Tarihciler: Halacoglu irkci - Haber Arşivi 2001-2011
27 Kasım 2024 - Հակական տոմար - Տարի : 4517 / Ամիս : Տրե / Օր : Վահագն / Ժամ : Շաւաղօտ

Haber Arşivi 2001-2011 :

29 Ağustos 2007  

Tarihciler: Halacoglu irkci -

Tarihciler: Halacoglu irkci

Turk Tarih Kurumu Baskani Yusuf Halacoglu nun son gunlerdeki aciklamalari uzerine aralarinda Prof. Dr. Edhem Eldem (Bogazici Universitesi) Prof. Dr. Sevket Pamuk (Bogazici Universitesi) Prof. Dr. Ilhan Tekeli (ODTU) Prof. Dr. Mete Tuncay (Bilgi Universitesi) Prof. Dr. Uygur Kocabasoglu (Izmir Ekonomi Universitesi) Doc. Dr. Esra Danacioglu (YTU) Doc. Dr. Suavi Aydin (Hacettepe Universitesi) Yrd. Doc. Dr. Ferdan Ergut (ODTU) Yrd. Doc. Dr. Oktay Ozel (Bilkent Universitesi) gibi tarihcilerin bulundugu Tarih Vakfi eski ve yeni yonetim kurulu uyelerinin imzasiyla yapilan basin aciklamasi asagidadir: Halacoglu nu tarihci olmanin sorumluluguyla hareket etmeye cagiriyoruz Tarihcilerin birincil gorevi mesleklerini kotuye kullanmamalaridir. Tarihin suiistimali son tahlilde ahlaki bir soruna isaret etmesi nedeniyle bir tarihci icin affedilemeyecek kusurlarin basinda gelir. TTK Baskani Halacoglu nun 15 ila 16. yuzyillarda bugun Kurt olarak gorunen kimi aile ve asiretlerin Turkmen olduklarina iliskin bulgularinin oldugunu aciklamasi ve buradan yola cikarak vehmettigi siyasal ve kulturel sonuclar soz konusu suiistimalin en acik ornegidir. Unlu (ve muhafazakâr) tarihci G. R. Elton un lisans duzeyinde tarihci adaylarina ogretilen su sozunu Halacoglu nun da aklinda tutmasi gerekiyor: Gecmisin hemen her yorumu icin bir yerlerde mutlaka bazi belgeler vardir. Yeter ki diger belgeler gormezden gelinsin. Meslek ahlakina iliskin bu cok kritik noktanin da otesinde TTK Baskani nin uzerine kelam ettigi milliyetcilik ve etnisite calismalarinin son 30 yilindan da habersiz oldugu anlasilmaktadir. Dunyanin saygin tarihci ve sosyal bilimcileri elbette bircok konuda tartismalarini surdurmektedirler. Ne var ki son 30 yilin birikimleriyle uzerinde neredeyse tam bir mutabakat olusturduklari alanlar da var. Bunlarin basinda ulusal ve etnik kimligin dinamik degisken ve en nihayetinde oznel bir durum oldugu bilgisi yer alir. Kimlikler tarih icinde degisir donusur farklilasir. O nedenle bazi Kurt asiretlerinin uzak gecmiste Turkmen kutlesi icinde gorunmesinin kimlik bakimindan bir anlami yoktur. Onlar bugun kendilerine ne diyorlarsa hangi dili konusup aidiyetlerini hangi cercevede acikliyorlarsa kendilerini nasil hissedip tanimliyorlarsa odurlar. Modern sosyal bilim yaklasimi bunu sorgulamaz. Kaldi ki kendisine bugun Turk diyen topluluklarin icinde de gecmiste Kurt kutlesi icinde yer alanlar mevcuttur. Buradan da siyasal ve kulturel bir sonuc cikmaz. Ayrica Halacoglu nun ifsaati yeni bir sey de degildir. Bunlar cogunlukla bilinen konulardir. Ornegin Urfa daki Karakecili ve Turkmen asiretleri buyuk ihtimalle uzak gecmiste -adlarinin ele verdigi vechile- Turkmen kutlesi icindeydiler. Ancak bugun tamamen Kurtce konusup o yorenin butun Kurt topluluklarina tesmil edilebilecek bir yasam bicimini paylasmaktadirlar. Simdi onlara gidip