Bes bin yillik kutsal tarihi sessizce beklerken Ani kentinde bulacaksiniz tipki bir mabed icinde yu -
Bes bin yillik kutsal tarihi sessizce beklerken Ani kentinde bulacaksiniz tipki bir mabed icinde yurur gibi…
Besmeleyle baslar soze o buyuk gunde: Ben Selcuklu Sultani Alparslan. Ani sehrini fethettim ve yonetimini hukumdarligim altindaki Seddatogullari na verdim… Bunlar 1064’de kente ayak basan sultanin kufi gizemin ardinda okunabilen magrur sozleri. Yani bu sulak platonun bereketini gormus ve yamaclarindaki magaralara siginmaya karar vermis ilk insanlarin gelisinden o gune tam dort bin altmis dort yil gecmis Alparslan Ani’ya girdiginde. Ilk Bronz Cagi’nda belki bir avuc insanla baslayan medeniyet macerasi bugun en az birkac bin kilometreyi geride birakmayi goze alan merakli gezginlerin seyahatlerinin son duragi olarak devam ediyor.
COGRAFYA
Kars’a 45 kilometre mesafedeki Ocakli Koyu’nun yani basindaki Ani kenti doguda Aras Nehri’nin kollarindan Arpacay’in vadisine dayiyor sirtini. Bati ve kuzeybatidan Bostanlar Deresi ile sarilmis. Uc kenari da vadilerle yarilmis bir platoda kurulu kentin acik kalan guney-guneybati yuzu de bugun ilk destek duvarlari cokuk olan kalin surlarla korunuyormus. Yani bereket ve guvenligin ayni topraklarda bulundugu jeolojik ve stratejik olarak korunmakta olan bir kentten bahsediyoruz. Bu nedenle Ipekyolu’nun imrendiren duraklarindan biri olmus hep hem yolcular hem de fetih heveslisi krallar ve sultanlar icin.
TELAFFUZ HATASI
Deniyor ki Evliya Celebi de Seyahatnamesi’nde An sehri’ dermis zaten. Latince yazitlarda buyuk harfle ANI’ olarak gecen isim bati kaynaklarinda yer almaya basladigi donemde kucuk i’ olmadigi icin Ani’ olarak yazilmis. Bu isimle ilk defa karsilasanlar da baska bir bilgi olmadigi icin bu sekilde okumaya baslamislar. Il Kultur ve Turizm Mudurlugu haritalarinda da i’ kullanilirken dunyaca unlu yerel rehber Celil Ersozoglu 1949’daki depreme kadar cevre magaralarda yasamini surdurmekte olan yerlesik halkin da Ani’ diyor oldugunu ve diger kullanimin tamamen bir telaffuz hatasi oldugunu vurguluyor.
KAYNAKCA
Ani uzerine yazilmis hatiri sayilir sayida eser birbirleriyle atisircasina farkli tarihler ve isimler veriyorlar bolgede kazilar gunumuzde de devam ediyor ve ulkemizdeki diger antik kentlerden farkli olarak henuz tum sirlar toprak altindan cikarilmis degil. Bu durum pek cok kavmin gecis ve hâkimiyet bolgesine girmis olmasi itibariyla oncelikle bir yerin birden cok adi bulunmasi seklinde kendini gosteriyor. Cunku her donem ayni mekâna kendi ihtiyaclari dogrultusunda eklemeler yapmis ve belirli bir zaman suresince yeni bir isimle anmis. Bu bir yasam dongusu seklinde surup gitmis. Kentin ismi modern zamanlarda kaleme alinmis eserlerden en eskisi olan Josef Strzygowski’nin bir akademik arastirmasiyla 20. yuzyilin ilk ceyregine tarihleniyor. Gunumuzde tamamlanan kazilarin raporlari yayimlandikca bu kaynakca gittikce daha da derinlesiyor.
DOGAL TAHRIBAT
Tipki uc tarafini sardigini soyledigimiz vadiler gibi Ani kentinin kronolojik tarihinde de depremlerin actigi yariklar var. Bir keskin tahribat da tum Asya ve Avrupa’nin bir bolumunu istila etmis olan Mogollarin 1249’daki saldirisi. Bu tarihten itibaren neredeyse yuz yila yakin bir sure kentteki medeniyet ilerleyisi durma noktasina geliyor. Depremler ve bu acimasiz istila kentin en buyuk goc verdigi ve nufusunun oldukca azaldigi donemlere denk geliyor.
11. yuzyil baslarinda 100 bin kisiyi gecen nufusuyla Kirk Kapili Sehir’ ve 1001 Kilise Sehri’ payelerini aldigi gunler cok gerilerde kaliyor.
