Diasporadakilere psikanaliz gerekiyor - Haber Arşivi 2001-2011
26 Kasım 2024 - Հակական տոմար - Տարի : 4517 / Ամիս : Տրե / Օր : Նպատ / Ժամ : Հրակաթն

Haber Arşivi 2001-2011 :

20 Kasım 2006  

Diasporadakilere psikanaliz gerekiyor -

Diasporadakilere psikanaliz gerekiyor

Piralyan psikanalizin gerekliligini soyle acikliyor: Cunku cocukluklarinda duyduklari hikâyeler onlari korkunc etkiliyor. Turklerin de bunlari duymayi kabullenmesi gerekiyor. Her iki toplumun da travmatize oldugunu anlatan Helene Piralyan Ermeniler kendilerini kurbanlastirdiklari icin Turkler de surekli suclandiklari icin travma yasadilar diyor Gercekler uzerinde tepinmek ya da... Ermeniler ve Turkler iliskisinde meselesinde en cesur olanlar simdiye kadar Gercekler ortaya ciksin dedi. Ben de diyorum hikâyeler anlatilsin 1915 te olup bitenlere ad konmadan once orada ne oldu insanlar ne tur hikâyelerden gectiler anlatsinlar insanlar dinlesinler gercekler uzerinde duralim artik diye. Ama once Ermenistan da sonra Paris te diaspora ile konusurken artik baska bir seyin daha soylenmesi bir adim daha atilmasi gerektigini dusunmeye basladim. Uzerine basilacak Ermenilerle Turklerin uzerinde birlikte durabilecegi bir gerceklik zemini olabilir mi? Hatta bir adim daha atalim: Gercek ortaya ciksa uzlasabilecek miyiz? Bir secim meselesi galiba. Bizi kusturen gercekler uzerinde tepinip durmakla gecmiste olanin acisini tedavi etmek arasinda bir secim bu. Cunku... Dunyada tipki Ermenilerle Turklerin yasadiklarina benzer aci olaylari yasamis olan toplumlarin barismasi uzlasmasi icin nicedir bir yontem var: Hakikat Komisyonlari. Hakikat gerekli mi? Guney Afrika da siyahlarla beyazlar arasinda Sierra Leone de ic savastan sonra denendi bu komisyonlar. Basarili da oldular. Aralarindaki husumeti gidermek icin taraflarin hicbir seyden korkmadan konustugu komisyonlar insanlik tarihinde yeni bir yontem yaralari tedavi etmekte. Iste bu komisyonlar icin ve onlar uzerinde calisan Priscilla B. Hayner 2002 yilinda bir kitap yazdi: Konusulamaz Gerceklikler: Hakikat Komisyonlarinin Zorluguyla Yuzlesmek (Unspeakable Truth: Facing the challenge of truth commissions). Hayner in kitapta Sierra Leone deneyiminden sonra sordugu soru su: Uzlasmak icin hakikate ihtiyacimiz var mi? Hakikati anlatmak mumkun mu? Ancak kim kime ne yapti bu anlatilirsa mi uzlasabiliriz? Yoksa tam da bunu yapmak uzlasmayi engeller mi? Hayner barisma affetme rituelleri oneriyor kitabinda. Sierra Leone dekilerin hic hakikati anlatmadigini ama en sonunda bir torenle baristiklarini ve yaralarin artik onlari yonetmesine izin vermediklerini anlatiyor. Her cocuk yara alir Iste Paris te ben de bunun uzerine sunu dusundum: Cocuklugumuzda aldigimiz yaralarin hesabini kimden sorariz? Artik o zamanki insanlar olmayan anne ve babalarimizdan mi? Hesap sormaktan ote yapmaya calistigimiz cocukluk yaralarinin sonuclarini tedavi etmek degil midir buyuyunce? Her cocuk yara alir cunku. Ve cocugun hatirladigi gercegin ta kendisi olmayabilir. Ya da bizi yaralayan bize yapilan sey degil bizim ondan nasil etkilendigimizdir belki de. Yara oradadir buyuyence yapabilecegimiz tek sey o yaranin bizi yonetmesine izin vermemektir. Bu mumkun olabilir mi? Gercegin ne oldugu kac kisinin oldugu ne niyetle olduruldukleri uzerine kavga etmektense uzlasma istegini ya da kavga yorgunlugunu karsilikli kabul edip... Cunku yaralar geri dondurulemez aslinda ancak yaranin acisi tedavi edilir. Bunlari konusmak gerek simdi. Hep bir adim bir adim daha ileri gitmeli. *** Sadece diasporada degil Turk toplumu icinde de var bu hayaletler. Turkler de hayatlarinin ve toplumlarinin buyuk parcasini kaybettiler. Psikanalist ve yazar Helene Piralyan a diasporadaki sert tavir sahiplerini ofkeli hayaletlerin cocuklari gibi gordugumu anlattim. Cocukluklarinda kulaklarina bir acili fisilti olarak birakilan seslerin hâlâonlara aci cektirdigini dusundugumu... Piralyan da boyle dedi iste: Belki Ermenilerin hayaletleri ama Turklerin de uzerinde yasiyor ve onlari da rahatsiz ediyorlar. Iki toplum da travmatize Nedim Gursel in yazdigi bir cumleden soz ediyor Piralyan Anadolu topraklarinda cok fazla ceset oldugu ve cesetlerin uzayan tirnaklarinin topraktan ciktigi olulerin yasayanlardan daha canli oldugu uzerine bir cumle. Bu kadar olu varken diyorum O zaman nasil konusacagiz sizce? Piralyan Tam simdi yaptigimiz gibi diyor Tarihsel ve siyasi konularin otesinde psikoloji duzeyinde konusmaliyiz. Eksik bir yas calismamiz var birlikte yapmamiz gereken onu