Turkiye nin AB uyeligi surecinde karsilastigi sorunlari Ermeni lobisi veya Yunanistan in yarattigini dusunenler yaniliyor. Turkiye yi AB de asil gormek istemeyenler irkci ve asiri dinci Hiristiyanlarla bu Musluman ulkenin daha da gelismesinden cekinen Arap yanlilari Avrupa kamuoyunun hele Fransizlarin ruhu bile duymuyor ama amaci Turkiye nin Avrupa Birligi ne uyeligini torpillemek olan gercek bir komplonun yurutulmesine dogrudan yardim etmekteyiz. Turkiye yandaslarinin AB ye uyelik icin aldigi tum onlemlere ragmen bu adayliga karsi cikanlar hep vardi; muzakerelerde uzun ertelemeler yasandi muzakere basarili sonuclanirsa referanduma gitme ihtimallerinden dem vuruldu. Ama Turkiye nin AB uyeligini istemeyen kesim hakli olarak muzakere bir kez basladi mi anlasma disinda bir seyle sonuclanamayacagini dusundugu icin bununla da yetinmiyor. Artik cok daha hizli hareket etmeye karar verdiler ve Turkiye nin uyeligine karsi hukuki ve kulturel engelleri cogaltarak oncelikle Turkiye de Avrupa ya karsi bir tepki yaratmaya calistilar ki kendileri durust ve gerekceli bir hayir cevabi vermekten kacinabilsinler. Ermeniler diyalog istiyor Peki kim bu rakipler? Ermeniler mi? 1915 ten kalan anilarin verdigi acilari hâlâ yasayan Ermeni diasporasi suphesiz cok kolay harekete gecirilebiliyor. Nitekim sosyalist milletvekillerimiz de azimsanmayacak sayida muhafazakâr meslektaslarinin destegiyle sacma soykirim yasasini onaylayarak bu diasporanin kâbuslarini uyandirdi. Ama sunun altini cizelim: Istanbul da tarihin Turk yonetimince taninmasi icin mucadele eden Turk vatandasi bazi entelektuel Ermeniler Turkiye nin tarihcilerden olusacak bir yuvarlak masa toplantisini kabul ederek izin verdigi diyalog sansinin onlenmesini ve zihinlerin onune engel koyulmasini hicbir sekilde istemiyor. Ayrica ilimli bir milliyetci denilemeyecek Ermenistan Devlet Baskani Robert Kocaryan in Turk temsilciler onunde Ermenistan in Gurcistan ve belki de Azerbaycan in yaninda AB ye girmesi durumunda Turkiye nin uyeligine olumlu bakacagini soyledigini de bilelim. Yunanlilar mi? Atina da yeni bir siyasi neslin goreve gelmesi isleri cok degistirdi. Bugun artik kendi geleceginden cok daha emin olan ve bilhassa Avrupa Merkez Bankasi Baskani Lucas D. Papademos sayesinde Avrupa nin karar alma mekanizmalarinda cok daha iyi konumlanmis bulunan Yunan siyasi elitleri ve yoneticileri Turkiye nin AB ye kabulunu Yunanistan in her alanda avantaj elde edebilecegi kacinilmaz bir surec olarak goruyor. Geriye bir tek Kibris Rumlari kaliyor. Bir sol-uzlasmaz milliyetci koalisyonu tarafindan yonetilen Rumlar BM Genel Sekreteri Kofi Annan in hazirladigi birlestirme planini referandumda reddederken ayni anda Kibris Turkleri bu plani gercek anlamda Avrupali bir bakis acisiyla ezici cogunlukla onaylamisti. Sonra ne oldu dersiniz? Rum lider Tassos Papadopulos a uzlasmazligi yuzunden yaptirim uygulamak soyle dursun sirf tuzak olsun diye Turklerden karsiliksiz itaat talep ediliyor. Ama asil lobinin ne Ermeni ne de Yunan oldugu anlasildi. Turkiye nin uyeligine asil karsi cikanlari bizzat Avrupa nin icinde irkci ve asiri dinci Hiristiyanlarin ve Avrupa yla Arap dunyasi arasinda yakin ittifaki savunanlarin arasinda aramak gerekiyor. Almanya ve bilhassa Avusturya basta olmak uzere ilk grup Musluman bir ulkenin Avrupa ya girmesini reddediyor tipki gecmiste ikinci nesil Turk gocmenlere vatandaslik verilmesini reddettikleri gibi. Yaltaklandiklari Arap âleminin milliyetci ve Islamci akimlariyla uyum icindeki obur grupsa bugun basarilariyla komsusu dikta rejimlerinin istikrarini derinden bozabilecek demokrasisiyle de ornek teskil eden bir Musluman ulkeyi istemiyor. Bu buyuk hosgorulu ve dinamik Musluman demokrasisinin her zaman Ibrani devletinin yaptiklarini onaylamasa da bolgede Israil in stratejik muttefiki oldugunu da eklersek bugun Turkiye ye karsi gorulen art niyetli kampanyanin tum nedenlerini siralamis oluruz. Tum bunlarin ustune Turk modernitesinin tezahuru sayilabilecek Orhan Pamuk a verilen Nobel Edebiyat Odulu cevirdikleri dolaplari kimsenin gormedigini ve anlamadigini sanacak kadar da aptal olan bu kutuklerin yuzune bir samar gibi indi. Su anda bulundugumuz noktada bu kesim Fin diplomasisi ve Britanya Iskandinav Ispanyol ve Italyan hukumetlerinin bu programlanmis kopusu onlemek icin harcadiklari tum cabalara ragmen amaclarina ulasmaya basliyor. Fransa nin bu iste cikari yok Ama Turk kamuoyuna kotuluk yapildi bir kere. Laik sol kesim Avrupa perspektifinden kopmaya basladi partilerinin ilimli cizgisiyle uzlasmayan Islamcilarsa bir Islam konferansi biciminde modernlestirdikleri alternatif sosyoekonomik hilafet projelerini ilerletmek istiyor. Bugun hem Turk demokratlarin hem Avrupa kamuoyunun buyuk bir uygarlik projesini sabote etmeye calisan bu kotu niyetli kesimlerden hesap sormasi gerekir. Sadece Turk pazarlarini degil simdiye dek tarihinin her onemli doneminde Paris e yonelmis bu buyuk milletin gozunde itibarini da kaybettiren bu yaklasimda Fransa nin ne gibi bir avantaj bulduguysa anlasilir gibi degil.