Turkiye ye dogudan yonelen hancer. Yasanan iki dunya savasi ve sonrasindaki gelismeler Turkiye ye yo -
Turkiye ye dogudan yonelen hancer. Yasanan iki dunya savasi ve sonrasindaki gelismeler Turkiye ye yonelik Ermeniler uzerinden yoneltilen emelleri tarihin sayfalarina kaydetmis durumda. Bati nin Rusya nin emelleri gunumuzde Ermeni iddialari olarak tartisiliyor.
Gecenlerde bazi basin yayin organlarinda yer alan bir habere gore Ermenistan Disisleri Bakani ile Rusya Federasyonu (RF) Disisleri Bakani arasinda resmi gorusmeler oldu. Ardindan RF Disisleri Bakani resmi bir aciklama yaparak cumle aleme Rusya nin Ermenistan in stratejik Ortagi oldugunu duyurdu.
RUS-ERMENI ILISKILERI
Rusya Disisleri Bakani bu stratejik ortakligin sadece askeri alani kapsamakla sinirli kalmadigini diger tum alanlardaki isbirligini kapsadigini da vurguladi.
Dis politikayi danismanlarin ve koordinatorlerin yurutmekte oldugu bu donemde Lavrov un aciklamalari ulkenin siyasi gundemini belirleyen basin yayin organlarinda pek yer tutmadi. Ne var ki Rusya ile Ermenistan iliskileri Turkiye yi ve Turk ulusunu dogrudan ilgilendiren bir konu oldugu icin koordinator ve danismanlari rahatsiz etmeden bu konuda da dusunme aliskanligi edinmekte ve dusunce gelistirmekte yarar olabilir. Bu konuyu dusunenlere yardimci olmak bakimindan tarihte kalan bazi gercekleri ve Rus-Ermeni iliskilerini hatirlayip hatirlatmakta yarar olacaktir.
Ancak once 18. yuzyilda olup bitenleri hatirlayalim.
Eski somurgeci devletler olan Ingiltere ve Fransa arasinada 1756 dan 1763 e kadar suren savaslar oldu. Tarihe yedi yil savaslari olarak anilan bu savaslar sonucunda Ingiltere Fransa dan iki onemli somurge aldi: Kanada ve Hindistan. 1763 den sonra Ingiltere nin dis politikasi suregelen sekilde Hindistan in diger somurgeci guclerden nasil korunabilecegi noktasina odaklanmistir. Iste bu cercevede Ingiltere Hindistan la baglantisini saglayan stratejik ticaret yollarinin ingiliz tasimaciligina acik tutulmasini saglamak icin bu yolu kesebilecek veya tehdit edebilecek gelismeler veya tasavvurlar karsisinda cesitli tertipler almistir. Bu baglamda Ingiltere Rusya nin ve Avusturya Macaristan Imparatorlugu nun Akdenize inerek Hindistan yolunu tehdit etme durumuna gelmelerini onlemek amci ile Osmanli Devleti nin toprak butunlugunu korumakta yarar gormus ve Osmanli Devleti ni ozellikle Rus tehlikesine karsi destekleyen bir siyaset izlemistir.
1798 de Napoleon un Misir i isgal ederek Suriye yi kuzeye dogru isgale baslamasi Ingiltere yi kaygilandirdi. Rusya ise kendi cikari bakimindan Bogazlarin guclu bir devletin degil zayif Osmanli elinde bulunmasini daha yararli goruyordu. Bu baglamda Fransa ya karsi hem Ingiltere hem Rusya Osmanli ile birer ittifak yaptilar. Sonucta Fransa Misir dan cikarildi. Ingiltere rahatladi.
Iste bu gelisme Osmanli nin ust duzey yoneticilerini aymazliktan kurtardi. Osmanli topraklari uzerinde denge hesaplari yapan somurgeci devletlerin uygulamalarina karsi Osmanli yoneticileri de denge politikalarina yoneldiler.
