250 kentte sergi actim Istanbul gibisi yok -
Paris te yasayan uluslararasi sanatcimiz Sarkis yeni sergisi icin Raffi Portakal in sanat galerisinde yer alan anonim tablolara bakti onlara icinden geldigi bicimde imzalar atti bu imzalari neon isiklarla resimlerin altina yerlestirdi. Bugune kadar tum dunyada yaklasik 250 sehirde sergi acan Sarkis Almanya daki genclerin eserlerimle ilgili ne dusundugu umrumda degil. Beni Istanbul cok heyecanlandiriyor diyor.
Raffi Portakal bundan yaklasik bir ay once Nisantasi ndaki galerisinden kiziyla birlikte cikip hemen yan tarafta bulunan restorana cay icmeye gidiyor. Tesaduf bu ya iceride Paris te yasayan ve Istanbul a o gun gelen kavramsal sanatin uluslararasi ismi Sarkis karisi ve tasarimci Bulent Erkmen yemek yiyorlar. Raffi Portakal ve kizinin da katilimiyla masa genisliyor. Puf borekleri ve caylar esliginde gittikce koyulasiyor sohbet. Raffi Portakal birden Sarkis e donup Burada iki tane galerim var; bize bir sergi yapar misin? diye soruyor. Onceden dusunulup planlanmis bir soru degil bu. Aslinda bir hayalin soze dokulusu daha cok.
Yemek sonrasi birlikte galerileri geziyorlar. Sarkis Bir hafta dusuneyim bir fikir olusursa kafamda seni ararim diyor. Dedigini de yapiyor. Her sey bir ay icinde olup bitiyor. Ve Sarkis in Portakal Sanat ve Kultur Evi ndeki Imzali Anonimler sergisi hayata geciyor.
5-25 Eylul tarihleri arasinda gorebileceginiz serginin kalan hikayesini Sarkis ten dinledik.
Raffi Portakal size sergi teklifinde bulununca bir hafta zaman istemissiniz dusunmek icin. Sonra neler oldu?
Bes gun sonra simdiye kadar aklima gelmemis bir fikirle uyandim. Daha once yaptigim bir is degildi. Calisma seklimden dolayi ben her zaman fikirleri itiveririm tekrar gelecek mi diye. Iteledim. Gece tekrar geldi. Baktim bu fikir kafami kurcaliyor derken Raffi nin galerisindeki anonim islere isikli imza atma fikri dogdu. Bir hafta sonra Raffi ye telefon ettim. Elindeki anonimlerin kac tane oldugunu sordum.
Galeriyi gezerken gormus muydunuz birkacini?
Bir tanesini gormustum. Pastanede bulustuk. Anonim islere isikli imza atma fikrini soyledim. Durdu. Bakti bakti muthis heyecanlandigini gordum hissettim. Anonim yasamaya mahkum edilmis her yapitin ne kadar kotu olursa olsun ne kadar karakterli ya da karaktersiz ressam icine bir yere bir sir koymustur. Proje Raffi nin sectigi 10 adet anonimdeki sirlari kesfetmeye calisip isikli hale getirmekti.
Yuzlerce imza denedim ilk tablo cok ugrastirdi
Nasil araladiniz sir perdelerini?
Bir ressam var 16. yy. dan Alman. Lucas Kalah. Cok sayida siparis tablo yapmis. Kadin figurleri var boyle minyon kucuk goguslu ufacik tefecik cici cici dururlar. Ama gozlerine baktiginiz zaman sanki kalkmak isteyecekmis gibi olduklarini fark edersiniz. Yani ressam siparisin bile siparisligini detone eder. Bunu aradim resimlerde. Yuzlerce imza denedim. Bir tanesi Benim! dedi. Ilk tablo icin cok ugrastim.
Imzalarda neon isiklarini kullanmaniz olmayan imzalari isikla ortaya cikarmak mi?
Evet. Ama tabii o imzalar tabloya isik veriyor onu da ortaya cikariyor. Ben sana bir sey katiyorum sirrini gosteriyorum... Bu teshirin tabloyu yapana yasatacagi sevinc de var. Son sergilerime bir iyilestirme kavrami girmeye basladi. Yarali bir yapita dokunmak mesela... Her biri benim icin cok nazik birer dantela gibi.
