Irkciligin barinagi -
26.11.2004 tarihli Dil Meseleleri nin basligi Dildeki irkcilik ve ayrimcilikti. Turkcedeki irkci sozlerden ornekler veriyordum orada: Ne Arabin yuzu ne Sam in sekeri; Cingene calar Kurt oynar; alavere dalavere Kurt Memet nobete; Ermeni dolu; sutu bozuk...
Hrant Dink cinayeti bir tabancadan cok bu tur deyimlerle 301. maddeyle tektipci politikalarla biriktirilen duygularin patlamasiydi. Bu cinayetin hazirlayicilari arasinda Ermeni dolu kufuru de var Hrant Dink e 301. madde uyarinca Turklugu asagiladi bahanesiyle parmak dogrultulmasi da.
Tektipci nefret irkci nefret cop daglari gibi. Hem biriktirilip hem bastirilinca en zayif yerinden patlak veriyor. Patlak vermesi icin birilerinin o yere bir kibrit cakmasi yetiyor.
301. maddenin irkci bir madde oldugu fark edilmiyor olabilir mi? Her 301. madde diyen adi her nedense solcuya cikmis olan ana muhalefet partisinin de iktidar partisinin de tum ilgililerin de imzasini tasiyan bir irkciliktan soz etmis oluyor.
Daha kac kez yinelemek gerekecek bilmiyorum: Turklugu asagilamayi yasaklayip diger ulusal adlarin asagilanmasindan soz etmemek irkciliktir. 301. maddede israr etmek irkciligin apacik bir bicimidir. Her tur ulusal varligi kapsayan her tur irkciligi yasaklayan bir madde yerine bu maddede israr eden herkes irkcilik sucundan yargilanabilir.
Ikinci Dunya Savasi ndan beri kimse irkciyim demiyor artik. Irkcilik yok mu oldu peki? Kimse kendi irkinin ustunlugu ya da baska bir irkin asagiligi savinda degil mi artik? Boyle savlar yok olmadiysa baska bir etiketle bir yerlerde gizleniyor olmalari gerekir. Hangi etikettir bu? Irkcilik kendine hangi ideolojik sifati mesken secmektedir?
Naziler national sozialist kavraminda bariniyorlardi. Turkcesi: MillÓ sosyalist ya da ulusal toplumcu. Baslangicta bulanikti bu kavram; ne de olsa o siralar kitlelerin gozdesi olan bir yani vardi. Ayni kavram daha sonra nazizm biciminde terimleserek tarihin en tipik irkcilik olgularindan birinin adi oldu. Herhangi bir bulanikligi da kalmadi.
Bugunku irkcilik ise en azindan bizim ulkemizde bulanikligini hâlâ surdurmekte olan milliyetcilik kavraminda bariniyor. (Bu bulanikligi cok iyi anlatan incelemeler olarak Tanil Bora nin gerek Kemal Can ile birlikte gerekse bir basina yazdigi Iletisim Yayinlari ndan cikan kitaplarini ve Birikim dergisinin ilgili sayilarini anmaliyim.)
Milliyetcilik kavrami antiemperyalizmle birlessin diye habire zorlaniyor. MHP milliyetciligi/ Ataturk milliyetciligi/ antiemperyalist milliyetcilik gibi siniflandirmalara basvuruluyor. Gelgelelim butun bu ayrimlarin ortadan kaldiramadigi ortak icerik tekci Turkluk politikasidir. Son derece icsellestirilmistir bu icerik; irkci bir duygu ve dusunce oldugu bilgisinin bilinc duzeyinde yerini almasini zorlastiracak olcude icsellestirilmistir. Ulusal bilinc yoksunlugu gibi yakinmalarda hep yeniden uretilen bir bulanikliktir.
Toplumcular toplumu unuttu. Mutlakci ve tekci kavramlarin ikili karsitliklarin sultasindayiz. AB mi? Ya emperyalisttir ya dunyanin en gelismis demokrasisi. Belirli bir tarihsel ugrakta bu ikisinin birden gecerli olabilecegi AB nin bir mucadele alani oldugu fikri pek az yanki buluyor.
Turk kavmini diger kavimler arasinda onlarla esit ve kardes bir kavim gibi dusunmek fikri fazlasiyla susturulmus bir fikir. Yasasin halklarin kardesligi! Susma haykir halklar kardestir! gibi sloganlarda beliriyor yalnizca.
Bu haftaki Dil Meseleleri bir devam yazisi olacakti ama Dink cinayeti bazi kavramlar ustune epeydir soylemek istediklerimi simdi soylememi kacinilmaz kildi.
Gecen haftaki yazinin bir yerinde bizim toplumumuzda her seyi bire bir anlama huyunun yayginligindan ironinin tehlikelerinden dem vurmustum. O gun kullandigi bir mecazdan hukum giydirilmis olan Hrant Dink olduruldu.
Dunyada su boz bulanik milliyetcilik kavramini olumlayici tonda kullanmaktan vazgecmeye baslayan toplumlara rastlaniyor. Buralarda ise ayiklayin milliyetciligin tasini. Ayiklayabilirseniz.
Bu haber kaynağından gelmektedir.
Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.
Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com