Fazil Say Akdamar Efsanesini besteliyor -
Piyanist ve besteci Fazil Say Van daki Akdamar Adasi nda yasandigi rivayet edilen romantik ve huzunlu ask efsanesini bale eserine donusturuyor.
Eserin uluslararasi bir proje olmasini tasarlayan Say 100 Turk 100 Ermeni sanatcisini sahnede bulusturmayi planliyor.
Fazil Say gectigimiz gunlerde Kultur ve Turizm Bakani Ertugrul Gunay ile kahvalti icin bir araya geldiklerini animsatti.
Bu gorusmede Nazim Oratoryosu adli eserinin iki ayri yurtdisi etkinliginde sahnelenmesi uzerine konustuklarini anlatan Say oratoryonun Ekim 2008 de Frankfurt Kitap Fuari nin acilisinda Almanca olarak izleyiciyle bulusmasinin planlandigini kaydetti.
Eserin ayrica Turk-Rus Dostluk Haftasi kapsaminda Nisan ayinda Moskova da sahnelenecegini aktaran Fazil Say yapiti Kultur ve Turizm Bakanligi Devlet Coksesli Korosu ile Cumhurbaskanligi Senfoni Orkestrasi esliginde seyirci karsisina cikaracaklarini soyledi.
Bakan Gunay ile gorusmesinde Nazim Oratoryosu nun Turkiye nin degisik kentlerinde izleyiciyle bulusmasi yonundeki istegini ilettigini de ifade eden Say Bu eserin 10 - 15 sehirde turne yapmasini arzuladigimi soyledim. Kendisi de bunu dusunecegini ifade etti dedi.
Fazil Say Bakan Gunay in sair Yahya Kemal Beyatli ile ilgili bir eser yapmasi onerisinde bulundugunu ancak su anda baska projeler uzerinde calistigi icin ilk etapta bu projeyi hayata geciremeyecegini dile getirdi.
Say sairin hayatini inceledikten sonra ayrintili bir sekilde konuyu ele alabilecegini aktardigini belirtti.
Turk-Ermeni ortak produksiyonu planliyorum
Haremde 1001 Gece isimli keman koncertosunu yeni tamamladigini ve simdi gundeminde baska projelerin bulundugunu dile getiren Fazil Say Yazacagim uc buyuk eser var. Bunlari sirasiyla hayata gecirmeyi planliyorum dedi.
Van da Akdamar Kilisesi nin bulundugu adada gecen romantik ve huzunlu bir efsane olan Akdamar-Ah Tamara uzerine kurulu bale eseri planladigini aktaran Say Bunun Turk-Ermeni ortak produksiyonu olmasini istiyorum. Cunku Akdamar Turk ve Ermeni efsanesi. Bu Anadolu efsanesini anlatan eserin arada gerginlikler yerine dostluk olmasi konusunda bir adim olacagini dusunuyorum diye konustu.
Eserde Turk ve Ermeni sanatcilarin ayni sahneyi paylasmasini arzuladigini belirten Say calismasiyla ilgili ayrintilari soyle anlatti:
Eserde 100 Ermeni 100 Turk sanatcinin olmasini planliyorum. Cunku efsane onu gerektiriyor. Zaten temasi da oyle. Ben onun adimlarini 2004 yilinda atmaya baslamistim. Ancak yazar Orhan Pamuk nedeniyle olusan gerginlikten dolayi proje dondu o donemde gerceklestiremedim.
Yani araya talihsiz sekilde o buyuk tartismalar girdi. Hrant Dink in oldurulmesiyle de kotu seyler yasandi. Ancak simdi tekrar dostluk adimlari atiliyor. Ben bu konuda tamamen apolitik olarak diyalog ve dostluk adimlarinin bir sanat eserine donusmesi dostane bir ortamda beraberce butun sorunlarin uzerine sagliklica gidilmesi gerektigini dusunuyorum.
Bu eser bir dostluk projesi oldugu icin o donemde Erivan Balesi ve Orkestrasi ile de gorusmeler baslatilmisti. 1 - 2 yildir dondurulmus durumda. Simdi yeniden hayata gecirmeyi dusunuyorum.
Seyh Bedrettin Destani
Nazim Hikmet in Seyh Bedrettin Destani adli eserinin ise ikinci buyuk projesi oldugunu ifade eden Say bu eserin cok genis bir kadroya sahip olmasini planladigini soyledi.
Fazil Say yapitta dev bir senfoni orkestrasinin yani sira mehter takimi ile dans ve bale grubunun da yer almasini tasarladigini belirterek soz konusu eser icin halk muzigi ve cok sesli korolarini da kadroya dahil etmeyi dusundugunu kaydetti.
Ucuncu olarak Istanbul uzerine bir senfoni uzerine calistigini anlatan Say 2010 Istanbul Kultur Baskenti kapsaminda gundemde bulunan bu proje icin Istanbul Buyuksehir Belediyesi Istanbul Valiligi ile Istanbul Kultur ve Sanat Vakfi ile temaslarinin bulundugunu sozlerine ekledi.
Akdamar efsanesi
Van daki Akdamar Adasi na da ismini verdigi rivayet edilen Akdamar efsanesi zamaninda bu adada yasayan bas kesisin guzelligi dillere destan kizi Tamara nin basindan geciyor.
Yillar boyu dilden dile dolasan efsane soyle:
Zamanin birinde adada yasayan bas kesisin guzel kizi Tamara ya cevredeki koylerde cobanlik yapan Musluman bir genc asik olur. Bu genc Tamara ile bulusmak icin her gece adaya yuzer.
Tamara ise gece karanliginda yerini belli etmek icin onu bir mumla bekler. Bundan haberdar olan kizin babasi firtinali bir gecede elinde mumla adanin kiyisina iner ve surekli yer degistirerek gencin gucunu yitirmesine neden olur.
Yuzmekten gucunu yitirip yorulan genc coban golun icinde bogulur ve bogulmadan once son nefesinde Ah Tamara diye bagirir. Bunu duyan kiz da kendini golun sularina birakarak bogulur. AhTamara isminin donuserek zamanla Ahtamar ve Akdamar bicimini aldigi varsayilir.
Bu haber kaynağından gelmektedir.
Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.
Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com