19 . YUZYILI ANIMSAYALIM
Ingiltere nin Osmanli yi Rusya ya karsi destekleme politikasi 1877-78 Osmanli-Rus Savasi na kadar surmustur. Bilindigi gibi bu savas sonucunda Rus Ordusu Osmanli Ordusunu yenip Istanbul a kadar geldi. Sehre girmeyip Yesilkoy de konuslandi. Ayos Stefanos kilisesinin bulundugu Yesilkoy o zaman Kilisenin adi ile anilan bir belde idi. Ayos Stefanos da 5 Mart 1978 de yapilan bir anlasma ile Osmanli ya Rusya hayli agir bir bedel odetti. O kadar ki diger somurgeci devletler Rusya nin pastadan fazla pay almasini kiskandilar ve Berlin de cok tarafli bir baris konferansi toplanmasini sagladilar. Bir ay suren gorusmeler sonucunda Berlin de Temmuz ayinda Ayos Stefanos anlasmasinin yerine gecen cok tarafli bir baris anlasmasi imzalandi.
187778 savasi Ingiltere ye Osmanli nin artik cok zayiflamis oldugunu gostermisti. Ingiltere yoneticileri Osmanli yi desteklemek yerine Osmanli nin yerine bizzat yerlesmek veya Osmanli mulku uzerinde Ingiltere ye sadik devletler kurmak yolu ile kendi somurgeleri ile irtibat yollarini daha iyi koruyabileceklerine ve Rusya ya karsi durulmasinda ise Osmanli araciligi ile degil bizzat dogrudan sorumluluk almalari gerektigine inandilar.
1878 den itibaren Ingiltere Kibris ta askeri us kurdu ve adayi isgal etti. Boylece Dogu Akdeniz i kontrolu altinda tutuyordu. Daha sonra Ingiltere 1882 de Misir a asker cikardi. Boylece Kizildeniz e ve Arap ulkelerine girmeye basladi. Ingiltere 1878 den sonraki donemde Ruslarin dogu Anadolu ya girmelerinin onlenmesinde de menfaat gordu ve bu bolgede kendine bagli devletler kurmak yolunda Osmanli ermenilerini kiskirtmaya da baslamistir.
Berlin anlasmasi Osmanli yi kuculttu. Gucsuz bir hale getirdi. Bu anlasma ile Bulgaristan in tam bagimsizligi biraz geciktirilmis oldu. Bulgaristan a ozerklik verildi. Karadag Sirbistan Romanya tam bagimsizlik kazandi. Bosna Hersek fiilen Avusturya nin denetimine verildi.
Anadolu da ise Batum Ardahan ve Kars Rusya ya verildi. Bu anlasma ile Osmanli Rumeli ve Anadolu da Ermenilerin yasadigi yerlerde Ermeniler lehine reformlar yapmak yukumlulugunu ve ayrica Rusya ya agir savas tazminati odemeyi de ustlendi.
Bu gelisme uzerine Osmanli yoneticileri ikinci defa aymazliktan kurtularak denge politikalarina daha fazla onem vermeye baslamislardir.
Yeni dengeler arayisinda ise Osmanli yoneticileri o donemde Ortadogu ve Asya da somurgeci emelleri olan ve yildizi yukselmekte olan Almanya yi buldular. Genc ve dinamik Almanya Imparatoru Kaizer Ikinci Wilhelm in Dunya Politikasinin hedefleri ile Osmanli nin ihtiyaclari ortusuyordu. Osmanli Almaya ile bir isbirligi ve ittifak surecine girdi. Fransa ile Ingiltere nin somurgecilik yarisinda hizla ilerledigi bir donem olan 19. yuzyilin sonlarinda Avrupalilar somurgecilik yolunda zaman zaman anlasmazliga dustulerse de anlastilar. Ne var ki bu donemin catisma ve uzlasma surecleri Ingiltere Fransa ve Rusya yi diger yanda da Almanya Avusturya Macaristan Imparatorlugu ile Osmanli Devletini iki karsi blokta bir araya getirdi ve birinci Dunya savasina giden yolu da cizdi.
