Agidi eksik yakilmis bir yas oykusu -
Adaya ciktim. Tozlu bir yol asip kiliseye ulastim. Kilise yillarca bu topraklarin acili hikâyeleri gibi dilsizlige kimsesizlige terk edilmisti
Van Golu nun maviligi teknenin motoru ile ak-pak kopuklere burunuyordu. Rotamiz Akdamar adasiydi. Tekne adaya yaklastikca elimdeki fotograf makinesi ile cekebilecegim butun acilardan adayi kiliseyi cekmeye calisiyorum. Adaya cikiyorum icim kipir kipir. Bu topraklarin insaniyim ama uzaklara gitmis gitmek zorunda kalmistim. Akdamar adasini ve adadaki Ermeni kilisesini arada bir duyuyordum ama bu haberler cok da dikkatimi cekmiyordu. Hrant Dink (hatirimda kaldigi kadariyla aktariyorum) Vanlilar Van a turist cekmek icin canavar hikâyeleri uyduracaklarina yanibaslarindaki tarihe sahip ciksinlar demisti. Onun bu sozunden sonra topragimin cagrisina kayitsiz kalamamistim. Buna bir de gazetelere yansiyan Akdamar daki kilisenin tartismali restorasyon calismasi ve restorasyon bittikten sonra acilis tarihleri ile ilgili yasanan tartismalar eklenince Bu yaz Van a gitmeliyim dedim.
Tarih bu ulkede fasizmin en guclu ogreticiligi haline getirildi donmeleri amansizca takip eden bir disiplin haline donusturuldu. Elindeki belgeleri belindeki cop gibi sallayan baskanlarimiz var. Bizi teselli etmeyi de iyi biliyorlar. Kaygilanmamiz gerekmiyormus. O bilim insani titizligi ve yansizligiyla hazirlanmis belgeler lazim olmadikca kullanilmayacak devletimizin sefkatli ellerinde ise yarayacaklari gunu bekleyeceklermis. Yapilan hasmane aciklamalar yine yanlis anlasilmalar ve medya carpiticiligi savunmasi arkasina gizleniyordu. Onlar her zaman yanlis anlasilir ve onlarin sozleri her zaman carpitilirdi. Aru namus sisesini coktan tasa calmislardi. Hos tarih demek biraz da tarihi kalitlar degil midir? Bu konudaki hassasiyetimiz hepimizin malumu. Suudi vandalizminin birkac yil once yiktigi Ecyad Kalesi karsisinda kopurmustuk ama bu tavrimizin bize ayna tutacagini gormek istememistik. Simdi Turkiye deki Ermeni medeniyetinin kalitlarinin en buyuk simgesi Akdamar a yaptiklarimizi baskalarina degil kendimize nasil anlatacagiz?
Adaya ciktim. Tozlu bir yol asip kiliseye ulastim. Kilise yillarca bu topraklarin acili hikâyeleri gibi dilsizlige kimsesizlige terk edilmisti. Pasif aktif art niyetlere karsilik butun ihtisami ile dimdik ayaktaydi. Sevinmem icin yetmez miydi? Kilisenin disindaki kabartmalar zamana direnmis orijinalliklerinden hicbir sey kaybetmemisti. Kilisenin icindeki ikonalara zarar verilmisti sukur ki ust kisimlardakiler zarar gormemisti. Bir zamanlar gorkemli ayinlere mekân olmus bu kilise simdilerde birkac merakli gozun ziyaret ettigi metruk bir yere donmustu. Eksik kalmis yalanla karilmis bir tarihe inat dimdik ayaktaydi. Dilsiz kilinmis bir zulme inat tarih ustune soz alip konusuyordu. Cephenin bu derin siperinde hic yazilmamis olani okutuyordu. Agidina izin verilmemis bir yasin agidini yakiyordu. Birkac fotograf cektikten sonra adayi gezmeye koyuldum.
Ermen?
