Hrant Dink yargilamalari -
Devlet bugun Yassiada yargilamalarindan utanc duyuyor. Devlet degilse bile toplumun buyuk cogunlugu Deniz Yusuf ve Huseyin in idam ve yargilanma bicimlerinden de utanc duyuyor. Hrant in davalari da buraya eklenecektir
Hrant Dink Yargilamalari beklenilenin tersine munhasiran bir dosya sahibini ve onun yargilanmasi surecini ifade etmiyor. Hrant in mahkum edildigi (301 davasi) ve Hrant in maktulu oldugu (Hrant Dink Cinayeti) -gecen hafta ilk durusmasi yapilan- o dosyalarin cesametiyle de sinirli degil cok daha kapsamli tarihsel ve siyasal bir duruma tekabul ediyor. Ornegin Orhan Pamuk Perihan Magden ve Elif Safak in ceza davalari sureclerini de butunuyle icerdigi gibi bu dava yiginlarindan siyasal gundemimize dogru akan milli kultur milli kimlik milli devlet vb. gibi butun o meseleleri ve bugun yasadigimiz toplumsal ve siyasal ortamlari aciklayan ve donemsellestiren ama ayni zamanda ve tam da bu nedenle bu ulkenin kendisini aklamasinin temel zeminine dair bir siyasi-hukuki adlandirma olarak burada ileri surmek istiyoruz. Baska deyisle Hrant Dink Yargilamalari da tipki 1926 Yargilamalari 1944 Yargilamalari 1961 Yassiada Yargilamalari ve cok sayida ve her biri ayri buyuklukteki 1971 ve 1980 darbe yargilamalari gibi Turk siyasal tarihinin zaman ve mekân kayitlarina dusulen kronolojik birimlerin otesinde siyaset hukuk ve yargi alanlari uzerindeki derin anlamlari tasiyor gunahlarimizin ve pismanliklarimizin gomuldugu simgesel anitlari temsil ediyor ve kapsamli bir siyasal bagajin icinde yer aliyor. Bu cercevede Turk yargisinin o huzursuz ve kirilgan tarihinin dogru ve yerinde anlasilmasina dair temsil edici orneklerine artik Hrant Dink Yargilamalarini da eklemek gerektigini hukuki ve siyasi tarihimize bu adla ve boyle yerlestirilmesinin dogru oldugunu dusunuyorum. Hrant in dosyalari ile siyasal gundem arasindaki bu cakismayi yaratan sayisiz seyden bahsedilebilir ki bunun en basinda siyasal yargilama meselesi gelir. Bunu Turkiye de yarginin bagimsizligi ve tarafsizligi yarginin irk ve kan milliyetciligi ile iliskisi ve en genelinde ise yarginin kendisine tesis ettigi toplumsal ve siyasal roller meselesi takip eder. Bu konularda soylenecek cok sey var ama ben simdilik ve secim sonrasinda yarginin kapsamli bir siyasal reforma dahil edilmesi cabasinda somut baglamlar saglayacagi umuduyla siyasal yargilamalar ve kan milliyetciligi meselelerinin uzerinde kisaca duracagim.
Siyasal bir yargilama
Yarginin ve bir butun olarak devlet aygitlarinin Hrant Dink i basit bir nesne durumuna getirerek yuruttugu operasyonlar bu ulkede artik bir gelenege donusen siyasal yargilamalar meselesini aklimiza getirmelidir. Bu yargilama da siyasal yargilamalar derslerimize eklenmelidir. Kurt Groenewold siyasal yargilamanin ozelliklerinden birisi olarak yargilanan failin siradan bir nesne haline getirilmesini gosterir ve verdigi ornekler uzerinden sanki Hrant in yargilamasi surecini tarif eder: Siyasal yargilamalarda sanigin masumiyetine iliskin butun cirpinmalari ve canhiras cagrilari yarginin devlet merkezinden devraldigi her seyi ve herkesi tayin ve tarif etme tekelinin o saglam duvarina carpip geri doner. Yani siyasal yargilamalar bir yaniyla merkezi gucun kendi ideolojik-politik hatlari uzerine israr ve kiskancligindan sokun eder ve eger memleket icin ne yapilmasi gerekiyorsa kendi eliyle yapilabilecegi konusundaki derin ve sarsilmaz bir ozguveni temsil ederler. Diger yandan siyasal yargilamalar yarginin ve devlet aygitlarinin herkesi ama herkesi fail haline getirebilme onlarla oynayabilme onu supurme ve tahris etme hakkinin dogal karsilanmasiyla ilgili bir zihni yapidan da guc aliyor. Bu surecler Hrant in davalari da dahil olmak uzere Turkiye deki bircok yargilamada goruldu. 1971 ve 1980 yargilamalarinda artik iyice belirginlestigi gibi yargi hukuksal (haklar) baglami tamamen kaybedip guvenlik ve asayis meselelerine angaje hale geldigi anda kendi saniklarini birer hukuksal ozne olmaktan cikartir ve kendisine tevdi edilen siradan bir nesneye donusturur. Kendi masumiyetinizin takipcisi olmaya calismaniz ve yarginin kararini tum diger taraflar gibi belirleme hakkiniz toptan elinizden aliniverir. Boylece siyasal yargilamalar bir tarafta devletin guclu govdesi ani ve israrli vuruslari ve gayrimesruluga karsi uyari ve cagrilarinda parlayan ve parlatilan bir siyasal gosteriyle diger taraftaki saniklarin masumiyet haklarinin derin bir ugultunun icinde yok edilmesi sureci arasindaki iliskide tamama erer. Hrant in karsilastigi ve bir turlu olabilecegine inanamadigi sey iste tam da budur. Yargilama surecini bir tarafa birakin bizzat mahkeme hukmunun kendisi Hrant in olmasi gerektigi gibi kendi yargilanmasinin yapici kurucu ve etkili bir tarafi olmadigini tam tersine basit bir nesne olarak hicbir zaman sesinin duyulamayacagi bir ugultunun tam ortasina nasil firlatiliverdigini kanitliyor.