BIRINCI PAYLASIM SURECI
Bilindigi gibi Birinci Dunya Savasi surerken Ingiltere ve Fransa ile Rusya Osmanli topraklarini paylasmak icin cesitli tertiplere giristiler ve aralarinda anlastilar. Bu anlasmalara kisaca deginelim.
Bogazlar: Rusya 1914 Kasiminda Ingiltere ve Fransa ya basvurup Turk Bogazlari ni istedi. Ingilizler bu konunun savastan sonra Rusya lehine cozumlenebilecegini bildirdi Fransa ise Rus tekliflerini kabul etti kendisinin de Suriye ve Filistin uzerinde istekleri oldugunu bildirdi. Rusya bunu kabul etti.
Rusya 4 Mart 1915 tarihli bir nota ile Ingiltere ve Fransa ya su isteklerini bildirdi: Istanbul ve Canakkale bogazlari Marmara denizinin bati kiyilari Midye-Enez cizgisine kadar guney Trakya Istanbul bogazinin dogu kiyisindan Sakarya nehri ile Izmit korfezinin sonradan saptanacak bir noktasina kadar olan bolge Marmara denizindeki adalar.
Ingiltere hemen 12 Mart ta Fransa 10 Nisan da bu notaya yanit verdiler.
Rusya ya bogazlari ve istedigi Osmanli topraklarini vermeyi kabul ettiler.
ANADOLU NUN PAYLASIMI
1915 baharinda Fransa Ingiltere ye basvurup Anadolu topraklarinin paylasilmasini istemisti. Bir yandan Fransa ve Ingiltere arasinda diger yandan da Fransa Ingiltere ve Rusya arasinda gorusmeler sonucunda paylasim anlasmalari yapildi. Rusya Suriye Mezopotamya bolgesinin Fransa ve Ingiltere arasinda paylasilmasini bir Arap devleti kurulmasini Kabul ediyordu.
Rusya Buna karsilik Anadolu da Erzurum Van Bitlis vilayetleri ile Van in guneyinde Firat ile Mus ve Siirt illeri arasinda kalan bolgeyi ve ayrica Karadeniz kiyi seridinin Trabzon dan itibaren Batiya dogru sonradan saptanacak bir noktaya kadar gelen kismini alacakti.
Fransa Anadolu da Aladag Kayseri Akdag Yildizdag Zara Egin Harput arasinda sinirlari sonradan saptanacak bir bolgeyi alacakti.
Bu anlasmalar uyarinca Rusya Dogu Anadolu da genislemek ve 1878 de aldigi Batum Ardahan ve Kars in da otesine gecmek ve buyuk bir cografyaya yayilmak istiyordu.
ORTADOGU NUN PAYLASILMASI
Bilindigi gibi Ingiltere birinci dunya savasinda Arap seyhleri ile cesitli tertiplere girerek Arap alemini Osmanli ya karsi kiskirtmis ve ayaklanmasini saglamayi basarmistir. Bu cercevede. Ingilizler 1916 basinda Mekke serifi Huseyin ile anlastilar. Fransizlar ise Ingiltere den savas sonuclari beklenmeden Ortadogunun pesinen paylasilmasini istediler. Boylece iki somurgeci devlet 1916 yilinin Mayis ayinda Ortadogu daki Osmanli mulkunun paylasimi konusunda anlastilar.
