Majak Beycigim Ve Cenk Abinin Sevgiyle El Ele Bulusmasi - Haber Arşivi 2001-2011
22 Nisan 2025 - Հակական տոմար - Տարի : 4517 / Ամիս : Ահեկան / Օր : Կորդուիք / Ժամ : Աղջամուղջ

Haber Arşivi 2001-2011 :

04 Ocak 2007  

Majak Beycigim Ve Cenk Abinin Sevgiyle El Ele Bulusmasi -

Majak Beycigim Ve Cenk Abinin Sevgiyle El Ele Bulusmasi

Hakan Eren ve ben salonun en hakim yerine yerlestirilmis protokol masasinda yan yana oturuyorduk. Hemen yanimizda sirasiyla Mehmet Teoman Cenk Taskan ve Nukhet Duru vardi. Onlar yemegin seref konuklariydi bense sadece misafir. Tum gozler oturdugumuz masadaydi. Bir gun bu ucluyle yan yana oturup yemek yiyecegimizi soyleseler inanir miydin? diye sordu Hakan bana donup. Mumkun mu? Ben su anda bile inanamiyorum ki dedim gulerek. Galiba ne kadar profesyonel olursak olalim bu duygudan kurtulamayacaktik. Bir Nefes Gibi albumunun o cok goz alici kapaginda Nukhet Duru Mehmet Teoman ve Cenk Taskan in calisirmis gibi yaparken cekilmis studyo fotograflarina az bakmamis az ic gecirmemistim. Onlar hic tanismadigim ve muhtemelen hic tanismayacagim ama hep kalben tanis bilecegim insanlardi. Kendileri bunu bilmiyor olsa da o sarkilari benim icin yazmis cizmis soylemislerdi. O cok gipta ederek gozlerimi alamadigim resmin icine gun olup girivermek demek Alis Harikalar Diyarinda masalinin gercege donusmesi demekti benim icin. Cenk Taskan la ilk kez tanismam onun Turkiye ye geri dondugu gunlere dayanir. Yagmurlu bir gune denk geldigi icin epeyce talihsiz gecen bir Rumelihisari konserinde Nukhet Duru nun o gunlerdeki asistani tarafindan tanistirilmistik. Cok heyecanlanmistim. Konser boyunca bir gozum sahnedeyse diger gozum seyirci siralarinda oturmakta olan Cenk Taskan da kalmisti. Turk pop muziginin en onemli bestecilerinden biriydi ama benim bunun da otesinde onun sarkilariyla duygusal bir bagim vardi ve ben bu adami cok merak ediyordum. Ne yer ne icer ne dusunur ne konusur nasil yasardi? Hepsini ogrenecektim ama aradan bir hayli zaman gectikten sonra. Kinaliada da dogmus ilk kez 1964 yilinda gitarist olarak muzige baslamisti. 1966 yilinda Erol Buyukburc Orkestrasi na katilmis askere gidene dek ayni orkestrada gitar calmis ilk bestelerini askerligini sirasinda yapmis ve Mehmet Teoman la yollarinin kesistigi gun ikisinin de hayatinda donum noktasi olmustu. Cok gecmeden o gunlerde gazinolarda uvertur solistlik yapan gencecik bir kizi Nukhet Duru yu da aralarina alacak ve ucu bir Turk popunun can damarlarindan biri olacaklardi. Benim ve benim gibi kim bilir kac insanin hayatina sinecek butun o sarkilar o yillarda bu ekip tarafindan ardi ardina uretildi yazildi cizildi ve soylendi. Bir Nefes Gibi Al Beni de Yanina Beni Benimle Birak Cambaz Canim Yandi Gerisi Viz Gelir Anilar ve daha niceleri... Uclu o gunlerde hem sahne hem de televizyon dunyasinda daha once gorulmemis islere imza atti. Yasa Sevgili Dunya adli kabare Ali Poyrazoglu Korhan Abay ve Nukhet Duru uclusunun muhtesem performansiyla Turk sahnelerine alisilmadik bir muzikal gosteri olarak adeta bomba gibi dustu. Gosterinin butun muzikleri Cenk Taskan butun sarki sozleri de Mehmet Teoman imzasi tasiyordu. Tek kanalli siyah-beyaz televizyonda yayinlanan Kamera 1 adli program ise o gunlerde Turkiye de cok ilgi goren Rafaella Carra li Italyan televizyon sovlarinin yerli versiyonuydu ve o yillarin televizyonculuk anlayisi dusunuldugunde adeta bir devrimdi. Ustelik Cenk Taskan ve Mehmet Teoman bu programin her bolumu icin iki yeni sarki yaziyor ve boylece Nukhet Duru her bolumde daha once yayinlanmamis iki sarkiyla dinleyici onune cikiyordu. Uclunun bir cok unutulmaz sarkisi da bu surecte ortaya cikacakti zaten. Cenk Taskan in gercek isminin Majak Tosikyan oldugunu 1999 yilinda Yedi Kocali Hurmuz muzikaline sarki sozu yazmam soz konusu oldugunda ogrenmistim. Yukarida bahsi gecen resmin icine ilk girisim o gunlerdedir. Kendimi bir anda Cenk Taskan in Ulus taki evinde muzikal icin hazirlanan sarkilarin calismasi icinde buluvermistim. Bir yanimda Nukhet Duru bir yanimda Cenk Taskan. Alis harikalar diyarindaydi iste o dakika. Ruya gibi bir seydi. Buna ne kadar inanamasam yeriydi. Ama oldu ve tum o surec boyunca ben her ikisini de cok yakindan tanimak sansini boyle yakaladim. Birlikte yenilen yemekler saatler suren sohbetler ve o cok keyifli calismalar esnasinda Taskan in esi Talin Hanim da hep yanimizdaydi. Kariyerinin ta en basindan beri Cenk Taskan a hep destek olmus omuz vermis Talin Hanim nezaketi guzelligi ve asaletiyle tam bir Istanbul hanimefendisiydi. Ve benim surekli