Ben de ozur dilemenin dileyenin kacinilmaz olarak kendini bir tarafta konumlamasi anlamina gelecegi icin itirazlarimi siralamaya hazirlaniyordum. Elbette ki ozur dilemesi gereken devletlerdir. Benim kardesimden ozur dilemem onun acisiyla arama en azindan bir mesafe koydugumu gosterir. Inkârci Turk govdesinin bir parcasi olarak nedamet getirdigimin isareti olur. Oysa Ermenilerin acisini paylastigimi; kabasi 1915 yilinda yasanan kiyimin inkâri ustune kurulu resmi Turk dilinin parcasi olmadigimi dunya aleme ilan etmek daha uygun olurdu. Falan filan. Bu konudaki cekincelerimi falan filan’a baglayarak hafifleten bir surece tanik oluyoruz. Kampanyanin elzem; zamanlamasinin da soyle ya da boyle isabetli oldugunun kaniti her gun karsimiza cisimlesmis olarak cikiyor. Bu konuda sikistirilan Abdullah Gul’un aciklamalari yureklere su serper mahiyetteydi. Akabinde apoletlerini taktigi gibi er meydanina cikip alisik oldugumuz dille nefretlerini kusanlardan gecilmez oldu ortalik. Basbakan zaten bir suredir net bir sekilde serefelerinden temizlenmis Girsan-MKEK ortak yapimi silahlar sakirdatarak savuruyor tehditlerini. Ondan beter silah asigi bir hanimefendi de kendini onceleyen kimi hemcinsleri gibi varligiyla kadin olsun da Canan Aritman olsun’cu siyaseti kadinlilastirma projesinin carpikligini kafamiza kakiyor. Bir zamanlar kendisinden basucu silahindan canta silahina markalariyla kisisel koleksiyonunun dokumunu dinlemis oldugumuz kahraman kadin Canan Aritman Abdullah Gul’un annesinin Ermeni kokenli oldugu imasiyla yetinmedi Ermenileri ebedi dusmanimiz olarak her melanetin altinda aranmasi gereken unsur ilan etti. Aritman gururlu. Geri adim atmamakla kalmayip taraftarlariyla ovunuyor. Acikca nefret sucu isleyen bir milletvekili ana muhalefet partisini onurlandiriyordur herhalde. Nefret sucunun tanimini bir kez daha hatirlamakta yarar var:. Bir kisiyi irki rengi etnik kokeni uyrugu dini cinsiyeti ya da cinsel yonelimi yasi fiziksel ya da zihinsel engelleri nedeniyle hedef alan saldirilara nefret sucu deniliyor. Nefret suclari sozlu tacizden tehditkâr davranislara ad ve lakap takmaktan posta telefonla rahatsiz etmeye fiziksel saldiridan mulkune tevcavuze kundakciliktan asagilayici duvar yazilarina kadar genis bir alana yayiliyor. Hayatimizin her alaninda nefret suclarinin karasularinda kulac atip nefret suclariyla ic ice yasadigimizi yadirgamaktan gectim yadirgayanlari nanemolla buldugumuzu biliyoruz. Devlet kademelerinde post tutanlardan kamuoyundan sorumlu basinimiza kadar herkesin suclu oldugunu hatirlatmak yeterli. Canan Aritman ve gibileri Meclis’te gururla bu sucu islerken bir kesimi milli dusman ilan edip onlarin yasama hakkina yonelik tehdit olustururken nicedir tartistigimiz kampanyanin tam da zamani oldugu konusunda suphesi kalan var mi? Canan Aritman ve gibileri Ermeni cemaatinden ozur dilemek icin en guclu gerekcemizdir. Bu insanlar hâlâ rahatca irkci kana tapan alcakca bir dili dolasima sokabiliyorsa butun toplum bundan sorumludur. Hepimizin bu sucta bir payi vardir. Ben Aritman Hasan Celal Guzel ve gibileriyle tartismayi yersiz buldugumu ilan ediyorum. Nasilsa kendi nefretleri bogacaktir bir gun onlari. Ben bu konuyu bu mesafeden izleyen gundem olarak da bu yaniyla gereksiz bulan insanlari muhatap almanin geregine inaniyorum. Onlara soracak sorularim var. Yalandan kurtulmak Daha gecen gun AIHM iki Ermeni Vakfi’nin mulklerini gasp eden T.C. Devletini tazminat odemeye ya da mulkleri sahiplerine iade etmeye mahkûm etti. Bu kararin yani sira AIHM polis iskencesinden gecmis bircok vatandasa da devletin tazminat odemesine karar verdi. Bu tazminatlar gun gunden cogalacak. Devletimizin en yuksek harcama