Fransa Suriye nin Akka dan itibaren kuzeye dogru butun kiyi seridini Beyrut Mersin ve Adana yi alacakti. Iskenderun serbest liman Filistin uluslararasi control altinda bir bolge olacakti. Ingiltere Bagdat ile Basra arasindaki FiratDicle bolgesini alacakti. Diger Arap topraklarinda bir Arap Devleti kurulacakti. Bu devletin AkkaKerkuk cizgisinin kuzeyi Fransa nin guneyi de Ingiltere nin nufuz alani olarak saptanmisti. (Bu paylasma muzakereleri Georges Picot ile Sir Mark Sykes arasinda yapilmis oldugundan bu anlasmaya tarihte SykesPicot anlasmasi da denir. Bu anlasma karsilikli nota verilmesi yolu ile yapilmistir.)
DOGU ANADOLU
Osmanli nin gunesi batmaya baslamisken beklenmedik bir gelisme oldu. 1917 Bolsevik devrimi Rusya nin savastan cekilmesi ve kayitsiz sartsiz baris teklif etmesi sonucunu dogurdu. Bunun uzerine Polonya da Brest Litovsk da baslayan Osmanli Devleti ve muttefikleri ile Sovyet Rusya arasindaki baris gorusmeleri 3 Mart 1918 tarihinde bir anlasma ile sonuclandi. 1878 de Rusya yonetimine gecmis olan Batum Ardahan ve Kars tam kirk yil sonra Osmanli ya geri dondu. Ayrica Ruslar Dogu Anadolu da savas sirasinda isgal etmis olduklari bolgelerden askerlerini cekeceklerdi.
Rus ordulari l916 yili Subatinda Erzurum u Nisan ayinda Trabzon u Temmuz ayinda Erzincan i ve Mus u ele gecirmislerdi iki yildan beri bu bolgeleri isgal altinda tutuyorlardi. Brest Litovsk da baris muzakereleri surerken Rus askerlerinin isgali altindaki bu bolgelerde ozellikle Erzincan yoresinde Ermeni ceteleri ve rus ordusundaki Ermeniler Turkleri hunharca katlediyordu.
Bolsevik Rus heyeti Brest Litovsk da isgal ettigi Dogu Anadolu bolgesindeki Osmanli vilayetlerinde bir Ermenistan kurulmasi amacini gizlemedi. Acikca savundu. Bu vilayetlerde Rus askerleri cekilince asayisin korunmasi icin ivedi olarak bir Ermeni milis teskilati kurulmasini dahi onerdi. Hatta bu onerisine gerekce olusturmak icin Halk Komiserleri Konseyi adli kurumuna bir karar aldirtip Dogu Anadolu da bir Ermenistan kurulumasini hakli cikarabilecek bir zemin olusturmak amaci ile Bolsevikler bir Kararname dahi yayinladilar. Aslinda bu kararnameden kimsenin haberi olmadi. Lenin e de imzalatilan bu kararname tarihte Brest Litovsk da Sovyet heyetinin bir diplomatik manevrasi olarak kaldi. Ne var ki Bolseviklerin de tipki Carlik Rusyasi gibi Dogu Anadolu yu ele gecirmek ve burada kendilerine yandas olarak bir Ermeni devleti Kurmak ve buradan Ortadoguya sarkmak gibi somurgeci emeller tasidigi da Brest Litovsk da ortaya cikti. Osmanli nn Brest Litovsk daki muzakere heyeti bu Emelleri anlamakta gucluk cekmemislerdi. (Onlarin danismanlari ve koordinatorleri yoktu islerini kendileri goruyorlardi)
SOVYETLERIN EMELLERI
Ankara ile Moskova arasindaki iliskiler 1919 yilindan itibaren iyilesme surecine girdi. Buyuk Millet Meclisi toplandiktan sonra Sovyet Rusya Ankara Hukumeti ni 2 Haziran 1920 tarihi itibari ile resmen tanimistir. Ankara ile Moskova arasinda diplomatik iliskiler resmen kuruldu. Disisleri Bakani Bekir Sami Bey baskanliginda bir heyet Moskova ya bir dostluk anlasmasi yapmak uzere gitti. Gorusmeler sonucunda anlasma tasarisi Agustos ayinda hazirlanmis bulunuyordu. Ancak anlasma imzalanamadi. Bunun tek nedeni Sovyetlerin Turkiye den Van Bitlis ve Mus illerini istemis olmalaridir. Bu istekler Sovyetlerin de Ermeni iddialarina konu olan cografyayi ele gecirerek gerek yandas bir Ermeni yonetimi araciligiyla Dogu Anadolu yu ele gecirmek gerek daha guneye sarkarak sicak denizlere inmek gibi somurgeci emellerini aynen muhafaza ettiklerini ortaya koydu.