tamamlamaliyiz diyor. Sonra Piralyan bu eksik biraktigimiz yas icin diasporaya duseni soyluyor: Diasporadakilerin cocukluklarina dair psikanalizden gecmeleri gerekiyor. Cunku cocukluklarinda duyduklari hikâyeler onlari korkunc etkiliyor. Turklerin de bu insanlari duymayi kabul etmeleri gerekiyor. Cunku dinledikleri Turklerin icindeki bilincdisi aciyi da ortaya cikarabilir. Piralyan her iki toplumun da travmatize oldugunu anlatiyor: Ermeniler kendilerini kurbanlastirdiklari icin Turkler de surekli suclandiklari icin travma yasadilar. Korku kadar da ask var Piralyan a malum yasayi soruyorum. O yasa da bu kurban pisokojisinden mi kaynaklaniyor acaba? Mutlaka. Diasporadakiler bu yasanin onlari korkularindan koruyabilecegini zannediyor. Cocukluklarinda dinledikleri hikâyeler yuzunden psikolojik olarak kendilerini hâlâ tehlikede hissediyorlar. Fakat korku kadar ask da var aslinda. Diaspora tam da korktugu ulkeye âsik. Piralyan diasporadaki Turk korkusunun cok somut oldugunu tedavisinin yarim kaldigini o topraklara duyulan askin da yarim birakildigini anlatiyor. Garip geliyor bir anda yillar yili butun politikalarin karsilikli yapilan siyasetin butun bu patolojiler uzerinde durmasi yaralarin bizi doksan yil sonra da yonetmesi. Kesinlikle diyor Piralyan Bu yuzden analiz etmeliyiz zaten. Sonra kendi kisisel deneyimini anlatiyor: Kendilerinden korkuyorlar Ben de korkuyordum Turklerden. Ama sonra anladim ki Turklerden korkmuyorsunuz aslinda onlarla karsilasmanin sizde uyandiracagi duygudan korkuyorsunuz. Farkinda degiller ama diasporadaki diyalog karsiti insanlar aslinda kendilerinden korkuyorlar. Tuhaf bir seydir bu. Insan korkularindan ayrilmaktan da korkar. Korkulariyla belirledigi yasaminin altinin bosalacagini dusunur iyilesirse. Piralyan da buradan devam ediyor: Onlar bir dusmanlari olmamasindan korkuyorlar en cok. Diaspora bizimle konusmuyor Turkiye Kokenli Yurttaslar Dernegi Baskani Metin Umit Diaspora Turklerle bir gelecege ihtiyac duymuyor. Ermenistan dan insanlarin bu birlikteligi diasporaya gostermesi gerekiyor diyor Kadin hakikaten korkuyormus meger! Metin Umit gulerek soyluyor bunu. Paris teki Ermeni bir kadinin hâlâ Turklerden korktuguna inanamayarak. Ve ekliyor sonra Cagirdik toplantilarimiza geldi gece eglencelerimize geldi. Cok duygulandi sonra. Umit Turkiye Kokenli Yurttaslar Dernegi (ACORT) adli bir orgutun yoneticisi. Eski solcu agabeylerin kohnemis sol geleneklerin sekterliginden kurtulmus bir dernek olarak Fransa da yasayanlarin Fransa daki hayata ve siyasete katilmasi gerekliligini savunarak yasayan bir dernek ACORT. Ama yine de Baska bir dunya mumkundur diyerek solda. Metin Umit de oradan bakiyor hem Turkiye ye hem de Ermeni meselesine: Paris te protesto yanlis 2001 de Ermeni soykirimi ni taniyan yasa gecerken burada Turkiye de bu sayfalarin acilmasi tartisilmasi gerektigine dair bir soylem tutturduk. Tamam Turkiye den tepki geldi. Ama buradaki diaspora da bizimle hic konusmak istemedi. Umit Turkiye ye en cok zarar veren seyin Paris te yapilan soykirim yalandir gosterileri oldugunu soyluyor. Cunku soyle: Buradaki cocuklar belki de hic bilmiyordur ne olup bittigini. Ama gocmenligin ve yoksullugun getirdigi sikintilarla birikmis bir ofkesi vardir. Gosteri oluyor diye gider zaten bir seylere birilerine bagirmak istiyordur. Boyle gosteriler buradaki yoksulluk ofkesinden cok besleniyor. Fransa da da butun Turkler boyle dusunuyor zannediliyor. Umit son cikan soykirimi inkâr edenleri cezalandiran yasaya ise kesinlikle tepki verilmesi gerektigi gorusunde: Fransa da kolonizasyonun iyi yanlari da oldugunu soyleyen yasa boyle kitlesel tepkiler sonucunda kaldirildi. Bu yasa da kaldirilabilir aslinda. Birliktelik gosterilmeli Turk mahallesinde bizi bir gezintiye cikaran Metin Umit le niyeyse en cok bu mahallede bulunan siyahlarin berberleri onunden geciyoruz. Onlarca berberde yuzlerce siyah rasta orduruyor saclarini. Bir yandan da diasporayi anlatiyor Umit: Diaspora Turklerle bir gelecege ihtiyac duymuyor. Ya da oyle gosteriliyor bize. Bu yuzden de Ermenistan dan insanlarin gelip burada Paris te Turklerle konusmasi ve bu birlikteligi diasporaya gostermesi gerekiyor. Diasporanin boyle yasalari kendi cikarlari icin cikarttiginin Turkiye deki Ermenileri kurban ettiginin Ermenistan daki Ermenileri onemsemediginin gosterilmesi gerekiyor Avrupa ya.




Bu haber kaynağından gelmektedir.

Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.

Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com
+