Basbakan Erdogan in Turkiye deki Hiristiyanlarin Noel ini kutlamasi elbette ki uygar bir davranistir. Katolik rahiplere ve misyonerlere duzenlenen kanli saldirilari Bu olaylari yapanlar Islamdan nasibini almamis Islam cahili kisilerdir diye kinamasi da yerindedir. Ancak bu olumlu cikislar Turkiye de kendisini giderek daha cok aciga vuran tehlikeli bir akim karsisinda yeterli degildir. Bu akimi sadece dinci kesime atfetmek de hata olur. Zira misyoner dendi mi bizde tuyleri diken diken olan sadece o kesim degildir. Gecen yaz laiklik adina duzenlenen kitlesel Tandogan mitinginde AKP yi Ulkeyi misyonerlere teslim etti diye suclayanlarin kimlikleri hâlâ hafizalardadir. Ozetle bir Hiristiyan olarak Turkiye de yasam alani bulmak demokrasi ve laikligimizin bir temel geregi olmasina karsin giderek zorlasiyor. Erdogan asgari jest yapti Bu nedenle Erdogan in aciklamalari her halukârda yapilmasi gereken asgari jestler olarak gorulmelidir. Oysa Ispanya Basbakani ile birlikte BM adina medeniyetleri (yani dinleri) uzlastirma gibi buyuk -ve o kadar da iddiali- bir misyona soyunmus bir kisi olarak Erdogan in bunun cok otesine gitmesi gerekiyor. Son olarak Rahip Franchini ye karsi duzenlenen ancak ne mutlu ki bu kez olumle sonuclanmayan bu insanlik disi saldirinin ardindan Turkiye Bati âleminde yeniden Hiristiyanlar icin tehlikeli ulke olarak lanse ediliyor. Bircok Batili ulke Turkiye yi ziyaret eden vatandaslarina Hiristiyanliginizi aciga vuran sembollerden ve hareketlerden mumkun oldugu kadar kacinin yoksa saldiriya ugrayabilirsiniz uyarisinda bulunuyor. Dinler catismasina katki Baska bir deyisle Turkiye giderek buyuyen dinler arasi catismanin ustesinden gelmeye katkida bulunmasini birakin bu ucurumun buyumesine neden olan bir ulke olarak goruluyor. Malatya ve Hrant Dink davalarinda pes pese ortaya cikan adli ve asayis skandallar ise bu goruntuyu iyice pekistiriyor. Turkiye ye giden Batililara yapilan bu uyarilar kuskusuz bizde hem dinci hem de laik kesimden bircok kisiyi Amac hasil oluyor diye memnun ediyordur. Ancak bu durumun Turkiye yi ne kadar kucuk dusurdugunu en azindan akliselim vatandaslarimizin gormeleri lazim. Bu arada unutmamak lazim ki Rahip Santoro yu olduren Malatya daki katliama neden olan ve son olarak Rahip Franchini nin yasamina kasteden yobazlik ile bundan 77 yil once Menemen de Kubilay in vahsice katledilmesine yol acan yobazlik arasindan fark yoktur. Kutlama degil ciddi ozelestiri Onun icin bu isin ustune ciliz kinama mesajlari ve zaten temel nezaket ugruna yapilmasi gereken bayram kutlamalariyla degil ciddi bir ozelestiriden sonra somut tedbirlerle gidilmesi lazim. Bunun yaparken ozellikle zorunlu din dersini tartistigimiz su sirada Cocuklarimizi nasil yetistiriyoruz? sorusuna da mutlaka yanit bulmamiz lazim. Tabii isin bir diger boyutu daha var. Bunu yapmazsak Avrupa da Muslumanlara karsi eylemlerde bulunan Kentimizde cami istemeyiz diye yaygara koparan sagcilarin bu saldirilari karsisinda bir sey deme hakkimiz olabilir mi? Bir de bunu dusunelim. Uzun lafin kisasi is ne yazik ki Mutlu Noeller demekle bitmiyor.