Bilindigi gibi daha sonra Ermenistan la 3 Aralik 1920 tarihinde Gumru Anlasmasi yapildi. Turkiye ile Ermenistan arasindaki savas sona ermisti. Bundan yaklasik iki ay sonra Ali Fuat (Cebesoy) Moskova ya gidip Sovyetlerle bir ittifak anlasmasi yapilmasi amaci ile gorusmelere basladi. Ruslar Dogu Anadolu daki toprak isteklerini yeniden one surduler. Ittifak anlasmasi bu nedenle yapilmadi. Ancak 16 Mart 1921 gunu tarihe Moskova Anlasmasi olarak gecen Turk-Sovyet Dostluk Anlasmasi yapildi. Milli mucadele kazanildiktan sonraki donemde ise bilindigi gibi Sovyetlerle Paris te 1925 yilinda Turk-Sovyet saldirmazlik Pakti imzalanmistir.
Milli mucadelenin en guc bir doneminde dogru durust yardim kanali kalmamis olan Ankara icin Sovyetler den saglanabilecek teknik isbirligi ve yardimin ne kadar buyuk bir onem tasidigi dikkate alinirsa en zor bir zamanda dahi Ankara yonetiminin Ruslarin toprak isteklerine karsi nasil siki durmus olduklarini hic odun vermeden Rus isteklerine direnmis olduklarini ozellikle gunumuzde hatirlamak gerekir.
IKINCI DUNYA SAVASI
Ikinci Dunya Savasi nda Ingiltere ve ABD ile muttefik olan Sovyetler 1945 Subatinda Yalta konferansinda Turk Bogazlari nda us bogazlarin kontrolu uzerinde soz sahibi olmak istemistir. Yalta Konferansi nin ardindan Sovyetler Birligi 1925 tarihli Turk-Sovyet saldirmazlik paktini tek tarafli olarak feshettiler. Turkiye nin dostluk yaklasimina karsilik 7 Haziran 1945 tarihinde de soz konusu 1925 tarihli anlasmanin yenilenmesi icin Kars ve Ardahan in Sovyetler Birligi ne terkedilmesini ve bogazlarda us verilmesini sart kostular.
17 Temmuz2 Agustos 1954 de toplanan Postdam toplantilarinda ise Sovyetler Birligi muttefiklere Bogazlarda Sovyetlere us verilmesini onerdi. Disisleri Bakani Molotov Churchill e Kars ve Ardahan in 1921 Moskova anlasmasi ile Rusya dan koparilip alinmis oldugunu soylemistir. Daha sonra 21 Aralik 1945 tanihli Moskova basini Giresun Gumushane ve Bayburt un Gurcistan a verilmesi gerektigi yolunda haberler yayinladi. Sovyetler Birligi 7 Agustos 1946 da Turkiye ye bir nota vererek Bogazlarin guvenliginin birlikte saglanmasi gerektigini bildirdi ve Bogazlarda us istedi. Turkiye bu Sovyet tekliflerini reddetmistir.