Tasarim Bulent Erkmen in...
Bulent katalogda her tablo icin dorder sayfalik bir tasarim dusundu. Ilk sayfada tablonun ismi var; Imzali Anonim 1 mesela. Ikinci sayfada makyajsiz ciplak resmi cercevesiyle. Ucuncu sayfada benim cizdigim imzanin neondaki hali dorduncu sayfada da calismanin son hali...Yani her sey anlatiliyor. Her 10 tablo icin bu surec tekrarlaniyor. Ayrica katalogda Ferit Edgu nun de yazisi var.
Istanbul sokaklarinin kokularini bile bilirim!
Kendinizi Fransiz Ermeni ya da Turk diye tanimlamiyor Ben Istanbul a aitim diyorsunuz. Istanbul ve Istanbullu denince akliniza ne geliyor?
Ben 1964 te Paris e gittim esimle. Her ikimizin de ailesi Istanbul da oldugu icin bir-iki senede bir gelmeye basladik. Ilk yaptigim sergi 1986 daki Caylak Sokak sergisidir. O sergi benim buradan hic kopmadigimi gosteren bir sergiydi. Bu adam artik Parisli sanatci olmus diye onyargilar vardi. Boylece benim Parisli olmadigimi anladilar. Nereden geliyorsunuz neyi insa ediyorsunuz; bunlar her sanatcida kalir. O sergide amcama bir gonderme yaptim mesela. Amcamin bir ayakkabi atolyesi vardi; iyi ayakkabi yapardi. Ben 7-8 yaslarindayken o dukkanda calisirdim yaz aylarinda. Sokaklarda haylazlik yapmasin bir is mefhumu olsun diye gonderirlerdi.
Ne yapiyordunuz orada?
Yere atilan egri bugru civileri duzeltiyordum. Bir malin degerini atilmayacak seyleri ve sabri ogreniyorsunuz. Metodu da... Ben Istanbullu bir Ermeni ailesinin ogluyum bu durum bende kalmistir. Bu bir heyecan demek. Annemin evi Caylak Sokak tadir. Satmadim. O sokagin adini verdigim yerlestirmeyle orasi yasamaya basladi. Benim cocuklarim da Istanbul a gidip gelmeye basladi. Kizim cagdas sanat tarihi profesoru oglum felsefe doktorasi yapti.
Onlarin da heyecanini gorebiliyorum. Dunyanin 250 kentinde sergi actim. Hicbirinin verdigi heyecan Istanbul unkine benzemiyor. Baska bir sorumlulugunuz var. Mesela burada kalkip serginize gelecek genclerin tavri onemli oluyor. Almanya daki genclerin sergime nasil baktiklari kusura bakmasinlar umrumda degil. Nostaljiye girmek istemiyorum ama Istanbul un sokaklarinin kokularini Tarlabasi bolgesinin her yerini su gibi bilirim; oralarda bir kedi gibi dolasirim.
Hayatimi Zeki Demirkubuz ceksin isterim!
Bu heyecanin tek nedeni Istanbul da dogmus olmak mi?
Ilk sesi nerede duyuyorsunuz? Ilk kokuyu nerede aliyorsunuz? Ilk seksuel hazzinizi nerede yasiyorsunuz? Butun bunlar onemli. Bacak kadar cocukken Munch un Ciglikini gordugumde cildirdim. Neredeydim? Istanbul da. Bu bende kaldi. Kalinan yer icinize isliyor.
Istanbul un en cok neyini ozluyorsunuz Paris teyken? Yemekleri mesela?
Benim hanim cok iyi yemek yapar. Yemekleri ozledigimi soyleyemem. En cok ozledigim sey ufak vapurla Arnavutkoy den Anadoluhisari na gidip gelmek. Birtakim sokaklari da cok ozluyorum.
Komet in futbol tutkusu gibi erkek egemen ilgi alanlariniz var mi sizin de?
