Gördugu Kardesini Sevmeyen, Görmedigi Tanrıyı Nasıl Sevebilir! - Haber Arşivi 2001-2011
19 Kasım 2024 - Հակական տոմար - Տարի : 4517 / Ամիս : Տրե / Օր : Անահիտ / Ժամ : Առաւօտ

Haber Arşivi 2001-2011 :

18 Mart 2009  

Gördugu Kardesini Sevmeyen, Görmedigi Tanrıyı Nasıl Sevebilir! -

Gördugu Kardesini Sevmeyen, Görmedigi Tanrıyı Nasıl Sevebilir!

Rakel Dink konusmasını yapmak uzere kursuye çıktıgında sanki söz bir kez daha tukenmisti. Biz Diyarbakır da onunla, Rakel'le olmaktan Barıs, Dostluk ve Demokrasi Ödulu vesilesiyle de olsa mutlu olduk. Hrant’ın ruhu sad olsun bir kez daha.

14 Mart 2009 sabahı Diyarbakır Buyuksehir Belediyesinin son 20 yıldır ne tanıklıklara, ne sözlere, ne etkinliklere, kim bilir ne görsel sahne sanatlarına dunyanın yine kim bilir ne çok dilinde ettigi ev sahipliklerinde, bu kez simdi aramızda olmayan ama aslında her dem bizlerle olan o guzel adamı gözum aradı. Hrant Dink’i yani!

Bu kez onun can yoldası, esi Beni gözunden bile sakınırdı. Ama göruyorsunuz iste simdi artık gittiğim yerlerde onu konusuyorum diyen Rakel o salondaydı.

Diyarbakır Tabip odası 1996 yılından bu yana son 12 yıldır her yıl 14 Mart Tıp bayramında bir sivil kent sorusturması sonucunda Barıs Dostluk ve Demokrasi” ödulu veriyor. simdiye kadar 1996 ile 2008 yılları arasında; Ahmet Altan, Dr. Ata Soyer, Koray Duzgören, Prof. Veli Lök, Dr. sebnem Korur Fincancı, Dr. Sema Piskinsut, Celal Baslangıç, Sezen Aksu, Prof. İonna Kuçuradi, Husnu Öndul-sukru Hatun, Gençay Gursoy, Ece Temelkuran ve Yavuz Önen’e ödul verilmisti. 2009 yılının barıs, dostluk ve demokrasi ödulune Rakel Dink’i layık görduler.

Naçizane olarak, Diyarbakır Tabip Odasına 26 Ocak 2009 tarihinde Uluslararası PEN Yazarlar Örgutu Turkiye Merkezinin Diyarbakır Temsilcisi ve yazar kimliğimle sunduğum mektupta (Çunku Diyarbakır Tabip Odası ödul verme kararını bu sekilde belirliyor) söyle yazmıstım: Bu yılki Barıs, Dostluk ve Demokrasi’ ödulunuzun; halkların dostluğu ve Barısın ulkemizde kurumsallasmasına katkı sunması ve tabii ki baska etnisitelerden olanlara yönelik kindarlık ve örgutlenmelere karsı da bir tavır gelistirmesi manasında, Turkiye’de demokrasi mucadelesinin sehidi olması açısından hâla davası surmekte olan Hrant Dink’in esi Rakel Dink’e verilmesini öneriyorum.”

Bir hafta sonu, sabahının erken sayılabilecek saatinde salonu dolduran topluluğun duygusallığı her hallerinden hissediliyordu. Bunun sebebi elbette daha önceki yıllarda da artık bir gelenek haline dönusen Diyarbakır Tabip Odasının her yıl 14 Martlarda sahibine takdim ettiği ödul değildi. Olsa olsa bu yılki ödulun sahibinin salonda yarattığı huzundu. Ödulunu almak uzere sahneye çıkmadan, izlettirilen ve son yuz yıldır Anadolu ve Mezopotamya coğrafyasında insanlara yasattırılan zulmun, çekilen acıların, ölumlerin, kayıpların hikâyesinin görsel huznuydu salondaki ağır havanın ilk sebebi!

Rakel Dink konusmasını yapmak uzere kursuye çıktığında sanki söz bir kez daha tukenmisti. Bakıslar ve göz temasının yarattığı iliski yetmisti bu kez gözlerin dolmasına. Hıçkırık yoktu elbette. Ama herkes yanındakine hissettirmeden elinin tersiyle gözlerini siliyordu. Ödulun sahibi Rakel de aynı haldeydi.

Görduğu kardesini sevmeyen, görmediği tanrısını nasıl sevebilirdi ki” dedi Rakel kutsal kitapların kelamıyla…

İste belki de bir ödulun hikâyesinin kent izdusumlerinin de böyle olması gerekiyordu.

Hrant o gun, 14 Mart cumartesi gunu oradaydı eminim. Kasım 2003’te Diyarbakır’a bir panel için ilk gelisinde yaptığı duygusal konusmanın sesi hâla o salondaydı, göruntuleri de. Altı yıl evvelki o gunu yasayanlardan ve salonda olanlar bunu hissettirmisti Rakel’e de diğer tum konuklara da…

Kim ne derse desin. İnsan teki, acısını da, huznunu, sevincini de paylastıkça rahatlar. Bu tip bulusmaların bir faydası da içsellestirerek kadir kıymet bilmek, bir de paylasmakla ilintili. Kadir kıymet bilenler de, paylasanlar da sağolsun. İyi ki; Hrant’ın, onurlu, haysiyetli ve esinin anısına bu denli saygılı, duyarlı ve dimdik ayakta göğsunu gererek duran Rakel Dink gibi bir yoldası var. Ne mutlu. Biz Diyarbakır’da onunla, Rakel'le olmaktan Barıs, Dostluk ve Demokrasi Ödulu vesilesiyle de olsa mutlu olduk. Hrant’ın ruhu sad olsun bir kez daha





Bu haber kaynağından gelmektedir.

Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.

Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com
+