Bu donemden sonra yapilanan yeni dunya dengeleri Turkiye yi Kuzey Atlantik Ittifaki icine yerlestirdi. Iki kutuplu dunya duzeninde Turkiye ile Sovyetler Birligi arasindaki iliskiler karsilikli guvensizlik esasina dayanarak gelisti ve buyuk onem tasidi fakat istikrarli olarak gelisti. Sonra ne oldu? Sovyetler Birligi dagildi. TurkiyeRusya Federasyonu iliskilerinde iyilesme ve isbirligi donemi basladi. Ortak sorun terorle mucadele konularinda uzlasi ortami saglandi. Rusya Federasyonu demokratiklesti. Varsova Pakti ortadan kalkti. NATO sadece kabuk degil sekil degistirdi ve esasa ait yapisal degisiklikler gerceklestirdi. Iki kutuplu dunya sona erdi. Ardindan 21. yuzyil basinda asimetrik tehdit ve teror saldirilari dunya siyasetini sekillendirdi. Rusya Federasyonu nda Baskan Putin bir elini incilin ustune koyup Moskova Patrigi Alexis II ile birlikte televizyon ekranlarinda goruntu vermeye basladi. Ermenistan Azerbaycan topraklarini isgal etti. Rusya Federasyonu nun da dahil oldugu ilgili ulkeler grubu (Minsk Grubu) bu sorunu cozume kavusturmak icin calismaya basladi. En onemli bir degisiklik de Turkiye ile Rusya arasinda ticari sosyal ve kulturel iliskilerin gelismesi oldu.
RUS-ERMENI ORTAKLIGI
Butun bu degisiklikler sonucunda Dogu Anadolu uzerindeki Rus emelleri Turkiye topraklari uzerinde bir Ermenistan kurulmasi gibi somurgeci ve emperyalist yaklasimlar tarihe terkedilmis gorunurken ve bu konu siyaset gundemini olusturanlarin aklinda hic yokken birdenbire
Rusya Disisleri Bakani iki hafta kadar once kiskirtici ve acikca Turkiye ye karsi dusmanlik iceren ve dusmanca bir durus sergileyen aciklamalar yapti.
Bu aciklamalar Almanya Basbakaninin bu defa Avrupa Birligine soykirimi safsatasi ile ilgili karar aldirtmak yolundaki girisimi Kuzey Irak taki asiret reislerinden gecmiste Sovyetler Birligi nin masasi olarak taninmis olan birinin kustah beyanlari ile birlikte degerlendirilirse Rusya neden boyle yapiyor diye dusunulmesi ve Rusay Disisleri Bakanina soru yoneltilmesi gerekir. Dusunmeye baslanirsa akla bazi sorularin yanitlarini aramak da gelebilir. Turkiye de bu konu ile ilgili olarak henuz bir koordinator falan atanmis degil. Bu konunun danismani da yok henuz. Hukumet siyasi gundemi belirleyen media ve Parlamento bu konuyu pas geciyorlar. Hele Turkiye Buyuk Millet Meclisi oneri muhalefet partisinin onerisi diye Emekli Buyukelci Onur Oymen in konusmasini dikkate almiyor. Ermenistan konusundaki Meclis Arastirmasi onergesini reddediyor. Hem de ne zaman Rusya Disisleri Bakaninin Ermenistan la stratejik ortaklik beyanini yaptigi ayni zamanlamada. Bu durumda geriye tarih boyunca somurgeci devletlerin uzerinde hesap yapip durdugu Kars Ardahan Van Bitlis Mus illeri ile diger Ermeni iddialarina konu edilen bolgelerdeki vatandaslar kaliyor. Bu vatandaslarin ve sivil toplum kurumlarinin konuya ilgi gostermelerini beklemek gerekiyor. Bu illerde yasayan vatandaslar Rusya Disisleri Bakaninin ne demek istedigini sorgulamali ve su sorulari gundeme tasimali:
ERMENILERI NIYE OPTU?
- Madem stratejik ortaklik soz konusu o halde Rusya uzun suredir Minsk Grubu nun calismalarinin suruncemede kalmasini mi sagliyor?
- Ermenistan i Turkiye aleyhine kiskirtan hakaret etmesini saglayan ve bu yolda Ermenistan i guvence veren devlet gercekte Rusya Federasyonu mudur?