Siz aslinda Turksunuz haydi asil kimliginize donun demek sadece irkcilikla izah edilebilecek bir tutum olur. Bunun gibi eger bu tutumu esas alirsak bugun kendisine Turk diyen yuz binlerce insanin uc-dort kusak oncesinde kendisini baska etnik kimliklerle tanimlayan kisiler oldugu dikkate alinirsa onlarin eski mensubiyetlerini esas alan cesitli milliyetciliklerin de onlari geri cagirmasini dogal karsilamak gerekir. Ama bu dogallik sayiltisi sadece milliyetciligin ve irkciligin temel kabulleri acisindan dogru sayilabilecek akademik bilimsel ve insani bakimlardan kabul edilemez bir durum olacaktir. Nitekim Todor Jivkov doneminde Bulgar hukumeti benzer bir tutum takinarak kendisine Turk diyen insanlara Siz aslinda Bulgar ve Hiristiyandiniz sonradan Turklestiniz diyerek kendilerince asil kimliklerine geri cagirmis ve bu yonde kabul edilemez baskilar uygulamisti. Halacoglu nun bugun soyledigi seylerle bu tutum arasinda yaklasim ve temel mantik acisindan hicbir fark yoktur. Halacoglu otekilestirici bir bakisla kendi irkciligina dayanak ariyor Halacoglu Alevi Kurtler icinde tehcire ugramamak icin Alevilesen Ermenilerin bulundugunu da soylemistir. Bu aciklamayla kendince asagilayici buldugu Ermeni kimligiyle Alevi Kurt kimligi arasinda bir paralellik kurmaktadir. Soyleyenin zihniyeti konusunda oldukca aciklayici olabilecek bu iddialarin bilimsel hicbir anlami yoktur. Tarih boyunca farkli etnik gruplara mensup pek cok insan cesitli nedenlerle toplumsal iktisadi veya guvenlik kaygilarina bagli- baska gruplara gecis yaparak onlarin icinde erimeyi tercih etmislerdir. Bazi Ermenilerin de bu bicimde Alevi Kurt gruplar icine girdikleri ve bu gruplar icinde asimile olmalari mumkun. Ancak bu Halacoglu nun ima ettigi gibi Ermenilikle Alevi Kurtluk arasinda tam bir paralellik bulundugu anlamina gelmez. Zira yine pek cok Ermeni Osmanli vatandasinin tehcirden kurtulmak icin Muslumanlastigi ve Sunni gruplarin icine katildigi da bilinen bir gercektir. Halacoglu nun bunlari yeni kesiflermis gibi aciklamasi ise ikinci bir garipliktir. Sonradan Muslumanlasip Turklesen Ermenilerin kendi ozel hikâyelerinin yansidigi pek cok yayin bulunmaktadir. Ayrica bir diger gariplik kisilerin belirli etnik kimliklere mensubiyetlerinin ya da o etnik kimliklerle gecmiste belirli soy baglarinin bulunmasinin onlari dogrudan dogruya bugunun sorunlari karsisinda eski aidiyetlerinin gerektirdigi dusmanca tutumlara sevk edecegi dusuncesidir. Halacoglu nun ima ve aciklamalarinin altinda yatan leitmotiv lerden birisi de budur. Bunun acik adi irkciliktir. Halacoglu elinde Ermeni donme lerinin listesinin bulundugunu da aciklamistir. Bu acik bir tehdittir. En basta ciddi bir bilimsel etik ve ahlak bakimindan cok sorunlu bir duruma isaret etmektedir. Bir bilim adamina yakisip yakismadigi bir yana resmi bir kurumun basinda bulunan bir kisinin boyle seyler soylemeye hakki yoktur zira bu sozler o kurumu baglar. Ayrica o kurumun basinda olmanin getirdigi arastirma avantajlarini bu sekilde kotuye kullanmak en hafifinden adli bir vakadir. Ayrica Halacoglu nun butun sozleri Ermeni olmak in