MIT in yurtdisi operasyonlari Nuri Gundes in aciklamalariyla gundeme geldi. Ancak eski istihbaratci ne kadar iddiali konussa da soz konusu iliskiler aginin sonucu basarisizliklar dizisiydi... Nuri Gundes bilindigi gibi basbakanligi doneminde Tansu Ciller in istihbarat danismanligini yapmis o yillarda adi MIT in disinda Kamu Guvenlik Baskanligi (KGB ) adi altinda yeni bir istihbarat kurulusu onerisiyle anilmisti. Soz konusu orgut yonetmeligi hazirlanip bazi faaliyetler icine girmis ancak adlari yasadisi islere karismis bazi kisilerin o cati altinda toplanmakta oldugu bilgilerinin ulasmasi uzerine soz konusu kararname ve bagli yonetmelik donemin Cumhurbaskani Suleyman Demirel tarafindan geri cevrilmisti. Susurluk skandali sonrasi Radikal e itirafta bulunan bazi kisiler ellerinde KGB kimliginin bulundugunu iddia etmislerdi. Hrant Dink suikasti sonrasi ortaya atilan iddialar aciklanan kasetler zanlilarin basina yansiyan ifadeleri oylesine zihin karisikligina sebep oldu ki dedikodu kazaninin icinde gercekte ne oldugu sorusunun cevabi kaybolmaya basladi. Butun bunlarin uzerine gazeteci Can Dundar in hazirladigi bir programda MIT in eski sorumlularindan Nuri Gundes in aciklamalari geldi. Batili istihbarat orgutleri gerek gecmiste yaptiklari tutuklamalar gerekse bilgi kanallarini kullanarak Avrupa da Ermenilere karsi eylemlerin arkasinda Ankara nin oldugunu kanitlamak icin ugrasip istedikleri neticeyi alamamisken Gundes soz konusu donemde neler yapildigini anlatti yetmedi eylemlerde kullandigini ifade ettigi Alaattin Cakici ya ekrandan selam/opucuk gonderdi... Ve onun sozleri bir kez daha ne olmustu sorusunu gundeme tasidi. 80 lerin kargasasi icinde neyin gercek oldugu neyin fazla suslenmis hikâye oldugu konusu netlesmedi. Hatirlayin Soner Yalcin Teskilatin Iki Silahsoru adli kitabi ASALA liderini hedef alan suikasti Ittihat Terakki nin unlu tetikcisi Yakup Cemil in torununun gerceklestirdigi uzerine kurulmustu. Belki unutulmustur o donemde Yakup Cemil in ailesi hakkinda bilgi vererek bunun mumkun olmadigini yazmistim. Ayni donemde Fransa daki Ermeni anitinin bombalanmasinin kahramani olarak kimi Alaattin Cakici yi kimi Abdullah Catli yi isaret ediyordu. Fazla yankilanmayan bir iddiaya gore de ASALA nin sonunu getiren Atina suikasti silahli kuvvetler mensubu bir kisi tarafindan gerceklestirilmisti. Sonuncusu haric bu iddialarla estirilen havanin ortak noktasi Turk guvenlik birimlerinin 1980 oncesi cesitli suclara karismis ya da bu eylemlere dogrudan resmi kisiler tarafindan yonlendirilmis bazi kisilerin ihtilal sonrasi yurtdisina kacirilarak kendilerine orada gecmislerine uygun devlet gorevi verildigiydi. Gercekte ne oldu? 1980 sonrasi yayginlik kazanan ASALA suikast ve bombali saldiri eylemlerine karsi Ankara nin Karsilik verelim dusuncesiyle harekete gectigine suphe yok. Anlasilan o ki bu konuda karar donemin cumhurbaskani Kenan Evren ve onun MIT te gorevli damadi Erkan Gurvit in girisimi sonucu alinmis ancak organizasyon emekli olduktan sonra Turkiye nin Bern buyukelciligine atanan Orgeneral Haydar Saltik