sonraki dunyanin fiziksel gorunumunu ve yasayan canlilarini gormek mi daha cok ilginizi cekerdi? Fizikteki pekcok karsit goruse ragmen her ikisi de de-zaman icinde yolculuk-teorik olarak hala gecerli. Kisisel olarak her zaman icin gelecege yolculugu (daha yeni ileri modern olani) tercih etmeme karsin gecen cuma gunu eldeki olanaklari da goz onunde bulundurarak gecmise bir yolculuk yaptim! Nasil mi? Once 1940 larin Nazi Almanyasi na ardindan da 1950 lerin Istanbul una gittim. Her iki yolculuk da bende benzer imgeler cagristirdi. Bryan Singer in yonettigi ve basrolunu Tom Cruise un oynadigi seviyeli bir Hollywood uyarlamasi olan Operasyon Valkure ; Ikinci Dunya Savasi sirasinda basini Hitler karsiti Alman aristokratlari askerler ve entelektullerin cektigi grubun Fuhrer e karsi planladiklari onlarca suikast girisimlerinden en onemlisini konu aliyor. Daha onceki pekcok basarisiz girisimin ardindan kendisi de soylu bir aileden gelen Kurmay Albay Claus Stauffanberg 22 Temmuz 1944 de Hitler in Kurt Ini nde gerceklestirilecek toplantida bombali duzenegi harekete gecirecek ve tarihin seyrini degistirecek kisi olarak seciliyor. Konusu gercek olaylara dayandirilan film son tahlilde Alman halkini aklamaya hizmet ediyor. Sozu tipki iyi polis-kotu polis te oldugu gibi: Evet kotu adamlar vardi ama biz onlara daima karsi gelmeye calistik a getiriyor. Yonetmen Tomris Giritlioglu nun Suyun Ote Yani ve Salkim Hanimin Taneleri nden sonra uclemesinin son ayagi olan Guz Sancisi ise yakin tarihimizden bir olaya: 6-7 Eylul Olaylari na isik tutuyor. Yilmaz Karakoyunlu nun ayni adli romanindan uyarlanan filmde yonetmen Giritlioglu farkli uc kisiligin gelisim/degisim/donusumlerini gosterirken ayni zamanda geri donusu olmayan nokta ya (6-7 Eylul 1955) nasil adim adim gelindigini de son derece basarili bir sekilde gozler onune seriyor. Her iki olay da kisisel olarak son derece ilgimi cekiyor. Bunun bir nedeni de belki her iki doneme ait birinci elden tanidigim taniklarin var olmasi. Ilk olayla ilgili tanigim rahmetli babam Biltin Toker. Henuz daha ilk genclik yillarinda olmasina ragmen ateskesin hemen ardindan ailesi ona bir savasin nelere sebep olabilecegini gostermek amaciyla bombalanan butun Alman sehirlerini gezdirir. Hamburg Dersden Bremen Koln vb. gezen Biltin cok etkilenir. Ilerleyen yillarda konuya iliskin babamla gerceklestirdigim uzun sohbetler hep benzer bir cumleyle son bulurdu: Bu yikimin sorumlusu total bir ideoloji ve tum bir ulustur. Ikinci olayin tanigi ise annem Mufide Toker. Robert Kolej sinavini Turkiye ikincisi olarak kazanan ve kayit icin Istanbul da bulunan ortaokul ogrencisi Mufide ve babasi bir anda kendilerini olaylarin icinde bulurlar. Onun icin bu korku dolu anlara birinci elden tanik olmak aci vericidir. Annem olaylari bugun hala tek cumle ile ozetler: Hinc ve ofke dolu bir guruhun govde gosterisiydi sanki. Her iki olay da farkli toplumsal iliskiler agi icerisinde ve farkli donemlerde/baglamlarda ortaya cikmissa da sonuclari acisindan benzerlikleri ve farkliliklari hem tartisilmaya deger hem de cikarilacak buyuk dersler var. Bir tarafta ulusal birligini son derece gec tamamlamis her ne kadar Goethe Schiller Kant Beethoven gibi degerler yetistirmis olsa da tekkulturlulugunun merkezi olarak degerlendirilebilecek Almanya; diger tarafta binlerce yillik buyuk bir imparatorluk ve cokkulturluluk geleneginin yozlasmis Osmanli Imparatorlugu nun (3.Roma ) kullerinden dogan bir Turkiye Cumhuriyeti. Bir tarafta onunde gelen ulkeyi Fuhrer i onderliginde isgal eden yakip-yikip-kavuran ekonomi-siyaset-sosyal hayati sinifsal olarak el degistiren yanindaki komsusu goturulurken hic kimse sesini cikarmadigi vurdumduymaz bir ulus; diger yanda emperyalistelere karsi bir kurtulus savasi vererek yeni kurdugu ulus-devleti ayakta tutmaya calisan ancak kurucusunun olumunden sonra yalpalamaya devrimci/ilerici ideolojisinden uzaklasmis burokratik bir devlet kapitalizmine donmus bir ulke. Sonrasi malum; once Varlik Vergisi (1942) ardindan 6-7 Eylul (1955) ve son olarak da 1960 ve 70 lerdeki Kibris Olaylari ile halkanin tamamlanmasi ve bunlara dair pekcok farkli bilgi/belge/gorus/dusunce. Olaylarin provokasyon oldugu devlet icinde orgutlenmis bir kligin tetiklemesi ile gerceklestigi ulusun tamamini baglayamayacagi hatta ekonominin Ermeni ve Rumlardan ulusal Turk burjuvazisinin eline gecmesinin gerekliligi ve bunun dogal bir surec oldugu vb. pekcok arguman one suren yuzlerce ekonomist bilimadami politikaci ve tarihci var. Hepsini bir yana birakacak olursak peki biz su anda neredeyiz? Ekonomik sosyal kulturel olarak cok daha mureffeh ozgur ve coksesli bir toplumda mi yasiyoruz? Ekonominin sozde el degistirmesi bizi daha bagimsiz mi kildi? Yuzyillardir beraber yasayan beraber ayni havayi soluyan ayni sofraya oturan insanlardan yuzbinlercesinin ulkeyi terk etmesi bize ne fayda sagladi? Daha dogrusu bir zenginlesmeye mi yoksa her anlamda bir coraklasmaya mi dalalet ediyor? Nazi Almanyasi nda kopekler ve Yahudiler in neredeyse heryere yere girmesi yasakken(!) AKP Turkiyesi nde de kopekler ve Ermeniler in pekcok yere sokulmamasi tavsiye ediliyor. Biraz gec kalinmis da olsa bugun ulus olarak cok buyuk gereksinim duydugumuz tam bagimsizligimizin birarada yasama ve cokkulturluluk ten gectigini tekrardan animsamak ve Turk u Kurt u Rum u Ermeni si en kisa surede silkinerek yeniden kucaklasmak zorundayiz Aksi taktirde bundan 60 yil once gercekten soykirim yapan ve tarih boyunca tek kulturlulugun simgesi olmus Almanlar ile esdeger muamele gormeye daha cok devam ederiz. Iyi haftalar...




Bu haber kaynağından gelmektedir.

Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.

Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com
+