siyah kiyafetler icinde gordugum icin hep cok bohem cok ucuk hatta biraz da kibirli oldugunu zannettigim Cenk Taskan da tam bir Istanbul beyefendisi. Bu kadar temiz bu kadar insancil ve bu kadar iyi yurekli kalmayi nasil basarmislardi icinde yasadigimiz su dunyada bilinmez. Birbirlerine bu kadar yakisan bu kadar sevgi ve saygi dolu bir beraberligi bunca yil surdurmeyi basaran bir baska cift daha var miydi bilmiyorum. Tanistigim ilk gunden beri benim icin hep ornek alinacak bir cift oldular ve hala da oyleler. Ilk kez oyunun gala gecesi tanistigim Guzin Hanim (Nukhet Duru nun annesi) Cenk Taskan i Majak Beycigim diye cagiriyordu. Evet o aslinda Majak Tosikyan di. Sarkilari TRT denetimine takilmasin diye uydurulmus bir isimdi Cenk Taskan. Turkiye nin o cok renkli cok desenli mozaiginde vazgecilmez bir yer tutan Ermeni kokenli Turk vatandaslarindan biriydi. Her seye her kiskirtmaya her politik hesaba her cikar oyununa karsin yuzyillardir ic ice yasamis farkli kokendeki insanin artik birbirinden ayrilmaz bir bicimde karismis renk skalasinda bu ulkenin bu topraklarin muzigini ureten Ermeni asilli bir Turk vatandasi. Tipki Garo Mafyan ve Onno Tunc gibi. Turk popunun neredeyse yarisi bu isimlerin elinden cikmisti ve biz o sarkilari dinler sever ezber eder ve yillar boyu dilimizden dusurmezken notalarini kaleme alanlarin etnik kokenlerini degil duygularini ve duyarliliklarini onemsemistik hep. Ben bile bunca ilgime ragmen cok uzun yillar sonra ogreniyordum Cenk Taskan in aslinda Majak Tosikyan oldugunu Guzin Hanim in o alabildigine koket sirin mi sirin sahane Majak Beycigim hitabindan. Simdi tekrar 2005 yilina yazinin basinda bahsi gecen yemegin yapildigi geceye donmek istiyorum. Gecenin seref konugu olarak bir konusma yapmasi icin kendisine mikrofon uzatilan Nukhet Duru cok icten dile getirdigi birkac cumleyle herkesi duygulandirmisti o gece: Cenk ve Talin benim annem babam agabeyim ablam kardesim her seyim oldular yillar yili. Daha o ilk gunlerde Levent teki o evde Cenklerin yatak odasinda calisiyorduk hep beraber. Cunku muzik aletleri o odadaydi. Cenk yaptigi sarkilari bana ogretmek icin kadin tonundan soyler defalarca tekrar ederdi. Cenk in annesi her calismadan sonra Kizim gene cok sarki soyledin cok yoruldun aksam nasil sahneye cikacaksin der sarki soyleyen Cenk i ben zannederdi. Biz de guler bozuntuya vermezdik. O gunleri hayatim boyunca unutamam. Talin in hazirladigi nefis yiyecekler bize gosterdigi sabir ve ozen... Gun gelip Cenk ve Talin Kanada ya gittiginde neye ugradigimi sasirdim. Oksuz kalmis gibi hissettim kendimi. Hatta oyle oldu ki Mehmet le birbirimize tahammul bile edemedik Cenk olmayinca. Mehmet Teoman ve Cenk Taskan Nukhet Duru yla yollarini ayirdiktan sonra Neco Humeyra Pakize Suda Nilufer Tanju Okan ve Coskun Demir gibi isimlerle calismaya devam etmisler ve tum bu calismalar 1981 yilina dek surmustu. 1979 yilinda piyasaya cikan Nukhet Duru IV adli albumde Cenk Taskan in besteleri Alimoglu Nukhet Duru Ulku Aker ve Korhan Abay in sarki sozleriyle yer alacak Nukhet Duru 1981 albumunde bu isimlere Aytul Akal da eklenecekti. Sozleri Mehmet Teoman tarafindan yazilmis Cenk Taskan sarkilari ise baska isimler tarafindan okunuyordu artik ama gelin gorun ki hemen her sarki Nukhet Duru icin yazilmis havasi tasimaktan kurtulamiyordu. Cenk Taskan – Mehmet Teoman calismalarinin en ilginc urunu ise hic kuskusuz 1978 yilinda yayinlanan Hastane / Yorgun ve Mutlu 45 ligi idi. Mehmet Teoman bu plakta iki Cenk Taskan bestesini uzerine yazdigi siirli sozleri seslendirirken o gunlerde evlendigi ve henuz kimselerin tanimadigi Aysegul Aldinc de ona vokal yapiyordu. Bu plak o gunlerde cok fazla ses getirmese de surekli yeni bir seyler yapma arayisinda olan Sezen Aksu nun dikkatinden kacmayacakti. Henuz Cenk Taskan in bile haberi yokken Sezen Aksu bestesini cok begendigi Hastanenin uzerine sarki formatinda sozler yazmisti bile. Cenk Taskan bu hikayeyi soyle anlatmisti bana: Sezen sarkiyi cok begenmis oturmus sozler yazmis. Bir gun beni aradi. Ben boyle bir sey yaptim dedi. Cok sasirdim. Ilk defa birisi benim besteme haberim olmadan soz yaziyordu. Bu kisi Sezen Aksu olunca dogrusu gururlandim da. Sezen beni biraz zor ikna etti ama sonunda ne yapti etti sarkiyi soyledi. Soz konusu sarki 1981 yilinda piyasaya cikan Sevgilerimle adli Sezen Aksu albumunun acilisinda yer alacakti. Sarkinin adi Dort Gunluk Bir Seydi. Eurovision Sarki Yarismasi nin Turkiye de ortaligi kasip kavurdugu yillarda Cenk Taskan da bu furyadan nasibini alacakti. Onun