Turkiye dekiler daha Ermeni kaldi - Haber Arşivi 2001-2011
25 Kasım 2024 - Հակական տոմար - Տարի : 4517 / Ամիս : Տրե / Օր : Ցրօն / Ժամ : Խաւարակ

Haber Arşivi 2001-2011 :

21 Kasım 2006  

Turkiye dekiler daha Ermeni kaldi -

Turkiye dekiler daha Ermeni kaldi

Paris teki meyhanesinde Yeni Raki esliginde Ermenice ve Turkce sarkilar soyleyen Marten Yorganz Ne 6-7 Eylul u ne soykirim i. Ben Paris e Johnny Halliday olmaya geldim diyor. Diaspora hakkinda konusuyoruz. Istanbul a yaptigi geziden soz ederek anlatiyor: Burada ne kilise var dogru durust ne okul. Turkiye dekiler daha Ermeni kalmis bana gore... Ya sev ya terk et! Dil oyle bir degisir ki bir gun o slogan bile bizim olur. Hep beraber yasamak isteyenlerin baska bir dunyanin mumkun oldugunu soyleyenlerin olur o en kendinden baska kimseyle yasamak istemeyenlerin slogani. Ve diaspora konusuyor yazi dizisi hayaletlerin cocuklari uzerine yasayanlarin artik konusmasi icin yaptigimiz bu dizi surerken elbette tepkiler ve destek mektuplari geldi. Tepki mektuplarindan kiymetli olanlari Ama biz de oldurulduk diye basliyordu. Dogrudur onlar da anlatilmali bir gun. Suclana suclana acisi gayri mesru ilan edilmis insanlar da konusmali dogrudur. Destek mektuplarindan ise bilhassa dogu illerinden gelenlerden bazilari vardi ki nicedir saklanmis bir kaybin yasini tel tel uzun uzun cozer gibiydi. Saclarini taraya taraya aglayan kadinlar gibi... Kim bilir belki de siz tipki benim Paris e gitmeden once soyledigim gibi Bu konunun bizimle ne ilgisi var? Niye bir sey hissetmeliyiz ki? diyorsunuzdur. Ben de oyle derdim gecmiste birtakim iktidarlarin yapmis oldugu bir kotuluk niye bana bir sey hissettirsin ki? Ama dusunelim biraz dusunmeye cesaret edelim. Simdi bugun Hutular Afrika da Tutsileri kesse ne fena oluyor icimiz. Nazi toplama kamplarini gosteren filmleri izlesek simdi bazen izleyemeyecek kadar fena oluyoruz. Cecenya da acisindan karanliga burunmus dul kadinlar kocalarinin intikamini almaya yemin ederken donuyor kanimiz. Filistin de acidan yol yol olmus yuzleriyle cocuklar taslari firlattiginda Irak ta kadinlar yikilmis evlerinin onunde buz keserken Lubnan da bombalarin altinda beklerken cocuklar... Hepsine bir sey hissediyoruz da bu konuda neden bir sey hissetmiyoruz? Tuhaf degil mi? Olulerimiz pazarlik konusu Birileri bize uzaklardan diyor ki Bizim anneannelerimiz dedelerimiz yok oldu bu topraklarda. Hep suc bizden uzaklassin diye mi dinlemiyoruz onlari? Suclanmaktan yorulmus olmak mi bize uzak kiliyor eski kardeslerimizin acisini? Bir de dusunurseniz onlarin bize gosterildigi gibi olmadiklarini... Paris boyunca gorduk ki ne diaspora yekpare ve homojen ofkeden mutesekkil bir govde ne de biz orada gosterildigimiz gibi suclanmaktan korkup konusmayi reddeden insanlariz. Ustelik iki tarafin da kendisiyle ilgili bilmedigi gormedigi gorse bile soylemeye cesaret edemedigi seyler var hâlâ. Daha da fenasi disaridan bizi izleyenler Ermenileri ve Turkleri bilmiyorlar hâlâ iki tarafin da ici yana yana aklinin arkasindan gecirdiklerini. Olulerimizi iki tarafin da olulerini boylece pazarlik konusu ettiriyoruz Avrupa nin diplomasi masalarinda. Ne olacak peki? Devletler bildigini okur diplomasi hep kendine gore. Ama halklarin yapmasi gerekenler var simdi. Sonra devletlerinin yapacaklarini etkilemek uzere yapmalari gereken seyler var halklarin. Soyle... Ciftetelli Ermenico Fena halde klisedir fakat anlatmak isteyip de anlatamadiklarimizi biz bu topraklarda ya hep beraber halay cekerek ya da hep beraber aglayarak hallederiz. Ki diaspora da Anadolu dur soylemek gerek. Ve simdi bu yazi dizisiyle beraber aglamanin yolu bir arpa boyu acildiysa ne sahane. Eger oyle ise simdi de halayda bir arpa boyu yol gitmek lazim diye bu yazi dizisini soykirim tartismasiyla hic ilgisi olmayan bir raki aksamiyla bir Ermeni meyhanesinde Ciftetelli Ermenico ile