Ozgur Gundem: Mutekabiliyet Kufurdur Mihail Vasiliadis -
Sorun son gunlerde cok konusuldu. Azinlik vakiflarina ait gayri menkuller turlu bahanelerle ellerinden alinmis kalanlarin bir kisminin da tasarruflari disinda kalmasi saglanmisti. Simdi Avrupa uyum yasalari geregi bunlarin iadesi gundeme geliyor. Boylece biz de sevinecegiz. Tanrinin fakir kulunu sevindirdigi yontemle; yani kaybettigimiz -ya da elimizden alinmis bulunan- esegimize kavusarak. Bugunku hukumetin son yillarda kullandigi soylem bize bir umit kapisi aralamis oldugundan beklentimiz oydu ki bu iade isi seve seve yapilacak hatta gecmis uygulamalar icin belki de ozur dilenecekti. Oyle ya; hukumetler... Papa olmadiklarindan yanilmazlik iddiasinda da degillerdir.
Gel gor ki durum boyle gelismedi. Tek ya da bir iki maddelik basit bir yasayla telafi edilebilecek bu haksizliklar konusu yokusa suruldu girift yollardan gecirildi. Sarih olmayan ifadeler burokrat kesimine cikan yasayi yalniz uygulamama degil ters yorumlama olanaklari verdi. Bir yasa otekini bir yonetmelik digerini iptal ederken secim oncesi hassas donem geldi. Artik ne yapilirsa muhalefetin eleginden gecirilip carpitilacak. Bunun da anlami bosuna beklemeyin . Nitekim hukumet de -baska yol bulamamis olacak ki- mutekabiliyet ilkesini ortaya atti.
Mutekabiliyet bugunku ifadesiyle karsiliklilik hem hukuksal hem de ahlaki acidan tartisilir bir icraat. Ulkeler arasinda belli konularda ileri surulebilir. Ornegin siz benim vatandasimi ulkenize vizesiz kabul ederseniz ben de sizinkini vizesiz kabul ederim diyebilirsiniz. Ama siz benim vatandasima iskence uygularsaniz ben de ayni seyi yaparim diyemezsiniz. Kaldi ki soylenen bu bile degil: Eger sen vatandasina (senin vatandasina) haksizlik edersen ben de vatandasima (benim vatandasima) haksizlik ederim deniyor! Boyle bir durum Lozan i insan haklarini birakin Anayasa miza aykiri. Boyle bir madde iceren bir tasari yasalassa da Anayasa Mahkemesi nden geri doner. Yoksa (hadi ben de komplo teorisi yuruteyim) istenen bu mudur? Biz yapmak icin ugrastik ama olmadi biraz daha zaman taniyin mesaji mi verilmek isteniyor? Bilemem.
Her halukarda bir grup insana rehine oldugu intibaini vermek geleceklerinin kendi ellerinde olmadigi stresini yasatmak her an degisebilecek durumlarin onlarin hayatlarini da direkt olarak etkileyecegini hissettirmek onlara kufretmekten beterdir. Biz azinlik olarak bunlari gecmiste cok yogun yasadik. Bir zamanlar yuz binlerle sayilan nufusumuzun bugun bes bini zor bulmasinin nedeni bunlar.
Bunlari dile getirmek yara desmek olacak. Gereksiz. Bizler bugune ve gelecege bakmak istiyoruz. Birkac gun once yayinladigimiz bildirinin cikis noktasi da bu. Bizler icin mutekabiliyet belli: Bati Trakya. Peki ya Ermenilerle Yahudiler? Onlarin durumu Ermenistan da Azerilere (Malum orada Turkiyeli Turk pek yoktur) Filistin de Filistinli ve Lubnanli Muslumanlara karsi davranislardan mi etkilenecek? Bir ara Ruhban okulunun acilisi Atina da cami kurulmasina baglandiydi. Oysa Atina daki yuz bini asan Musluman arsinda Turklerin sayisi cok az. Kahir ekseriyeti Asya ve Afrika ulkelerinden. Ankara dakiler dunyadaki Muslumanlarin hamiligine soyundu da bu konuda mutekabil olarak bizi mi secti?
Hadi Bati Trakyalilarla mutekabil olmaktan kacinamadik; Atina nin yukumluluklerini yerine getirip getirmedigine kim karar verecek? Ankara hem yargi hem infaz erkini kendinde mi goruyor?
Bu konuda cilt cilt kitap yazilir da biz bu kadarla iktifa edelim biraz muhalefetin tutumuna bakalim. Lozan deliniyor diye bagiriyor bangir bangir CHP. Azinlik okullari diyemeyiz diyor. Azinlik okullarina yabanci uyruklu ogrenci alinamaz diye ahkam kesiyor.
Peki 60li yillarin ortalarina kadar nerelerdeydiniz beyler? Yirtikti da o zaman mi onarildi Lozan? O doneme kadar Ruhban okulu da faaliyetteydi okullar Rum Ermeni Yahudi okuluydu ve benim de Yunan Ingiliz Yugoslav Bulgar... uyruklu sinif arkadaslarim vardi. Hem o donem dedigimiz Cumhuriyetin kurucusunun donemindeki hukumetleri de kapsiyor. Bu adamlar Lozan da ne imzaladigini bilememis de yanlis uygulama mi yapmislar? O partinin devami olan kisiler bunu boyle mi goruyor?
Son noktayi koymadan Haluk Koc a bir cift lafim var: Ekmegini yiyip suyunu ictigimiz Turkiye ye haksizlik yapiyor musuz; oyle iddia ediyor hem de delil gostermeden. Cok cirkin bir aba altindan sopa gostermek hedef gostermek bu ifade. Haluk Koc bizim ayni zamanda vergi verdigimizi (ikide bir gelinip istenen muhtelif bagislar cabasi) askerlik hizmetinde bulundugumuzu her turlu gorevimizi yerine getirdigimizi hatta varlik vergisi bile odedigimizi bilmiyor mu? Ne yalan soyleyeyim bu tip soylemi onun gibi dusunenlere bile yakistiramiyorum.
Bu haber kaynağından gelmektedir.
Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.
Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com