Zahrad: tarih disi kilinanin tarihi - Haber Arşivi 2001-2011
22 Kasım 2024 - Հակական տոմար - Տարի : 4517 / Ամիս : Տրե / Օր : Կորդուիք / Ժամ : Թաղանթեալ

Haber Arşivi 2001-2011 :

08 Mart 2007  

Zahrad: tarih disi kilinanin tarihi -

Zahrad: tarih disi kilinanin tarihi

Zareh Yaldizciyan ya da bilinen adiyla Zahrad 21 Subat 2007 gunu Istanbul da yasamini yitirdi. Onun siiri tarih disinda duranin siiridir Yurtdisinda Cagdas Turk Siiri hakkinda konferans vermek uzere davet edilmis bir sairimize yoneltilen sorulardan bir Zahrad la ilgili olmus. Kendisine Iran siiriyle ilgili bir sorunun neden yoneltildigini anlamamis. Zahrad isminde dolayi boyle dusunmus olsa gerek. Ona Zahrad in Iranli degil Istanbullu Ermeni bir sair oldugunu soyledim. Zahrad 21 Subat 2007 gunu Istanbul da yasamini yitirdi. 1924 Istanbul dogumlu olan Zahrad in asil adi Zareh Yaldizciyan di. Istanbul Tip Fakultesini yarida birakmis. Ozgecmis adli siirinin G bolumu bu yillarina iliskindir: Fakultede/ Nester attik kadavraya/ inceden inceye/ sinir siyirdik/ damar ayikladik/ ve lime lime/ kas ve kemik ayristirdik// Fakat-ben/ insani tam taniyamadim ki/ -caktin- dediler/ sinav sonrasi Zahrad askerlik gorevini 1949 da yedek subay olarak tamamladiktan sonra ilac deposunda kâgitcida noterde tibbi malzeme kuruluslarinda calismis. Kravat ticaretiyle kemer imalatiyla musluk ve zincir ticaretiyle ugrasmis. Turkiye de taninmasa da... Ilk siiri 1943 de yayimlanan Zahrad in ilk siir kitabi Buyuk Sehir 1960 da basilmis. Renkli Sinirlar (1968) Iyi Gokyuzu (1871) Yesil Toprak (1976) Bir Tasla Iki Bahar (1989) Egri Oturalim Gigo Konusalim (1994) Ucu Ucuna (2001) Su Duvardan Yukari (2004) Zahrad in diger siir kitaplari. Zahrad in siirleri 25 dile cevrilmis. 1971 de Fransizca bir secki 1978 de Buyuk Sehir kitabindan bir secki Ruscada yayimlanmis Ingilizceye cevrilmis iki kitabi bulunuyor: Gigo Poems ve Selected Poems. Turkcede karikaturist Ohannes Saskal tarafindan tercume edilmis uc seckisi yer aliyor: Yag Damlasi (Iyi Seyler Yayinlari 1993) Yapracigi Goren Balik (Belge Yayinlari 2002) Isigini Sondurme Sakin (Adam Yayinlari 2004). Zahrad in uluslararasi pek cok odulu ve daveti var. Bu cumledeki uluslararasi ifadesinin aslinda tanimlayici bir rolu yok. Siirlerini anadilinde yazmis Turk siiri ortaminda hemen hemen hic taninmayan ama kendi sinirlarini asmis bir sair icin ulusal veya uluslararasi ifadesinin aciklayici bir anlami yok. Turkcedeki en genis seckisi olan Isigini Sondurme Sakin i olusturan siirlerin tinsel evreninin neligi acisindan bakildiginda bu tanimlarin pek anlami yok aslinda. Zahrad in siirini Turk siirinin temel ozelliklerinden olan ilerleme fikriyle irali bir tarih nosyonu ile toplumsal birini dile getiren sosyolojik bir atmosferle tanimlamak olanakli degil. Zahrad in siiri tarih disinda duranin siiridir. Zahrad tarih disinda dururken sadece ulus-devlet dusuncesinin yarattigi toplumsal degisim ve iktidar statulerinin disinda durmuyor ayni zamanda gundelik hayatin modernlestirilmesi fenomeninin de disinda duruyor. Buna tarih disi kilinanin tarihi tarih disi kilmasi da denilebilir. Bunlar onun siirine ait ozne nin sozlerinden cikarilan sozler degil elbette. Burada ozne tirnak icinde; cunku Zahrad in siirinde konusan anlatici ben bir ozne degil bir kisi. Bu siir kisisinin sozleri insanin varolusuna bu varolustaki yalnizliga iliskin. Ornegin Yag siiri: Siz hepiniz deniz firtinali ve buyuk-/ Ben o denizin icinde// Ben o denizin icinde bir yag damlasi/ Katisik ve uvey// Ben yag damlasi/ Hulyali dalganin yuzeyinde// Siz hepiniz deniz firtinali ve buyuk-/ Deniz yuregimin icinde Ama bu siiri Zahrad in yukarida ozetledigimiz biyografisini hesaba katarak okudugumuzda bu siir insanin tarih disi kilinmasinin veya tarih disinda kalmasinin imgesini dile getirmektedir. Asiri yorum denilebilir buna ama sairin hayati siirine dâhil degil ise. Bu siir bir kavga siiri degil zaten. Politik veya ideolojik bir