Ermenistan icin akilli secim: Turkiye -
Emekli Buyukelci Murat Bilhan gitmeli mi gitmemeli mi diye anketler duzenledigimiz Cumhurbaskani Gul un Ermenistan ziyaretini Turkiye Ermenistan iliskilerinin fay hatlarini hesaplayarak degerlendiriyor.
Cumhurbaskani Abdullah Gul’un Ermenistan ziyareti cercevesinde Turkiye Ermenistan iliskileri tekrar gundeme geldi. Diplomasinin aktif bir sekilde calismakta oldugu bu konuda bugun Ermeni tarafini uc kategoride ele alabiliriz.
a-) Ermeni vatandaslarimiz: Hemen ve derhal inanarak ozumsememiz gereken davranis bicimi onlarin oteki’ degil biz’ oldugudur. Bu vatanin bizim gibi sahipleridirler. Son zamanlarda Turkiye’deki radikal akimlarin hedefi haline getirilmeye calisilan Ermenilerin hissedebilecegini empati ile dusunmeden davranis bicimimizi ayarlamak imkanina sahip olamayiz. Bu beklentimize aykiri olarak uygar bir ulkeye yakismayan kabul edilemez yanlislarin yapildigi ve hatta bu yanlislarin devam ettigi gorulmektedir.
b-) Ermenistan Ermenileri: Tarihin labirentlerine girmeden bugune gelelim. Bugunku Ermenistan denizlere ve belli basli uluslararasi transit kanallara cikisi olmayan kara parcasina hapsolmus 1990 oncesi Sovyet yonetimi altinda sozde ve kagit ustunde devlet statusunde iken 1990 sonrasinda gercek bagimsizligina ancak Sovyet Bloku’nun parcalanmasiyla kavusan bir devlettir. Serbest secimler yapildigi icin demokratik’ ulke sinifinda sayilmakla beraber normal bir demokraside pek gorulemeyecek gariplikler sergileyen bir ulkedir.
Bugunku Ermenistan tabii kaynaklar ve ozellikle enerji kaynaklari bakimindan disa bagimli ve etrafinda kendisine dost olmayan ulke ve halklarla cevrili bir ulkedir.
Diasporanin dusman ihtiyaci
Ozetlemek gerekirse ekonomisi ic ve dis politikasi ve ozellikle komsulariyla iliskileri cok sorunlu olan bu kucuk ulkede yasamak cok zor oldugundan bir yandan nufusu disariya goc ederek azalmakta ote yandan yasamak icin cikis yollari aramaktadir. Bu yasamsal sorunlarini asmak icin bolge disindaki buyuk guclerden ve diasporasindan gormek istedigi ve kismen gordugu destek yeterli degildir ve hicbir zaman da yeterli olmayacaktir. Cunku diaspora once can sonra canan’ demeye devam edecektir. Guvenligini Rusya’ya havale etmek bu ulkeyi herkese karsi guvenli kilmayacagi gibi surdurulebilir bir guvenlik de saglayamayacaktir. Iranli komsusuna guvenmesi mumkun degildir.
Iran icin Ermenistan bolge dengelerinde diger komsularina oranla kendisine avantaj saglamak icin kullandigi kucuk bir lokmadir. ABD’nin eli buraya ne kadar ve ne sureyle uzanabilir bilinmez. Fransa sempatisiyle’ peynir gemisiyle’ ve laf salatasiyla’ burayi abad edecek gucte ve muhtemelen istekte de degildir. Bu durumda bu fakir ve kucuk ulkenin hem guvenligini hem refahini saglamak ve nufus kanamasini onlemek icin tek cikis yolu komsulariyla iliskilerini duzeltip iyi gecinmekten gecmektedir. Bunlar icinde de akilli bir secim yaparsa en guvenli ve en ekonomik Bati’ya ve Ortadogu’ya en kolay ulasabilecegi ve tecritten kurtulabilecegi ulkenin Turkiye olacagini kolaylikla gorecektir.
c-) Ermeni diasporasi: Magduriyet’ istismarini kimlik sorununun bir aleti olarak sonuna kadar kullanan diasporanin tuzu kurudur. Fakat diaspora Ermenileri de monolitik bir butun degildir. ABD’deki veya Fransa’daki Ermeni diasporasi ile Rusya’daki veya Lubnan’daki Ermeni gruplari ayni sartlarda yasamadiklari icin ayni sekilde dusunmemektedirler.
