Turkiye ve Ermenistan iliskilerinde iki ulke arasindaki sorunlarin cozumune yonelik atilan bazi onemli adimlarin 2007 yilindan itibaren hiz kazandigini soylemek mumkundur. 29 Mart 2007 tarihinde Akdamar adasinda bulunan Akdamar (Ahtamar) Kilisesi nin restore edilerek hizmete acilmasi ve acilisa Ermenistan’dan basta Kultur Bakan Yardimcisi Gagik Gurciyan olmak uzere 20 kisilik bir heyetin katilmasi iki ulke iliskilerine dair bazi umutlar vaad etmisti. Bu umutlar Ermenistan Devlet Baskani Serj Sarkisyan’in baskanlik gorevine gelmesiyle birlikte giderek artmaya baslamis; Turkiye Cumhurbaskani Basbakani ve Disisleri Bakaninin Ermeni meslektaslarina birer kutlama mesaji gondermesiyle devam etmisti. Turk tarafinin soz konusu kutlama mesajlarinda degindikleri bir diger husus da iki ulke arasindaki sorunlarin bariscil yollarla cozumu konusundaki iyi niyet temennileri olmustu. Bu gelismelerin ardindan gectigimiz ay Sarkisyan’in Cumhurbaskani Abdullah Gul’u Eylul ayinda yapilacak olan Dunya Kupasi elemeleri macini izlemek uzere Ermenistan’a davet etmesi ve Turkiye ile sinirlarin on kosulsuz acilmasi hâlinde Turkiye’nin Tarihciler Ortak Komisyonu onerisine sicak bakacaklarini aciklamasi iki ulke iliskilerinde bir bahar havasi esmesine neden oldu. Son olarak Disisleri Bakani Ali Babacan’in New York’ta verdigi resepsiyona Ermenistan’in Birlesmis Milletler Daimî Temsilcisi Armen Martirosyan’i davet etmesi ve Babacan’in Turk ve Ermeni diplomatlarin zaman zaman bir araya geldiklerine dair ifadeleri iki ulke arasindaki gorusmelerin iyiye dogru gitmekte oldugunun sinyallerini verdi. Ayrica Iran Disisleri Bakani Manucehr Motteki nin Ankara ziyareti sirasinda Turk-Ermeni iliskilerinin normallestirilmesi konusunda Ermenistan Disisleri Bakani Edward Nalbantyan ile bir gorusme yaptigi yonundeki haberler de gorusmelerin gidisatina ucuncu ulkelerin de dahil oldugunu gostermesi acisindan onemli bir gelisme oldu. Tum bu girisimlere oranla belki de daha onemli olarak degerlendirilebilecegimiz Erivan-Antalya ucak seferleri ise sasirtici bir bicimde basinda fazla yanki bulmadan Haziran ayinda basladi. Buna karsin Erivan-Antalya ucak seferlerinin baslamasi Ermeni basininda yeterince yer aldi ve Turkiye tarafindan Ermenistan’a verilen yeni bir odun olarak degerlendirildi. Ermeni kamuoyu Turkiye’nin 2007’den bu yana attigi tum adimlari dikkatle izliyor ve degerlendiriyor. Bu baglamda Cumhurbaskani Gul’un Kars ziyareti sirasinda Ani harabelerini ziyaret etmesi ve Turk Tarih Kurumu Baskani Prof. Dr. Yusuf Halacoglu’nun gorev suresinin uzatilmayarak yerine Prof. Dr. Ali Birinci’nin atanmasi konuyla ilgisi olmasa dahi Turkiye’nin Ermeni sorununu cozmek icin attigi bir dizi adimin devami olarak goruluyor. Turkiye’nin art arda bazi girisimlerde bulunmasi bolgesel baris ve uzlasmaci dis politikasinin bir parcasi olmakla beraber sorunun cozumu konusunda karsi tarafin bazi yanlis izlenimler edinmesi ihtimali de bulunuyor. Bu cercevede Turkiye’nin surekli uzlasmaci bir politika izlemesi Ermenistan’in uyguladigi uzlasmaz politikalarini devam ettirmesine ve kendisinin hakli oldugunu dusunmesine neden olabilir. Nitekim gidisat da bunu gosteriyor. Ozellikle Turkiye’nin 1993’te kara ve 1994’te de hava sahasini kapatmasinin gerekcelerinden biri olan Karabag’in isgali konusunda bir cozume ulasilmadigi bir ortamda Erivan-Istanbul seferlerine yenisinin eklenmesi oldukca dusundurucudur. Ermenistan’in Kars Antlasmasi’nin gecerliligini teyit etmemesi Bagimsizlik Bildirgesi’nde Turkiye’nin Dogu Anadolu bolgesinden Bati Ermenistan olarak bahsedilmesine karsi cikmamasi da Turkiye’nin sorunun cozumu konusunda tek tarafli adimlar atmakta oldugunu dusunduruyor. Son olarak da Sarkisyan’in Cumhurbaskani Gul’u davetine bazi Ermeni cevrelerince itiraz edilmesi uzerine Ermenistan Disisleri Bakanliginin bir aciklama yaparak soykirimin taninmasi konusundaki onceliklerinin degismedigini belirtmesi aslinda Turkiye’nin sorunun cozumu konusunda attigi adimlarla Ermenistan yonetiminin tutumu arasindaki farki gosteriyor. Bu da Turkiye’nin Ermenistan’a iyi niyetli yaklasimina karsin Ermenistan’in politikalarindan herhangi bir taviz vermeyecegini ve Turkiye-Ermenistan iliskilerinde fazla ilerleme saglanamayacagini gostermesi bakimindan onemlidir.