1964 te yangin riski tasidigi icin kapatilan 1997’de devlet tarafindan el konulan ve 44 yildir tek civi cakilmadigi icin enkaza donen Buyukada Rum Yetimhanesi Rum Patrikhanesi’ne devrediliyor. Patrikhane’nin avukatligini yapan Kezban Hatemi Yarginin bilincli olarak verdigi ilk karar dedi. VAKIFLAR Genel Mudurlugu Buyukada Rum Erkek ve Kiz Yetimhanesi Vakfi’na vakif amacina uygun olarak herhangi bir hayir islemesine imkán kalmadigi gerekcesiyle 22 Ocak 1997’de el koymustu. Danistay Idari Dava Daireleri Kurulu bu karari bozdu. Bu karara temel teskil eden Danistay 10. Dairesi’nin kararinda bircok tasinmazi bulunan ve bazi ogrencilere burs verdigi anlasilan davaci vakfin yetimhanesi kapatildigi hatirlatilmis ve fiilen herhangi bir hayir hizmetinin kalmadigini kabul etmeye olanak bulunmadigi anlatilmisti. Daire Cemaat vakiflari hakkinda 2762 sayili Vakiflar Kanunu’nun yayimindan sonra mazbudiyet karari verilemeyecegi gerekcesiyle Ankara 10. Idare Mahkemesi’nin kararini bozmustu. Rum Patrikhanesi avukati Kezban Hatemi Yetimhane’nin kaderini degistirecek karari Turkiye’de atilan demokratik adimlar cercevesinde yarginin bilincli olarak verdigi ilk karar olarak niteledi. Hatemi soyle konustu: Bu binanin yillarca maruz kaldigi tutum kuresel mirasin dinin ve hukukun katlidir. Azinlik vakiflarinin mazbutaya (yonetimine devlet tarafindan el konulmasi) alinmasi birakin ic hukuk kurallarini Lozan’a da yani ’muktesep haklara’ da aykiridir. Danistay ilk defa dogru bir karar veriyor. Zaten yeni Vakiflar Kanunu’nda da mazbutaya almak yok. Ama tabii eskiler icin haksizlik devam ediyor. Bunun da yeni bir yasayla duzenlenmesi lazim Kurtarma plani suya dustu Patrikhane 90’larin basinda tarihi binanin yok olmasini onlemek icin Ferit Volkan ve Sidika Atalay onculugunde bir grup is adami ve is kadini ile anlasti. Burayi aslina uygun restore edip otel yapacakti. Bu amacla Buyukada Turizm A.S kuruldu. Ancak bu proje hukumet degisikligiyle beraber iptal edildi ve Yetimhane binasini ayakta tutabilmek adina son caba da basarisizliga mahkûm oldu. Prinkipo Palas’in kaderi BUYUK Hristo Tepesi’ndeki bir cephesi Sedef Adasi digeri Heybeliada’ya bakan 23 bin 255 metrekarelik dunyanin ikinci en buyuk ahsap binasi 1898 yilinda bir Fransiz sirketi tarafindan otel olarak insa edildi. Sirket Prinkipo Palas’i isletmek icin izin alamayinca dort yil bos kalan bina 1902 yilinda Rum zenginlerinden Eleni Zarifi tarafindan 246 bin 650 Ingiliz Sterlini’ne satin alindi. Sultan Ikinci Abdulhamid’in verdigi izinle Rum Patrikhanesi adina tescil edilen bina Yetimhane ve okul olarak kullanildi. I. Dunya Savasi’nda askeri okul oldu. Bina bir donem Alman askerlerine ve Bolsevikler’den kacan Ruslar’a ev sahipligi yapti isgal kuvvetleri tarafindan adaya yollanan Rum gocmenlerini barindirdi. 1964’e kadar yine yetimhane olarak hizmet verdi. 1964’te yangin tehlikesi gerekce gosterilerek bosaltildi.