Guvercinlere dokunmayacaklar da var -
Hrant Dink in calisma arkadaslarindan yazar Markar Esayan Karsilasma adli yeni romaninda tum etnik gruplarin bir arada yasamayi basarabildigi bir hikâye anlatiyor. Esayan Hrant hakli bu ulkede guvercinlere dokunmayacak milyonlarca insan var diyor
Hrant Dink in oldurulmesi Turkiye de artik bir milat oldu. Onun cenazesinde binlerce kisi sokaga dokuldu. Hâlâ da tepki azalmakla birlikte devam ediyor. Ancak Dink in oglu Arat Dink aldigi cezadan ve tehditlerden dolayi Turkiye den gitmek zorunda kaldi. Bu da Dink in oldurulmesiyle baslayan sureci yeniden dusunmemiz gercegini hatirlatti.
Ancak hem Hrant Dink le Agos ta yan yana calisan Markar Esayan a gore bu yasananlar bir gun sona erecek. Cunku o Turkiye deki gundelik hayatin siradan insanlarin birbirlerini kesfetmesiyle yeniden birlikte yasayabilecegine inaniyor. Ve iste tum bunlari Karsilasma adli kitabinda romanlastiriyor. Karsilasma da Anadolu nun her kosesinden ve Istanbul dan farkli etnik grup ve dinlerden insanlar birbirleriyle karsilasiyor. Once nefret ediyor ama birbirlerini tanidikca seviyor. Kahramani Pehlivan Usta. O Istanbul dan Paris e gitmek zorunda kalmis biri. Ama ulkesine geri donuyor ve insanlari sevgide bulusturmak icin ugrasiyor. Bunu basariyor ve cenazesinde herkes onun onadini kullanarak Hepimiz Ermeniyiz hepimiz Sogomonuz diye haykiriyor.
Eminim bu herkese tanidik geliyor ancak bu kitap Dink in oldurulmesinden once yazilmis cinayetten sonra bir gozden gecirilip basilmis.
Karsilasma nin kahramani Pehlivan Usta Hrant Dink i andiriyor. Ondan mi esinlendiniz?
Aslinda kitapta Pehlivan Usta uzerinden anlatilanlar cok basit gercekler. Basit gercekligi karmakarisik ideolojik soylemlerden ayirabildiginde insanlarin tek bir amaci oldugunu goruyorsun o da hayatta kalmak. Bir arada yasayabilmek. Ve aslinda bu dil tek. Hrant da bu dili kullaniyordu Pehlivan Usta da. Umarim biz de bu dili kullaniyoruz.
Pehlivan Usta kendi icindeki kavgayi onemseyen biri. Cunku o dunyadaki kavgalarin insanlarin icindeki kavgalarin yansimasi olduguna inaniyor. Ve her insanin icinde iyinin de kotunun de olduguna. Onemli olan insanin icindeki iyiligi ortaya cikarabilmek. Bu basit bir gercek ama insanlar hatirlamakta zorlaniyor. Iste Pehlivan Usta bu sirri kesfetmis biri tipki Hrant gibi. Hrant bu sirri hayatinda cok iyi uygulamis biriydi. Ve vicdaniyla aklini iyi katistirabilmis herkesin onunde sonunda bu ortak noktaya ulasacagina inaniyorum.
Ama Hrant Dink olduruldu ve mucize gerceklesmedi...
Bugun yasayamadik ama bu yasayamayacagimiz anlamina gelmiyor. Hrant olduruldu cunku dedigim gibi bu cok zor. Hrant in oldurulmesi gibi menfi ornekler cok var. Ama ben dunyada bunun tersinin de cok oldugunu goren bir insanim. Buna guveniyorum. Sorun sadece kotunun sesinin gercekten daha yuksek cikiyor olmasi. Turkiye de bugun gercekten saldirgan irkci bir dil var. Bu dil diger tum dilleri susturmakta basarili gibi de gorunuyor. Ama bu diger dillerin varligini yok etmiyor.
Egemen irkci soylem bu umidi yok etmiyor mu?
Belki diaspora gercekte bizim bildigimiz gibi degildir ya da Turkiye de egemen oldugunu dusundugumuz irkci soylem. Demek istedigim dunyada ciddi farklilar var. Yasamimizin kifayetsizligi acisindan cogumuzun egilimi her seyi genellemek. Cunku ancak genelleyerek sinirli algilarimiz icinde onlari bir yere sigdirabiliyoruz. Ama genellemeler cok tehlikeli. Evet su an kotu bir donem yasaniyor. Ermeni tasarisi gundemde Turkiye tepkili. Kiliclar cekildi. Ama tum bu felaketler arasinda gundelik hayatin icinde iyi seyler de oluyor.
