Bir zamanlar Ermenilerin yasadigi bir kent - Haber Arşivi 2001-2011
01 Kasım 2024 - Հակական տոմար - Տարի : 4517 / Ամիս : Սահմի / Օր : Արեգ / Ժամ : Թաղանթեալ

Haber Arşivi 2001-2011 :

18 Mart 2007  

Bir zamanlar Ermenilerin yasadigi bir kent -

Bir zamanlar Ermenilerin yasadigi bir kent

Ermenistan sinir kapisinin acilmasiyla hem tarihten ozur dilenmis olacak hem de halklar arasinda baris ve kardeslik ruzgarlari yeniden estirilmis olacak Kars eskiden en cok Ermenilerin yasadigi bir kentti. Dogup buyudugum Digor un Mewreg koyu de bir Ermeni koyuydu. Kars ta simdi Kurtler Azeriler Terekemeler yerliler ve Turkmenler yasiyor. Koyumuz ise bir Kurt koyu olmus. Gerek biz gerekse Digor un cevre koyleri aslen Erivanliyiz. Dedelerimiz vatan (welat) dedikleri ve hep ozlemini cektikleri Erivan dan l. Dunya Savasi sirasinda kacip Digor un Ermenilerden bosaltilan koylerine yerlesmisler. Dedelerimiz her kusluk vakti Erivan a bakan kul rengi ceperlerin dibine coker yasla dolan gozlerini geride biraktiklari vatan topraklarindan ayirmadan sayiklarcasina birbirlerine anilarini anlatirlardi. 45 yillik anilari hic eskimezdi. Ayni seyleri daha once kimbilir kac kez anlatmislardi. Ama yine de anlatir anlatirlardi. O zamanlar koyumuzde radyo yoktu. Kimse radyonun nasil bir sey oldugunu bilmezdi. Bir gun koy bakkalinda bir kutudan garip sesler geldigi soylendi. Yaslilar ve kadinlar haric butun koy halki bakkala akin etti. Bakkalin onu merakli insanlarla dolup tasti. Bakkali isleten genc koyun en yakisikli delikanlisiydi. Bir bahar dali gibi narin uzun boyu bicimli yuzu hircin kahverengi bakislari basak rengi saclariyla kusursuz bir guzellige sahipti. Bakkalin ici ana baba gunune donunce kucaginda bir servet tasircasina merakli bakislar arasinda gururla disari cikti. Radyoda benim anlamadigim bir dilden turkuler okunuyordu. O gun tanistigim bu dilin Turkce oldugunu birkac ay sonra gittigim ilkokulda ogrenecektim. Herkes urkek ve saskin bir halde o kutuya bakiyordu. Bir sabah koyde dilden dile bir haber dolasti. Dendigine gore Turk basbakani radyoda yaptigi konusmada Ermenistan la sinir kapilarinin acilacagini isteyen herkesin kendi vatanina donebilecegini soylemisti. O gun bakkalin onu bayram yerine dondu. Yasli genc herkes oraya kosmustu. Radyoda haber gongunun her calisinda nefesler tutulmus etrafi kesin bir sessizlik kaplamisti... Gunisigi son kirintilarini da supurup koyu terk ederken koyumuzun yaslilari oyuncagini kirmis cocuklar gibi baslari onde suruklenerek evlerine donduler. Sabah yine bakkala kostular. Birbirlerine ruyalarini anlatirken yarali yorgun sesleri cocuksu ic cekislerle titremisti. Yaslilarimizin bu hazin bekleyisi haftalar surdu. Kulaklari gun boyu basbakanin radyoda verecegi haberdeydi. O zamanlar Erivan radyosu gunde bir bucuk saat Kurtce yayin yapiyordu. Saat besi gosterdiginde bakkalin Aladag i goren kirec badanali tas duvarinin dibindeki ciplak topraga comelip gozlerini vatanlarina diker Kurt ve Ermeni dengbejlerin (ses sanatcilarinin) Erivan radyosunda soyledikleri Kurtce turkuler esliginde kasvetli dusuncelere dalarlardi. Kars ve Digor cevresindeki kanli Kurt-Ermeni bogazlasmasini iste o zamanlar dinledik dedelerimizden. Daha cok Memé dede anlatirdi. Memé dede bilgisi ve islek zekasiyla herkeste hayranlik uyandiran biriydi. Eskiden koyun en yakisikli delikanlisiymis. Soylenene gore koyun tum kizlari ona âsikmis. Hafifce kirismis uzun esmer yuzunu buyukce kepce kulaklari tamamliyordu. 