tarafindan yapilmistir. Bu cercevede hangi operasyonlarin gerceklestigini bilmek zor. Ancak soz konusu yapilanmaya MIT in o donemdeki sorumlulari tarafindan bir kismi 12 Eylul oncesi eylemler sirasinda kullanilmis ama ihtilal sonrasi teskilatin basina dert olan bir kismi da gozu kara delikanlilar denilerek eklemlenen kimseler bulundugu biliniyor. Sonraki yillarda esas yapilanmanin dogrudan ASALA liderliginin tasfiye edilmesini hedef alan ve Orly Havaalani katliami sonrasi Avrupa baskentlerinde de taraftar bulan girisimleri fazla ses getirmedi. Zira cercevede gorev ustlenen kisiler ortaliga cikip ne yaptiklariyla ilgili demecler vermediler. Nitekim 28 Aralik 1988 de ASALA lideri Hagop Hagopyan in Atina da market alisverisi sirasinda oldurulmesi olayinin kim ya da kimler tarafindan gerceklestirildigi sorusu mechul kaldi. Kimileri bu eylemin Turk askeri haber alma servisine mensup bir subay tarafindan gerceklestirildigine inandi kimileri Hagopyan in kendisi icin tehdit olusturdugunu dusunen ve orgutu Monte Melkonian in yonetmesine zemin hazirlamak isteyen KGB tarafindan gerceklestirildigine. O donemde Fransa nin Melkonian i tutukladigini Ermeni Ulusal Hareketi lideri Ara Toranyan in ASALA dan destegini cektigini unutmak mumkun degil. Keza Melkonian in Ermenilerce davaya ihanet le suclanip olduruldugunu de... Bu surecte 3 Mayis 1984 te Paris yakinlarinda Alfortvile deki Ermeni aniti bombalandi. Ancak ASALA yi dagilma surecine sokan gelismelerin aksine soykirim iddiasi anisina dikilmis anita yonelik saldiri anlasilmaz bir sekilde Turkiye de buyuk ilgi uyandirdi. Bomba patlamadi mi? Bern yapilanmasina sonradan eklemlenen milliyetci gencler tarafindan gerceklestirildigi iddia edilen bombalama hadisesinin mahiyeti fazla sorgulanmadi. Oysa nasil bir bombalamaysa anita zarar verilmemis hasar mermer plakanin bir kosesinde siradan yanma neticesi olusabilecek seviyede siyah lekeyle sinirli kalmisti. Soz konusu eyleme aksini iddia edenler olsa da Alaattin Cakici nin katilip katilmadigi mechul. Zaten kuvvetli bir ihtimalle katilmadi da. Uc kisilik grupta varligi bilinen tek kisi Abdullah Catli. Ancak onun da gerek heyecandan gerekse patlayici kullanmaktaki acemiligi yuzunden arzulanan tahribi gerceklestiremedigi ve kimliginin Fransiz istihbaratinca belirlenmesi sonucu kisa sure sonra posta kutusunda uyusturucu bulundugu bahanesiyle polis tarafindan gozaltina alinip tutuklandigi soylenebilir. Onun tutuklulugu sirasinda Turkiye nin resmi makamlariyla irtibati bulundugunu soylemesi ihtimalinin basta MIT sorumlulari olmak uzere herkesi hayli tedirgin ettigi ancak Catli nin baskilamaya serbest birakilip Fransa da ikamet imkâni saglanacagi vaadine karsin sorgusunda bu konuda bilgi vermedigi biliniyor. Alaattin Cakici ve cevresinde kumelenen birkac kisinin ASALA konusunda uyusturucu piyasasinda adi gecen bazi kisiler uzerinden bazi Ermenilerle irtibat kurarak istihbarat toplamaya calismis olmalari kuvvetle muhtemel. Ancak bu yoldan dise dokunur bir bilgi saglanamadigi gibi tahsis edilen yukluce meblagin cogunlukla