adi ilk kez 1978 yili Turkiye finallerinde yer aldi. O yilin sartnamesi geregi ilk elemede yari finale kalan oniki sarki arasinda Cenk Taskan – Mehmet Teoman – Nukhet Duru uclusunun ortaya cikardigi Anilar adli sarki da vardi. Ancak nedendir bilinmez daha sonra Turk popunun klasiklerinden biri haline gelecek bu sarki Secici Kurul tarafindan finalde yarismak uzere belirlenen ilk alti sarki arasina giremedi. Nukhet Duru ayni yarismanin Turkiye finalinde bir Ali Kocatepe bestesi olan Dostluga Daveti Modern Folk Uclusu ile beraber seslendirecek ancak herkesin birinci olmasina kesin gozuyle baktigi ekip biraz da saibeli bir sekilde final gecesi ucunculukle yetinmek zorunda kalacakti. 1979 yilinda yapilan yarismada ise ilk elemeyi gecen sarkilar arasinda yine bir Cenk Taskan bestesi vardi. Sozleri Halit Celikoglu tarafindan yazilan Yasa Sen de adli bu sarkiyi Beyaz Kelebekler toplulugu seslendiriyordu. Cok ritmik ve cok akilda kalici bu sarki icerdigi Turk motifleri ile de goze carpiyordu ancak Cenk Taskan bu sarkiyla da yari finali gecemedi. Beyaz Kelebekler in son donemine denk gelen bu sarki toplulugun o donemde yeni bir plak yapmamasi sebebiyle olsa gerek yayinlanmamis Cenk Taskan bestelerinden biri olarak muzik tarihine gomuldu. 1980 yilinda TRT yonetimi yarismaya Ajda Pekkan i gonderme karari alinca Pekkan a beste yapmak uzere bes besteci gorevlendirilecek bunlardan biri de Cenk Taskan olacakti. Turhan Yukseler Melih Kibar Atilla Ozdemiroglu Serif Yuzbasioglu ve Cenk Taskan tarafindan hazirlanan bu bes beste on elemeden gecirildi ve Turkiye finalinde Ajda nin soyleyecegi uc sarki belirlendi. Cenk Taskan Ajda Pekkan icin tam da onun sesine ve stiline uyacak ozel bir sarki bestelemis bundadir ki sarkinin sozlerini yazmasi icin de Fikret Senes le anlasmisti. Nitekim Bir Dunya Ver Bana adi verilmis bu sarki gunun modasi disco ritmlerini de ihtiva eden Ajda nin yorumculuk gucu kadar Batili imajini da ortaya koyabilecegi nitelikte dort dortluk bir calisma olarak dikkatleri uzerine cekecekti. On eleme icin yapilan ilk kayitlarda Ajda Pekkan yorumcu olarak yer almak istememis bunun uzerine sarkilar bestecilerin sectigi dublor sarkicilar tarafindan seslendirilmisti. Bir Dunya Ver Bananin dublor sarkicisi Aysegul Aldinc ti. Eurovision Sarki Yarismalarinin Turkiye tarihi uzerine yazdigim kitap nedeniyle onunla roportaj yaptigim gun Cenk Taskan in evinin arka odasindaki arsivinden bu kaydi bulup cikarmasi ve bir kopyasini bana vermesi ise hayatta karsilastigim en buyuk ve en guzel surprizlerden biri olacakti. Bir Dunya Ver Bana Turkiye finalinde Ajda Pekkan tarafindan seslendirildi ancak birinciligi Petrole kaptirdi. Oysa Ajda nin kimseye haber vermeden gizlice sarkilari gonderdigi rahmetli Arif Mardin bile Bir Dunya Ver Bananin yarismada sansi olabilecegini soylemis Ajda da acikca ifade edemese bile hep bu sarkinin birinci olmasini dilemisti. Yarismadan sonra Ajda Pekkan bir sureligine muzige kusup Amerika ya yerlesince Ajda icin yazilmis ve buram buram Ajda kokan bu sarki bir kenarda kaldi ve ne yeniden seslendirildi ne de yayinlandi. Yillardir Ajda hayranlarinin arasinda elden ele dolasan ve bir fenomene donusen bu sarki hala yeniden gun isigina kavusmayi bekliyor. 1981 yili Eurovision Sarki Yarismasi ise hala cozulememis sirli bir hikayeyle yazilacakti Cenk Taskan kariyerine. O yil yarisma icin bir sarki hazirlamaya koyulduklarinda 1980 yili finalinde Hollanda yi temsil eden Maggie McNeal in Amsterdam Amsterdam adli sarkisindan esinlenmeyle olsa gerek Nukhet Duru nun aklina Istanbul Istanbul adli bir sarki yapmak fikri gelmisti. Nitekim Cenk Taskan in yaptigi beste Ulku Aker in sozleriyle birlesince ortaya tam da istenildigi gibi bir sarki cikmisti. Ne var ki on elemeye gonderilecek ilk kayitta yine Aysegul Aldinc in okudugu sarki sarkici secimleri esnasinda Nukhet Duru ve Mazhar-Fuat-Ozkan tarafindan yeniden yorumlansa da juri tarafindan secilen sarkici Aysegul Aldinc olacak Nukhet Duru ise gonderilen bandin bozuk oldugu gerekcesiyle elenecekti. Bozuk Bandin Esrarini merak edenler kitap yayinlandigi zaman okuyacaklar burada yinelemeyecegim. Ancak bu hikaye hem Cenk Taskan i hem de Nukhet Duru yu cok uzecek Istanbul Istanbulu Turkiye finalinde Modern Folk Uclusu ile birlikte seslendiren Aysegul Aldinc ise ucunculukle yetinmek zorunda kalacak ancak ayni ekip bir baska sarkiyla bir Ali Kocatepe bestesi olan Donme Dolapla Turkiye yi temsil etmek uzere secilecekti. Istanbul Istanbul Nukhet Duru nun 1981 yilinda yayinlanan albumunde yer