Hodacur dan Ayder e - Haber Arşivi 2001-2011
28 Kasım 2024 - Հակական տոմար - Տարի : 4517 / Ամիս : Տրե / Օր : Սիմ / Ժամ : Մթացեալ

Haber Arşivi 2001-2011 :

19 Ağustos 2007  

Hodacur dan Ayder e -

Hodacur dan Ayder e

71 mezunu bir grup Maarifli olarak her yil yaptigimiz ve artik geleneksel hale gelen yaz kampimizi bu yil Kackar Daglari zirvesinde gerceklestirmeye karar verdik. Trabzon a yagmurlu bir ogle zamani vardik. Tamzara Tur rehberliginde Cevdet (Oguz) Sabri (Aslisen) ve Omer den (Kuyumcu) olusan uc kisilik dag rehberleri ile baslayan yolculugumuzun ilk hedefi 1800 metre yuksekligindeki simdiki adi Sirakonaklar eski adi Hodacur olan yerde kamp yapmak. Rize/Ikizdere uzerinden Ispir e dogru Coruh Nehri ni takip ederek aksama dogru Sirakonaklar a vardik. Esyalarimizi yuklenip tahta kopruden nehri gecerek karsi kiyiya ulastik. Hodacur ya da Sirakonaklar eski bir Ermeni yerlesim yeri. Ermenilerden kalma birkac tas ev ve simdi cami olan eski bir kilise bulunuyor. Aksamin karanliginda rehberlerimizin yardimiyla cadirlarimizi nehrin kiyisindaki yesil duzluge kurduk. Ertesi gun koyde oturan yasli Ali beyin rehberliginde Soganli Yaylasi na dogru bir alistirma yuruyusune cikilacak. Ayni zamanda vucudumuzu da yukseklige alistirmis olacagiz. Yuruyusumuz koyun icinden gecip koyu gezdikten ve koylulerle yaptigimiz sohbetten sonra yukariya dogru devam etti. Soganli Yaylasi uzerinde kar kutlelerinin arasindan akan dereleri ve ustunde daha meyveye gecmemis bogurtlenlerle rengarenk ciceklerle dolu bir yer. Kampa varinca cagildayarak akan buz gibi derede yikanmayi icimizden sadece iki kisi basarabildi. Ertesi gun Kackar Dagi na cikmak icin yuruyuse basladik. Davali Yaylasi na dogru olan yuruyuste yol boyunca hayvanlarini otlatan yaylacilarla tanistik. Yayla evindeki taze demli caylar ocaktan yeni cikmis kaymakli pide ve kaymakli muhlama ile tadini asla unutmayacagimiz bir misafir yemegi yedik. Aksam Kackar in zirve eteklerindeki 3300 metre yukseklikteki Deniz golune vardik. Kampin yanindaki derenin kenarindaki taze soganlar aksam salatasinda nefis tatlara donusuverdi. Sicak corba ve derede avlanmis alabalik ile de aksamin monusu ortaya cikti. Gecenin sogugunda disariya cikmaya cesaret edemezken birden yukariya bakinca gokyuzunun delirmis gibi yildizlarla dolu olarak basimizin ustunde durdugunu gorduk. Boyle bir gokyuzu ancak buradan gorulebilir diyerek uzun bir muddet kayan yildizlarla oyun oynadik. Ozgurlugumuzu daha fazla hissettigimiz bir oyun: Tehlikeli gercek guzel ve en onemlisi erisilmesi guc bir sey olarak gozlerimizle tuttugumuz bir sey. Zirve denemesi Ertesi gunun ozelligi Kackar Dagi nin zirvesine deneme tirmanisi yapmakti. Daha once aldigimiz haberlerden dagin bu sene olaganustu bir kar yagisi aldigini ve ozellikle de Nisan da yagan karin erimemesi nedeniyle zirvede hâlâ buzlu kar oldugunu biliyorduk. Dagci degildik ama yine de dagin zirvesine en azindan cikabilecegimiz noktaya kadar cikmak istiyorduk. Sabah dikkatli