Kim gitme diyebilir ki? -
Ermeni vatandaslarimiz huzur icinde yasiyorlar argumani AKP nin de kullandigi geleneksel merkez sag politikanin sevdigi bir slogan. Hemen hemen herkes bunun boyle olmadigini bilir ama cogunluk ses cikarmaz
6 Kasim 2007 tarihli Milliyet gazetesinde soyle bir haber vardi: Suikaste kurban giden gazeteci Hrant Dink in oglu Arat Dink tehdit mesajlarinin bitmek bilmemesi TCK nin 301. maddesinden de ceza almasinin ardindan Belcika ya yerlesti...
Haberin yayinlanmasinin hemen ardindan AGOS gazetesinden aldigim bilgi gelismenin tam olarak yazildigi gibi olmadigi yonundeydi. Arat Dink Turkiye yi bildigimiz anlamiyla terk etmeyi dusunmuyordu. Ancak ailede bu konunun ciddi bicimde tartisildigi da bir gercekti. Ve bilenler biliyor bu secenek son zamanlarda sadece Dink ailesinde degil bircok Ermeni ailesinde tartisiliyor. Dolayisiyla basta Basbakan Erdogan olmak uzere hukumet uyelerinin Ermeni vatandaslarimiz ulkemizde huzur icinde yasiyorlar sozleriyle tarif ettigi durumun hic de gercegi yansitmadigini acikca ifade edebiliriz. Tabii ki bu resmi aciklamalarin durumu tarif etmedigi aslinda biliniyor ama son gelisme manzarayi tum acikligiyla gozler onune seriverdi. Ve belki haber Turkiye yi terk etme bahsinde maksadi asan bir ifade kullaniyor olsa da sunlar su goturmez bicimde epey gercek:
- AGOS gazetesine yonelik tehdit mesajlari bitmek bilmiyor.
- AGOS gazetesinin sorumlu yaziisleri muduru Arat Dink ile imtiyaz sahibi Sarkis Seropyan Hrant Dink in olumunden once bir ajansa verdigi demec nedeniyle 301. maddeden yargilandiklari davada birer yil hapis cezasina carptirildilar. Dink ve Seropyan in cezasi sabikalari olmamasi dikkate alinarak ertelendi.
Ve tabii sunlar da gercek: Cok degil iki ay once Hrant Dink in katledilmesine sempatiyle yaklasan bir sarki yazildi. Bu sarki icin spontane olarak yine katillere sempatiyle yaklasan bir klip imal edildi ve klip internet sitelerinde yayinlandi. Kimi barolar ve cevreler bu sarkiya ve klibe sempatiyle yaklasti. Yine cok degil iki ay kadar once ulkenin resmi bir kurumunun Turk Tarih Kurumu nun basindaki kisi ulkedeki Ermenilerin bundan bir zaman once Kurt Alevisi postuna burunduklerini ve teror orgutu kurduklarini one surdu. Bu aciklamalar da toplumun belirli kesimlerinde sempatiyle karsilandi. En azindan bu aciklamalarda pek de mesele edilecek bir taraf bulunmadigi soylendi yazildi cizildi. Hukumet muhalefet ve bilumum resmi kurumlar da bu sozleri anladigim kadariyla anlayisla karsiladilar. Bu tabloya tabii sunu da ilave etmeliyiz: Hrant Dink cinayeti ile ilgili sorusturmada kimi polislerin ihmal ile pek aciklanamayacak bir umursamazlik hatta kimi telefon kayitlarina bakilirsa tesvik etme gibi bir politikanin icinde oldugu pek de supheye yer birakmayacak bicimde ortaya cikti. En azindan bu yondeki iddialar kamuoyunu tatmin edecek bir bicimde acikliga kavusturulmadi.
Daha bitmedi
Ve tabii bu tabloya sunu da ilave etmek lazim: PKK nin buyuk capli saldirilarindan sonra olusan operasyon halet-i ruhiyesinde Hrant Dink in cenazesinde dile getirilen Hepimiz Ermeniyiz sloganlariyla bir kez daha hesaplasildi cenazeye katilanlara doviz acanlara bir kez daha hesap soruldu bu insanlara bir kez daha ic dusman muamelesi yapildi. Cemaatin gunluk hayatta karsilastigi ve basina pek yansimayan tehditleri de ayrica saymak lazim. Bu tabloda ulkedeki Ermeni vatandaslarin huzur icinde yasadigini ileri surmek tabii ki mumkun degil ve boyle bir aciklama pek pek sevimsiz bir espri gibi algilanabilir ancak. Ama Arat Dink bu ulkeden giderse gitmek zorunda kalirsa o zaman baska bir seyle karsi karsiyayiz demektir. Ulkedeki Ermeni vatandaslarimiz huzur icinde yasiyorlar argumani zaten AKP ye ozgu olmayan ama AKP nin de sevkle kullandigi geleneksel merkez sag politikanin sevdigi ve her firsatta kullandigi bir slogandir. Ulkedeki hemen hemen herkes bunun boyle olmadigini bilir ama cogunluk buna ses cikarmaz. Cunku devletini ve milletini sevmek bunu gerektirir. Bu argumana sadece gercek bir demokratiklesmenin gercek esit ve cogulcu bir hayatin pesinde olan demokrat ve solcu kesim yuksek sesle itiraz edebilir ancak. Etti de. Bu hep de boyle oldu. Ama dedigim gibi yeni bir durumla karsi karsiyayiz. Ve bu yeni durumda kendilerini soylemde demokratiklesme âsigi olarak lanse etmeye ozen gosteren merkez sag-merkez sol-Musluman muhafazakâr kesimler partiler ve kuruluslar hic futurlarini bozmadan hayatlarina devam ederlerse bu yepyeni bir skandal olmaz mi? Daha basitce soyleyeyim: Arat Dink ya da baska bir Ermeni ailesi su yukarida cok kabaca tarif etmeye calistigim tablonun bir sonucu olarak bu ulkeden goc ederse; bu toplum daha dogrusu Turkiyeden anladigimiz anlamak istedigimiz sey Hrant tan sonra bir olumcul yara daha almaz mi? Biliyorum yakici gunler yasiyoruz. Biliyorum her oldurulen askerin atesi dustugu yeri yakiyor. Biliyorum bircok Kurt yurttasimizin aklinda acaba basima neler gelecek? sorusu var. Ama Turkiye icin aradigimiz cevaba Turkiye den anladigimiz anlamak istedigimiz seye butun bunlari beraber ayni anda dusunerek soracagimiz sorularla ulasabiliriz. Bu sorulari sormaya coktan baslamaliydik aslinda soruyoruz da zaten hep sorduk. Artik hep beraber sormamiz lazim: Turkiye den ne anliyoruz? Ve cevabini mutlaka hem de acilen bulmamiz gereken bir soru: Eger Arat gitmek isterse kim gitme diyebilir ki? Ve son olarak: Arat i Turkiye de yasatmak bu ulkenin Dink ailesine vicdan borcu degil mi?
Bu haber kaynağından gelmektedir.
Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.
Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com