aldi ve zamanla Nukhet Duru klasiklerinden biri haline donustu. Sonra bir gun ansizin Cenk Taskan Kanada ya yerlesmeye karar verdi... Bu gidis epeyce uzun bir gidis olacak Taskan in tekrar Turkiye ye donup calismalarina baslamasi icin takvimlerin 1997 yilini gostermesi gerekecekti. Elbette Kanada da bulundugu sure icinde bestelerine ve muzik calismalarina devam etmis ve orada da adindan soz ettirmisti ama tamami Ermenice yapilmis bu bestelerin biri haric hic biri Turk muzik piyasasina yansimayacakti. Bir Nefes Gibi uzuncalarinin kapagindaki o resimler tam 20 yil sonra 1997 yilinda tekrar cekilecek ve muhtesem uclu Muhur adi verilmis yeni bir albumle bir kez daha bir araya gelecekti. O gunlerde beklentilerimin aksine yavan buldugum Muhur albumunun sarkilarini bugunlerde tekrar dinledigimde cok duygulaniyorum. Yirmi yilin hesabi acisi tatlisi ozlemi yoklugu yeniden bir araya gelmenin heyecani ve hatta telasi nasil da sinmis oysa o sarkilara ve ben bunu nasil da gorememisim o gunlerde. Muhur albumunun hemen ardindan Cahide muzikali ve Nukhet Duru nun ilk ve tek unplugged albumu Bir Nefes Gibiler geldi. Ben de tam o gunlerde Nukhet Duru yla iyiden iyiye ahbap olmus Nisantasi ndaki ofise gidip gelmelerim esnasinda Cenk Taskan la da sohbet eder bulmustum kendimi. Sandigimin aksine ne bohem ne de ukalaydi. Butun mutevaziligi ve cana yakinligiyla katiliyordu sohbetlere ve Nukhet Duru nun onu ne derece gonulden sevip saydigi da gordugu her seyin ardini da sezme gayretindeki gozlerimden asla ve kat a kacmiyordu. Sonrasinda ne olmussa olmus Mehmet Teoman la yollar bir kez daha ayrilmisti. Nukhet Duru nun o gunlerde piyasaya cikan maxi-singleinda yine Cenk Taskan besteleri var ama bu defa Mehmet Teoman sozleri yoktu. Bu calisma aslinda Taskan icin bir devrim niteligindeydi. O gune dek Cenk Taskan in bestelerinde hep daha snop daha agir bir portesi vardi Nukhet Duru nun. Oysa bu defa sahnedeki o sen sakrak eglenceli kadindan da izler surulmustu sarkilara. Gelmis gecmis en guzel Cenk Taskan bestelerinden biri olan Sesini Duyur bir yana diger sarkilarin hepsi onun bestelerinde hic alisik olmadigimiz kadar hareketliydi. Nitekim pesi sira gelen Yedi Kocali Hurmuz muzikali de gosterecekti ki Cenk Taskan sadece Bati armonisine degil alaturka makamlara da ziyadesiyle hakimdi ve belki cok severek ve isteyerek degil ama sartlar geregi boylesi sarkilarda da ustaligini gosteriyordu. Anliyordum ki onun Garo Mafyan ya da Onno Tunc kadar aranan bir besteci olmamasinin ardinda yatan gercek de buydu. Kariyerinin basindan beri piyasa teamulu islere meyletmemis bu yolu bilerek ve isteyerek secmisti. Istese pekala yapabilecegini de simdi gosteriyordu iste. Cahide ve Yedi Kocali Hurmuz muzikalleri Cenk Taskan in muzikal besteciligi kariyerinin de kilometre taslari oldu. Ikibinli yillarda sahnelenecek Saripinar 1914 Kamelyali Kadin ve Kazablanka gibi muzikallere de besteci olarak imza atacakti. Bir yandan Nukhet Duru yla calismalar suruyor onun sahne programlarinda da yer aliyordu. 2001 yilinda piyasaya cikan Bana Ragmen adli Nukhet Duru albumunde yine Mehmet Teoman yoktu ama Cenk Taskan yedi bestesiyle albume agirligini koymustu. Albumun kayitlarinin yapildigi Imaj Studyolari na birkac kez gidip gelmis bazi sarkilarin okumalarinda bulunmus ve yine heyecandan elimi kolumu nereye koyacagimi sasirmistim. Studyodaki herkes cok heyecanliydi. Nukhet Duru yillar sonra ilk kez buyuk bir firmanin produktorlugunde album yapmaya soyunmus albumun finansmanini ustlenmek gibi bir sikintisi olmadigi icin de istedigi her seyi yapabilecek gucu kendisinde bulmustu. Cok iyi biliyorum ki cok emek harcandi o album icin. Her seyin kusursuz olmasi icin cok ince elendi sik dokundu. Eski Nukhet sarkilarini sevenlere hitap edecek sarkilar kadar gunun modasina uygun ritmik ve akilda kalici besteler de yapmisti Cenk Taskan. Neredeyse dogdugundan beri her dakikasi muzikle gecmis bir buyuk besteci biraz da kirgindi o gunlerde. Acikca bunu ifade etmese de isminin hak ettigi yerde olmadigini dusunuyordu belki de. Ya da en azindan ben oyle dusunuyordum. Baska bir ulkede olsa ulke muzigine bu kadar cok sayida klasiklesmis eser birakan bir besteci el ustunde tutulur bunun maddi ve manevi tatminini ise omrunun sonuna dek yasardi. Oysa burada ikibinli yillarda Turkiye de onun bestecilik gucune bir degil birkac numara birden kucuk gelecek populer sarkilar bestelemek zorunda kaliyordu. Keza Nukhet Duru da boylesi sarkilari albumune dahil ederek gunun trendini yakalamaya calisiyordu. Buna gerek