- Rusya Stratejik ortakligi Ermenistan in Anadolu topraklari uzerindeki emellerinin olusmasini ve one surulmesini saglamis diyebilirmiyiz? Cunku Ermenistan mevcut sinirlari tanimiyor Gumru Anlasmasi ni hice sayiyor ve Anadolu da genislemek istiyor.
- Rusya Baskani Putin elini incile basip televizyona hristiyan devlet baskani goruntusu ile Moskova Patrigi ile birlikte ciktigina gore Carlik Rusyasinin uygulamalarina bir donus mu var. Papa ya ve Katolik ve Protestan Avrupa Birligi uyelerine ortodoks dunyasinin koruyucusunun Rusya oldugu mu anlatilmak isteniyor?
- Turkiye nin devlet baskani ziyareti duzenlemek suretiyle resmen Papa ile Istanbul Patriginin isbirliginden rahatsizlik duyulmasi mi soz konusu? Rusya tarafindan Turkiye ye bunun mesaj mi verilmek isteniyor?
- Orta Avrupa ya Rusya yi hedef alan fuzeler yerlestirilmesi konusunda Turkiye onemli bir NATO uyesi olarak ses cikarmadigi icin Rusya nin bir kirginligi mi soz konusu?
- Ermenistan in isgal ettigi Azerbaycan topraklarindan cekilmesini Rusya kendi siyasi menfaati nedeniyle mi onluyor?
- Azerbaycan in da kollektif savunma sistemine girmesini boylece Ermenistan gibi tipki Sovyetler doneminde oldugu gibi askeri bakimdan da Azerbaycan i kontrolu altina mi almak istiyor?
- Eski somurgeci yaklasimlari cagristiran bu beyanlar sonucunda Rusya Turkiye ile nasil bir iyi komsuluk iliskisi istiyor?
- Rusya nin kollektif savunma sistemi icinde olan Ermenistan a destek verme gosterisi ile Rusya Azerbaycan i mi uyarmak ve Turkiye ile iliskilerini mi etkilemek istiyor? Turkiye nin Azerbaycan la yakin dostluk iliskilerini mi kiskaniyor?
- Yoksa aslinda Rusya Turkiye ye Kafkasya da istikrar gorusmelerini benimle yap baskasini karistirma mi demek istiyor?
- ABD siyasi organlari Turkiye nin Ermenistan la siniri acmasini isteyecek kadar Turkiye nin ic islerine karistigi bir zamanda Ermenistan la stratejik ortakligini aciklamakla ABD ne ben de varim mi demek istiyor? Ermenistan a da destek vermek yolunda AB ve ABD den geri kalmadigini mi gostermek istiyor?
- Rusya da her alanda stratejik ortak ise nukleer programlar konusunda Ermenistan la neler ceviriyor acaba? Bu alanda da Ermenistan la isbirligi yapiyor mu?
Ozellikle Rusya nin Ermeni terorunu de destekleyip desteklemedigini sormayi unutmamali. ABD ve AB ve simdi de Rusya nin yaptiklarina bakinca Ermenistan in stratejik ortagi olmayan Hristiyan devlet nerede ise kalmadi denebilir. O zaman Ermenistan da eski teroristler iktidarda olduguna gore bu ulkeler gurubunda yasayan bazi kisilerin veya kurumlarin terorle baglantisini ozellikle incelemek ve arastirmakta yarar vardir. Bu arastirmalar bu ulkeler gurubunun terorle mucadele icin gosterdikleri gayretlere de yardimci olur. Ancak tarihe bakarak dusununce Ruslarin stratejik ortakligi biraz daha farkli gorunuyor adeta Turk ulusunu hancerlemek icin yeni bir hazirlik iceriyor gibi.
Enistesi Ermeniyi su sirada neden optu dersiniz?
Bu haber kaynağından gelmektedir.
Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.
Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com