siir degil Zahrad in siiri. Boyle bir cabasi ve kaygisi zaten yok. Dolayisiyla Zahrad da one cikan zaman degil mekân. Bu mekân ise Istanbul dur. Zahrad bir Istanbul sairidir. Test siirinin ikinci bolumu soyle: Sahilinden gececek olsaniz Kumkapi nin// a)leziz bir balik yemeyi duslersiniz/ b)deniz ustunde yuruyup gitmek istersiniz Adalar a/ c)yasam ne cabuk gecti diye dusunursunuz/ d)hatirlarsiniz bes lira borcunuz oldugunu Agop a Bu siirin tinsel evrenindeki Istanbul modernlesmeden veya politik ve tarihsel olanin gorunumu olan degisimleri devre disi birakmis sanki sadece kisinin kisisel biyografisinde mevcut olan Istanbul dur. Velet siirinin giris bolumu soyle: Mahallenin velediyim/ -zillerinizi calarim/ ve siz acincaya dek kapiyi/ pirr... ben kirisi kirarim-/ bakarsiniz kimse yok Siirindeki ironi Zahrad in siiri ironik bir siirdir. Ancak bu ironinin ne Garip siirinde oldugu gibi mizahi bir yonu vardir ne de Can Yucel de oldugu gibi politik bir yonu. Zahrad in siirindeki ironi mantiksal karsitliklarla veya soz oyunlariyla kurulan bir ironi degil yasamanin dogasindan veya varolusun kendisinden gelen catismanin paradoksun aciga cikmasindan kaynaklanan bir ironidir. Dolayisiyla trajik durumlarla baglantilidir bu ironi ve kacinamadigimiz kacinmamamiz geren durumlari dile getirir. Soyledir Kurban siiri: Dort koyundular// Ilkini kestiler once/ Ikincisini haklarlarken tam/ Kacmayi denedi ucuncusu// On metre gitti gitmedi/ Enselediler// Ben o ucuncusunun etinden yedim/ Yasam tadi vardi Burada yapilan alintilardan anlasilacagi gibi Zahrad in siiri bir ruh durumu siiri degil bir oyku durumu siiridir. Oyku degil oyku durumu. Basi ve sonu olan bir hikâye soz konusu degil burada. Insanin varolusuna iliskin kader belirleyici anin ortaya ciktigi bir durum soz konusu. Oyku durumu derken kastettigim bu. Bu oyku durumu yasamin ortaya cikma/cikamama anini duymak icin duymayi dile getirir. Zahrad in siirinin hemen hemen temel problemi denilebilir ki yasamin ortaya cikma/cikamama anini yakalamanin degerini dile getirmekle ilgilidir. Bu problem Zahrad in siirindeki koklu felsefi temelini dile getirir ayni zmanda. Ama yasam derken Zahrad in siirinde isaret edilen bedir? Zahrad in siirinin temel problemi olan yasam kavramini tanimlamamizda Spinoza nin conatus kavrami bize yardimci olabilir: Her sey kendinde oldugu olcude kendi varliginda surmeye cabalar. Her bireysel varlik kendi varligini dile getirir ve kendi dogasindan gelenden baska bir sey yapamaz. Spinoza buna conatus der: Kendi varligini surdurmek icin cabalamak. Bu caba haz ve nese verir. Iste Zahrad yasaminin butun donemlerindeki kendi varligini surdurme cabasi icinde olan insani ve onun cesaretinin sinirlarini gosterir bize. Gece Sarkisi adli siiri bu konuda sadece fikir verici degil ayni zamanda oldukca etkileyici ve keder verici bir siirdir. Tamamini alintiliyorum: Bir kez harcamayagor/ Cabuk tukenir sayili ask/ Suyunu ceker// Sen bir zamanlar sanmistin/ Ki askin siniri yok-/ Oysa var/ Ve o/ Sinir sensin// Simdi/ Iskarmozlari sokup goturmusler/ Nasil kurek cekeceksin/ Yasama?// Iskorpitleri/ Kim toplayacak?// Deniz bir ucurumdur/ Agzinla kadar su Zahrad in siiri bir deneyim siiriydi. Sairin yaratici dogasini bu yaraticiligin onun varolusunda nasil aciga ciktigini dile getiren Un Cuvali siiri de bunlardan biri. Bu siirle bitirmek istiyorum: Sair bir dostun varsa eger/ Ki yakinir durur/ bitip tukendiginden/ tek satir yeni bir Kulak asma/ sey dokturemediginden/ Adamakilli sars hergeleyi// Sars ve silkele/ Bir odun al ve indir/ -Adam degil- herifcioglu un cuvali/ Sarsip silkeledikce/ Indirdikce/ Amma yeni heceler dokulur/ Amma yeni dizeler/ -Sasakalirsin bu ise// Gel gor ki/ Gece yalnizken/ Dert edersin kendine/ -Onunla aranda farkli olan ne?-/ Uyku girmez gozune




Bu haber kaynağından gelmektedir.

Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.

Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com
+