Ustte bize yansiyanlar son derece olumsuz olmakla birlikte gundelik hayatin icinde insanlar ayni Karsilasma daki gibi yasiyorlar. Yani hem dostluklari hem kavgalari devam ediyor. Onlari saran buyuk politikalarin uzerlerindeki hegemonyasini kucuk taktiklerle baypas ediyorlar. Ve iste bizim umidimiz de burada yatiyor.
Kitaptaki cozulme ani kahramanin gecmisindeki cinayetle yuzlesmesi oluyor. Bu da sorunlarin cozumu icin onlarla yuzlesmek gerektigi anlamina mi geliyor.
Insan kendisiyle yuzlesmediginde sahte bir yasama kayiyor. Kendinde olan kendinde degilmis gibi davrandikca kendi olmaktan cikiyor. Kendi gecmisiyle yuzlesmeyen bir insanin gercek bene donmesi mumkun degil.
Bunu politikaya getirirsek Turkiye nin Ermeni soykirimi iddasiyla yuzlesmesi mi gerekiyor?
Gecmisin sadece belli alanlarini reddetmek gibi bir durum var Turkiye de. Gercek bir tarih varsa ve bundan bahsedebiliyorsak oradaki canimizi sikan noktalari gormezden gelmek onun yanindaki iyi seyleri de yok etmek anlamina geliyor. Tarihi ayiklayamazsin. Bunu sirf Ermeni sorunu icin degil tum tarih icin soyluyorum her seyi toptan otelemek ve reddetmek o toplumun kendiyle ilgili tum zenginliklerini de redd-i miras etmesi anlamina geliyor. Elindeki tecrubeleri harcadigin zaman bugunu ve gelecegi yaratamazsin. Cunku gittikce kendine olan guvenini kaybedersin. Insan guvenini tecrubesinden alir. Gecmisi kesip attiginda tam Turkiye nin Turk insaninin yasadigi bu nevroz modeline gelinir ve herkesin sana dusman oldugunu dusunursun. Dolayisiyla her zaman dis dunyaya karsi ask-nefret iliskisi icinde sikismak zorundasin. Gecmisiyle yuzlesmeyen kisi ve toplumlarin saglikli bir gelecek yasamalari mumkun degil cunku.
Sorunlari insanlarin birbirlerini kabullenip sevmesi mi cozecek?
Kucuk insanlara cok guveniyorum. Onlarin aralarinda kurdugu iliskiye cok guveniyorum. Ve insanlarin nefreti sonsuza kadar tasiyamayacaklarina olan inancima. Hrant bu insanlarin icindeki iyiyi ortaya cikariyordu. Buraya ona hakaret etmek icin gelmis nice insanin onunla kucaklasarak ciktigina sahit oldum. Cunku o buyuk politikalardan degil insandan yola cikiyordu. Bu ulkede guvercinlere dokunulmaz dedigi son yazisinda oldurulecegini biliyordu. Ama bence Hrant hakli cunku bu ulkede guvercinlere dokunmayacak milyonlarca da insan var. Onlara dahil olmayan birilerinin cikip onu oldurmesi o milyonlarin varligini yok etmiyor.
Herkesin gecmiste Ermeni komsu hikâyesi vardi. Bahsettiginiz onlarin yok edildigi mi?
Yeni bir kimlik yaratma projeleri hicbir farkli kimlige ses veya renge izin vermemeyi secti. Turkiye de ulus-devlet kurulurken boyle bir yanlisa gidildi. Turk kimdir Turkiye de yasayanlar kim olmalilardir tanimlamalari yapildi. Bu tanimlarin disindaki herkes ozellikle gayrimuslumler itildi. Ve projenin tamamlanmasi icin bu hikâyelerin yok edilmesi gerekiyordu. Once onlarin birbirleriyle iliskileri kesildi sonra azalmasi ve yok olmasi beklendi. Mubadelelerle baslanan farkliliklari yok etmek uzere kurulu proje bugune kadar geldi. Sayisal olarak da basarilmis gozukuyor. Ancak Turkiye farkliliklardan olusmus bir toplum. Bu toplumda bu projeyi isleme koymak ulkeyi dinamitlemek demek. Ancak o donemin sartlarinda bu ongorulmedi. Gerci 1936 larda Ataturk un bu projeden vazgectigine dair aciklamalari var. Ama iki yil sonra vefat etti ve Kemalizm denen proje cok ciddi anlamda yeniden sematize edilerek devam ettirildi. Dolayisiyla da bu anilar hikâye olarak kaldi.
Bu haber kaynağından gelmektedir.
Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.
Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com