kalemlerinden birine donusmekte simdiden. Sizin devletiniz Avrupa Insan Haklari Mahkemesi’nin baglayiciligini kabul etti mi? O mahkemenin verdigi cezalari pasa pasa odemiyor mu? Odedigi cezalar hepimizin ce binden cikmiyor mu? Dolayisiyla haydi yenilen haklarin sondurulen hayatlarin gozunuzde capak kadar degeri yok kendi emeginizle kazandiginiz paranin bir kisminin size ve cocuklariniza hizmet olarak donmesini beklerken iskenceci hasta ruhlu-kafali polis memurlarinin jandarmalarin insanlarin hayatina kast eden patolojik uygulamalarini bagislatmak icin ceza olarak gidiyor olmasi da mi caninizi sikmiyor? Devlete gaspci ol hak hukuk dinleme’ emrini siz mi verdiniz? Ama diyebilirsiniz ki zaten AIHM’nin sultasina da karsi cikmistik. Onlar bize karisamaz. Biz kendi aramizda birbirimizi paralayarak guclunun daima gucsuzu ezdigi bu duzenden memnunuz. Bu memlekette iskence yapilacak asilacak surulecek kayip edilip bir kuyuya atilacak bok yedirilecek mallari keyfi olarak gasp edilecek insanlar var. Biz o insanlarin varligini kabul ediyoruz. Onlara uygulanan cesitli insanlik disi hak hukuk disi davranislari da onayliyoruz. Cunku hak ediyorlar. Boyle dediginiz zaman acik ve net bir dille siyaset yapiyorsunuz demektir. Ben de hayatima kast eden katil adaylarini bilirim. Daha zorlu bir soruyu Canan Aritman’in irk ve nesep istihbaratciligi gundeme getiriyor. Haydi su empati’ kurma meselesiyle pek icli disli olamadik. Pekiyi birazcik paranoyaya ne dersiniz? Hic dusundunuz mu? Belki gercekten de hepimiz Ermeniyiz. Hepimizin secere zincirinin bir halkasinda gizlenen; Musluman gibi Turk gibi davranmaya zorlanmis biri olabilir. Olma ihtimali sandiginizdan cok yuksektir. Sop sopla hic ilgilenmemis simdilerde marjinal’ denecek bir aileden geldigim icin sahsen cok gec ogrendim sulalemdeki Arnavutlari. Dedemin Alevi oldugunu. Simdi dusundugumde anneannemin de Ermeni olabileceginden supheleniyorum. Ayni supheyi oglumun anasi da kendi anneannesi icin dile getirmisti. Bu benim oglumu yuzde kac Ermeni yapar? Yoksa farkinda olmadan dunyaya durmadan kucuk Ermeniler mi getiriyoruz? Bundan kurtulmanin yolu nedir? Kendimizi yok etmek mi? Dusmanligimizdan vazgecmeyerek inkârimizdan sikilmayarak hakikati surekli cekistirip itistirerek kendimizi yok etmiyor muyuz? Katlettiginin ustune yatarsan hayatini katliamlari inkar etme ustune insa edersen bir gun bir de bakarsin katlettigin kendin olmussun. Inkâr kendini cok agir odeten bir insan zaafidir. Bedeli cok agirdir. Bir yerden mutlaka patlak verir. Sucunu inkâr eden zamanla o suc olur. O suctan kacmak ustune kurulur hayatinin butun grameri. Ozur kampanyasinin nedeni iste tam da budur. Inkâr ve suskunlukla bana kadar aktarilmis bu suc zincirini kirmak icindir. Bir suctan kacmayi birakip onunla yuzlesmeye hazir oldugumu ilan etmek icindir. Canan Aritman gibiler ortalikta rahat rahat nefret sucu isleye mesinler diyedir. Yalan cemberinden cikabilmek icindir. Sen de gecikmeden bu kampanyaya bir imza at. Yoksa bir yandan televizyonlarda Istanbul sehrinin kultur sehri olacagi 2010 yilinin piril piril mozaik resmini gosterecek; Ermeni Kirkor’undan Cingene Fatma’sina bir gokkusagi masali anlatacaksin. Ote yandan gasp ettigin vakif mallari icin tazminat odeyecek gunisiginda katledilmis Ermeni kardesimin katillerini koruyacaksin. Hem besbelli akil fikir vereni cok koy muhtarlarinca Suryanilerin binlerce yillik Deyrulumur Manastiri topraklarina goz dikecek hem dunyaya yuzlerce yildir kardesce yasamanin formulunu pazarlamaya kalkacaksin. Hem laisizme inanacak hem de gayrimuslimlerin ustune potansiyel dusman carpisi atacaksin. Sonunda sadece profesyonel dusman dunyanin tiksindigi kucuk yalanci olacaksin.