SINIRDA OLMAK
Ani’da yururken Turkiye’nin en uc noktalarindan birinde duruyorum. Sinira yakin falan degilim siradan bir harita olceginin ifade edemeyecegi kadar yakinim. Haritada gordugunuz kirmizi cizginin tam uzerindeyim neredeyse. Deniliyor ki yaklasik bes yil oncesine kadar Arpacay’in yani sinirin karsi yakasi’ndaki tas ocaginda patlatilan dinamitler de tarihi eserlerin tahribatina buyuk olcude neden olmus.
MABEDLER KENTI
Kentle ilgili herhangi bir bilgiye sahip olmayan bir ziyaretcinin bile ilk bakista sececegi cok onemli bir ozelligi var bu harabelerin. Insana ve kulture ait olarak ayakta kalmayi basarmis yegâne kalintilar olmasi. Burada ne boyutlarda bir medeniyetin hukum surmus olabilecegini bize fisildayan seyler: Mabedler…
Ani kutsal bir yer. Inaniyor olmanin neleri gerceklestirme gucunu verdigini nesiller boyunca anlatmak istercesine ayakta duran inanc anitlariyla bezeli. Zerdustlerin Atesgede’sinden Hiristiyan mimarisinin susleme orneklerine ve sekizgen minareli Islam eserlerine bir sanat tarihi ziyafeti var burada: Menucehr Cami (1072) Selcuklularin Anadolu’da insa ettikleri ilk cami olma ozelligi tasiyor. Ebul Muammeral Cami (Boz Minare) de Islami eserlerden bir digeri. Kurtaricilar (Keceli) Kilisesi (1034) yildirim dusmesi sonucu tam yarisindan yikilmis ama mucizevi bir bicimde hâlâ ayakta. Tigran Honents Kilisesi (1215) kubbesinin ic kismindaki suslemeleriyle doneminin onemli eserlerinden. Buyuk Kral II. Gagik tarafindan yaptirilmis Abughamrent Gregor Kilisesi (998) ve bugun bile cikilmasi guc sarp kayaliklarin uzerine kurulu yapim zamani tam olarak bilinmeyen Guvercinli Kilise (Genc Kizlar Kilisesi) diger onemli eserler. Buyuk Katedral (Fethiye Cami) (987-1010) Alparslan’in kenti fethi (1064) sonrasinda bir sure cami olarak da kullanilmis ve bugun kentteki en iyi durumdaki eser Armen mimarisinin basyapitlarindan. Havariler Kilisesi (1031) ise patrikhane olarak insa edilmis Selcuklu fethinden sonra ilave yapiyla kervansaraya donusturulmus bir yapi.
GORUNMEZ EL
Surlarinda hangi bayrak hangi donem dalgalanmis olursa olsun muhtemelen yakin denizlerin ve karalarin tum dillerinin sokaklarinda yankilanmis oldugu bir kentle karsi karsiyayiz. Bu kadar genis bir tabana yayilan farkliligi aciklayan seyse sihirli bir sey bir gorunmez el var aslinda: Ticaret. Iki ulkeyi birbirinden ayiran ama aslinda baglayan Ipek Yolu Koprusu’nun yikik hali de sona eren tek seyin ticaret iliskisi olmadigini sessizce fisildiyor. Dogu Roma’nin vazgecilmez unsurlarindan duzenli carsilar ve yollar Ipekyolu’nun guvenligini saglamaya calisan Selcuklularin kervansaraylari hep o eski gunleri hatirlatiyor. Yani kentin ugrak ve zengin bir Ipekyolu duragi oldugu gunleri. Hemen yani basindaki savaslara ragmen zamanin en guvenli konaklama ve ticaret merkezi olan Ani kotu gunler baslayinca etrafindan dolasilan ve ugranilmamasi gereken yerlerden olmus.
GERCEK ILE EFSANE BIRBIRINE KARISMIS
Soylenti ve gercek tarih ve efsaneler birbirine girmis buralarda. Zaman o kadar eski bir anda durmus ki gunesin nereden dogdugu ve battigi bile onemli degil bugun. Ani ile ilgili oldugunu soyleyecegimiz hemen her bilgi oldugu soyleniyor’ ibaresiyle kullanilmak zorunda. Sessizce iceri suzuldugum buyuk kapinin altindan evime dogru giderken gonul gozleri acik birilerinin tum bu yazitlar ve kufi kitabeler arasindaki fisiltilari bir gun cozecegini biliyorum. O zaman gecmis dile gelip gercegi serpecek bu huzunlu ve yalniz kentin soylentilerine. Bense bu kadar huznu bu kadar cok huzurla yan yana bulabilecegim tek yeri biraktim arkamda Ani’yi arkamda biraktim tekrar gelmek uzere...
KAGAN AYBUDAK
Bu haber kaynağından gelmektedir.
Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.
Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com