eglence mekânlarinda harcandigi iddiasi da varit. Cerceve Soykirim ve Alfred Rustem Bey ABD Temcilciler Meclisi ne her yil sunulan ve bu defa kabul edilecegine dair yaygin bir kanaat olusan Soykirim Tasarisi bir kere daha rahmetli Alfred (Ahmet) Rustem Bey i hatirlamanin vesilesidir. Polonya kokenli Alfred Bilinsky den soz ediyorum. Muslumanligi sectikten sonra Sadrettin Nihat adini alan ve imparatorluga hizmet sunan Nihat Pasa nin oglu Alfred Rustem Bey. Annesinin Ingiliz oldugunu 1862 de Midilli de dogdugunu biliyoruz. Sivas Kongresi nden itibaren Ataturk un yaninda yer aldigini kongrenin delegeler arasindan sectigi Heyet-i Temsiliye nin uyesi oldugunu ve 1. BMM de milletvekili olarak gorev yaptigini da... Osmanli Imparatorlugu na memur olarak girdiginde 20 yasindaydi Alfred Rustem Bey. Bulgaristan Komiserligi nde Fransizca tercumanligiydi gorevi. Bu donemde din olarak Islami secti adini Ahmet Rustem olarak degistirdi 1886 da Amerika ya konsolos olarak gonderildi. Elcilik personelinin yolsuzluklarina iliskin sikâyet dilekcelerinin dikkate alinmamasi uzerine ofkelenip Londra ya gittigi oradan Iskenderiye ye gecerek yerlesip gazetelerde yazi yazmaya basladigi biliniyor. Ancak 1909 da Babiâli onu bir kere daha ABD ye bu defa maslahatguzar olarak gonderdi. Hemen akabinde Paris elciligindeki yolsuzluk iddialarini sorusturmak uzere Avrupa ya atadi. 1911 de Istanbul un Karadag a atadigi buyukelciydi. 1912 de Balkan Savasi cikinca gonullu er olarak askere yazildi ve cepheye gitti. 1914 te Washington Buyukelciligi ne atandi. 1915 te Amerikan basininda Ermeni tehciri dolayisiyla Turkiye ye yonelik haksiz yayinlar uzerine gazeteleri makale bombardimanina tuttu. Hiristiyan bati Turkleri elestirecegine kendi yaptiklarina baksin demeye getiriyordu. Oylesine ofkeliydi ki yazilarinda bu durum baskan Wilson u mudahale etme noktasina getirdi. ABD Disisleri Babiâli ye resmen basvurup Osmanli Buyukelcisinin tutumundan dolayi ozur dilenmesini istemeye kadar vardi is. Nihayet Istenmeyen kisi ilan edilmesi uzerine Amerika yi terk etti. Istanbul a donen Rustem Bey Mudafaa-i Hukuk Cemiyeti nde gorev aldi cagrili olmadigi halde Sivas a gidip milli direnis hareketine katildi. Mustafa Kemal in dis politika danismaniydi. Heyeti Temsiliye nin hem uyesi hem tercumaniydi. Yabancilarla yapilan butun gorusmelere katildi. Mustafa Kemal le birlikte Ankara ya gelen bes kisiden biriydi. Meclis-i Mebusan a milletvekili secildi Meclis Ingilizlerce basilip dagitilinca Ankara ya donup BMM ne katildi. Nemrut Mustafa Divani adiyla bilinen Istanbul yargilamasinda Mustafa Kemal le birlikte idama mahkûm edilenler arasinda onun da adi vardi. Sert ilkelerinden taviz vermeyen Mustafa Kemal e dahi itirazdan cekinmeyen bir kisiydi. Bundan dolayi 1920 de anlik bir ofke sonucu milletvekilliginden istifa etti. Mustafa Kemal in onerisiyle kendisine baglanan 150 liralik emekli maasinin disinda bir geliri olmaksizin 1935 yilina yani 73 yasina kadar yasadi. Ve olunceye kadar 1915 olaylari ile ilgili Bati basininda iddialara cevap niteliginde yazilar yazdi.