Hacsiz kilisenin restorasyon sureci -
Kuyerel Dusunce Platformu tarafindan Bilgi Universitesi Dolapdere Kampusu nde duzenlenen Akhtamar Restorasyonu’ baslikli etkinlikte Vaspuragan Krali Gagik Ardzruni tarafindan insa ettirilen Surp Hac Kilisesi’nin restorasyon calismalarina gozlemci olarak katilan mimar Zakarya Mildanoglu tarafindan restarasyonun oykusunu anlatan bir sunum yapildi.
Van Golu havzasi tarihin en eski devirlerinden itibaren yerlesim gormus bir alan. Urartulardan Medlere Perslere Ermenilere Selcuklu ve Osmanlilara kadar bir cok halk yasamis Vanlilarin deniz’ dedigi Van Golu kiyilarinda.
Milattan sonra 9. ve 10. yuzyillarda Ermeni Vaspuragan Prensligi’nin egemenligi altinda olan bolge Ardzruni soyundan gelen krallar tarafindan yonetiliyordu. Vaspuragan Krallari essiz guzellikte yapilarla donattilar Van kentini Ermeni halkinin mimari alanindaki yetkinligini kanitlamak istercesine. Van Golu’ndeki Akhtamar Adasi’nda bulunan Surp Hac Kilisesi bu yapilarin icinde en bilineni.
23 Subat Cumartesi gunu Bilgi Universitesi Dolapdere Kampusu’nde Vaspuragan Krali Gagik Ardzruni tarafindan insa ettirilen Surp Hac Kilisesi’nin restorasyon oykusunu anlatan bir sunum yapildi. Kuyerel Dusunce Platformu tarafindan duzenlenen Akhtamar Restorasyonu’ baslikli sunumu hazirlayan mimar Zakarya Mildanoglu kilisenin restorasyon calismalarina gozlemci olarak katilmisti.
Turkiye Ermenileri Patrigi II. Mesrob’un istegiyle 2005 yilinda restorasyon ekibine dahil olan Mildanoglu oncelikle restorasyonu gerceklestiren kisi ve kurumlar hakkinda bilgi verdi. Kilisenin 915-921 yillari arasinda yapildigina deginen Zakarya Mildanoglu 2007’de tamamlanan Surp Hac Kilisesi restorasyonunun cesitli milliyetci tepkilerin hedefi oldugunu da sozlerine ekledi.
Tarihi 1071’le baslattilar ama onu bile dogru anlatmadilar
Mildaoglu okul kitaplarinda bolge tarihinin 1071 ile baslatildigini oncesine neredeyse hic deginilmedigini ancak 1071 ile baslayan tarihin bile yanlis anlatildigini ifade etti.
Zakarya Mildanoglu konu hakkinda sunlari soyledi: Selcuklular Anadolu’ya girdiklerinde Ermenilerle karsilastilar ve yakin iliskiler kurdular. Ortak bir para birimi kullaniyorlardi. Bu paranin bir yuzunde Ermenice diger yuzunde Turkce yazilar vardi. Ermenilerin bolgenin diger halklariyla da yakin iliskileri vardi. Mesela bir Arap Halifesi’nin Ermeni Prensleri’nden birine tac giydirdigini biliyoruz. Ama resmi tarih bunlari sakliyor.”
Mildanoglu daha sonra slaytlar esliginde Akhtamar Adasi’nin yerlesim tarihini anlatti. Ada’nin dusman saldirilarina karsi korunakli oldugunu goren Kral Gagik buraya sarayini insa ettirmis ve adanin etrafini da surlarla cevirmis. Surp Hac Kilisesi de saray kilisesi olarak yaptirilmis. Daha sonraki yillarda kilisenin etrafina cesitli eklenti binalari yapilmis. Zakarios Sapeli Jamadun Manastir ve Okul Binasi soz konusu yapilarin icinde en onemlileri.
Kilisenin restorasyondan onceki ve sonraki halini gosteren fotograflar esliginde restorasyon surecini anlatan Mildanoglu doga kosullarinin yarattigi tahribata ek olarak insan eliyle de binaya zarar verildigini soyledi. Oyle ki kilisenin dis cephesi adeta atis alani olarak kullanilmis duvarlar atilan kursunlarla delik desik edilmis. Cephedeki essiz guzellikteki figurlerden bazilarinin burunlari kollari koparilmis. Defineciler blok taslarin bir kismini yerinden sokmusler. Bir donem ahir olarak kullanilan kilisenin zemini camur deryasi haline gelmis. Ic cephedeki freskler ise yumurta ve domates lekeleriyle kapliymis. Bu durumdaki kiliseyi onarirken minimum mudahale ettiklerini yapinin orijinalinde olmayan hicbir eklenti yapmadiklarini ve dis cephedeki kirik fugurleri de tamamlamadiklarini soyleyen Mildanoglu’nun sozleri bir restorasyonun nasil yapilmasi gerektigini cok net bir bicimde ifade ediyordu. Bunlari dinlerken Ani’de yapilan hatali restorasyonun sonuclari geldi aklima. Gecen yaz ziyaret ettigim Ani’de oyle bir restorasyon’ yapilmisti ki baktiginizda yapinin hangi bolumu orjinal hangisi sonradan yapilmis anlamaniz mumkun olmuyordu. Iste o yuzden yanimdaki Rus turist Ani surlarina bakip bakip Where is the ancient wall? Where are the ancient stones? (Eski duvar nerede? Eski taslar nerede?) diye soruyordu.
Hacsiz kiliseyi Yasar Kemal kurtarmis
Muze olarak hizmete acilan Surp Hac Kilisesi’ne hac takilmamasini herseyden once bir mimar olarak hatali buldugunu soyleyen Zakarya Mildanoglu bu konudaki dusuncelerini soyle ifade etti: Her yapinin bir bitisi vardir ve bu ozel bir forma sahiptir. Yapinin bitisini korumak gerekir. Meslek etigi acisindan o hacin yerine konmasi gerektigini dusunuyorum. Cunku yapinin orijinali boyle. Hac kaidesini yaptirip yerine koyduk ama uzerinde hac yok. Bu haliyle eksik kaldi.”
Mildanoglu’nun sunumundan ilginc bir sey daha ogreniyoruz: Eger Yasar Kemal olmasaymis Surp Hac Kilisesi Anadolu’daki bircok benzeri gibi bugun ayakta olmayacakmis. 1951 yilinda Cumhuriyet Gazetesi’nde muhabir olan Yasar Kemal Akhtamar Adasi’ndaki kilisenin hukumet emriyle yiktirilacagi duyumunu alir. Bunun uzerine bolgeye giden Yasar Kemal yaptigi haberlerle buyuk bir firtina koparir ve kilisenin yikimina engel olur.
Etkinlik Van tarihini Urartulardan baslayarak anlatan kisa bir filmle sona erdi. Kulaklarimizda Ermeni muziginin ic burkan nameleriyle baktik Akhtamar’a ve sukrettik hac’i uzerinde olmasa da yasadigina.
Bu haber kaynağından gelmektedir.
Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.
Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com