kotu bir sey oldugu temel kabulune dayanmaktadir. Insanlar kimliklerini secmezler icine dogduklari toplulugun kimligini edinirler. Bu ne bir suctur ne de kacinilabilecek bir seydir. Belirli bir toplulugu belirli karakter ve tutumlarla ozdeslestirmek de acik bir irkciliktir. Turk Tarih Kurumu nun basinda bulunan kisinin sozleri en basta Turkiye vatandasi olan Ermenilere yapilmis buyuk bir haksizlik ve saldiridir. Iddia sahibinin isgal ettigi mevki dusunuldugunde Ermeni yurttaslarimizin bizzat devlet tarafindan potansiyel tehlike ve sorun olarak goruldugu izleniminin dogabilecek olmasi tablonun vahametini daha da artirmaktadir. Halacoglu nun yaklasimi tarih metodolojisi acisindan sorunludur Halacoglu bugunku bazi Kurt topluluklarinin 15-16. yuzyillarda Turkmen oldugunu soyluyor. Acaba ayni topluluklar 10. yuzyilda ne idiler? sorusuna verilebilecek bir cevap varsa ve bu cevap anlamliysa Halacoglu nun tespitlerinin de bir anlami olur. Halacoglu ne etnisite ne de asiret konusunda bilgi sahibidir. Etniklik durumsal ve degiskendir yukarida belirttigimiz gibi... O yuzden ornegin bahsettigi topluluklarin yani Turkmen olanlarin belki de 10. yuzyilda hic umulmadik bir kimlikle karsimiza cikmasi mumkundur. Kaldi ki asiretler etnik topluluklar degildirler. Daha cok siyasal orgutlenmelerdir. Gunun kosullarina gore kimi Kurt asiretleri buyuk Turkmen topluluklari icine girerek ittifak etmis; bazen de tersi olmustur. Yani asiretli olmak icin ayni etnisiteden olmak gerekmez. Ornegin bugun Midyat bolgesindeki bazi koylerde yasayan Hiristiyan-Suryani yurttaslarin kendilerini bir Kurt asiretine mensup saymalari hic sasirtici degildir. Zira asiretli olmak baska seydir etnik kimlik baska seydir. Bunun gibi belirli bolgelerde birbiriyle catisma halinde bulabilecegimiz Turkmen asiretleri oldugu gibi ayni bolgede bir Turkmen ya da Kurt asiretine karsi ittifak etmis Turkmen ve Kurt asiretleri de gorebiliriz. Halacoglu nun hayalettigi kan uzerine kurulu bir Turk kimligi mumkun degildir 19. yuzyil boyunca Anadolu ya Kirim dan Kafkaslar dan ve Balkanlar dan 4 milyonu askin gocmen geldi. Bugun Turkiye nufusunun cok buyuk bir bolumunun belki de yaridan fazlasinin kokenlerinde 19. ve 20. yuzyillar boyunca gelen gocmenler vardir. Bugun kendilerini Turk olan kabul eden bu insanlarin pek cogunun kokenlerinde Turkmen boylari yoktur. Gocmenlerin yakin tarihimizdeki guclu yeri Turk kimliginin Halacoglu nun yaptigi gibi kan ve irk uzerine insa edilmesinin mumkun olmadigini bir kez daha gosteriyor. Halacoglu nun tarihci ligi sorgulanmalidir Netice olarak Halacoglu nun bu son ornekte bir kez daha ortaya cikan tarihcilik ve bilim insanligi acisindan bu sorunlu ve tartismali durumuyla TTK yi nerelere surukledigini kamuoyunun takdirine sunuyoruz. Bu vesileyle bir anayasal kurum olarak TTK nin konumunun yeni anayasa hazirliklarinin esiginde oldugumuz bu gunlerde yeniden ele alinmasini yararli buldugumuzu belirtmek istiyoruz.




Bu haber kaynağından gelmektedir.

Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.

Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com
+