var miydi yok muydu tartismasi cok uzun surer kuskusuz. Bir yanda benim gibi acimasiz hayranlar bir yanda hizla degismekte ve her seyi devasa bir degirmen misali carcabuk ogutmekte olan ve hic mi hic geriye donup bakmayan hatir gonul kiymet nedir bilmeyen bir muzik piyasasi ve bu yaptiklari is onlarin meslegi oldugu icin gecimlerini boyle sagladiklari icin bu isten para da kazanmak zorunda olan onlar... Ne var ki buyuk bir iyi niyet ve heyecanla emek verilen Bana Ragmen de beklenen patlamayi yapmadi. Aradan kisa bir sure gectikten sonra Cenk Taskan i sahnede bu defa Nukhet Duru ve Cenk Eren e eslik ederken gorduk. Muhtesem Ikili gerek sahne gerekse televizyon programlariyla buyuk ilgi gordu bu beraberlik hem Nukhet Duru ya hem de Cenk Eren e iyi geldi. Yine Muhtesem Ikili adi verilmis maxi-singleda ise Cenk Taskan in yeni bir bestesi Ozurle Gidiyorum yer aliyordu ve bu sarki eski Nukhet sarkilarini andiran havasiyla begeni toplayacakti. 2005 yilinda piyasaya cikan Ayna adli Yesim Salkim albumunde dort tane Cenk Taskan bestesi yer aliyordu. Dordu de Nukhet Duru ya cok yakisacak bu sarkilari neden Yesim Salkim in soyledigini ise kisa bir sure sonra anlayacaktik. Nukhet Duru ve Cenk Taskan yollarini bir kez daha ayirmislardi. Nitekim 2006 yilinda piyasaya cikan Gece Saat Oniki adli Nukhet Duru albumunde bu defa bir Cenk Taskan bestesi yer almiyordu. Ancak ondan birkac ay once piyasaya surulen Kiraz Mevsimi adli Cenk Eren albumunde bir Cenk Taskan bestesi vardi ki onun hepi topu yedi tane notayi yan yana getirerek neler yapilabilecegini herkese bir ders gibi ogrettigi sarkilarindan biri olarak muzik tarihine yazilacakti. Sebahattin Ali nin dizelerinden bestelenmis Gurbet Hapishanesi yillar once bestelenmis olsa tam bir Nukhet Duru sarkisi olurdu kuskusuz. Melankoliye Ben Sana Vurgunuma hayat vermis bir sese de cok ama cok yakisirdi. Ne var ki Nukhet Duru baska bir yola cikmis bu sarki Cenk Eren e kalmis ve dogrusu bu ya ortaya cikan sonuc da kimsenin ummadigi bir sekilde olaganustu olmustu. Cenk Taskan in simdilik yayinlanan son sarkisi olan Gurbet Hapishanesi Turk popunun ikibinli yillarindan geriye kalan en kayda deger islerden biri olarak anilacak ileride buna suphe yok. Cenk Taskan Mehmet Teoman ve Nukhet Duru onuruna verilen yemekten birkac gun once Ataturk Kultur Merkezi nde Sevgiyle El Ele konserindeydik. Surp Vartanants Korosu Ferikoy Ilkogretim Okulu nun ogrenci korosu koca orkestra Nukhet Duru nun yani sira Ermeni muziginin saygin isimlerinden Bartev Garyan ve misafir solist olarak birer sarki seslendiren Sibil Pektorosoglu ile Lusi Kahvecioglu... Yani neresinden baksaniz yuz kusur insanin emegi vardi o konserde. Ama gecenin asil yildizi butun bu kadroyu muazzam bir uyumla bir araya getiren ve yoneten Cenk Taskan di. Onun ellerinden duygularindan hayatindan dokulen notalardi gece boyunca salondaki her izleyicinin yuregini sarip sarmalayan. Ister Turkce ister Ermenice... Ister copluge atilmis o yalniz kadinin hikayesi ister savasla aciyla surulmus o topragin... Bazen bir kardeslik turkusu bazen kim bilir ne vakit goculup gidilmis bir yurdun ozlemi tutkusu... O gece o salonda goz yasi dokmeyen kimse var miydi bilmiyorum ama ben epeyce doktum... Yanimda oturan Zeynep Gokturk mecburen erken ayrilmak zorunda olmasaydi yanimda oturdugu surece icime akittigim goz yaslarimi nereye kadar tutabilecektim bilmiyorum her konserde aglamayi adet edinmis ve bir de utanmadan bunu her yazisinda itiraf etmis hisli muzik yazari kimligime ragmen. Nerede ne vakit ne kadar sohbet ettiysek hep ayni seyi hissediyordum. Baska biri Cenk Taskan in o gune dek yaptigi bestelerden birini bile yapmis olsa ozguven sacip savurmalarindan yanina yoresine varilmaz olurdu herhalde. Oysa onu hep bir amator heyecan ve hevesiyle karsimda buluyor ve saskinliga ugruyordum her defasinda. O gece de kuliste yanina gittigimde bana Nasildi diye sorusunda ayni heyecani hissetmemek mumkun degildi. Sanki Kotuydu Cenk Agabey desem oracikta kirilacak hevesi sonuverecekti. O derece onemliydi benden ya da orada onu tebrik etmek uzere bekleyen herhangi birinden duyacagi birkac iyi soz. Nitekim her sarf edilen begeni cumlesine ne denli mutlu olduguna onurlandigina sahit olacaktim orda. Az buz degildi. Konser sonunda salonda onu ve sahnedeki herkesi ayakta alkislayan kalabalik aslinda sadece o iki saatlik konseri degil Cenk Taskan in butun kariyerini alkisliyor ve selamliyordu. Bunu kuskusuz o da biliyor ama her sanatci gibi o da icindeki begenilme duygusunun biraz daha oksanmasina ihtiyac duyuyordu. Simdilerde cerden copten sisiveren kocaman egolara inat Cenk Taskan ve onun gibilerin Nasildi lari hic bitmeyecekti bu yuzden uzerinden ne kadar yil ve ne kadar basari gecerse gecsin... 