Ayrimci bir yargilama
Hrant in hakaret davasinin kesinlesmis kararini okudugumuzda saskinlik derin bir hayret husran sikinti tedirginlik ve korku ve daha sayisiz duygunun icine cekilmekten kendimizi kurtarabilmemiz ve Hrant in icine dustugu ayni ugultunun dehsetinden kacabilmemiz mumkun degil. Bir savcinin saniga Ermenioglu Ermeni diyerek kendince hakaret etmesine 12 Eylul yargilamalarindan alismistik bu kararda ise hakim sanigina oyle bir hukuk disi suphe ile sesleniyor ve oyle bir uslup kullaniyor ki nasil boyle mesafesiz bir dille yaklasabildigine sasmamak elde degil: ... sanik oyle ustalikla hareket etmis oyle iyi hazirlanmis tutmus Mustafa Kemal Ataturk un Turk Cumhuriyetini emanet ettigi Turk Gencligine Hitabetinde yer alan muhtac oldugun kudret damarlarindaki asil kanda mevcuttur bu cok onemli sozu Turklugu kucuk dusurucu incitici bir uslupla Turk ten bosalacak o zehirli kanin yerini dolduracak temiz kan Ermeninin Ermenistanla kuracagi asil damarinda mevcuttur seklinde degistirmis tabir yerinde ise tavsan kac tazi tut demistir. Cevdet Pasa hakimin metin olma niteliginde israr etmisti. Ama bu karari gorse ne derdi acaba? Hakimin saniktan nefret etmesini nasil karsilardi acaba? Peki hukmun gerekcesinde yer alan su millet tanimina ne demeli: Oyle millet var ki: Kan dedin mi akla bu topraklarin her santiminde bulunan ecdat kani gelir. Bu topragin her karesi kanla sulanmistir. Ataturk bu vatanin bu kanla kurtuldugunu gayet iyi bildigi icin genclige her zor kosulda muhtac oldugu kudretin bu kanda oldugunu soylemistir. Oysa sanik bu kanin zehirli oldugunu ifade etmistir. Bu Turk atalarina sehitlere milleti meydana getiren degerlere saygisizliktir... Bu ifadeleri 1930-40 larin veya artik 2000 li yillarin irkci-Turanci dergilerinde gordugumuzde tabii ki sasirmayiz. Fakat bunlar bir dusunce dergisinde degil bir yargi kararinda yer aliyor. Akil alir gibi degil! Milleti hukuk ile degil de kan ile tanimlamak ve hele de bunu bir yargi karariyla pekistirmek birakin millet ile ilgili ayirimci bir tutum edinmis olmayi toplumsal kulturel ve etnik farkliliklar arasindaki esitlik dengesini yeniden ve yeniden kendi yerine iade etmesi gereken bir yargic icin acikca mesleki bir deformasyon anlamina gelir.
Tum bu meselelerin ayrintilari cok ve daha yazilacak da cok sey var fakat surec butunuyle degerlendirildiginde bugun bizim yapmamiz gereken sey Hrant Dink in bu mahkumiyetinin ayrimciliga dayali bir siyasal yargilama sonucunda ortaya ciktigini kabul etmektir. Devlet bugun Yassiada yargilamalarindan utanc duyuyor. Devlet degilse bile toplumun buyuk cogunlugu Deniz Yusuf ve Huseyin in idam ve yargilanma bicimlerinden de utanc duyuyor. Hrant in davalari da buraya eklenecektir. Bunu kabul etmek Hrant a itibarini iade etmek degil asil yargiya itibarini tevdi etmek olacaktir. Hrant in katline iliskin davanin sonucunu galiba ondan sonra kuskudan arinmis bicimde takip edebiliriz
Bu haber kaynağından gelmektedir.
Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.
Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com