Erivan a zeytin dali uzatalim - Haber Arşivi 2001-2011
01 Kasım 2024 - Հակական տոմար - Տարի : 4517 / Ամիս : Սահմի / Օր : Արեգ / Ժամ : Երկրատես

Haber Arşivi 2001-2011 :

12 Şubat 2007  

Erivan a zeytin dali uzatalim -

Erivan a zeytin dali uzatalim

Turkiye Ermeni soykirimi iddialari karsisindaki klasik durusunu degistirmeli. Bunun bir ise yaramadigi artik cok daha iyi gorunuyor. Ermeni diasporasi yerine Ermenistan merkezli bir politika izlemeliyiz. Yapilacak ilk is de bir an evvel Ermenistan la siniri acmak olmali Disisleri Bakani Abdullah Gul un son ABD ziyaretinin asil amaci Temsilciler Meclisi ne sunulan Ermeni soykirimi tasarisinin kabul edilmesini onlemekti. Daha onceki soykirim tasarilarinda Beyaz Saray mudahaleleri sonuc vermis ve Meclis Baskanlari tasarinin Kongre komisyonundan genel kurula oy icin getirilmesini onlemislerdi. Bu yil isleri zorlastiran uc temel husus var. Birincisi Demokrat Parti nin secimleri kazananmis olmasi ve Meclis Baskani Nancy Pelosi nin Ermenilerin yogun olarak yasadigi Kaliforniya eyaletini temsil ediyor olmasi. Ikinci sorun Baskan Bush un Nancy Pelosi ile arasinin genel anlamda kotu olmasi. Arasecimlerin etkisi henuz gecmedi ve de ustelik Demokratlar ve Cumhuriyetciler Irak savasi nedeniyle son derece kutuplasmis durumdalar. Ucuncu ve belki de en onemli sorun Musevi lobisinin Turkiye ye karsi belirli bir kizginlik icinde olmasi. Butun bu nedenlerle bu yil kritik kabul ediliyor. Her yil gundeme gelen bu Ermemi soykirim tasarilarinin Turkiye yi son derece yiprattigi acik. Simdiye kadar 20 kadar ulkenin parlamentolari soykirim kararini kabul etti. Bu ulkelerle iliskilerimiz hep ciddi gerginlik devrelerinden gecti. ABD genelinde de 38 eyalet ayni nitelikte kararlari oyladilar. Bu zor durum karsisinda genelde hep iki klasik soyleme basvuruyoruz. Ya Meseleyi tarihcilere birakalim diyoruz ya da konuyu uluslararasi hukuk cercevesinde soykirimin teknik tanimi cercevesinde tutmak istiyoruz. Iki soylemde de amac ayni: Konuyu siyasi arenadan cikarmak. Konuyu siyasi boyuta biz tasiyoruz Oysa ciddi bir mantik hatasi yapiyoruz. Zira konuyu siyasi boyuta tasiyan biraz da biziz. Oyle bir noktaya geldik ki dunyaya artik neredeyse butunuyle Ermeni soykirimi penceresinden bakiyoruz. Amerikan arasecimlerini Demokratlar kazaninca hemen Eyvah Ermeni meselesi gene gundeme gelecek diye korkmaya basliyoruz. Avrupa ile iliskilerde de durum ayni. Onumuzdeki kritik surecte Avrupa dan bu konuda gelecek talepler simdiden kaygi yaratiyor. Mesele bizim tepkilerimiz ve ezikligimiz nedeniyle daha ciddi siyasi boyutlar kazaniyor. Bu eziklik nedeniyle Bati yi surekli cifte standart ve Turk dusmanligiyla sucluyoruz. Bunda hakli da olabiliriz. Fakat sorun Bati ya hem kizip hem de Bati icinde yer almak istememizde. Sayginlikla kabul gormek istedigimiz bir ortamda sabikali olarak algilanmak gururumuza dokunuyor. Kendimizi haksizliga ugramis hissediyor ve haliyle sinirleniyoruz. Sonucta Bati ya karsi besledigimiz kizginlik hayranlik ve eziklik duygulari bir araya gelip icinden cikilmasi zor bir siyasi kimlik bunalimina donusuyor. O halde ne yapmali? Ermeni iddialarina boyun egip soykirim yaptigimizi kabul edelim demek gercekci degil. Ote yandan siyasi sosyolojik ve psikolojik boyutu bu kadar guclu bir konuyu sadece tarihciler ve soykirim uzmanlari tartissin demek de hic anlamli olmuyor. Ankara siyasi ve psikolojik yonu agir basan bir strateji belirlemek zorunda. Burada anahtar husus Ermeni diasporasi ve Ermenistan i iki ayri olgu olarak gormekten geciyor. Butun diaspora orneklerinde oldugu gibi Ermeni diasporasi da Ermeni anavatanina gore daha milliyetci. Diaspora icin asimilasyon ve soykirimi unutmak korkulu ruya. Disaridaki Ermeni cemaatini bir arada tutan en onemli oge ortak tarih ve dusman tanimi. Bu kizginlik hali diasporayi tavizsiz bir milliyetcilige ve Turkiye aleyhtarligina surukluyor. Ermenistan ise cok farkli siyasi ve ekonomik gerceklerle karsi karsiya. Nufuslari 6 milyona yakin olan diaspora Ermenileri fakir ve kucuk bir ulke olan 2.5 milyonluk Ermenistan a gore cok daha zengin ve kibirli. Surekli disari goc veren Ermenistan ise pragmatik olmak zorunda. Diasporanin Turkiye ile iyi iliskiler kurmak gibi bir derdi yok. Oysa Erivan icin bu konu elzem. O halde cozum diasporayi nispeten etkisiz hale getirmek icin daha cok Erivan merkezli bir politika yurutmek. Diasporaya Turkiye aleyhine siyasi gundem belirleme sansi vermemek icin Ermenistan ile bir an evvel sinirimizi acmaliyiz. Sayin Ilter Turkmen in gecen hafta Hurriyet gazetesinde belirttigi gibi: Isler bugunku mecraya girmeden Ermenistan ile iliskilerin bir olcude normallestirilmesi hic degilse sinirin acilmasi belki faydali olabilirdi. Bu adimi bugun de vakit gecirmeden atabiliriz. Buna ragmen tasari Temsilciler Meclisi nde kabul edilirse siniri hemen tekrar kapatiriz. Siniri acmak Azerbaycan ile Ermenistan arasinda Yukari Karabag sorununun cozumu icin son zamanlarda olumlu yonde ilerledigi anlasilan gorusmelere de mutlaka katkida bulunacaktir. Siniri acmak konusundaki amacimiz Azerbaycan i gucendirmeden Erivan ile Karabag konusunu da iceren bir Barisma Sureci baslatmak olmalidir. Bu baris sureci cercevesinde Turkiye cesur davranip bir Hrant Dink Baris Aniti projesini de devreye sokmalidir. Hrant Dink i anmak icin yapilacak bu anit Birinci Dunya Savasi nda hayatini kaybeden Ermeni ve Turk yurttaslar anisina yazili bir ibare tasiyarak Ankara nin bugune kadar gostermedigi bir olgunluk da sergileyebilir. Bunlari yapabilen bir Turkiye her seyden once kendine guvendigini dunyaya kanitlayip her yil ABD kongresi tarafindan yipratilmaktan kurtulacaktir. Yeter ki korkmak yerine cesur olmayi bilelim. Tipki Hrant gibi... Dr. Omer Taspinar: Brookings Enstitusu Turkiye Programi Direktoru




Bu haber kaynağından gelmektedir.

Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.

Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com
+