1999 yili Kasim ayinda Yedi Kocali Hurmuz muzikalinin basina tanitildigi gece gosteriden sonra Yayla Sanat Merkezi nin ust katindaki restoranda davetlilere ve basin mensuplarina verilen kokteyl epeyce renkli gecmisti. Kameralar ve fotograf makineleri o gunlerde var oldugu sanilan Nilgun Belgun ve Levent Ozdilek beraberligini bir kareyle olsun goruntulemeye calisir Mujdat Gezen yillardir birlikte mesai yaptigi basin mensuplarinin muzikali haber bultenlerine tasimasi icin ne malzeme lazimsa sakaysa saka espriyse espri onu ureterek onca emek verdigi eserin mumkun oldugunca cok seyirciye ulasmasi ugruna olanca gucunu sarf eder ve hep tanis olmak isteyip de bir turlu firsatini bulamadigim Perran Kutman ve Atilla Ozdemiroglu yanlarindakilerle sohbet halindeyken burnumun dibinden gecip giderlerken gunun heyecani ve telasiyla yorgun dusup Cenk Taskan in oturdugu masada bir sandalyeye ilismistim. Orda en yakinlarim yine Cenk Abi ve Talin Hanim di zira. O curcunasi bol kalabaligin ugultusunda Cenk Taskan kulagima egilmis ve soyle demisti: Biliyor musun Hakan bu muzikal yirmi sene once sahneleniyor olsaydi oyunun soz yazari ve bestecisi olarak butun kameralar seni ve beni cekiyor olurdu. Oysa simdi dikkatlerini cekebilmek icin bilmem ne yapmamiz lazim. Dogru soze ne denirdi. Sadece gulumsedim ve sustum. Ilk kez yine bu sitede yayinlanan Kucuk Bir Herkesin Basindan Gecen baslikli Zuhal Olcay yazimi okuyan Mehmet Teoman bir gun bana bir posta gondermis ve yazdiklarimi cok begendigini soylemisti. Butun hayatimi yazdiklarini begenmek ne kelime adeta hayat dersi belledigim birinin gunun birinde bana boylesi bir posta gondermesi hayatin bir armagani olmaliydi bana. Nukhet Duru nun ofisine gidip gelmelerim esnasinda ayak ustu tanisip pek de uzun boylu konusmadigim Mehmet Teoman la asil ahbapligimiz ise bir gece Aysegul Aldinc in evinde bir araya geldigimizde hasil olmustu. En az Cenk Taskan kadar merak ettigim biriydi o da. Hayata bakisi yasam tarzi dusundukleri ve soyledikleriyle insani kolayca etki altina alan biraz bohem biraz frankofon ama en cok da kelimenin hakkiyla ucuk bir adamdi. Basindan beri muzik piyasasinda hizayi bozuyor olmasi da bu yuzdendi kuskusuz. Seksenli yillarin Mujde Ar li Turk filmlerinde epeyce kez sablonu cizilmis entelektuel ya da o donemin moda tabiriyle entel tiplemesine birebir oturtabilir hatta o filmlerdeki tiplerin ondan ilham alinarak canlandirildigini bile dusunebilirdiniz ilk agizda. O gece ben lafi donup dolastirip Mehmet Teoman - Cenk Taskan - Nukhet Duru fenomenine getirmeye calistikca o kafasinda coktan sekillendirdigi Aysegul Aldinc - Zuhal Olcay gosterisine ceviriyordu sohbetin yonunu. Bence olmazdi. Ama Mehmet Teoman inanmisti bir kere. Tipki Cenk Taskan gibi o da aradan gecen bunca yila ve bunca basariya ragmen ayni heyecan ve hevesi duyuyordu her yeni isin basinda. O geceden bana kalan da yine ayni ders oluyordu. Cenk Taskan ve Mehmet Teoman hayat boyu bende hukmunu surmus o sarkilari benim icin yazmamislardi artik orasi kesindi ama her seyden cok inanc cosku heyecan heves ve samimiyet vardi ikisinin her bir urettiginde. Bundandir cikmamislardi benim ve benim gibi kim bilir kac kisinin hayatindan yillar boyu. Sevgiyle El Ele konseri ilk kez 19 Eylul 2005 gecesi yapildi. Gosterilen yogun ilgi uzerine 3 Ekim gecesi bir kez daha tekrarlandi. Benim gibi ikinci konsere gidebilenleri ise Ataturk Kultur Merkezi nin fuayesinde bir surpriz bekliyordu. Fuayedeki standlardan ilk gecenin DVD formatindaki kaydini edinebilmek mumkundu. Takdir edersiniz ki tereddutsuz edindi ben kulunuz. Eve gider gitmez birkac kez ust uste izledim uzunca bir sure de her televizyon karsisina gecisimde tekrar dondurdum. Beni en cok etkileyen yillardir arayip da bulamadigim Nukhet Duru ydu kuskusuz. Sac modelini bile eskisi gibi yaptirmis eminim ki bunu ozellikle tercih etmisti. Aslinda onu yillardir sevmekten bikmayanlarin ona hep bu sarkilari yakistiranlarin ne istedigini bal gibi biliyordu. Kim bilir belki soyleyecegi en guzel sarkilar da yine Cenk Taskan in ve hatta Mehmet Teoman in elinden cikacakti. Ama ne zaman ve nasil iste onu kimse bilmiyordu ne yazik. Sukur ki Hakan Eren yine imkansizin pesinde kostu ugrasti didindi ve binbir zorlugun ustesinden gelip Sevgiyle El Ele konserinin ses kaydini bir album halinde