70 ine merdiven dayadigi halde incecik uzun boyu kalemle cizilmis gibi duzgundu. Bir sir saklar gibi bakan dusunceli kahverengi gozleri sevgiliyi arayan esir gozler gibi hep Aladag i arardi. Hamidiye Alaylari Memé dede gizemli sessizligiyle etrafa melankolik bir hava yayan Aladag a gozlerini sabitleyip huzunle anlatirdi: Rus-Osmanli savasi baslayinca Ruslarin bizi oldureceklerinden korkup vatanimizi terk ettik. Ermenilerle hicbir dusmanliklarinin olmadigini aksine cok iyi komsu olduklarini soylerdi. Allah Hamidiye Alaylarinin belasini versin diye surdururdu. Ne olduysa onlarin yuzunden oldu. Osmanli Padisahi bu alaylari Kurt ileri gelenlerine kurdurtmustu. Alay reisleri ve komutanlari devlete bagli olarak gorev yaparlardi. Sadece Ermenilere degil Kurtlere de zulmediyorlardi. l. Dunya Savasi sirasinda Osmanli- Rus savasi patlak verince Osmanli pasalarinin emriyle Hamidiye alaylari Van ve Mus ta Ermenilere karsi buyuk bir taarruz baslattilar. Pasalarin verdigi emre gore bu topraklar Ermenilerden temizlenecekti. Cok buyuk gaddarliklar yapildi. Coluk cocuk cok Ermeni olduruldu. Ermeniler Osmanli destekli bu Hamidiye saldirilari karsisinda tutunamayip yurtlarini terk etti ve yollara dustuler. Kars uzerinden Ermenistan a gececeklerdi. O siralar buralarda buyuk bir Ermeni nufusu vardi. Kurtler ise azinliktaydi. Cok gecmeden Kars savas muhaciri Ermenilerle dolup tasti. Kars a kacan Ermeni savas muhacirleri (kagdeganlar) buradaki Ermenilerle birlesince savas bu defa buraya sicradi. Ermeniler buyuk bir Kurt katliamina giristiler. Ortalik bir anda kan golune dondu. Kurtler de Ermenilerin yaptigi bu katliama katliamla karsilik verdiler. Coluk cocuk demeden her iki taraftan insanlar samanliklara dolduruluyor atese veriliyor cayir cayir yakiliyorlardi. Evlere baskinlar yapiliyor yasli genc kim ele gecerse baslari keserlerle kesiliyordu. Genc kizlarin irzina geciliyor gebe kadinlar sungulenerek karnindaki bebeklerle birlikte olduruluyorlardi. Yezidi Kurtler de bu katliamdan paylarini aldilar. Musluman Kurtler Islam dusmani diye pek cok Yezidi Kurdu oldurdu. Kazim Karabekir komutasindaki bu Hamidiye saldirisiyla baslayan savas hem Kurtlere hem de Ermenilere buyuk kayiplar verdirdi. Sag kalan Ermenilerle Yezidi Kurtler Ermenistan a kacarak canlarini kurtardilar. O kanli savasin alevi bitince hem Kurtler hem de Ermeniler yaptiklarindan bin pisman oldular. Ama is isten gecmisti. Gec kalmis bir pismanligin kime ne faydasi olabilirdi? Ne Kurtler ne de Ermeniler o kor savasa neden tutustuklarini bir turlu anlayamadilar. Oysa birlikte ne guzel yasayip gidiyorduk. Simdi herkes surgun hayati yasiyor. Biz burada surgunuz Ermeniler de orada. Yarali kayalar Memé dedenin anlattiklarindan sadece bu kirintilar kaldi bellegimde. Cocukluk anilarimin sadik bekcisi koyumde o aptal savasin biraktigi izler hâlâ capcanli duruyor kafamda. Kursunlarla delik desik edilen koyumun yarali kayalari da tasiyor hâlâ bu izleri. Kaybolan cocuklugumu aramak icin koyume gittigimde o asirlik yaralari gorunce icim kor gibi yanmaya baslar. Eskiden Rus siniri denilen Ermenistan siniri belali bir sinirdi. Neredeyse karsiya bakmak bile suctu. O asirlik yasak hâlâ suruyor. Eskiden komunistlik gerekcesi ileri surulurdu. Simdi ise Ermenistan in Karabag i isgali gerekce gosteriliyor. Oysa Ermenistan sinir kapisinin acilmasiyla hem tarihten ozur dilenmis olacak hem de halklar arasinda baris ve kardeslik ruzgarlari yeniden estirilmis olacak. Buna iki taraftaki halkin oldugu kadar dunyanin ve tum insanligin da ihtiyaci var. Karsli esnaf Kars ta iki Migros magazasinin acilmasi ile siftah yapamaz hale geldi. Sinir kapisinin acilmasi Karsli esnaf icin bir kurtulus ve umit kapisidir. Kars tan Ermenistan a ticaret yapmak yasak. Oysa zenginler baska ulkeler uzerinden yaptiklari ticaretle Ermenistan in kaymagini yillardir zaten yiyip duruyorlar. Karsli ve Erivanli kucuk esnaf ise devletlerin halklari dusmanlastirici politikalarinin cezasini cekiyor. Her iki taraf da kan kaybediyor. Cagimiz sevgi ve ozgurlukler cagi olmali. Buna herkesin hepimizin tum insanligin ihtiyaci var. Halklari hapseden bu nefret sinirinin acilmasi gerekiyor. Dedelerimiz vatan hasreti ile olduler. Hrant Dink e ve dedelerimize olan borclarimizi ancak boyle odeyebiliriz.




Bu haber kaynağından gelmektedir.

Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.

Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com
+