bitiriyoruz. Marten Yorganz soyluyor: Hopa hopa sinanay sinanay naay/ Sinanay yavrum sinanay naaaaay! Bir gun bu topraklari bastan sona en klisesinden olsa bile bir halayla beraber gecebilmek uzere... *** Tabii ki Yeni Raki canim ne olacak? Foto muhabiri arkadasim Yurttas la canimiz cikmis. Yurttas in boyu uzun oteldeki yataga sigmiyor bir turlu biz genel olarak Paris e sigisamiyoruz. Cafeler sikisik yollar sikisik taksilerde sikisiyoruz vesarie. Sikisik sikisik deli gibi calisarak alti gun gecmis. Dogru durust yemek yememisiz alti gun unutkanlik. Canimiz da sikkin ikimizin de. Ve hicbir sey istemiyoruz artik bir kisi gormek bile. Memleket diye aglaya aglaya Ama iste o sirada Paris in orta yerinde bir kapi aciliyor raki bardaklari masaya konuyor. Marten Yorganz in islettigi meyhanesindeyiz. Biz bekliyoruz artik Arak mi cikacak Uzo mu diye. Ve Marten Yorganz hayretle bakip yuzumuze nasil boyle seyler dusunebilecegimize Elbette diyor Tabii ki Yeni Raki canim ne olacak? Ne bekliyordunuz ki? Biz bu kadar Anadolu olmasini beklemiyorduk diasporanin... Demiyoruz tabii. Marten Yorganz diyor o anlatiyor: Ne alakasi var 6-7 Eylul un soykirim in filan! Ben Paris e Johnny Halliday olmaya geldim! Marten yillar once Cem Karaca nin ikinci oldugu Hurriyet Altin Mikrofon Yarismasi nda Blue Boys (Mavi Cocuklar) grubuyla birinci olmus: Turkiye de super hayatim vardi. Kizlar uzerime ziplardi. Buraya geldik. Ne atlayan var ne hoplayan! Yorgunluktan soru sorma yetenegimi buyuk olcude kaybettigimden olacak nereden geldiyse aklima Askerlik yaptiniz mi? diye soruyorum durup dururken. Neyse ki Marten in cevabi gulduruyor hepimizi: Ben Paris te yaptim askerligi! Nasil yani? Aglaya aglaya memleket diye aglaya aglaya Paris te askerlik yaptim sayilir. Niye agladi sizce Marten? Bir sevgilim vardi. Cok sevmistim. Onu birakip geldim Turkiye de. Gordu mu bir daha o eski sevgiliyi? Ozledim Adalar i Modalar i O degil de... Simdi artik hepimizin hayatlari baska ne de olsa... Turkiye ye gitme hevesi geldi birkac yil once. Ozledim Adalar i Modalar i. Sisli Kulubu davet etti gittim. Ne guzeldi. Cok iyi gordum Istanbul u. Dedim ki Turkiye yi AB ye alsalar da daha da guzellesse Turkiye. Biraz ciddi konusma cabasi gosteriyorum bu sirada. Diyorum ki Burada mi daha cok Ermeni hissettiniz kendinizi? Marten ne cevap veriyor: Hayir. Turkiye de daha cok oyle hissediyordum. Burada ne kilise var dogru durust ne okul. Turkiye dekiler daha Ermeni kalmis bana gore. Malum yasa icin Bagira cagira hicbir sey olmaz diyor Marten Ben nasil sevmeyeyim Istanbul u? diye soruyor sonra aklina dusup Oradakiler benim arkadaslarim! Sonra dertlenip Yahu bir care bulsunlar bu islere de kafamiz rahat etsin! diyor. Ardindan kendi yontemini acikliyor Marten: Ben istemiyorum ama Turklerin Lanet olsun soykirimi kabul ettik demesini. Olacaksa iyi bir sekilde olsun. Ama ben muzisyen adamim politikayla ilgili seyler (kulaklarini gosteriyor) buradan giriyor buradan cikiyor. Sinanay yavrum sinanay Bizim de kulaklarimiza girmis olanlar o anda artik terk edip gidiyor. Marten mikrofonu eline aliyor her gece kendi meyhanesinde yaptigi gibi soylemeye basliyor: Bende olan kalbi baskalarinda unuttun... Sonra sira oyun havalarina gelince Ermenice ve Turkce bir kadini kaldiriyor ayaga sonra da beni zorla. Kadinla Fransizca iki uc kelime ediyoruz ve son nakaratta Anadolu dilinde guluyoruz birbirimize: Sinanay yavrum sinanay naaaay! Raki ve oyun havalari galiba bizim gibi Anadolulular icin dunyanin neresinde olursa olsun durumu netlestirip hep son noktayi koyuyor. Insanin hepimiz icin Kurtler Ermeniler Suryaniler Turkler icin Aferin bize! diyesi geliyor. Boyle oldugumuz icin baska turlu olamadigimiz icin...




Bu haber kaynağından gelmektedir.

Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.

Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com
+