Azerbaycan darilir mi?
Kimlik sorunu’ bakimindan Ermenistan Ermenileri ile diaspora Ermenileri arasindaki farka da isaret etmemiz gerekmektedir. Diaspora Ermenileri icin asimile olmak en buyuk tehlikedir. Bu yuzden de dusman’ bulmak onemli olmustur.
Oysa Ermenistan icin boyle bir sorunun olmamasi gerekir. Cunku bagimsiz ve egemen topraklari olan bir ulkeleri vardir. Ayrica tarihi kulturu dili muzigi edebiyati mimarisi ve degerleri olan ve bu anlamda da ozguven sahibi ve komsulariyla dostca gecinen bir ulke olmasi gerekir.
Simdi Turkiye ile Ermenistan arasindaki anlasmazlik konularina gelince birincisi sinir ve toprak konusundaki Ermeni iddialari ikincisi soykirim iddialari ucuncusu Azeri-Ermeni sorunlaridir.
Asilmayacak sorunlar degil
Ermenistan’in Bagimsizlik Deklarasyonu’nda mevcut sinirimizi tanimadiklari acik ifadelerle vurgulanmakta yani Turkiye’nin topraklarinda hak iddia edilmektedir. Bu iddia yeni Ermenistan Anayasasi’nda da dolayli olarak teyid edilmektedir. Turk-Ermeni iliskilerinin duzelmesini samimi olarak isteyen her iki taraftaki bircok kisi ya bu hususu unutturmaya calismayi ya simdilik rafa kaldirmayi veya uluslararasi alanda birbiri aleyhine kullanmamayi ya da cozumu ertelemeyi bir cikis yolu olarak gormektedir. Bu sorunun cozumu Ermenistan’in acik ve net ifadelerle yapacagi bir deklarasyonla veya baska bir yontemle sinirin mesruiyetini tanimasindan gecmektedir. Diger boyutlariyla gerceklesmesi ongorulen yumusama sureci icinde de yasal zemininin saglamligi goz onunde tutularak bu sorun gundemden dusurulebilir. Ancak bu sorun gundemde durmaya devam ederken mevcudiyeti tartismali’ konuma dusurulmek istenen bu siniri Turkiye’nin acmasi dogru degildir. Iki nedenden: Birincisi sinir kapisi ancak mesruiyeti kabul edilmis sinirlarda acilabilir; ikincisi su anda Turk-Ermeni iliskilerinde Turkiye’nin elinde tek koz bu kalmistir. Bunun da kaybedilmesi halinde Turkiye’nin butun direnci kirilacaktir. Burada Ermenistan icin sorunu cozmek bakimindan bir cikis noktasi daha vardir o da sinir kapisini acmanin siniri tanimak anlamina geldigini resmen aciklamak.
Gul’un ziyareti zamanla sonuc verir
Soykirim iddialarina gelince burada kimsenin inkar etmedigi ve uzerinde uzlasilan tek gercek objektif savas sartlari altinda siddet kullanilarak belli bir toplumun yerinden edilmesidir. Tartismali olan bu olayin tarifi iki tarafin siddetten ne olcude zarar gordugunun tesbiti ve abartilardan ayiklanmis gercek sayi ve verilerin dogru boyutlarina oturtulmasidir. Son zamanlarda iki tarafin konu hakkinda ortak tarih komisyonu kurmak hususunda anlasmis olduklari seklinde bir soylenti vardir. Fakat bunu Ermeni tarafinin teyid ettigine dair herhangi ifadeye rastlamis degiliz. Soylemin kaynaginin Turk tarafi oldugu gibi bir izlenim mevcuttur. Bu gelisme dogru yolda atilmis bir adim olarak gorulebilir.
Azeri-Ermeni sorunuyla ilgili ise ilk akla gelen Daglik Karabag sorunudur. Oz Azeri topraklarinin uluslararasi hukukun cignenmesi suretiyle isgal altinda tutulmasi ve multeci konumundaki bir milyon Azeri’nin ana yurtlarina donuslerinin engellenmeye devam edilmesi Turkiye’yi cok yakindan ilgilendiren bir konudur. Turkiye’nin komsu topragi Nahcivan’in sorunlari da Turkiye’yi yakindan ilgilendirmektedir.
Sayin Cumhurbaskanimizin Ermenistan ziyaretinin sonuclarini ise zaman gosterecektir.
Bu haber kaynağından gelmektedir.
Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.
Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com