bir sekilde yola koyulduk. Karsimiza bir buz kutlesi cikana kadar da ilerledik. Ancak bu buz kutlesi sadece bizi degil buraya gelen daha profesyonel dagcilari da cikmaktan caydirdi. Bu nedenle sadece 3650 metreye kadar gidip geri donme karari aldik. Ertesi gun Davali yayla gecidinden guneyden kuzeye dogru yarimay seklinde surecek bir gecisle 3310 metre yukseklikteki Kavrun asitina gidecegiz. Burayi gectikten sonra Erzurum-Rize arasindaki Kavrun Yaylasi na inecegiz. Boylece guneyden Ispir den baslayan yolculugumuz kuzeye Kavrun Yaylasi na dogru yonelecek oradan daha da asagiya Ayder Yaylasi na uzanacak. Uzun surecek olan bu yuruyus icin sabah cadirlarimizi toplayip asagiya dogru inmeye basliyoruz. Yuksek daglarin arasinda halen kar var ve bu yurusumuzu engelliyor. Aksama dogru 16.00 civarinda Kavrun Vadisi asagida onumuzde uzaniyordu. Sonu gozukmeyen vahsi ve dokunulmamis bir sekilde asagiya dogru akan bir vadi. Ortasindan akan nehir dagin icinden cikarak geliyordu. Dagda kardan kapanmis olan gozukmeyen Tarihi Ipek Yolu nun yani ilkel katirlarla yapilan ticaret yolunun patikasi ortaya cikti. Ancak kucuk bir katirin gecebilecegi darlikta olan bu tas yol tirmandigimiz dik yamaclardan sonra bize cadde gibi geldi. Buradan asagiya artik daha emin adimlarla inmeye basladik. Asagisi henuz gozukmuyor. Dag o kadar yuksek ki donerek yapilan bu inise yalanci inis deniyormus; yani gidersin gidersin ama bir turlu inemezsin. Vadinin uzerinde bize dogru gelen bir sis beliriyor. Bu sisin hos olmadigini ve yon bulmada zorluk yasayabilecegimizi soyluyor rehberler. Sisin cokmesi ile gorus alanimiz daraliyor. Ekibin en onunde ve arkasindaki rehberlerimiz islikla haberlesiyor. Aksam oluyor. Gorus alanimiz iyice daraliyor. Isiksiz ilerlemek cok zor. Sonunda uzakta Kavrun Yaylasi nin sari isiklari ortaya cikiyor. Yorgun bir sekilde ilerlemeye devam ediyoruz. Yaklasik 12 saat suren yuruyusumuz nihayet sona eriyor. Kavrun Yaylasi ndaki son kampimizda bir gun oncesinin stres ve yorgunlugunu atlattiktan sonra sabahin erken saatlerinde tepemizde bagiran bir buzaginin sesiyle uyaniyoruz. Kavrun Yaylasi nin tek kahvehanesinde sicak caylarimizi ve pogacalarimizi yerken Abdullah (Ozcan) amcanin Kavrun Yaylasi nin turizme acilmasina karsi buranin yaylacilik gelenegi icinde kalmasi ve turizmle kirletilmemesi gerektigi konusunda burokratlara karsi tek basina verdigi mucadeleyi dinledik. Kackar zirve etekleri yuruyusumuz burada sona eriyordu. Buradan sonrasi Ayder Yaylasi na inis ve rahat bir pansiyonda turistik bir gezi seklinde konaklama ile sona erdi. Bu gezide Karadeniz in inanilmaz dogasini ve insanini kesfederken bunu rehberlerimizin bizleri kendi evlerinde agirlar gibi davranmasina borclu oldugumuzu dusunuyorum. Bu gezinin ardindan artik guneyin sicak kumsallari denizi uzak ve yabanci geliyor.




Bu haber kaynağından gelmektedir.

Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.

Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com
+