Van Golu nun sodali suyunda yuzdukten sonra kiliseye tekrar girdigimde mum yakma bolumunde birkac mumun yandigini gordum. Heyecanlandim. Ama cevremde mumlari ibadet icin yakabilecek kimse yoktu. Herhalde prosedur geregi yakiliyordur diye dusundum. Donmek icin tekneye gectim. Kalabalik bir grup tekneye geldi. Teknenin catlak hoparlorlerinden cizirtili bir sesle Kurtce sarki caliyordu. Gruptaki yasli bir kadin muzigin coskusuna kapildi ve dans etmeye basladi. Ermenistan da yasamis en buyuk Kurt dengbejlerinden Karapêt e Xaco nun Ximhimê sarkisini mirildanarak dansini surduruyordu. Cesaretimi toplayarak kalabaliktan yanima oturan kisiye Ermen? diye sordum. Adam sorumu anlamaya calisirken yanindaki genc bir kadin Ermen Ermen! dedi. Bu yanittan sonra hangi soruyla devam edecegime karar veremedim. Elimdeki kitaba dondum. Kulagim grupta gozum kitaptaydi. Cok sey konusmak istiyordum fakat dil engeline takilip kalmistim. Tekne adadan yavas yavas uzaklasiyordu. Teknenin kic kismina oturmus safran sarisi sacli yesil gozlu bir kadinin adaya dogru bakip agladigini gordum. Yesil gozleri yaslarla dolmustu yaslar yanaklarindan asagiya suzuluyordu. Dans eden yasli kadin aglayan kadina aldiris etmeden dansa devam ediyordu. Gruptan birkac kisinin aglayan kadini teselli etmeye calistiklarini gordum. Az once soru sordugum kisi Azerice yi cagristiran bir telaffuzla ne okudugumu sormaya calisiyordu. Nasyonalizmle ilgili dedim. Ekledim: Stalin Mao Enver Pasa hepsi kotu. Guldu Bush iyi mi? dedi. Anladigim kadariyla Israil in Kudus te yaptigi kazi calismalarinin yanlis oldugunu bir kilisenin caminin sinagogun pekâlâ yan yana yasayabileceklerini soyluyordu. Hrant Dink i sordum. Aciyla Istanbul jurnalist dedi. Cok yazik oldu dercesine basini saga sola salladi. Mus Kars ve Van dan Ermenistan a gocmusler yillar sonra atalarinin izlerini aramaya gelmislerdi. Altin kaplama disleriyle bir bey yaninda oturan kisiye dagi gostererek Artos? diye soruyordu. Adam Van agziyla cevapladi: Yoh Artos degil normal bi dagdir. Bu cevaptan sonra Acaba bu sehirde okuyan kac ogrenciye bu kilisenin tarihi onemi anlatiliyor? diye yaziklanmamin luksunu gordum. Ara Sarafyan bir makalesinde Bizim iddialarimizin hicbir gercekligi olmasin ama bu topraklarda asirlarca suren bir medeniyet kurmus Ermeni halkini bu topraklarin cocuklarina anlatiyor musunuz? Bu da manevi bir soykirim degil mi? Haksiz miydi? Hititleri Lidyalilari biliyorduk ama Ermenilerle ilgili bilgimiz tarihimizin eli kanli katillerinden oteye gecmiyordu.
John Berger Che Guevara nin olusunu gosteren fotograf uzerine yazdigi yazisinda Guevara nin hangi kosullarda oldugunu bilmiyoruz. Ama olumunden sonra cesedine yaptiklarina bakarak eline dustugu insanlarin kafa yapisi hakkinda bir fikir edinebiliriz. Once sakladilar cesedi. Sonra sergilediler. Sonra bilinmeyen bir yerde adsiz bir mezara gomduler. Sonra kazip yeniden cikardilar. Sonra yaktilar. Ama yakmadan once daha sonra teshis edilebilsin diye parmaklarini kestiler. Berger in saptamalarini adanin tarihiyle talihiyle iliskilendirmek zor mu? Kilisenin hangi olaylardan durumlardan sonra bu hale getirildigini bilmiyoruz ama kiliseyi restore edenlerin acilis tarihini belirleyenlerin tavirlarina bakinca bu insanlarin kafa yapilarina ahlaklarina iliskin bir fikir edinemiyor muyuz?
Zizek in Kirilgan Temas ta anlattigi Guney Afrika daki protestocu kadini kovalayan polisin kadinin ayagindan firlayan ayakkabiyi egilip kadina vermesine benzer insani temaslara cok ama cok ihtiyacimiz var. Adaya bakip aglayan Ermeni kadinin gozyaslari hepimiz icin ayaktan firlayan ayakkabi olsun.
Bu haber kaynağından gelmektedir.
Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.
Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com