yayinlamayi basardi. O iki geceye de gitme imkani bulamamis herkesin en azindan bu ses kayitlarini dinleme ve arsivinde saklama sansi var artik. Iki diskten olusan bu album gectigimiz gunlerde Ossi Muzik etiketiyle yayinlandi. Albumde toplam yirmidort sarki var. Bunlardan onuc tanesi Nukhet Duru tarafindan seslendiriliyor. Duru ya bir cok sarkida Surp Vartanants korosu da eslik ediyor. Hemen herkesin asina oldugu Nukhet Duru hayranlarinin ise tamamini ezbere bildigi sarkilar bu defa bildik hallerinden cok daha farkli bir sekilde cikiyorlar karsimiza. Cenk Taskan in orkestra ve koro esligi icin yeniden yaptigi duzenlemeler olaganustu. Her bir pop sarkisindan cok ihtisamli birer senfonik eser ortaya cikmis bu yeni duzenlemelerle. Ozellikle Harp ve Sulh ve Beni Benimle Birakta Nukhet Duru ya eslik eden koro cok etkileyici. Harp ve Sulh ve Cambazda koroya Ferikoy Ilkogretim Okulunun ogrenci korosu da katiliyor ki her iki sarkinin anlattigi hikayeler cocuklarin civil civil sesleriyle cok ama cok daha anlamli ve carpici hale geliyor. Harp ve Sulhun Turk popunun en onemli isimleri tarafindan hep birlikte soylenmesi projem cocuklugumdan beri benden baska kimsenin bilmedigi bilse de onemsemedigi projelerim arasinda birinci sirada yer alirdi. Hele hele yaban ellerinde We Are The World yapildiginda ciddi ciddi benim projemi caldiklarini bile dusunmustum butun safdilligimle. Bu muthis sarkinin oyle bir versiyonu ne yazik ki yapilmadi ve biz Harp ve Sulhun yaninda epeyce soft kalan Savasa Hic Gerek Yokla yetinmek zorunda kaldik su ana dek. Bu konser kaydinda karsimiza cikan Harp ve Sulh ise orkestra ve koro esliginde Nukhet Duru nun ilk seslendirdiginden bu yana epeyce demlenmis sesi ve yorumuyla insanin tuylerini diken diken etmeye yetiyor. Soz Nukhet Duru nun yorumundan acilmisken bu albumun degerini katlayan hususlardan birini daha soylemeliyim. Biz hayranlari hep sikayet etmisizdir bundan. Nukhet sahnede devlesir gerek teknik gerekse ruh ve his bakimindan kusursuz bir sarkici izlersiniz her defasinda. Bir dugunde de soylese degismez bu bir acik hava konserinde de. Bilen bilir. Ulkenin gorup gorecegi en iyi performerlarden biridir Nukhet Duru (bunu da en az bin kez yazmisimdir bikmadan usanmadan cunku gercek). Ancak gelin gorun ki bu muazzam yorum studyo albumlerine bir turlu yansimaz. Ne olursa olur ve daha ekonomik daha kucuk sarki soyleyen biri cikar her albumde karsimiza. Yer yer kirmistir bunu Nukhet 1994 albumu buna bir ornektir ya da Muhurun acilisinda adami darmadagin eden Yasamak misali tek tuk ornekler vardir ama hepsi bu kadar. Iste ilk albumunden neredeyse otuz yil sonra ilk kez soyle doya doya sahnedeki Nukhet i dinleme sansini veriyor bu album bize. Sahnede devlesen artist albumde de devlesiyor bu kez. Dogrusu bu albumun beni en mutlu eden taraflarindan biri de bu oldu bu yuzden. Nukhet Duru nun soyledikleri disinda kalan onbir sarkinin bir tanesi orkestra tarafindan icra edilen enstrumantal bir beste. Dort sarki ise konserin konuk sanatcilari tarafindan seslendiriliyor. Albumde yer alan Ermenice sarkilardan birisi Sibil Pektorosoglu nun seslendirdigi Hisus adli sarki siki Nukhet Duru hayranlarina tanidik gelecek. Bu sarki Taskan in Kanada da yasadigi gunlerde yaptigi bir besteydi ve Nukhet Duru nun epey uzun suren assolistlik ve alaturka macerasindan sonra pop muzige donusunu mujdeleyen Cek Halati Gonlum adli albumunde yer almisti. Tabi oldukca farkli bir duzenleme ve Aysel Gurel tarafindan yazilmis Turkce sozlerle. O albumde Bir Kadin adiyla yer alan bu sarki bu albumde cok ama cok buyumus senfonik duzenlemesi ve Pektorosoglu nun muhtesem yorumuyla adeta sahlanmis olarak cikiyor karsimiza. Konserin diger konuk sanatcilari olan Bartev Garyan ve Luis Kahvecioglu da etkileyici yorumlariyla albume deger katiyorlar. Ozellikle Kahvecioglu nun seslendirdigi Yerevan adli sarki sozlerinin ne anlattigini bilmeseniz bile dagliyor yureginizi ve muzigin dillerustu gucune bir kez daha sahit oluyorsunuz. Gecmisi ta yetmis yil oncesine dek uzanan yetmis kisilik Surp Vartanants korosunu olusturanlarin bir cogunun profesyonel muzisyen olmadigina inanmak oldukca guc geliyor insana. Sarkilara o derece kusursuz eslik ediyor ki koro bu ise ne denli gonul vermis ne denli emek harcamis olduklari tartismasiz bir sekilde ortaya cikiyor. Cenk Taskan in ozellikle yetmislerde yaptigi Turkce sarkilarda genellikle bati armonileri agirlikta iken Ermenice sarkilarinda daha yerel motifleri kullandigini geleneksel Ermeni muziginden yola cikarak evrensel bir