Severim futbolu. Gencken Fenerbahce yi tutardim. Simdi takim tutamiyorum. Cok iyi bir mac varsa oglumla birlikte izlerim. Sinema ve muzik tutkum vardir bu arada. Bach i her gun dinlerim. Sinema bilgim de coktur.
Biri filme alacak olsa hayatinizi kim yonetsin istersiniz?
Burda benim en sevdigim sinemaci Zeki Demirkubuz. Onun uc filmini gordum bu sene. Otekiler gucenmesin tabii. Yere bagli dili bakimindan muthis bir sinemaci.
Ben aslinda yabanci bir yonetmen soyleyeceginizi dusunmustum...
Sayat Novayi ceken Paracanof un Pirosmani Temasi Uzerine Arabeskler isimli bir belgeseli vardir. 90 da oldu Paracanof. Cagdas sanatla pek yakinligi yoktu ama herhalde birkac sergimi gorseydi benim de bir filmimi yapabilirdi.
1915 ten bugune kadarki en orijinal Ermeni yi oldurduler; bilhassa sergi acmak lazim!
1971 de Resim Heykel Muzesi nde sergi yapmaniz isteniyor. Hapishanelerin dolu oldugu bir donemde ozgur olarak sergi yapamam diyerek reddediyorsunuz. Bugun 2007 de Hrant Dink in olduruldugu bir Turkiye de sergi acmak?
Her yerde sergi acmamiz gerekiyor. En zor sartlarda bile buna cevap vermemiz... Herhalde cok kisi sasiracaktir benim Raffi Portakal in yerinde sergi acmama. Cunku ben ayni zamanda metayi da sorgulayan biriyim. Raffi nin yeri ayni zamanda bir meta yeri. Dukkan diyor degil mi? Hulya Erdemci dun sergimi duydugu zaman Bu bir devrimdir dedi.
1915 ten bugune kadarki en orijinal Ermeni yi oldurduler; dil yaratmasi bakimindan. Bilhassa sergi acmak lazim. Ustune gitmek konusma ortami yaratmak... Genc Ermeni sanatcilarla genc Turk sanatcilarinin birlikte sergi yapmalarini cok istiyorum oneriyorum. Istanbul da Erivan da Paris te ya da baska bir yerde...
70 lerdeki durum farkliydi. Ama simdi ayni durum sozkonusu olsa bir resmi mekanda yine sergi yapmazdim. Konjonkturlere ve durumlara gore degerlendirmek lazim. Yalniz bu arada birtakim zuppe aliskanliklardan da kurtulmaliyiz. Sarkis nasil olur da Raffi nin mekaninda sergi acar ya da Raffi nasil olur da Sarkis e sergi teklif edebilir? Bu sorulari zuppe aliskanliklar olarak degerlendiriyorum.
Louvre da sergi acmak dunyada tek basina kalmaya benzer
Uc projeniz daha var bugunlerde... Onlari anlatir misiniz?
Bienal de bir isim var. Istanbul Modern de bienallerin tarihi uzerine yapilan sergide iki eski yerlestirmemi guncel bir icrayla bugune tasiyorum. santralistanbul da da bir projem var. Ayrica orada bir yerim olacak. Bir tartisma mekani hazirlayip birakacagim.
Louvre Muzesi nde sergi actiniz bu yil. Nasil bir duyguydu Louvre da sergi acmak?
Bitmesini hic istemedigim bir sergiydi o. Ama Louvre da sergi acmak dunyada tek basina kalmaya benzer.
Bu iyi bir sey degil...
Degil tabii. 10-11 yaslarimda geceleri uykumdan uyanip bagirmamin nedenini anladim. Kozmos icindeki yalnizligi...
Yasayan cok az sanatci Louvre da sergi acti. Bu deneyimsizlik nedeniyle insan orada kendini yalniz hissediyor uykusundan uyanip bagiran bir cocuk gibi Dusunun gunde 20 bin kisi geliyor muzeye ve en az 2 bin kisi sergimin onunden geciyor. Cok carpici bir yalnizlik bu.
Bu haber kaynağından gelmektedir.
Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.
Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com