tat yakaladigini goruyoruz. Album yakin tarihli bir Cenk Taskan bestesiyle kapaniyor. Cenk Taskan in Kanada gunlerinde yasadigi yurt hasretine gondermelerle dolu bir ic dokus sarkisi olan Biz Gocmusuz. Nukhet Duru albumun daha dogrusu konserin sonunda bir surpriz yapiyor ve bu sarkinin bir kismini Ermenice olarak seslendiriyor. Biz Gocmusuzu dinlerken gocmek fiilinin sadece yer degistirmek anlamina gelmedigini bazen insanlarin ya da toplumlarin durduklari yerde de goc edebileceklerini dusunuyorum bir kez daha. Yer degistirmekten ibaret gocun geri donusu her zaman var. Tipki Cenk Taskan in yaptigi gibi. Ya degerlerinden inanclarindan duygularindan duyarliliklarindan kisaca kendinden goc etmenin?.. Yazdiklarini okumaktan her zaman buyuk keyif aldigim Gulsen Uslu album kartonetindeki yazisinda cocuklugunun Sehremini sindeki komsulari Leon Amca dan bahsediyor. Duygulanarak okudum o satirlari. Hepimizin bir yerlerde mutlaka bir Leon Amca si bir Artin Amca si bir Anik i bir Ara si Ohannes i Majak i olmadi mi hayatta? Ya bir komsu ya bir ahbap ya alisveris ettigimiz dukkanin sahibi ya eserlerini tutkuyla sevdigimiz bir sanatci... Biz hep bir arada yasamadik Sevgiyle El Ele olmadik mi? Gerisi viz gelmiyor mu simdi yapay husumetleri tarihi utandiran kucuk hesaplari okudukca gordukce duydukca? Bana geliyor. Cenk Taskan kariyerinin en onemli eserleri bu album sayesinde bir kez daha karsimiza cikarken gelelim daha fazlasini istemekten hic mi hic cekinmeyen bu satirlarin yazarinin Cenk Taskan dan daha neler bekledigine. Gulmeyin... Bu sitede bu kosede yazdigim nice temenni gercege donustu bir bir belki bunlar da oluverir bir gun diyerek siraliyorum temennilerimi. Oncelikle Cenk Taskan – Mehmet Teoman ikilisinden yeni sarkilar. Varsin populer muzik R&B den hip-hop tan rap ten medet umsun bar sarkicilari bar bar bagirmaya devam etsin o mars armonisi senin bu dillere sakiz soz benim formulune sirtini yaslayarak... Varsin her manken gor bak neler edecegi nasil da sacini basini yolacagi sevgililere yazilmis otuz yillik Ajda Pekkan cumlelerini savurup dursun bol bacak bol gogus dekolteli kliplerinde ortalik gecilmesin nihavend-rock dan hatta Vak The Rock tan (cocuksu rock beyaz rock mealinde)... Ne olur yeni klasikler yazsa gene onlar eskimeyen eskimeyecek sarkilar hayata bakisimizi degistirecek sarki sozleri dokunakli melodiler duysak gene. Ikincisi zamaninda Nukhet Duru tarafindan seslendirilmemis Cenk Taskan – Mehmet Teoman sarkilarinin yeni yorumlari: Cenk Taskan – Mehmet Teoman Sarkilariyla Nukhet Duru albumu. Bize Kalan Nedirle baslayan Ben Gecmisim Bu Yollardanla devam eden hatta Mehmet Teoman in sitem sarkisi Bir Artist ve o cok sert feminist Biz Kadinlarin bile yer aldigi yeni bir Nukhet Duru albumu. O da olmadi Ossi Muzik Soz: Mehmet Teoman - Muzik: Cenk Taskan adi verilmis bir toplamayla orijinal versiyonlariyla karsimiza cikarabilir bu sarkilari. Hakan Eren icin imkansiz diye bir seyin olmadigina artik neredeyse emin degil miyiz nasilsa? Ya Yasa Sevgili Dunyadan baslayarak Yedi Kocali Hurmuz Cahide ve sonrasindaki tum Cenk Taskan muzikallerinin cd formatinda baskilarina ya da en azindan bir toplamasina ne dersiniz? Ben hayir demem dogrusu. ...Ve olmaz ya hani bir ihtimal Ajda Pekkan bugun de cok populer olan disco tarzindaki Bir Dunya Ver Banayi yeniden soylese... Tamam kabul ediyorum fazla uctum!.. O zaman soyle yapalim Ajda Pekkan izin verse de Bir Dunya Ver Bananin hic yayinlanmamis orijinal versiyonu bir gun bir toplama albumde ya da altmislardan bu yana Ajda Pekkan diskografisini bugunlere tasiyacak bir seride tekrar karsimiza ciksa. Istemeler dilemeler bir yana simdilik elimizdekiyle yetineceksek sayet kulak verelim bir kez daha Sevgiyle El Eleye. Majak Tosikyan ve Cenk Taskan kirk yil sonra ilk kez bu albumde bir araya geldi. Ne var ki ilk agizda kulaga cok benzer gelse de bu hikayenin Dr. Jekyll ve Mister Hide dan epeyce buyuk bir farki vardi. Majak ve Cenk birbirinden zerre kadar farkli degildi hic olmadi. Her ikisi de muzige sevdaliydi her ikisi esi benzeri az bulunur bir incelik zarafet ve nezaket tasiyorlardi yureklerinde. Ister Cenk Abi diye hitap edin ister Majak Beycigim... Ister Turkce sarkilari daglamis olsun kalbinizi ister Ermenice... Bir album bu kadar mi cok sey dusundurur ve soyletir insana. Soyledim gitti. Gerisini okuyan dusunsun bir de dinleyen... HAKAN TOK




Bu haber kaynağından gelmektedir.

Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.

Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com
+